TÜM KATEGORİLER
İsrail'in Mescid-i Aksa'ya Yönelik İhlallerine Tepkiler
Batı Şeria'daki Filistinli Müslüman ve Hristiyanlar, İsrail'in Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerini protesto etmek için Beytullahim kentindeki Doğuş (Mehd) Kilisesi önünde bir araya geldi.
Batı Şeria'daki Filistinli Müslüman ve Hristiyanlar, İsrail'in Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerini protesto etmek için Beytullahim kentindeki Doğuş (Mehd) Kilisesi önünde bir araya geldi.
Hristiyanlarca Hazreti İsa'nın doğduğuna inanılan Doğuş Kilisesi önünde bir araya gelen Müslüman ve Hristiyan Filistinliler, Aksa'ya yönelik ihlallerin sona erdirilmesine ilişkin pankartlar taşıdı.
Ortodoks Arap Gençleri Topluluğu Sözcüsü Celal Berham, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mescid-i Aksa ile Kıyamet Kilisesi arasında bir fark olmadığını vurgulayarak, "Eylemle, Aksa ile Kıyamet ve Doğuş kiliselerinin kapıları arasında da bir fark bulunmadığını ifade etmek istiyoruz." dedi.
Gösteride bir araya gelen Müslüman ve Hristiyanların aynı halktan olduğu, tarihlerinin de aynı olduğunu belirten Berham, "Halkımız bu uygulamaların devam etmesini kabul etmeyecektir. İslam ve Hristiyan dinine ait mukaddes değerlerin onuru ve özgürlüğü için mücadeleye devam edeceğiz." diye konuştu.
Celal Behram, bu konunun ayrıcalıklı ulusal bir mesele olduğuna da dikkati çekerek, cami ile kilise arasında bir fark olmadığını yineledi.
İsrail polisi, 14 Temmuz Cuma günü Mescid-i Aksa'da silahlı saldırıda bulunduğunu iddia ettiği 3 Filistinliyi öldürmüş, olayda yaralanan 2 İsrail polisinin ise kaldırıldıkları hastanede öldüğünü açıklamıştı.
Olayın ardından Mescid-i Aksa'yı ibadete kapatan İsrail güçleri, Harem-i Şerif'in kapılarından 2'sini pazar günü açmış ancak kapılara metal arama dedektörleri yerleştirmişti.
İsrail'in, Mescid-i Aksa'nın kapılarına kurduğu metal dedektörler vasıtasıyla Aksa Vakfı tarafından kontrol edilen Harem-i Şerif'te egemenlik sağlamayı amaçladığı belirtiliyor.
Filistin halkı da metal dedektörlerin güvenlik gerekçesiyle değil Aksa üzerinde hakimiyet kurma amaçlı olduğunu düşünüyor.
İsrail'in, Aksa'yı yönetme hakkını resmi olarak tanıdığı Aksa Vakfına danışmadan attığı bu tek taraflı adımın kabul edilmesi halinde bunu daha ileri adımların takip edeceğini savunan Filistinliler, böylece Aksa'nın zamansal ve mekansal olarak bölünüp Yahudilere tahsis edilmesinden ve ellerinden alınmasından da endişe ediyor.
