İngiliz Basınında Bugün

İngiliz basınında bugün, Arap Birliği'ne 'barış planını doğrudan İsrail halkına götürün' çağrısı, İran ile İngiltere arasındaki rehine kriziyle ilgili kanıtların İngiliz parlamentosuna taşınması ve Pakistan'la zanlı değiş tokuşu pazarlığı başlıkları öne çıktı.

BBC'nin Türkçe internet sitesi "http://www.bbc.co.uk/turkish/" adresinde yer alan basın özetlerine göre, Times gazetesi, başyazılarından birini Arap Birliği'nin bugün başlayacak olan ve Orta Doğu barışının ele alınacağı zirvesine ayırdı.

"Riyad'da bugün yapılacak olan Arap Birliği zirvesinin Suudi Arabistan'ın 2002 yılında öne sürdüğü barış planını desteklemesi bekleniyor. Plan, İsrail'e, 1967 öncesi sınırlarına geri dönmesi, bir Filistin devletinin kurulmasına ve Filistinli mültecilerin geri dönmelerine izin vermesi karşılığında Arap devletleri tarafından tanınma teklifi getiriyor. 2002'de İsrail bu planı reddetmişti. Ama şimdi bazı yönlerine karşı çıkarken, yine de planı müzakerelere bir temel olarak kabul etmeye hazır. Orta Doğu'da kapsamlı bir anlaşma henüz çok uzak görünüyor ama en azından bazı unsurları şimdiden görülebilir."

Guardian yazarı Jonathan Friedland, bugün Arap Birliği zirvesiyle ilgili kaleme aldığı yazısında, Arap Birliği'nin İsrail Başbakanı Ehud Olmert'i pas geçerek, anlaşmayı doğrudan İsrail halkına götürmesi gerektiğini dile getirdi.

"İsrail askeri istihbaratının eski başkanı Şlomo Gazit, yazdığı bir açık mektupta Suudi rejimine bir çağrıda bulunmuştu. Emekli general, Suudilerden Olmert'i pas geçmelerini ve onu aşarak, İsrail halkıyla doğrudan konuşmalarını istemişti. 'Mısır'ın eski cumhurbaşkanı Enver Sedat'ın 30 yıl önce gittiği yoldan gidin.' demişti Gozit. 'Kudüs'e gelin ve müzakerelerin hemen başlaması çağrısında bulunun. Bu kamuoyunu harekete geçirir ve İsrail'deki hiçbir hükümet bu türden bir adıma karşı duramaz.' diye yazmıştı. Bu kesinlikle çok iyi bir fikir çünkü İsrail'in blöfünü ortaya çıkaracaktır. Zira İsrail her zaman barış istediklerini söylemişti. Böylece bu konudaki samimiyetleri sınanabilir."

"KOORDİNATLAR AÇIKLANACAK"

İran ile İngiltere arasındaki rehine asker krizine Financial Times gazetesi geniş şekilde yer aldı.

"Dışişleri Bakanı Margaret Beckett, dün Türkiye'ye yaptığı ziyareti kısa keserek, parlamentoya askerlerin gözaltına alındıkları sırada hangi koordinatlarda bulunduklarını ayrıntılarıyla gösteren kanıtları sunmak üzere Londra'ya döndü. Beckett'ın milletvekillerine, 15 rehine askerin gözaltına alındıklarında Irak karasularında, Şatt-ül-Arap su yolunda olduklarını gösteren küresel konumlandırma sistemi koordinatlarını açıklaması bekleniyor. İngiltere yetkilileri, böylece İran hükümetini askerleri gözaltına almakla hata ettiklerini söylemeye ikna etmeyi umuyor."

Guardian gazetesinin manşetinde bugün İngiltere ile Pakistan arasında bir terör zanlısının iadesi için gizli görüşmeler yapıldığı haberi yer aldı. Habere göre, İngiltere Pakistan'ın geçtiğimiz yaz Amerika'ya giden yolcu uçaklarını havaya uçurma planları yapmakla suçlanan Raşid Rauf'u ifade vermek üzere kendilerine iade etmesi halinde; İngiltere'de yaşayan Pakistanlı muhalifleri sınırdışı etmeyi teklif ediyor.

"Son derece gergin geçen müzakerelerde, İngiltere Pakistan'da yüksek koruma altındaki bir hapishanede tutulan 26 yaşındaki Raşid Rauf'un iadesini istiyor. Pakistanlı yetkililerse bu talebe, bir başka taleple yanıt verdi. Bir değiş tokuş anlaşması çerçevesinde, İngiltere'de yaşayan ve petrol zengini Beluçistan'daki ayaklanmaya karışmakla suçladıkları sekiz kişinin sınırdışı edilmesini istiyorlar. Ancak insan hakları grupları kişilerin değiş tokuş edilmesini öngören herhangi bir olası girişimi kınadı ve her iki hükümete de hukuku gerektiği gibi uygulamaları çağrısında bulundu."

Financial Times'ın başyazılarından birinin başlığı: "Bağımsız Kosova"

"Birleşmiş Milletler (BM) Kosova özel temsilcisi Marti Ahtisaari'nin planı karşısında Avrupa Birliği (AB) tedirgin bir birlik oluşturmuş durumda. İspanya, Slovakya ve Yunanistan, Ahtisaari'nin bu haftaya dek söylemeye cüret edemediği kelimeyi, bağımsızlığı desteklemeye istekli değillerdi. Ancak AB bağımsızlığa destek vermezse, o zaman Güvenlik Konseyi'nde Rusya'nın planı veto etmesi ihtimali artacaktır. Bu ise affedilemez, zira masada başka bir seçenek bulunmuyor. Kosova'da bu yılki gösterilerde yine ölenler oldu ve nüfusun yüzde 90'ının iradesi sonsuza dek görmezden gelinemez. Nihayet dünya gelecekte olacakları açıkça söylemek ve Kosova'ya bağımsızlık tanımak zorunda."

Times gazetesinin manşetinde ise, İngiltere iç politikasıyla ilgili bir haber var. Haberde gazete için yapılan bir kamuoyu yoklamasının sonuçları aktarıldı. Buna göre, İskoçya'da 3 Mayıs'ta yapılacak olan parlamento seçimlerinde İskoç Milliyetçi Partisi zafere gidiyor.

"Bu, Maliye Bakanı Gordon Brown'a başbakan olmasından önce ağır bir darbe indirebilir. Kamuoyu yoklaması, Milliyetçileri İşçi Partisi'nin önünde gösteriyor. 129 sandalyeli İskoç Parlamentosu'nda, İşçi Partisi'nden 7 sandalye daha fazla alarak, 50 sandalye kazanabilirler. Bu durumda, Brown İngiltere'de iktidarda olan; ancak eğitim, sağlık ve ulaşım konularında İskoçya'da sözü geçmeyen bir İskoç durumuna düşebilir."

Times gazetesindeki bir habere göre, Almanya'da 12 ila 17 yaşındaki tüm genç kızların rahim ağzı kanserine karşı aşı yaptırmaları için bir kampanya başlatılıyor.

"Almanya'da rahim ağzı kanserinin yok edilmesi amacıyla yaklaşık 3 milyon genç kıza toplu bir aşı kampanyasına katılmaları çağrısı yapılıyor. Gardasil ve Silgard isimleri altında piyasaya sürülen aşılar geçtiğimiz yıldan bu yana Almanya'daki eczanelerden temin edilebiliyor. Ancak komisyonun yeşil ışık yakmasıyla sigorta şirketleri gelecek haftadan itibaren aşıların tüm maliyetini karşılamaya başlayacak. 150 euroya mal olacak üç aşının yapılması, servikal yayma, ya da diğer adıyla smear testlerinin de tarihe karışması anlamına gelebilir. Rahim ağzı kanseri gelişmiş ülkelerde her yıl 17 bin kadının ölümüyle sonuçlanıyor. Bu sayı, gelişmekte olan ülkelerde ise her yıl 218 bin civarında.

(BBC-CY-CY-MEF-D)

Haberler