Demirci kuzen dedelerin örnek meslek aşkı

Demirci ustası 90 yaşındaki Selim Öztürk'ün çocukları ve torunları tarafından sandalye üzerinde iş yerine taşınmasıDemirci 85 yaşındaki Yaşar Öztürk'ün çocuklarının iş yerinde çalışmasıSelim Öztürk'ün demir dövmesi ve körük kullanmasıDemirci ustası Yaşar Öztürk ile röportajKöy Muhtarı Asım Öztürk ile röportaj Demirci kuzen dedelerin örnek meslek aşkıBingöl'de 90 yaşındaki Selim Öztürk ile 85 yaşındaki Yaşar Öztürk, çocuk yaşta başladıkları demirciliği ilerlemiş yaşlarına rağmen sürdürüyorUsta Yaşar Öztürk: "Zanaatım, vazgeçmem. Sağ olduğum sürece mesleğime devam edeceğim"AYDIN ARIK- Bingöl'ün Genç ilçesinde çocuk yaşta demirciliğe başlayan amca çocukları 90 yaşındaki Selim Öztürk ile 85 yaşındaki Yaşar Öztürk, ilk günkü aşkla mesleğini sürdürüyor.Çaytepe köyünde oturan ve henüz çocukken babalarının işlettiği dükkanda demirciliğe başlayan Selim ve Yaşar Öztürk, 70 yılı aşkındır demircilik yapıyor.Selim Öztürk, ayaklarındaki rahatsızlık nedeniyle yürüyemediği için torunları tarafından oturtulduğu sandalye üzerinde veya kucakta 20 metre uzaklıktaki evinden atölyeye taşınıyor. Geçirdiği rahatsızlık dolayısıyla konuşamayan Selim Öztürk'ün buna rağmen çalışma azmi gençlere örnek olarak gösteriliyor.Yaşar Öztürk de AA muhabirine, torunlarının ve diğer yakınlarının işlettiği atölyede güçlerinin yettiği kadar onlara yardım ettiklerini anlattı.Yaşlandıkları için az çalışabildiklerine işaret eden Öztürk, yoruldukları zaman işi bırakıp torunlarının çalışmasını izlediklerini söyledi.Balta ve kazma başta olmak üzere köylülerin talep ettiği aletleri ürettiklerini kaydeden Öztürk, "Zanaatım, vazgeçmem. Canım sağ olana kadar mesleğime devam edeceğim." dedi."Artık nasıl bir aşksa, bir türlü vazgeçmedi"Yaşar Öztürk'ün oğlu ve aynı zamanda Çaytepe köyü muhtarı olan Asım Öztürk, babası ve amcasının çocukluktan bu yana demircilik yaptığını söyledi.Amcası Selim'in rahatsızlığı nedeniyle yürüyemediğini ve buna rağmen meslek aşkının sürdüğünü ifade eden Öztürk, şöyle konuştu: "Babam ve amcam 70 yılı aşkındır bu işi yapıyor. Selim amcamın ayakları artık tutmuyor. Her sabah birkaç kişi onu sandalye ile taşıyıp buraya getiriyoruz. Kendisi çok istediği için getiriyoruz. Çünkü bu işi severek yapıyor. Bir türlü vazgeçemiyor. Artık nasıl bir aşksa, bir türlü vazgeçmedi. Her gün sabah buraya getiriyoruz, akşam olunca da tekrar eve götürüyoruz."Geçmişte şehre gidip gelmenin zorluğuna işaret eden Öztürk, "Bu nedenle o zaman köylüler balta, orak, tırpan gibi ihtiyaçlarını buradan karşılıyordu. Eskiden teknoloji bu kadar ilerlemediği için alete çok ihtiyaç vardı. Şimdi ihtiyaç daha az olduğu için üretim de azaldı." ifadesini kullandı.80 yılık körükÖztürk, atölyedeki hayvan derisinden yapılan körüğün yaklaşık 80 yıldır kullanıldığını vurgulayarak, "Dedem bize hep bu körüğü yapmak için aylarca uğraştıklarını anlatırdı. Elektriklisi çıkınca artık teknolojiye yenik düştü." dedi.