'İlk Adım Terör Örgütünden Gelmeli'

Konuyla ilişkin kendisine sorulan bir soruya karşılık; Terörle mücadelenin devam etmek zorunda olduğunu ifade eden Boyner, açılımların gecikmiş veya içinin doldurulmamış olmasının, terörün devam etmesi için bir neden olamayacağını da sözlerine ekledi. Boyner, “Şiddetin ve terörün devam ettiği noktada siyaset de başarılı olamıyor. Bu açıdan ilk adımın terör örgütünden gelmesi gerekiyor. Bu noktada, toplumda şiddete karşı olmak konusunda duyarlılığın artmış olması da önemli. Biz toplum olarak buna karşı çıkarsak, yani şiddetin bir seçenek olmadığı konusunda; ama demokratikleşme ve karşılıklı diyalog kurmanın önemini hep birlikte savunursak o noktaya daha kolay gelebiliriz” şeklinde konuştu.

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI, TERÖRLE MÜCADELENİN DEMOKRATİKLEŞME VE DEMOKRATİK AÇILIMIN BİR PARÇASI OLDUĞU NOKTASINDA BİRLEŞİYOR”

Demokratikleşmenin çok farklı boyutları olduğuna değinen Boyner, şunları söyledi:

“Demokratikleşme bir bütün problem olarak önümüze konursa memnuniyetle yardımcı olmaya hazırız. Türkiye’deki bütün sivil toplum kuruluşlarında, her seviyede aynı duyarlılıkta olmasa da, terörle mücadelenin demokratikleşme ve demokratik açılımın bir parçası olduğu noktasında birleşiyor. Aynı şekilde; güneydoğu ve doğu Anadolu’daki sivil toplum kuruluşlarının da yaptığı çağrıyı önemsiyoruz. Türkiye’deki tartışmanın mutlaka şiddetten arındırılmış bir boyutta devam etmesi çok önemli.”

TÜRKİYE’NİN BELLİ KONULARDA PARTİLERÜSTÜ HAREKET ETMESİ GEREKİYOR

Boyner, “Seçimlere normal şartlarda bir sene var. Önümüzdeki dönemde de istiyoruz ki tüm partiler Türkiye’nin vizyonunu açacak çoğulcu, adaleti gözeten, laik ve demokratik bir programla çıkabilsinler ve biz artık Türkiye’deki çalışmaları da daha yüksek bir seviyeye çekebilelim. Türkiye’nin belli konularda partilerüstü hareket etmesi gerekiyor. Türkiye’nin ve Avrupa Birliği’nin özellikle Kıbrıs konusunda çözüme odaklı diyalog ve politika izlemesi de önümüzdeki günlerde AB ile ilişkilerde uygulanması gereken bir eksendir” dedi.

“3-4- SENE ÖNCE TÜRKİYE’NİN VİZYONU FARKLIYDI”

AB’nin kendi içinde temel sorunları olduğunu belirten Boyner, “Hırvatistan ve Slovenya probleminde de olduğu gibi Kıbrıs’ın sürekli Türkiye’nin önüne çıkarılan hukuki bir problem haline gelmesi ve Avrupa’daki bazı ülkelerin de Türkiye’ye karşı söylemlerde bulunması Türkiye’nin AB’ye giriş sürecine pek yararlı olmuyor” şeklinde konuştu. AB’nin üye ülkelere tek bir standart politika uygulayamamasının ciddi bir sorun olduğunu vurgulayan Boyner, “Türkiye’nin bölgesel güç olma konusunda kendimizi sıkıştırma konumundan çıkmak zorundayız. Bundan 3-4- sene öncesine kadar daha farklı bir vizyonu konuşuyorduk. Türkiye’yi çok farklı bir düzleme yerleştiriyorduk. Türkiye’deki yapısal reformlar da bunun üzerineydi. Krizin ve dünyadaki konjonktürün etkisiyle bu tartışma eksen tartışması veya bölgesel güç olarak Türkiye noktasına indirgendi” dedi.

Ender DURUEL - BELÇİKA - DHA

Haberler