Haberler

İstanbul'daki "Askeri Casusluk" Davası

Anayasa Mahkemesi'nin İstanbul'daki "askeri casusluk" davasıyla ilgili verdiği "hak ihlali" kararının ardından 44 sanığın yeniden yargılandığı dava ile aldıkları mahkumiyet kararları Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından bozulan 14 sanığın yargılandığı davaya ilişkin bilirkişi raporu mahkemeye ulaştı.

Anayasa Mahkemesi'nin İstanbul'daki "askeri casusluk" davasıyla ilgili verdiği "hak ihlali" kararının ardından 44 sanığın yeniden yargılandığı dava ile aldıkları mahkumiyet kararları Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından bozulan 14 sanığın yargılandığı davaya ilişkin bilirkişi raporu mahkemeye ulaştı.

Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Bilişim ve Teknoloji Suçları Şubesi uzmanlarınca hazırlanan 40 sayfalık rapor, yargılamayı yapan Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunuldu.

Raporun giriş kısmında, incelenen materyallere ait bilgiler ile inceleme yöntemleri anlatıldı. Raporun bulgular ve sonuç kısmında, inceleme konusu materyaller üzerinde yapılan ilk görsel incelemede, üzerinde herhangi bir fiziksel hasar görülmediği belirtildi.

Sanık avukatlarınca hazırlanan sorular ve cevaplarına da yer verilen raporda, olay yeri incelemesi esnasında dikkat edilmesi ve yerine getirilmesi gereken teknik hususlar anlatıldı.

Dijital delillerin olay yerine müdahale esnasındaki haliyle kalacak şekilde muhafaza edilmesi ve incelenerek raporlanmasına kadarki süreç içerisinde içeriğinin değişmediğinin garanti edilmesi gerektiği vurgulanan raporda, şu ifadelere yer verildi:

"Deliller olay yerinden ne kadar sağlıklı toplanırsa sonuçları da o kadar sağlıklı olacaktır. Dijital medyaya el koyma anından, delilin ilk veri özet değeri hesaplanmasına kadar geçen süre içinde, veriler üzerinde bir müdahalenin yapılıp yapılmadığını, müdahale yapılmışsa da, nasıl bir müdahalenin olduğunu söylemek her zaman mümkün olmayacaktır."

Raporun, meta verilerinin değerlendirilmesinin anlatıldığı bölümünde, "Sadece bir dokümana ait meta verilere bakılarak dokümanın meta veride adı, soyadı veya kimlik numarası gibi, kimlik bilgileri girilen bir kişi tarafından oluşturulduğunu şüphe bırakmadan kesin olarak söylemek doğru değildir. Aynı şekilde, bir dokümanın meta verilerinin, kullanıcının kimlik bilgilerinden farklı olması da, bu dokümanın o kullanıcı tarafından oluşturulmadığının kesin delili değildir. Bir dosyanın içindeki herhangi bir bölge 'hex editör' gibi düşük seviyede dosya erişimine izin veren yazılımlar kullanılarak değiştirilebilir" görüşü aktarıldı.

Bilirkişi raporunun son bölümünde, sanık avukatları tarafından sorulan sorular üzerine yapılan incelemeler ve cevaplara yer verildi.

Raporda, sanık avukatlarından İhsan Nuri Tezel'in dosyaların üst veri bilgilerine dışarıdan müdahale veya manipüle yapılıp yapılmadığı hususundaki sorusuna yer verilerek, "Dosyanın içeriğindeki her hangi bir yer 'hex editör' gibi yazılımlar kullanılarak değiştirilebilir. Böyle bir durumda dosyanın içeriği değişeceğinden veri özet değeri de değişecektir. Söz konusu durumun tek başına manipülasyon yapıldığı ya da yapılmadığı hususunda kanaat oluşturmaya yeterli olmadığı değerlendirilmiştir" şeklinde görüş bildirildi.

Bilirkişi raporunda, avukat Tezel'in 11 No'lu DVD içinde yer alan müstehcen uzantılı video dosyaları sebebiyle Anadolu 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama esnasında bilirkişiden rapor alındığı, raporda da tüm dosyaların tek bir bilgisayarda oluşturulmuş olduğu, DVD'nin manipülatif olarak üretilmiş olabileceğinin belirtildiği ve bu tespite katılıp katılmadıkları şeklinde soru yöneltiği aktarılarak, şunlar kaydedildi:

"İnceleme bulgularına göre video dosyalarının birden fazla farklı kodlayıcı veya çözücü ile farklı çözünürlüklerde farklı video düzenleme programlarıyla oluşturulmuş oldukları anlaşılmıştır. Ancak mevcut bulgularla bu dosyaların bir kişi ya da birden fazla kişi tarafından oluşturulmuş olduklarına dair bir yorum yapmak mümkün olmamıştır."

Sanık avukatlarından Kemal Yener Saraçoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, raporda sahteciliğe vurgu yapıldığını belirterek, "Medya araçlarının incelenmek üzere el konulması aşamasında hiçbir medya aracının özet değerlerinin (HASH) alınmamış, imajlarının çıkartılmamış olması nedeniyle; dijital medyanın içerisindeki veriler ile sonradan alınan imaj dosyasının içerisindeki veriler, özet değerleri alındıktan sonra karşılaştırılamamıştır. Bu nedenle el konulan medya araçlarındaki dijital kayıtların güvenliğinden söz edilemez" dedi.

Saraçoğlu, "Askere yapılan bir kumpas daha teknik olarak tespit edilmiştir. Raporda 18 dijital veri sayılmış, bir tanesinin olay yerinde imajı alınmaz mı? Bunlara hiçbir şekilde itibar edemezsiniz. Dosyalarda son değişiklik tarihi oluşturma tarihinden önce olan dosyaların bulunması sahteciliğin açık göstergesidir" ifadesini kullandı.

Kaynak: AA / Güncel

Anayasa Mahkemesi Adli Tıp Kurumu Yargıtay İstanbul Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title