İü Bilim ve Sanat Ödülleri Töreni

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "Eğitimden sorumlu bakanlık olmasak da bilim, teknoloji ve sanayiden sorumlu bakanlık olarak üniversitelerimizi destekleyeceğiz. Çünkü teknoloji üreten bir Türkiye istiyoruz." dedi.

Özlü, İstanbul Üniversitesi (İÜ) Bilim ve Sanat Ödülleri Töreninde yaptığı konuşmada, bu tür ödül törenlerini çok önemsediğini belirterek, zira eskilerin veciz bir şekilde ifade ettiği üzere marifetin iltifata tabi olduğunu söyledi.

Ödül alan isimler için en büyük ödülün, bu ödülleri almalarını sağlayan projelerin bizzat kendisi olduğunu ifade eden Bakan Özlü, şunları söyledi:

"Bu üniversiteye, ülkemize ve insanlığı faydalı bir iş yapmış olmanın hazzı ve mutluluğu en büyük ödüldür, ancak bizlerin bu tür sembolik törenlerle de olsa bu tür başarılar takdir etmesi, öncelikle bizim için gereklidir. Bizim dikkatimizin neye dönük olduğunu ve toplumun dikkatini neye celp etmek istediğimizi ortaya koyması bakımından bu tür törenler son derece değerlidir. Ödül almaya hak kazanan projelerin özellikle genç akademisyenlerimize ve öğrenci arkadaşlarımıza ilham kaynağı olacağına inanıyorum.

Bugün ödül kazananların birçok genç arkadaşımız tarafından birer rol model olarak görüleceğine inanıyorum. Genç insanların doğru kişileri örnek alması, doğru kişilere öykünmesi, hayatın her alanında önem taşıyor. Ülke olarak hedeflediğimiz seviyelere ulaşmamız için nitelikli bir toplum inşa etmemiz gerekiyor. Bunun yolu da tek tek bireylerin niteliğini ve vasıflarını iyileştirmekten geçiyor. Bilimle, sanatla, sporla, kültürel faaliyetlerle kendini zenginleştiren bireyler, zamanla ülkenin de hem maddi hem de manevi olarak zenginleşmesini sağlayacaklardır. Bu açıdan, hepimize, bütün kurumlarımıza ve özellikle de üniversitelere büyük sorumluluklar düşüyor. Bu alanlardaki başarıyı tesadüfi olmaktan çıkarmalı ve sistematik hale getirmeliyiz."

Özlü, ABD'nin bilim ve teknolojide dünyanın en başarılı ülkelerinin başında geldiğine dikkati çekerek, "Bunu ABD'deki insanlar en zeki insanlar olduğu için veya orada bilime en fazla maddi kaynak ayrıldığı için başarmıyor. Bunu insanların bilim yapmasına en uygun ortamı, sistemi, kültürü, ekosistemi oluşturduğu için başarıyor. Eğer bizde öyle bir ekosistem inşa edebilirsek, benzer başarılara bizim gençlerimiz de pekala ulaşabilir. Bunun bugünden yarına bir gecede gerçekleşmeyeceğinin farkındayız. Ancak her gün bir önceki günden daha iyi olarak, adım adım giderek, ilmek ilmek dokuyarak, ülkemizdeki bilim ve teknoloji ekosistemini geliştirmeliyiz." diye konuştu.

"En değerli yatırım insana yapılan yatırım"

Bilime ve teknolojiye daha fazla kaynak ayırmaları gerektiğini anlatan Özlü, "Bilim ve teknoloji geliştirmek için uygun altyapıları, laboratuvarları, test merkezlerini, teknoloji transfer ofislerini inşa ediyoruz ve devam edeceğiz. Ama en önemlisi insana yatırım yapacağız. Zira bilimi ve teknolojiyi geliştirecek olan, en nihayetinde para, binalar veya cihazlar değil, insandır." dedi.

Özlü, en değerli yatırımın insana yapılan yatırım olduğunu aktararak, Türkiye'nin en büyük zenginlik kaynağının genç nüfus olduğunu dile getirdi.

Genç nüfus iyi eğitilebilirse, bilim ve teknoloji ekosistemi uygun şartlara taşıyabilinirse Türkiye'yi her alanda hedeflenen seviyelere çıkarılabileceğini belirten Özlü, sözlerine şöyle devam etti:

"Bugün dünyaya gencecik insanlar damga vuruyor. Gencecik insanların geliştirdikleri fikirler ve kurdukları şirketler, deyim yerindeyse dünyaya damga vuruyor. Bizim gençlerimizin de benzer başarılara imza atmamaları için herhangi bir neden yok. Yeter ki biz onları iyi yetiştirelim, onlara inanalım, onlara gereken her türlü desteği verelim. Yeter ki biz, bilim, teknoloji ve sanayi arasındaki ilişkileri doğru bir şekilde kurgulayalım.

Bakanlık olarak, bu konuda çok kapsamlı bir çalışma yaptık. Hem bakanlığımızı hem de ilgili kurumlarımızı yeniden yapılandıran, başında TÜBİTAK'ın geldiği yapılanmayı hazırladık ve TBMM'ye sevk ettik. Ortaya çıkacak yeni yapının özellikle araştırmacılarımız, akademisyenlerimiz, teknogirişimcilerimiz için çok ciddi fırsatlar doğuracağına inanıyorum. Ülke olarak, önümüzde zorlu bir süreç var. Siyasi ve askeri gücümüzü artırmak için ekonomik gücü artırmak gerekiyor. Bunun için, öncelikle mevcut sektörlerimizi teknoloji ve tasarım yoluyla daha yüksek katma değerli sektörler haline getirmemiz gerekiyor."

" Amacımız Türkiye'nin teknoloji üreten bir ülke olması"

Özlü, teknoloji transfer edildikçe ikinci sınıf kalmaya, geri planda kalmaya mahkum olunduğunu anlatarak, "Bizim amacımız Türkiye'nin teknoloji üreten bir ülke olmasıdır. Biz teknoloji transfer eden değil, teknoloji üreten bir ülke istiyoruz. Bunun ana kaynağı üniversitelerdir." dedi.

Bilimden teknolojiye, teknolojiden sanayiye bir bağ kurmak istediklerini aktaran Özlü, sözlerine şöyle devam etti:

"Bilimi toprak gibi kabul edersek, tarlaya ekeceğimiz ağacı teknoloji olarak kabul edelim. Bu ağacın meyvesi de sanayi, ürün olsun. Bu bağı kurmadığımız zaman bilim ve teknoloji politikaları bir ülkede başka tarafa sanayi politikaları başka tarafa gider, hep buna şahit olduk. Ürün dediğimiz zaman sadece sanayi ürünlerini de anlaşılmaması gerekiyor. Biz topluma sosyal, ekonomik fayda sağlayan çalışmaların yanındayız. Az önce bahsettiğim yapıyı kurarsak, inşallah meclisten kanunumuzu çıkarırsak üniversitelerimiz, sanayimiz için ciddi bir kaynak ortaya çıkacak. Bu kaynağı Türkiye'de bilimsel faaliyetlerin gelişmesi, yürütülmesi noktasında kullanacağız. Bu kaynak bir taraftan akedemisyenlerimizin, kendilerinin formda olmaları bakımından önem arz ederken, diğer taraftan da öğrencilerimizin yetişmesi bakımından büyük önem taşıyor."

Özlü, teknoloji üreten Türkiye'nin köklü üniversitelere ihtiyacının olduğunu anlatarak, "Bakanlık olarak eğitimden sorumlu bakanlık olmasak da bilim,teknoloji ve sanayiden sorumlu bakanlık olarak üniversitelerimizi destekleyeceğiz. Çünkü teknoloji üreten bir Türkiye istiyoruz. Teknoloji üretmeyen bir Türkiye'nin geleceğinin olmadığını söylemem gerekiyor." diye konuştu.

" Dünya gençlerinin Türkiye'de doktora ve araştırma yapma hayali kurmasını istiyoruz"

Üniversiteler daha etkin hale geldikçe, akademisyenler daha başarılı araştırma ve projeleri hayata geçirdikçe, bunun teknoloji seviyesine de doğrudan yansıyacağını belirten Özlü, "Üniversitelerimizi, sadece Türk akademisyenlerin değil, dünyanın değişik yerlerinde yaşayan akademisyenlerin geldiği, yüksek lisans, doktora ve araştırma yaptığı üniversiteler olmasını arzu ediyoruz. Bugün nasıl dünyanın değişik yerlerindeki gençler, ABD'de, Almanya'da, Japonya'da doktora yapmanın hayalini kuruyorsa, dünya gençlerinin Türkiye'de doktora ve araştırma yapma hayalini kurmasını istiyoruz. İnşallah, yeni Aziz Sancar'lar, prestijli ödülleri, Türkiye'de yaptıkları bilimsel çalışmalarla kazanacak. Bu hayalleri bu salondaki herkesin paylaştığını biliyorum. Bu hayalleri gerçekleştirmek için hep birlikte çalışacağımıza ve hayallerimizi muhakkak gerçekleştireceğimize tüm kalbimle inanıyorum." şeklinde konuştu.

İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak da sanatçılara ve bilim insanlarına ödül verecek olmaktan memnuniyet duyduklarını belirterek, "Rektörlük olarak desteğimizi sürdüreceğiz. Sizlerin başarıları en büyük ödülümüzdür." dedi.

Bilimsel yapılanma çalışmalarının Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) çatısı altında sürdürüldüğünü ifade eden Ak, gelecek yılların İstanbul Üniversitesinin dışa açılma dönemi olduğunu kaydetti.

Ak, hedeflerinin, Ar-Ge kaynaklarının en az yüzde 30'unu dış kaynaktan elde etmek olduğunu söyledi. BAP Koordinatörü Prof. Dr. Ahmet Yeşil ise İÜ'nün 4 bin 500'ün üzerinde öğretim elemanı ile potansiyelinin çok yüksek olduğunu belirterek, Türkiye'nin 2023 yılı hedeflerine ulaşmasını diledi.

Konuşmaların ardından İÜ Devlet Konservatuvarı sanatçıları Türk Halk Müziği Konseri gerçekleştirdi.

Konser sırasında otizmli çocukların eğitimi, yabancı dil öğretimi ve yapay zeka geliştirilmesi alanında kullanılan "Bilim" isimli insansı robot harmandalı oynadı.

Konuşmaların ardından bilime hizmet, sanat, bilimsel yayın, TÜBİTAK, Avrupa Birliği (AB) Projesi ve patent başarıları ödülleri verildi.

Kaynak: AA / Ekonomi