Haberler

İstanbul: Bülent Yavuz'dan Açıklamalar

Merkez Hakem Kurulu (MHK) eski Başkanı Bülent Yavuz, şartların uygun olması halinde yeniden MHK Başkanı olabileceğini belirterek, "Daha düdüğümü asmadım" dedi.

Merkez Hakem Kurulu (MHK) eski Başkanı Bülent Yavuz, şartların uygun olması halinde yeniden MHK Başkanı olabileceğini belirterek, "Daha düdüğümü asmadım" dedi.

MHK eski başkanlarından Bülent Yavuz, Futbol Extra dergisinin Eylül sayısına verdiği röportajda, hem hakkındaki iddiaları cevaplandırdı hem de Mustafa Çulçu MHK'sini yorumladı. Hakemliğin duayeni olduğunu ve bundan sonra da Türk hakemliğine hizmet etmek istediğini dile getiren Yavuz, "Bir daha MHK Başkanı olmam bu şartlar altında zor görünüyor. Ama hakemlikten kopamam. 7 sene uzun bir süre olduğu için beni kimse hazmedemedi. Hatalarımız ayyuka çıkarıldı. Şu anda da aynı hatalar yapılıyor, ama kimse sesini çıkarmıyor. Benim gibi hizmet etmiş insanların tecrübesine zaman zaman ihtiyacı var Türk hakemliğinin. Hakemliğin duayeniyim. Bundan sonra da Türk hakemliğine hizmet etmek istiyorum. Daha düdüğümü asmış değilim. Bir gün gelir, uygun zemin olursa yeniden MHK Başkanlığı da yaparım. Ama çok seçiciyim. Herkese MHK Başkanlığı yapmam" diye konuştu.

Hakkındaki iddialarla önünün kesilmek istendiğini savunan Yavuz, "Önlenemez bir yükselişim olunca, 'Artık bunun önünü kesme zamanı gelmiştir' diye düğmeye bastılar. Çünkü Bülent Yavuz karizmatik, vizyonu geniş adam. Hem de hiç kimseye nasip olmayan, Türk hakem camiasının alışık olmadığı bir şekilde uzun süre yöneticilik yapan birisi. Bu kadar uzun süreli yöneticilik yaparsan, arkasından gelip bir de 4 yıl başkanlık yaparsan, camiada o kadar sevilir duruma gelirsen, tabii ki Bülent Yavuz artık önü kesilmesi gereken adam durumuna gelmiştir. Herkes onunla uğraşmaya çalışır ki onun ömrü kısalsın. O gitsin, yerine başkaları gelsin. Onun için hep benimle uğraşır insanlar. Hakemlik camiasında hakemliği bırakan herkes yöneticilik yapmak ister. Özellikle başkan olmak isteyen bir sürü insan var. Siz burayı devamlı işgal ederseniz, tabii ki birileri önünüzü kesmek isteyecektir" dedi.

"MHK BAŞKANLIĞI YAPACAK KİŞİ ÜST DÜZEY BİR HAKEM OLMALI"

MHK'nın başkanlığını yapacak kişinin üst düzey eski bir hakem olması gerektiğini söyleyen Yavuz, "FIFA kokartı takmamış, üst düzeyde hakemlik yapmamış Türkiye'de derbiler yönetmemiş, Urfa'da, Antalya'da, Mersin'de, Edirne'de maça çıkmamış bir hakem, hakemin duygusundan, bakış açısından, yürüyüşünden, ne istediğinden bihaberdir. Hakem de onun karşısına geçtiği zaman başkanını dinlemez. 'Bu kim ki bana ders veriyor?' der. Mustafa Çulcu'nun Ufuk Özerten için yaptığı 'Özertem'in MHK başkanı olması hakem camiasının ayıbıdır' yaklaşımı aslında özünde doğru. Ancak 'Bu kadar hakem ağabeyimiz, hocamız dururken, yıllarca Türk hakemliğini belli bir noktaya getiren şahıslar dururken bu da nereden çıktı? Neden biz kurumuza sahip çıkamıyoruz, kurumumuza neden içimizden yetişen birini başkan yapamıyoruz da dışardan biri gelip bizim kurumun başkanlığını yapıyor, ben bunu kabul etmiyorum' dese daha şık olurdu. Ben de aynen katılıyorum Mustafa'ya8 'Bu ayıptır' demesini de o esnada ağızdan çıkmış bir kelime olarak kabul ediyorum. Ufuk Özerten'i MHK başkanlığı yapmış olarak kabul etmiyorum. Benim kafamda MHK başkanının üst düzey eski bir hakem olması gerekir" dedi.

Samsunspor-Trabzonspor maçının hakemi Sadık İlhan'ın 'Bülent Yavuz bu maçla ilgili bana telkinde bulundu' sözlerine sert tepki gösteren Yavuz, "Bir MHK Başkanı, bir hakeme bir telkinde bulunuyorsa, o hakemin o anda yapacağı bir tek şey vardır, yüzüne yumruğu koymak ve derhal o MHK Başkanı hakkında işlem yapmak. Bu hakemliği biz de yaptık. Bana bir MHK Başkanı veya yöneticisi böyle bir telkinde bulunacak8 Affedersin ama ben o kişinin hesabını görürdüm. Kolay değil öyle, ben Samsunluyum. Siirt doğumluyum ama Samsun'da yaşamışım, annem, ablalarım, erkek kardeşim Samsun'da. Samsun'da büyümüşüm. Sonra çıkacağım Samsun aleyhine bir hakeme telkinde bulunacağım. Geçin bunları. Bir kere bir hakeme bir şey söylemeye kalkarsanız o koltuğu o hakem sizden alır. Sizin yerinize MHK Başkanı o hakemdir. 'Bana şu maçı ver' der, daha ileriye gider, 'O hakeme şunu, bu hakeme bunu ver' demeye başlar. Bu işler bu kadar kolay değil" ifadelerini kullandı.

"ADNAN ÖLMEZ'İN İDDİALARI BÜYÜK BİR İFTİRA"

Samsunspor Kulübü Başkanı Adnan Ölmez'in Samsunspor-Ankaragücü maçıyla ilgili iddiasını 'Büyük bir iftira' olarak değerlendiren Yavuz, "Hayatımda bu kadar üzüldüğüm bir an olmamıştır. İnsan bu kadar mı büyük bir iftiraya uğrar? Adı geçen otel de yanlış yazılmış zaten, Asal Otel, Galip Asal'ın otelidir. Galip Asal da Federasyon Yönetim Kurulu üyesidir. Biz de Samsunlu olmamız hasebiyle o otele sık sık gideriz. Oraya gidip geldiğimizde Samsunspor Başkanı'yla bir araya geldik ama ben, Kemal Ünsal ve Adnan Ölmez hiçbir zaman bir arada bulunmadık, dolayısıyla böyle bir konuşma yapmadık. Hayretler içerisinde kaldım" ifadelerini kullandı.

Hakemken MHK Başkanı olan Ahmet Güvener'den Eskişehir'in final maçını istediği iddialarının kesinlikle doğru olmadığını belirten Yavuz, "Ahmet Güvener'in bu konuda açıklamalarını okudum, kesinlikle yalan. Ben o turnuvaya davet edildiğim zaman hakemliğimin son yılıydı. Çok iyi bir trendim vardı. Play-off maçları Konya'daydı Ahmet Güvener bana 'Sen ilk maçı yönet, plaket filan veririz' dedi. Ben de kendisine 'Eğer buraya geliyorsam, ben final maçı yönetirim. Bana birinci maç değil, final yakışır' cevabını verdim. Hakemliğin raconunda var bu. 'Eskişehir-Aydın maçını bana verin' demişim, hepsi yalan. Benim finali yöneteceğim çok önceden belirlenmişti. Kimin finale kalacağı o zaman belli değildi" diye konuştu.

MHK başkanlığı döneminde kendisinden hakem isteyen kulüp başkanlarının olduğunu söyleyen Yavuz, "Çok şey biliyorum. 7 sene bu camianın başında kalmışım. Bazen bu işleri yaparken gözlerim yuvasından çıkacak gibi oldu, bazen keyiften dört köşe oldum. Benden hakem isteyen çok oldu. Bana açıp 'Bize şu hakemi ver' diyenlere ben çok güzel üsluplarla cevap verdim. Ben işimi doğru yaptığıma inanıyorum. Ahmet Güvener demiş ya 'Hakemlik Bülent Yavuz zamanında darbe aldı' diye. O kadar büyük haksızlık ki. Kimseye beddua etmem ama inşallah bize bu haksızlığı yapanlar da böyle haksızlıklara maruz kalır. Şimdi soruyorum size; şu anda Türkiye'nin lokomotifi hakemler kimler? Bu isimleri kim buldu? Ahmet Güvener mi?" dedi.

Cem Papila'nın ilk zamanlar çok iyi olduğunu, sonra performansında biraz değişiklikler olduğunu belirten Yavuz, "Zonguldak'ta her gün idman yaparken Ankara'ya geldi, haftada üç idmana indi. Cem Papila kondisyonunun birden bire yüzde yüzden yüzde ona indirdi. Ondan sonra nasıl hakemlik yapacaksın? Sağlıklı karar verebilir misin? Ben Cem'e 'Ankara'ya geldin, değiştin' derken bunu demek istedim" diye konuştu.

Mutlu Çelik konusunun değişik bir olay olduğunu, zaman zaman Mutlu Çelik ile iletişim bozukluklarının olduğunu belirten Yavuz, Mutlu Çelik ile iki kez kavga ettiğini, bu konuda Başkan Haluk Ulusoy'un devreye girdiğini kaydetti. Toroğlu, Çakar gibi hakem yorumcularının yaptıkları programların Türk hakemliğine katkısı olduğuna inandığını kaydeden Yavuz, bu programların yöneticiye bile katkısının olduğunu ifade etti.

UEFA delegeliğinden alınmasına üzüldüğünü söyleyen Yavuz, "Allah'a şükürler olsun ki bu delegeliğini 15 yıl yaptım. Tabii ki delegelikten alınmak beni üzdü. Asıl üzüldüm nokta şu. Haluk Başkan bana 'Bülent, liste geldi, seni yazdım' demişti. Sonra listeden çıkarıldığımı duyunca gerçekten çok üzüldüm. Ama bana 'Bülent senin yerine başkasını yazalım' deselerdi inan ki 'Hay hay' derdim. Emrivaki ile karşı karşıya kaldığım için çok üzüldüm" dedi.

"MUSTAFA ÇULCU'NUN DAVRANIŞINI ALKIŞLIYORUM"

Bu sezon Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor ve Beşiktaş'ın maçlarına bu kulüplerin istemediği hakemleri atayan Mustafa Çulcu'nun bu davranışını alkışladığını belirten Yavuz, "Yeni sezonlar yeni umutların başlangıcıdır. Birinci haftada bunu yaparsın; üçüncü, beşinci haftada yaparsın, hatta sezon ortasında da yaparsın ama bunu her zaman yapamazsın. Şimdi kör göze parmak sokar gibi diğer 30 tane hakemin var. Ligin sondan ikinci haftasında şampiyonluk ve küme düşmeler belli olmamış, o hakemleri bu maçlara vermek niye? Sezon başında barışık mesajlar vermek çok önemlidir. Mustafa Çulcu'nun sezon başında yaptığını da çok beğendim. Keşke ben de yapabilseydim o zaman. Hell olsun Mustafa'ya. Cem Deda'nın arkasında durdu. Bravo diyorum, alkışlıyorum. Belki ben olsam yapamazdım" dedi. Yavuz, Mustafa Çulcu'nun aynı davranışı sezon sonunda yapmasının çok zor olduğunu belirterek, "Çok zor ça çıkmamış bir hak, çok zor. Objektif olalım, birbirimizi kandırmayalım" diye konuştu.

'Siz MHK başkanıyken Cem Papila'yı o meşhur Beşiktaş-Samsunspor maçından sonra bir daha Beşiktaş maçına vermediniz. 'Keşke verseydim' diyor musunuz? sorusuna Bülent Yavuz, "Evet keşke o Beşiktaş-Samsunspor maçından sonra Cem Papila'yı bir daha Beşiktaş maçına verseydim" şeklinde cevap verdi.

Hakemken yönettiği Trabzonspor-Bursaspor maçının Türk hakemliğinin ve kendisinin onur abidesi olduğunu belirten Bülent Yavuz, "O maçtaki idareme dil uzatanın acısını Allah inşallah katmerli olarak herkesten alır. O maç Türk hakemliğinin ve benim onur abidemdir. O maçı televizyonda Doğan Koloğlu yorumluyordu. Ben hiçbir şey söylemiyorum, gidin Doğan Koloğlu'na sorun. 'Hell olsun bu hakeme' diyerek bitirdi maçı. O maçta ne olmuş Allah aşkına? Hami 40 metreden goller atmış, bu maça dil uzatıyorlar. Çok ayıp. Öncesinde spekülasyonlar vardı da ondan konuşuluyor bu maç. Hakem değişmiş olabilir. Bundan benim haberim yok" dedi.

Ali Aydın ile ölünceye kadar konuşmayacağını belirten Yavuz, "Ali Aydın'a son iki senede Türk futbolunun en kritik ve en kaliteli maçlarını verdik komite olarak. Ona güven duyduk, FIFA yaptık. Ali Aydın'a ben her maç öncesi telefon açar, 'Türk hakemliğinin sana ihtiyacı var yavrum, çok iyisin' filan deyip motive ederdim, gözüm gibi bakardım ona. Ali Aydın, daha sonra 'Bülent Yavuz'un benim hakemliğime hiçbir katkısı yoktur' dedi. O zamandan beri kendisiyle konuşmuyorum. Benim için bunu söyleyen adamla hiçbir işim olmaz. Ölünceye kadar da konuşmayacağım" dedi.

Ali Aydın hakemliği bırakmasının faturasını kendisine kestiğini söyleyen Yavuz, "Sanırım hakemliği bıraktıktan sonra pişman oldu. Benim yerime göz dikip ayağımdan çekmeye çalışanlar, bunlar 7-8 kişi ve yakında isimlerini deşifre edeceğim. Buna 'Bülent Yavuz istese sana hakemliği bıraktırmazdı. Bülent Yavuz Haluk Bey'in bir numaralı adamı' diyerek faturayı bana kestiler. Ali Aydın hakemliği bırakıyor diye ağladım. Ama Ali Aydın onu çevirdi, 'Bülent Yavuz ağlayarak bana hakemliği bıraktırdı' dedi. Güya ben 'Kimse seni istemiyor, ne olur bizi zor durumda bırakma, hakemliği bırak' demişim. Ali Aydın'ı affetmiyorum" diye konuştu.

'İdeallerinizde Federasyon Başkanlığı var mı?' sorusuna Bülent Yavuz, "Federasyon Başkanlığı politik bir makam. Oraya geçebilmek için delegasyona sahip olmak lazım. Benim bu delegasyona sahip olacak gücüm yok" dedi.

MHK başkanlığı sırasında Haluk Ulusoy'un kendisine hiçbir zaman 'Şu hakeme maç ver veya verme' demediğini söyleyen Yavuz, "Yalnız formsuz hakemlerle ilgili olarak zaman zaman "Bülent ne oluyor ya, bu hakemler niye formsuz? Şu işe bir bak" filan demiştir, o kadar. Federasyon Başkanı 'Şu maça dikkat edin, şu maça lalettayin hakem vermeyin' deme hakkına da sahiptir" ifadelerini kullandı.

Metin Tokat, Orhan Erdemir ve Erol Ersoy'un FIFA listesinden çıkarılmasının kamuoyunda yanlış değerlendirildiğini ifade eden Yavuz, "FIFA hakem listesinin hem düzenlenmesi hem de onayı Futbol Federasyonu Başkanı'nın yetkisindedir. Merkez Hakem Kurulları sadece hakemlerle ilgili bilgileri Federasyon Başkanı'na arz eder. Neticede bir sıralama yapılarak Federasyon Başkanı'nın onayıyla bu liste FIFA'ya gönderilir" dedi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Spor

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title