İngiltere'de Yasadışı Göçmenler, Yasal Haklar Kazanmak İçin Yürüdü
İngiltere'de Yaşayan Binlerce Yasadışı Göçmen, Yasal Vatandaşlık Hakları İçin Başkent Londra'da Parlamentonun Önünde Yürüyüş Yaptı.
İngiltere'de yaşayan binlerce yasadışı göçmen, yasal vatandaşlık hakları için başkent Londra'da parlamentonun önünde yürüyüş yaptı.
Bazı politikacılar, sanatçılar, Müslüman, Katolik ve Protestan dinlerinin temsilcileri ile yasadışı göçmenler ve onları destekleyen çok sayıdaki İngiliz vatandaşı, İngiltere'de yürürlükte olan göçmenlik yasalarının değiştirilmesi, göçmenlere daha adil hakların tanınması, İngiliz vatandaşları ile aynı şartlarda yaşam sürmesi ve göçmenlere uygulanan sömürünün bitmesi için protesto yürüyüşü yaptı. 2 bin ila 3 bin arasında kişinin katıldığı yürüyüş, tarihi Westminister Katedrali önünde başlayarak, Trafalgar
Meydanı'ndaki konuşmalar ve konserle son buldu. Çok sayıda metropolitan polisinin de izlediği yürüyüşün her anı, polis kameraları ve fotoğraf makineleri ile de kayıtlara geçildi.
İngiltere'de yasadışı olarak yaşayan 500 bin göçmen olduğu tahmin edilirken, İçişleri Bakanlığı'nın her yıl yaklaşık 25 bin göçmeni, geldiği ülkeye iade ettiği belirtiliyor. Bugün düzenlenen yürüyüş, tüm sendikalar tarafından da desteklendi. Sendikalar, özellikle işverenlerin kaçak göçmenlere düşük ücret ödeyip, İngiltere'deki emek piyasasında fiyat kırıp, böylece ülkeyi de milyonlarca dolar vergi gelirinden mahrum bıraktıklarına dikkat çekiyor ve hükümetin ülkede dört yıldan uzun bir süredir çalışmakta
olan yasadışı konumdaki göçmenlere 2 yıllık çalışma izni vermesi gerektiğini belirtiyor. Birçok sivil toplum kuruluşu, yasadışı göçmenlere yasal hakların verilmesini savunurken, bu tür bir af, ülkeye daha fazla göçmenin gelmesini teşvik edeceği gerekçesi ile eleştiriliyor.
Bugünkü yürüyüşe, İngiltere'ye göçmenlik başvurusunda bulunmuş olan çok sayıda Türk asıllı kişi de katıldı. İsimlerini vermek istemeyen Newcastle şehrinden bir çift, çocuklarının 6 yıldır İngiltere'de okula gittiklerini ancak yine de vatandaşlık hakkı kazanamadıklarını ifade ederek, "Geri göndermeye çalışıyorlar. Büyük bir adaletsizlik. Kapıları kırıp, sabaha karşı, insanları evlerinden alıyorlar. Çok zor bir durum" diyerek yaşadıkları zorlukları anlattı. 5 yıldır Londra'da yaşayan Birgül Akdoğan ise,
1.5 yaşındaki oğlu Arda'nın da burada doğduğunu, hala başvurularına sonuç alamadıklarını ifade etti. Besey Çoban da, 5 yıldır Londra'da yaşadığını, son 6 aydır da kaçak olarak burada yaşadığını, eşinin de ülkeden gönderildiğini söyleyerek, "Çocuğum okula gidemiyor. Parasız, pulsuz, her gün bir evde kalıyorum. Durumum çok kötü yani. 2 çocukla perişanım. Çocuklarıma hiçbir şey alamıyorum. Hiçbir şey yapamıyorum" diyerek yaşadığı sıkıntıları anlattı. Anvar Malik isimli Pakistan asıllı İngiliz vatandaşı,
kendisinin İngiliz pasaportu sahibi olduğunu, ancak kendisi gibi diğer insanların da aynı haklara sahip olmasını istediğini, bu yüzden yürüyüşe katıldığını ifade etti.
A World To Win isimli organizasyonun temsilcilerinden olan Corinna Lotz ise, sistemin olduğu gibi değişmesi gerektiğini, bugün sahip olunan globallik anlayışının da değişmesi gerektiğini ifade ederek, "İnsanların suçlu olmadıkları halde, suçlu gibi muamele gördükleri yerler olan göçmen kampları bir an önce kapatılmalı. Göçmenler de bu ülkenin vatandaşları ile aynı haklara sahip olabilmeliler" dedi. Hackney Bölgesi göçmenlere destek grubundan Rayah Feldman, İngiltere'nin göçmenlere büyük baskı uygulayan
yasalara sahip olduğunu söyleyerek, özellikle göçmen kamplarında masum insanların suçlu gibi gözaltına alındıklarını, birçok göçmenin kayıt altına alınmadığı ve başlarına ne geldiğinin dahi bilinmediğini ifade etti.
Yaklaşık 4 saat süren protesto eylemi sırasında yağan yağmura rağmen katılımın beklenenin üzerinde olduğu görüldü.
(HU-OYK-OYK-OK-D)