Haberler

İztb Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı ve Meclis Toplantısı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu,

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu,

"80'li yıllardan itibaren, belki 70'li yılların yarısından itibaren İzmir'de durağanlık söz konusu" dedi.

İzmir Ticaret Borsası (İZTB) Meclis Toplantısına konuk olan Kocaoğlu, insanlık tarihine bakıldığında ailelerin, kentlerin, ülkelerin yaşamlarına bakıldığında inişler, çıkışlar, durağan dönemlerin görüldüğünü ifade etti.

Kocaoğlu, "80'li yıllardan itibaren, belki 70'li yılların yarısından itibaren İzmir'de de durağanlık söz konusu" olduğunu, ancak İzmir'in kendi gücüyle ayağa kalkabilecek bir kent olduğunu vurgulayarak, belediyenin temel görevlerini yapmasının yanı sıra kentin en azından yerelde kalkınmasından da sorumlu olduğunu düşündüğünü kaydetti.

İzmir'e sanayi yatırımının gelmesi için her şeyin olduğunu belirten Kocaoğlu, şöyle konuştu:

"Belki Türkiye'de hiçbir kentte olmayan organize sanayi bölgeleri var. Ancak, bizim sanayileşmemizi engelleyen yakın çevremizdeki illerin iki tanesinin 2 nolu teşvik, 3 tanesinin 3 nolu teşvik kapsamında olması İzmir'e yapılacak yatırımları oralara doğru meyletmesini sağlayacaktır. Teşvik probleminin İzmir'in önünde engel olmasının kaldırılmasını talep ettik. Diğer konu, liman... Kentin gelişiminde liman birinci faktör. Liman faaliyetlerinin aksayarak yapılması, yapılamaması gibi bir çok sorun var. İzmir'in en can alıcı noktası liman. Limanı, körfezi kurtarmak için Ulaştırma Bakanlığı ile çalışıyoruz, önemli projelerden bir tanesini gerçekleştirmek üzereyiz. İzmir, körfezdeki hedefimizi gerçekleştirdiğimizde bambaşka bir kent olacaktır."

İzmir'in EXPO adaylığında başarı sağlanması için İnciraltı'nın planlanmasının çok önemli olduğunu belirten Kocaoğlu, kentin hizmet, turizm, sağlık sektöründe büyümesi için olmazsa olmaz bir planlama olduğunu söyledi.

"Planlama işinin altında ezilirsin diye arkadaşlarımın söylemesine rağmen, ezilirsek ezilir diyerek 7 senedir bunun üzerinde duruyoruz" dedi.

Kocaoğlu, 27 yaşına kadar çiftçilik yapmış biri olarak tarımın önemini bildiğini, tarımsal üretime destek verdiklerini kaydederek, organik tekstil üretimi konusunda çalışmaları bulunduğunu, bu konuda çok önemli bir proje için hazırlandıklarını söyledi.

Metro çalışmalarına da değinen Kocaoğlu, "Bu benim başımı en çok ağrıtan konu. Gün vermiyorum ama bir sabah bakmışınız ki tamamlanmamış 4 istasyon da açılmış" dedi.

-"FIRIN AÇMASAK EKMEK 1 LİRA OLURDU"-

Kocaoğlu, konuşmasının ardından borsa meclis üyelerinin sorularını yanıtladı.

Bir üyenin "Fırıncıyı rahatlatacak bir şey söyleyecek misiniz?" demesi üzerine, ekmeğin fiyatının 2007-2008 döneminde 35 kuruştan 75 kuruşa çıkarıldığını, 15 günde bir 50 kuruş zam yapıldığını ifade eden Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Maliyeti ben de hesaplatıyorum. Aklınıza geldiği zaman zam yapıyorsunuz, buna hakkınız yok dedik. Israr ettiler arkadaşlar. 2007 seçimlerinden önce fabrika kurmaya karar verdim, başladım. Fırın yapılıp, ekmek pişirme noktasına gelinceye kadar 2 kişiden başka bilen yoktu. Ben ekmek yapacağım dedim. ve ekmek 750 kuruştan 50 kuruşa düştü. Zaman zaman 40 kuruşa düştü. 300 gram ekmek 50 kuruşa şahane para kazanıyor. Eğer biz o fırını açmasaydık bugün ekmek İzmir'de 1 liraydı. Dar gelirli vatandaşımızın ekmeğiyle oynatmak belediye başkanının işi değil ve İzmir'de oynandı. Ben sadece pazarı regüle etmek için ekmek üretiyorum. Ekmek satmak için ekmek üretmiyorum. Fırıncının ekmeğini elinden alayım diye ekmek üretmiyorum. Zaten ürettiğim ekmek sınırlıdır ama pazarı kontrol etmek durumundayım. Aşırı bir fiyatlanma olmadığı müddetçe üretimi artırıcı bir yatırım yapmayacağım. Ama yaşarsam ve ben de burada olursam İstanbul, Ankara gibi ekmek yapacağım, her gün 1.5 - 2 milyon ekmek yapacğım."

Kocaoğlu, bir meclis üyesinin belediye otobüs şoförlerinin çok saygısız olduğunu belirtmesi üzerine de şoförlerde eğitim çıtasını lise mezunu düzeyinde tuttuklarını, özellikle de İzmir'in insanını, kültürünü bilen insanları, İzmir ve Ege Bölgesi doğumlu insanları tercih ettiklerini, ancak olumsuz şeyler olabildiğini söyledi.

Kemeraltı ve Kadifekale ile ilgili de çalışmalar yürüttüklerini, bu bölgelerin İzmir için önemli yerler olduğunu belirten Kocaoğlu, kurulması düşünülen Ege Medeniyetleri Müzesinin yerine ilişkin de şunları ifade etti:

"Müzenin yerine Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile beraber karar verdik. 3-4 alternatif sunduk. Onlar da Kadifekale altındaki bölgeyi beğendiler. Sayın Bakana en son bir kaç gün önce İzmir'de müzeyi soruyorlar 'belediye araziyi versin proje yapayım' diyor. Oranın eski doku olduğu belli. Orada arkeolojik ve jeolojik etütlerin yapılması, bir sürü prosedürün olduğu belli. Bu seçim arefesinde böyle politik atışmalar filan oluyor. Oraya yapılacaksa kamulaştırma projesi 3 sene. Ama her gelişinde 3 ayda bir ne oldu müzenin yeri derse biz havlu atarız."

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ise "Mısır'da başlayan Ortadoğu'ya sıçrayan halk hareketlerinin Türkiye için kısa sürede bölgesel istikrarsızlık anlamına geldiğini, ancak eğer emperyal güçlerin bölgede yeni bir sömürge kolonisi oluşturma niyeti yoksa uzun vadede, çevresinde demokratik, refahı tabanı yayma amacında olan ülkeler olması açısından Türkiye için yararlı olacağını" söyledi.

Kestelli, nükleer yatırımlarıyla ilgili de referandum seçeneği yerine, geniş toplumsal mutabakat aranması gerektiğini savundu.

İZTB Meclis Başkanı Halit Kaya da "komşu ülkelerde çıkan iç karışıklık sonucu oluşan risklerin cari açığı tetikleyebileceğini ifade ederek, gereken ekonomik tedbirlerin alınması, mali disiplinden ödün verilmemesi gerektiğini kaydetti.

Meslek Komiteleri Toplantısında ise KOSGEB İzmir Kuzey Hizmet Merkezi Müdürü Kazım Akgün KOSGEB destekleri, İZTB Mali Danışmanı Adnan Yıldırım da "Torba Yasa" hakkında sunum yaptı.

(HLL-BEL- - İZMİR

Kaynak: AA / Yerel

Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title