Haberler

İzmir: AP Milletvekili Öger'den Çarpıcı Açıklamalar

Öger Tur Yönetim Kurulu Başkanı ve Alman Sosyal Demokrat Parti Üyesi, Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili Vural Öger, Türkiye'nin Günün Birinde Avrupa Birliği (AB) Üyesi Olacağını, Ancak Bunun Kolay Olmadığını Söyledi.

Öger Tur Yönetim Kurulu Başkanı ve Alman Sosyal Demokrat Parti üyesi, Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili Vural Öger, Türkiye'nin günün birinde Avrupa Birliği (AB) üyesi olacağını, ancak bunun kolay olmadığını söyledi.

Türkiye'nin "kolay yutulacak lokma" olmadığını kaydeden Öger, "AB'nin içinde azımsanmayacak kadar Türk dostları da var. Kıbrıs'ı ele alarak Avrupa'ya hemen cephe almamalıyız. Olayı teknik bir süreç olarak değerlendirmeliyiz" dedi.

İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclisi'nin özel toplantısında "Turizm ve Avrupa Birliği" konulu bir konuşma yapan Vural Öger, Türkiye'nin AB ve turizm politikaları konusundaki görüşlerini dile getirdi. Devlet Bakanı Ali Babacan'ın çok iyi bir insan ve iyi bir müzakereci olduğunu, ancak ekonominin de yükünü üzerinde taşıdığını, bu iki yükün azımsanmayacak bir ağırlık olduğunu savunan Öger, AB ile ilgili ilişkileri sürdürecek bir bakanlık ya da makamın oluşturulması gerektiğini ifade etti. Kıbrıs sorunu yüzünden AB'ye karşı cephe alınmasının yanlış bir tutum olduğunu öne süren Öger, "Kıbrıs'ı bir tarafa bırakalım, diğer sorunları aşarız" diye konuştu.

Yunanistan'ın şımarıklığından AB'nin de bıktığını söyleyen Öger, şöyle devam etti:

"Yunanistan'ın şımarıklığından AB de bıktı. 9 ülkenin AB'ye üyeliğinde Yunanistan Kıbrıs'ı şart koştu. O zamanın politikacılarının yaptığı hatalar. Kıbrıs kağıt üzerinde Yunan temsilinde gözüküyor. Bunu değiştirmek çok zor. Ama ben 3 defa parlamentoya Kıbrıs için önerge verdim. Türkiye günün birinde AB üyesi olacaktır. Kolay değil, ama Türkiye de kolay yutulacak lokma değil. Kıbrıs konusunu AB'de teknik bir süreç olarak değerlendirmeliyiz. Tren yola girmiş, onu raydan çıkarmamalıyız. Duraklamalar olabilir. İngiltere bile bu yolda 3 kere durdu. Askıya alma kelimesini bile kullanmamalıyız. Eğer müzakereler askıya alınırsa, askıdan indirmek için 25 ülkenin onayı gerekir. Böyle bir karar alınamaz. Tren zaten hazirandan beri duruyor, raydan çıkmasın. Raydan çıkması için 25 ülkenin 'istemiyoruz' demesi lazım, bu da imkansız."

Medyanın, Türkiye'yi AB'de istemeyen Fransa ve Hollanda gibi ülkeleri ön plana çıkardığını kaydeden Öger, birlikte Türkiye'yi görmek isteyen ülkelerin daha fazla olduğunun altını çizdi. İngiltere, İrlanda, Portekiz, İspanya ve İsveç'in Türkiye'yi müzakerelerde daha iyi savunduğunu belirten Öger, "AB karşıtı haberleri yazmak moda haline geldi. Oysa Türkiye'yi AB'de hemen görmek isteyen İngiltere gibi ülkeler var. Fransızlar ise Avrupa'da kültür faşisti olarak biliniyor. Fransa'nın tutumu, geleceğin Avrupa'sını yansıtmıyor. Geçmişin Avrupa'sını yansıtıyor" şeklinde konuştu.

AB'nin medyanın yansıttıklarının aksine Türkiye'yi önemsediğini vurgulayan Öger, "Dünya enerji kaynaklarının yüzde 15'i Türkiye üzerinden geçiyor. Bu da Avrupa için Türkiye'yi önemli kılıyor" dedi.

Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Türkiye'nin 85-86 yılda çok değiştiğini, 75 milyonluk bir ülke haline geldiğini, ancak 1920'lerin korkularını üzerinden atamadığını savunan Vural Öger, "Biz kendi gücümüzün farkında değiliz. Türkiye, AB'nin vazgeçemeyeceği çok güçlü bir ülke" diye konuştu.

"TURİZMDE TÜRKİYE'NİN İMAJ SORUNU VAR"

Türk turizminin en önemli sorununun kıyılardaki betonlaşma ve yüksek katlı binalar olduğunu ifade eden Öger, "Ege eşittir lifestyle (yaşam stili) anlayışını oturtmalıyız. Eski binaları koruyarak, asfalt ve betondan uzak, yeşile yer verilerek ve Helen yaşamı canlandırılarak Ege turizmi tanıtılabilir" dedi.

Çeşme'de Alaçatı konseptini örnek veren Öger, bu tür oluşumların Ege genelinde yayılmasının turizmi olumlu etkileyeceğine dikkat çekti. Türk turizminin 1950'li yıllarda Kuşadası ile başladığını hatırlatan Öger, o dönem turizm altyapısı bulunmayan Antalya'nın doğru teşviklerle bugüne geldiğini belirtti. Betonlaşma ve yüksek yapılaşmanın Kuşadası'ndan özellikle Alman turistleri kaçırdığını vurgulayan Öger, "Türkiye'nin imaj sorunu var. Anadolu kültürü içinde yer alan Milet, Helen tarihi öne çıkarılarak kültür ve tarih turizminin tanıtımı yapılmalı. Örneğin, Prag deniz kenarı bir yer değil. Ancak tarihi dokusu ön plana çıkmış. Türkiye'ye yılda gelen turist sayısı 18 milyon, Prag'a gidenlerin sayısı ise 20 milyon. İzmir'de Prag gibi kültürü, tarihi, mutfağıyla yeni bir turizm merkezi olabilir" şeklinde konuştu.

Ege'nin turizmi için master plan oluşturmak üzere işadamlarıyla biraraya gelerek toplantı yapabileceklerini belirten Öger, aksi halde kan kaybeden turizmin ucuz destinasyona kayacağı endişesi yaşayacağını vurguladı.

Konuşmasının sonunda soruları da yanıtlayan Vural Öger, kendisinin sosyal demokrat bir milletvekili olduğu ve Türkiye'nin AB sürecine önemli katkılarda bulunduğu hatırlatılarak, Türkiye'de bir sosyal demokrat partinin olup olmadığının sorulması üzerine, "Türkiye'de sosyal demokrat bir parti yok. Sosyal demokrat anlayış bir evrenselliktir" diyerek, Türkiye'de öyle olduğunu savunan partilerin ulusalcı bir yaklaşım içerisinde bulunduğunu ileri sürdü.

İZTO Başkanı Ekrem Demirtaş, konuşmasının sonunda günün anısına Öger'e hediyeler verdi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title