Haberler

İslam İşbirliği Teşkilatı 1. Su Konseyi Toplantısı

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, özellikle az gelişmiş ülkelerde yaşanan acil su meselesinin bir an önce çözüme kavuşturulması için İslam İşbirliği Teşkilatı Su Konseyi'ne üye ülkelerin elini taşın altına koyması gerektiğini belirterek, "Diğer büyük ülkelere ve dünya kuruluşlarına...

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, özellikle az gelişmiş ülkelerde yaşanan acil su meselesinin bir an önce çözüme kavuşturulması için İslam İşbirliği Teşkilatı Su Konseyi'ne üye ülkelerin elini taşın altına koyması gerektiğini belirterek, "Diğer büyük ülkelere ve dünya kuruluşlarına örnek olacak biçimde teknik yardımları sahiplerine götürebileceğimiz bir kaynak dağıtım mekanizmasının kurulmasını sağlamalıyız." dedi.

Bakan Eroğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 1. Su Konseyi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, İslam ülkelerinin su problemlerini ve bu problemlere yönelik çözüm tekliflerini bakanlar düzeyinde ele aldıkları 3. Sudan Sorumlu Bakanlar Konferansı'nın en somut çıktısının Su Konseyi'nin kurulması olduğunu aktardı.

Su Konseyi'nin, son yıllarda yoğun bir biçimde yaşanan göç gibi tüm dünyayı ilgilendiren hususlar, sudan kaynaklanan felaketler ve hastalıklar gibi bu coğrafyayı derinden etkileyen su problemlerinin çözümüne daha hızlı ve hep birlikte ulaşmayı sağlayacak bir sistem oluşturma gayesi ile kurulduğunu ifade eden Eroğlu, "Biz elbette Türkiye olarak mülteci kardeşlerimize, Afrika'da içecek bir yudum suyu olmayan dostlarımıza, Ortadoğu'da su ve kanalizasyon şebekeleri zarar görmüş ülkelere, devlet olarak, zaman zaman da özel sektörümüzle birlikte yardım eli uzatıyoruz.

Gerek su konusunda gerekse Bakanlığımla alakalı diğer konularda, komşu ülkeler ve bölge ülkeleri ile iş birliğine çok büyük ehemmiyet vermekteyiz.

Bu minvalde, İİT üyesi pek çok ülke ile su, meteoroloji, ormancılık alanlarında çok sayıda ikili anlaşma imzaladık." diye konuştu.

"Türkiye, Afrika'da insan odaklı bir dış politika izlemektedir"

Afrika ülkeleri ile ilişkilerin "eşit ortaklık ve karşılıklı fayda" ilkeleri temelinde geliştiğini belirten Eroğlu, şöyle devam etti:

"Türkiye, Afrika'da insan odaklı bir dış politika izlemektedir.

Afrika kıtasına yönelik çalışmalarımız çerçevesinde, öncelikle Afrika'da yaşanmakta olan su kıtlığı ile mücadele gayesiyle içme suyu kuyuları açmakta ve sürdürülebilir su yönetimi konusunda iş birliği yapmaktayız.

Bakanlığımız, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) ile birlikte Etiyopya, Sudan, Burkina Faso, Somali, Nijer, Mali ve Moritanya'da yaklaşık 1,7 milyon kişiye içme suyu temin edilmesine öncülük etmiştir.

Ayrıca Cibuti'nin Başkenti Cibuti şehrini taşkınlardan korumak ve içme suyu sağlamak maksatlı barajın inşası için gerekli bütün etüt ve proje çalışmaları, DSİ Genel Müdürlüğü'nce tamamlanmış, baraj inşaatına başlanmıştır. Moritanya'da temel içme suyu parametrelerinin analizini yapacak laboratuvar kurmaktayız. Meteoroloji alanında, Bakanlığımızca düzenlenen takriben 50 adet uluslararası kursta 600 kişiye eğitim verilmiştir."

Bakan Eroğlu, Türkiye'nin, Pan-Afrika Büyük Yeşil Duvar Girişimi'ne milyonlarca dolarlık yatırım ve destek sağladığını, Afrika'da ağaçlandırma faaliyetleri yürüttüğünü, su kuyuları açtığını ve barajlar inşa ettiğini aktararak, Bakanlık çatısı altında 2011 yılında kurulan Türkiye Su Enstitüsü tarafından 3 farklı kıtadan, 30 ülkeden gelen 500'den fazla su ve atık su uzmanına yönelik muhtelif hususlarda eğitim programları düzenlendiğini söyledi.

Türkiye'den 6 milyar dolarlık yardım

Türkiye'nin, Küresel İnsani Yardım

2017 Raporu'na göre, 2016 yılında 6 milyar ABD doları tutarında insani yardım yaparak, ABD'nin ardından en çok uluslararası insani yardım yapan ikinci ülke konumuna geldiğini hatırlatan Eroğlu, Türkiye'nin 2016 yılında ayrıca, mili gelirinin yüzde 0,75'ini insani yardım için ayırarak, bir kez daha, "Dünyanın En Cömert Ülkesi" olduğunu ifade etti.

Bu zamanda, su ile alakalı konularda iş birliğinin her zamankinden daha önemli hale geldiğinin altını çizen Eroğlu, "Özellikle İslam coğrafyasında su kaynaklarının etkili yönetimi için bölgesel ve uluslararası iş birliği, bütün ülkeler nezdinde öncelikli konular haline geldi.

O halde bugün bu vesileyle harekete geçirdiğimiz Su Konseyi kapsamında özellikle yapmamız gereken Çalışma Belgesi'nde ve Toplantı Raporu'nda yer alan en önemli husus, Kaynak Dağıtım Teşkilatı'nın hayata geçirilmesidir." ifadelerini kullandı.

Bu yıl mayıs ayında İstanbul'da "Su ve Barış" temasıyla düzenlenen, özellikle mültecilerin su ihtiyaçları ve yapılabilecek faaliyetler üzerine odaklanılan 4. İstanbul Su Forumu'nu gerçekleştirildiğini anımsatan Eroğlu, foruma 64 ülkeden yaklaşık bin 700 katılımcının iştirak ettiğini söyledi.

Bakan Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Netice olarak şu ortaya çıktı; Harp mağdurları için ilk günden beri din, dil, ırk ayrımı yapmadan biz açık kapı politikası uyguladık.

Bütün Suriyeli sığınmacılara, sağlık hizmetleri ücretsiz olarak sunuyoruz. Kayıp bir neslin oluşmaması için Suriyeli çocukları okula kazandırıyoruz. Biz millet olarak tek yürek olup bu yaraları sarmak için uğraşıyoruz.

Türkiye'de barınan Suriyeli kardeşlerimizin en hayati ihtiyaçlarından biri de şüphesiz sudur.

Mevcut barınma kamplarında yaşayan Suriyeli kardeşlerimizin suya ve hıfzıssıhhaya erişimi noktasında tüm ihtiyaçları karşılanmakta, bütün kamplarımızda içme suyu ve kanalizasyon şebekesi, su deposu ve arıtma tesisi bulunmaktadır.

Titizlikle yürütülen bu çalışmalar sayesinde bugüne kadar sudan kaynaklanan herhangi bir rahatsızlık veya sağlık problemi yaşanamamıştır.

Farklı illerde yaşayan 3 milyon Suriyeli nüfus neticesinde, elbette bu illerde de su temini konusunda yeni çalışmalar yapılmasını zaruri kılmıştır.

Türkiye'nin 81 ilinde kayıtlı Suriyeli kardeşlerimiz yaşıyor. Misal, İstanbul'da 392 bin, Antep'te 324 bin, Hatay'da 383 bin, Urfa'da 399 bin Suriyeli kardeşimiz var.

Yine bir sınır ili olan Kilis'te 90 bin civarında Türk nüfusunun yanında bugün artık kayıtlı 130 bin Suriyeli yaşıyor. Artan su ihtiyacı sebebiyle Yukarı Afrin Barajı'nı inşa ediyoruz. Baraj, Kilis şehir merkezine 18,9 milyon metreküp içme suyu temin edecektir."

"Kaynak dağıtım mekanizması kurulmalı"

Bakan Eroğlu, Gaziantep'te Suriyeli mültecilerle birlikte ciddi oranda artan nüfusun su ihtiyacını karşılamak maksadıyla Düzbağ Barajı, Düzbağ Regülatörü ve İçme Suyu İsale Hattı'nı inşa ettiklerine işaret ederek, şu bilgileri verdi:

"DSİ Genel Müdürlüğümüzce başta El Bab olmak üzere Marea, Azez, Al Rai ve diğer yerleşim yerlerinde ve kamplarda çalışmalara devam edilmektedir.

Çobanbey'de kendi makinelerimizle toplam 5 kuyu açtık. Ancak bu tek başına bir ülke tarafından üstlenilecek bir yük değildir.

Eğer uluslararası toplum taşın altına elini sokmuş olsaydı, tüm dünyada Suriyeli sığınmacılar gibi yurdunu terk etmek zorunda kalan diğer kardeşlerimizin de sorunlarının çözümüne katkı sağlanabilirdi.

Biz de bu gaye ile Su ve Barış konulu forumumuzun mesajlarını, 'uluslararası iş birliğine' özel önem atfederek şu şekilde belirledik ve uluslararası kamuoyu ile paylaştık: Mülteci krizi yalnızca ev sahibi ülkenin çözebileceği bir husus değildir, bu sorumluluk uluslararası toplum tarafından paylaşılmalıdır. Mültecilere yönelik su ve sanitasyon hizmetlerini içeren insani yardımlar, küresel bir öncelik olmalıdır. Korunmaya muhtaç insanların su ve sanitasyon ihtiyaçlarına yönelik özel uluslararası bir fon oluşturulmalıdır."

Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, özellikle az gelişmiş ülkelerde yaşanan acil su meselesinin bir an önce çözüme kavuşturulması için İİT Su Konseyi'ne üye ülkelerin elini taşın altına koyması gerektiğini belirterek, "Diğer büyük ülkelere ve dünya kuruluşlarına örnek olacak biçimde teknik yardımları sahiplerine götürebileceğimiz bir kaynak dağıtım mekanizmasının kurulmasını sağlamalıyız. Bunun yanı sıra elbette sudan kaynaklanan hastalıklar, tabi afetler, suyun verimli kullanımı, iklim değişikliğinin su kaynaklarına etkisinin azaltılması, su kirliliğinin önlenmesi, su ve hıfzıssıhha hizmetlerinin iyileştirilmesi ve yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesi konularında kapasite geliştirme çalışmalarına önem vermeye devam etmeli, iş birlikleri geliştirmeliyiz." şeklinde konuştu.

Mısırlı delegeden uygulama planına itiraz

Toplantıya katılan Mısır Barajlar Daire Başkanı Khaled Toubar, İİT Su Vizyonu için önerilen 5 maddelik uygulama planına, sınırı aşan sularla ilgili bir madde eklenmesini istedi. Toubar'ın itirazına Irak Su Kaynakları Bakanı Hasan Canabı ile Bangladeş Su Kaynakları Bakanı Anısul İslam Mahmud da destek verdi.

Ancak Bakan Eroğlu'nun Mısır'ın eklenmesini istediği maddenin, bu uygulama planı kapsamı dışında bir konu olduğunu belirtmesi üzerine, Mısırlı delege ısrarla itirazlarını sürdürdü. Yaklaşık 2 saat süren karşılıklı müzakerelerin ardından, Bakan Eroğlu'nun önerisiyle uygulama planının yeniden ele alınması kararlaştırıldı.

Bu teklifi Mısırlı Khaled Toubar'ın kabul etmesi üzerine, toplantı diğer maddelerin görüşülmesinin ardından sona erdi.

İkinci su konseyi toplantısının gelecek yıl Mısır'da yapılması kararlaştırıldığı toplantı sonrası çekilen aile fotoğrafında, Bakan Eroğlu ile Khaled Toubar yan yana poz verdi.

Kaynak: AA / Güncel

Veysel Eroğlu Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title