Haberler
BBC

İnsan hakları örgütlerinden Hollanda'ya "kurumsal ırkçılıkla mücadele" çağrısı

Güncelleme:

Hollanda Temsilciler Meclisi'nin gündeminde polis şiddetinin önlenmesine yönelik çalışmalar var. Ancak Af Örgütü ve diğer insan hakları savunucularına göre, siyaset, üzerine düşeni yeterince yapmıyor.

"Eğer Hollanda'da iş başvurusu yaptıysanız ve soyadınız Janssen veya de Vries ise, soyadı Demir ya da Çelik olan bir başka adaya göre, işe alınma şansınız daha yüksek..."

Hollanda Sosyal ve Kültürel Planlama Kurumu'nun (SCP) araştırmasında saptanan bu durum, Amsterdam ve Utrecht üniversiteleri tarafından yapılan araştırmalarla da doğrulandı. Ten rengi ya da ebeveynlerinin geldiği ülkeler, yaşamın her alanında göçmen kökenlilerin karşısına olumsuzluk olarak çıkıyor.

Başbakan Mark Rutte, ayrımcılığın Hollanda'da "sistematik sorun haline geldiğini" ve insanların kökenleri nedeniyle yargılandığını söyledi. Ancak Uluslararası Af Örgütü'ne göre, ırkçılık artık kurumsal hale geldi.

Af Örgütü araştırmacısı Gerbrig Klos, ayrımcılık konusunda çok az şey yapmakla suçladığı Hollanda hükümetini, sosyal yaşamdaki ırkçılık sorunlarına ilişkin tüm raporları ayrıntılı biçimde açıklamaya çağırdı.

Rapordan öne çıkanlar

Hollanda'nın önde gelen haber sitesi Nu.nl, bugüne kadar resmi kurumlar tarafından hazırlanan ayrımcılık raporlarının bir dökümünü yayınladı. Raporlarda öne çıkan başlıklar şöyle:

İş pazarı: Sosyal ve Kültürel Planlama Kurumu'na göre, Batılı olmayan bir kişinin, eşit derecede bir özgeçmişle (CV) iş görüşmesine çağrılma şansı, Batılı birine göre daha düşük. Hollandalı işletmeler çoğunlukla, eşdeğer bir CV ile iş başvurusu yapan Çelik ya da Demir soyadlı kişiler yerine, Janssen ya da de Vries'e soyadı taşıyanlara geri dönmeyi tercih ediyor.

Amsterdam ve Utrecht üniversiteleri tarafından yapılan taştırmada, 4 binden fazla hayali CV iş yerlerine gönderildi. Göçmen geçmişi olan kişilere ait olan CV'lere daha az geri dönüş oldu.

Sosyal İşler ve İstihdam Müfettişliği'nin (SZW), geçen yıl yaptığı araştırmada da, geçici iş bulma bürolarının etnik kökene dayalı ayrımcılık yapmaya hazır oldukları ortaya çıktı. Müfettişlerin, işçi arayan bir işverenmiş gibi aradığı geçici iş bulma bürolarının yüzde 40'ı, "Ama yabancı kökenli işçi istemiyorum" talebine olumlu yanıt verdi.

Eğitim : Eğitim Müfettişliği'nin her yıl hazırladığı fırsat eşitliği raporuna göre, göçmen kökenli öğrencilerin diploma almadan okuldan ayrılma oranı daha fazla ve yüksek eğitimde başarı şansı, "yerli" öğrencilere göre daha düşük.

Batılı geçmişe sahip olmayan öğrencilerin staj yeri bulma şansları da, Batı kökenlilere göre daha düşük. İlk öğretimden itibaren öğrencilerin devam edeceği bir sonraki okul tavsiyesinde de, göçmen kökenli çocuklar için, daha fazla düşük düzeydeki okullar öneriliyor.

Göçmen kökenli öğrencilerin yoğun olduğu okullar da, öğretmen bulmakta daha gazla zorlanıyor. Hollanda Eğitim Müfettişliği, bu okullardaki çocukların yeterince iyi eğitim alamadıkları uyarısında bulunuyor.

Konut piyasası : Göç geçmişine sahip kişilerin Hollanda'daki birçok kentte kiralık ev bulma olasılığı daha düşük. Amsterdam Belediyesi'nin araştırmasına göre, emlakçıların üçte biri, göçmen kökenlilere ayrımcılık konusunda istekli. Ev sahiplerinin bu konudaki talebini geri çevirmiyorlar. Utrecht'teki benzer bir araştırmada da, aynı durum saptandı.

Polisle temas : SCP'nin birkaç ay önce yayımlanan raporuna göre, Türkiye, Fas ya da Antiller kökenine sahip kişiler, polis tarafından "yerli Hollandalı'lara" göre daha fazla izleniyor.

"Meclis yeterince adı atmıyor"

İnsan hakları örgütleri, çoğu resmi kuruluşlarca hazırlanan bütün bu raporlara rağmen ne hükümetin ne de meclisin, ırkçılıkla mücadele konusunda yeterince adım atmadığını düşünüyor.

Af Örgütü, hükümeti, her türlü ayrımcılığı yasaklayan Hollanda Anayasası'nın 1. maddesini yaşamın her alanında uygulamaya çağırıyor.

ABD'deki ırkçılık karşıtı eylemlerin ardından Başbakan Rutte, ayrımcılığın ülkesinde de sistematik bir sorun haline geldiğini belirtmişti. Başta iktidar ortakları olmak isere, parlamentodaki siyasi partilerin çoğu, bu sorunla mücadele edilmesi konusunda açıklamalar yaptı.

AF Örgütü'nden çağrı

Hollanda Temsilciler Meclisi'nin gündeminde polis şiddetinin önlenmesine yönelik çalışmalar var. Ancak Af Örgütü ve diğer insan hakları savunucularına göre, siyaset, üzerine düşeni yeterince yapmıyor.

Irkçılık karşıtı Control Alt Delete adlı örgüt, 2016 yılından bu yana polisin sorumluluğunda 41 kişinin öldüğünü belirterek, bunlardan yarısının göçmen kökenli kişiler olduğunu açıkladı.

Örgüt sözcüsü Jairi Schalkwijk, yeni resmi talimatların, polislerin şiddet uygulama kurallarını genişlettiğini savunarak, hükümet ve parlamentonun somut önlemler almasını istedi.

BBC

Hollanda Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title