TÜM KATEGORİLER
İŞ Genel Başkanı Arslan: "İstanbul, dünden bugüne bir cazibe merkezi ve pek çok kültürün bir arada...
İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümü nedeniyle açıklama yapan HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, "İstanbul, dünden bugüne bir cazibe merkezi ve pek çok kültürün bir arada yaşadığı bir medeniyet şehri olmuştur.
İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümü nedeniyle açıklama yapan HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, " İstanbul, dünden bugüne bir cazibe merkezi ve pek çok kültürün bir arada yaşadığı bir medeniyet şehri olmuştur. Bu topraklar tarih boyunca olduğu gibi bugün de bir dünya devleti olma özelliğini devam ettirmektedir" dedi.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümü dolayısıyla açıklama yaptı. Arslan, "İstanbul, 29 Mayıs 1453 tarihinde Peygamber Efendimizin (s.a.v.) övgüsünü kazanan Fatih Sultan Mehmet Han ve şanlı ordumuz tarafından fethedilmiştir. İstanbul'un fethi hem Türkiye hem de dünya tarihi için hayati önemdedir. İstanbul'un fethiyle Avrupa'da ilerleyişini sürdüren Osmanlı Devleti üç kıtaya yayılan büyük bir imparatorluk haline gelmiştir. Bu fetih dünya tarihinin akışını değiştirmiş, Orta Çağ kapanıp Yeni Çağ açılmıştır. İstanbul'un fethi sadece yeni bir çağın açılmasına sebep olmamış, pek çok kültürün barış ve kardeşlik içinde bir arada yaşayabileceğini de tüm dünyaya göstermiştir. İstanbul, dünden bugüne bir cazibe merkezi ve pek çok kültürün bir arada yaşadığı bir medeniyet şehri olmuştur. Bu topraklar tarih boyunca olduğu gibi bugün de bir dünya devleti olma özelliğini devam ettirmektedir" ifadelerini kullandı.
Arslan, mesajında şunları da kaydetti:
"Kaosların ve huzursuzlukların her geçen gün arttığı bir dünyada 1453 tarihinde Fatih Sultan Mehmet tarafından gerçekleştirilen, barış ve kardeşlik temelinde yükselen modern bir yönetim ruhunun güçlenmesine ihtiyaç bulunmaktadır. İstanbul'un fethi modern devlet tarihinin dönüm noktalarından biri olmuştur. Bugünkü dünyada fetihler yok ve belki hiç olmayacak ama bireyi, kardeşliği, kucaklaşmayı ve barışı esas alan yönetim ve yönetişim anlayışı yaygınlaşarak devam edecektir. Türkiye, hem kendi içinde barışa sahip hem de dünyada ve bölgesinde barışın savunucusu ve yapıcısı olmak zorundadır. Türkiye bu rolü yerine getirmeye çalışmaktadır. Bugün 'fetih', birlik beraberliği başarmaktır." - ANKARA
