Haberler

Hükümet Sözcüsü Çiçek(2):key Ödemeleriyle İlgili Mağduriyetlerin Giderilebilmesi İçin Yasal Düzenlemeye İhtiyaç Var

Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Konut Edindirme Yardımı (Key) Ödemeleriyle İlgili Mağduriyetlerin Giderilebilmesi İçin Yeni Bir Başvuruya ve Hak Sahiplerinin Haklarının İadesine Kısa Sürede İmkan Verecek Bir Yasal Düzenlemeye İhtiyaç Olduğunu Söyledi.

Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Konut Edindirme Yardımı (KEY) ödemeleriyle ilgili mağduriyetlerin giderilebilmesi için yeni bir başvuruya ve hak sahiplerinin haklarının iadesine kısa sürede imkan verecek bir yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğunu söyledi. Çiçek, "Bunu yetiştirebilirsek bugün TBMM'ye göndereceğiz. Meclis takvimi de uygun düşürse yıl sonuna kadar bunu çıkarabilirsek iyi olacak" diye konuştu.

Çiçek, Başbakanlık Merkez Binası'nda düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada, 2007 yılında çıkarılan 5664 sayılı "Konut Edindirme Yardımı Hak Sahiplerine Ödeme Yapılmasına Dair Kanun"u hatırlatarak, kanun kapsamında 8 milyon 630 bin 604 hak sahibine ilişkin listenin 27 Temmuz 2007 tarihli Resmi Gazete'de yayınlandığını ve tarihten itibaren Ziraat Bankası'ndan ödemelere başlandığını dile getirdi.

Bu kapsamda, 11 Kasım 2009 tarihi itibariyle 5 milyon 397 bin 382 hak sahibine 2 katrilyon 544 trilyon ödeme yapıldığını belirten Çiçek, buna rağmen halen konuyla ilgili zaman zaman şikayetler geldiğine işaret etti. İlan edilen listede isimleri yer almadığı halde KEY ödemesi almaya hak kazandıklarını ileri sürenler olduğunu, bunlarla ilgili kurumlara ek süre verildiğini ancak hala aksaklıklar yaşandığını belirten Çiçek, halen ilgili kurumlardan Ziraat Bankası'na bildirilmemiş listeler olduğunu da açıkladı.

Çiçek, temel düşüncelerinin "hak sahibi olan kim varsa bunun hakkını ödemek" olduğunun altını çizerek, Hükümet'in aldığı kararların bunu amaçladığını söyledi. Çiçek ayrıca, bugüne kadar 5 milyondan fazla kişiye ödeme yapılıp, diğerlerine yapılmamış olmasının, kayıtların düzgün tutulmaması ya da kişilerin hak sahipliği noktasındaki bazı sıkıntılardan kaynaklanabileceğini ifade etti.

Bakanlar Kurulu toplantısında, Çek Kanunu'nun da ele alındığını açıklayan Çiçek, bir kaç yönü olan bu konunun, yasal olarak düzenlenmesi en zor konuların başında geldiğini belirtti. Çek nedeniyle alacağı bulunanların, çek vermiş ama çeşitli nedenlerden ödeyememiş olanların, çek ödemesini yapmayanların, bankaların konuya taraf olduğunu dile getiren Çiçek, ödenmeyenler çek konusunda herkesin aynı kefeye konmaması gerektiğine vurgu yaptı. Çiçek şunları söyledi:

"Herkes kendi yönünden olaya bakıyor. Çek konusu bir güven konusudur. Piyasada güven ve istikrar büyük ölçüde çekler yoluyla sağlanıyor. Eğer çekin güvenilirliği ortadan kalkarsa bu da ekonomik faaliyet bakımından beraberinde çok ciddi sıkıntılar, sorunlar getirecektir. Piyasanın durması gibi sıkıntıları getirecektir. Özellikle içinden geçtiğimiz ekonomik sıkıntılar da hesaba kattığımızda... Bütün bunları hesaba katarak son bir değerlendirme daha yapacağız. Sayın Babacan ilgili arkadaşlarımızla bu konuyu konuşacak, taraflarla konuşacak. Muhtemelen bir hafta içerisinde bunu da netleştirmiş olacağız."

-"GİZLİLİĞİ İHLAL SUÇLARININ CEZALARI ARTIYOR"-

Hükümet Sözcüsü Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısında Türk Ceza Kanunu'nun bazı maddelerinde değişiklik yapılmasıyla ilgili kanun tasarısını ele aldıklarını belirterek, TCK'nın, haberleşmenin gizliliğini düzenleyen 132. maddesi, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınmasıyla ilgili 133. maddesi, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu düzenleyen 134. maddesi ve soruşturmanın gizliliğini ihlal suçunu düzenleyen 285. maddesi olduğunun altını çizdi. Bu maddelerle ilgili verilen cezaların artırılacağını açıklayan Çiçek şunları kaydetti:

"Gerçekten, hepimizin son günlerdeki tartışmalardan, söylenenlerden rahatsız olduğumuz bir husustur bu. Adalet Bakanı üzerinde belli bir süre çalıştı bunun. Bugün bunun kararını vermiş oluyoruz. Zaten bunlar suç ama caydırıcı olabilmek bakımından büyük ölçüde cezaların artırılması gibi bir sonuca götürüyor. Bunlar 4 tane madde. Bunların hepsi, hepimizi ilgilendiren konulardır. Biz 2005'te düzenlerken bunları suç haline getirmiştik, ama konulan cezalar bir kısım tartışmalara da konu oldu ki 'yeterli değildir' diye. Dolayısıyla, cezaların artırılması sonucunu doğuracak bir düzenleme.

Ayrıca, bunun dışında internet suçları ve elektronik imkanlarla işlenen suçlarla ilgili ayrı bir çalışmaya da zaten Adalet Bakanlığı başlamıştı. Bu çalışmanın da bir an önce ilgili kurumlarla tartışılarak sonuçlandırılması için karar almış bulunuyoruz."

Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek bu toplantının, Kurban Bayramı'ndan önce yapılan son Bakanlar Kurulu toplantısı olduğunu hatırlatarak, bayram süresince otoyolların, köprülerin ve toplu taşıma araçlarının kullanımıyla ilgili alınan kararları da açıkladı. Çiçek konuşmasını şöyle sürdürdü:

"26 Kasım 2009 Perşembe günü saat 00.00'dan başlayarak 30 Kasım 2009 Pazartesi günü saat 24.00'e kadar otoyollar ve boğaz köprülerinden yararlanmak daha evvel aldığımız karar çerçevesinde olacak. 27 Kasım 2009 Cuma günü saat 00.00'dan başlayarak 30 Kasım 2009 Pazartesi günü saat 24.00'e kadar da belediyelerle bunların kurdukları birlik, müessese ve ve işletmelerce yürütülen toplu taşıma hizmetlerinden yararlanma bakımından bayram münasebetiyle bir kolaylık getirilmiş oluyor."

Çiçek ayrıca, AB-Türkiye ilişkilerinin ele alındığını belirterek, İsveç'in dönem başkanlığında çevre faslının açılabilmesi için Türkiye'nin Pozisyon Belgesi'nin ilgili merkeze gönderildiğini söyledi. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın konuyla ilgili son çalışmalar ve fasılla ilgili Bakanlar Kurulu'na bilgi verdiğini de sözlerine ekledi.

Merkez Bankası'nın yılda iki kez, yürüttüğü para politikalarıyla ilgili Bakanlar Kurulu ve TBMM'ye bilgi verdiğini söyleyen Çiçek, bu çerçevede 2009 yılının son bilgisinin bugün Bakanlar Kurulu'na sunulduğunu kaydetti. Çiçek, sunumda ekonomik gelişmeler ve para politikalarıyla ilgili muhtemel gelişmelerle ilgili bir değerlendirme yapıldığını söyledi.

Bakanlar Kurulu'nun ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Çiçek, telefon dinlemeler konusunda sorulan bir soruya "Sadece ceza artışından ibaret değil. Bir kısım suçlar klasik yöntemlerle işleniyor, ama teknolojideki gelişmeler nedeniyle dün olmayan bir kısım fiiller, bir takım hareketler insan hak ve hürriyetlerini rahatsız eden boyuta ulaştığı ve kamu düzenini ihlal ettiği için o alanda özel bir düzenlemeye ihtiyaç var" karşılığını verdi. Çiçek şöyle devam etti:

"Biliyorsunuz internet suçlarını önleyici bazı tedbirler aldık, ama buna rağmen o tedbirleri aşarak işlenen suçlar varsa onlarla ilgili son gelişmeler dikkate alınarak, dinlemeler de dahil, ortam dinlemeleri dahil yeni baştan konunun ele alınması gerekiyor. Şimdi hemen sevk edeceğimiz tasarıda zaten Ceza Kanunu'nda suç olup da cezaları yeterli bulunmayanları biraz daha yukarı çıkartmış oluyoruz caydırıcı olabilmesi açısından. Zaten bunlar suç, ama belli ki mevcut cezalar kafi gelmiyor. Herkesin biraz daha dikkatli olması lazım. Özellikle soruşturmanın gizliliği dahil. Bir kısım insanlar daha mahkeme karar vermeden kamuoyu önünde ya mahkum ediliyor, ya beraat ediliyor. O zaman yargılamanın bir önemi kalmıyor. Yani insanlar savcılığa veya mahkemeye çok değişik amaçlarla davet edilebilir. Mahkemenin kapısından, mahkemenin kapısından giren herkes suçlu değildir. Veya herkes beraat edecek diye de bir şey yok. Buna yargı kendisi karar verecektir. Ama günümüz dünyasında daha insanlar savcı tarafından, yargı makamları tarafından davet edildiği haberi duyulduğu andan itibaren herkes o kişinin kişiliğe göre, pozisyonuna göre ya mahkum ediyor, ya da beraat ediveriyor. Mahkum edilen kişiler , yargı kararıyla değil, kamuoyu tarafından mahkumiyetine karar verilen kişiler 1 sene, 2 sene sonra yargılanıyor, sonuçta beraat etse bile o kişinin ruh hali dahil, yakın çevresi dahil, mesleki itibarı dahil, yerli yersiz bir kısım sıkıntılara da sebebiyet veriliyor.

Soruşturmanın gizliliği konusunda maalesef toplum olarak iyi bir sınav vermediğimizi çok net ifade ediyorum. Ondan sonra özel hayatın gizliliği diyoruz. Yerli yersiz, izinsiz bir kısım dinlemeler diyoruz. Bunların kayda alınması, bunların sorumsuzca yayınlanması hepimiz bakımından bir sıkıntı kaynağıdır. Bu konularla ilgili olarak da bir çalışma yapılması gerekiyordu. Bu zaten birçok noktada talep edilen bir konu. Evvela mevcut yasalardaki cezayı daha caydırıcı hale getirmek istiyoruz, ama bunun dışında kalan ve yeniden düzenlenmesi gereken hususlar varsa, ki var, onunla ilgili de Adalet Bakanlığı bir çalışma yapmış oluyor."

Hükümet sözcüsü Çiçek, bir başka gazetecinin özel hayatın gizliliğine yönelik bir soru üzerine şu açıklamayı yaptı:

"Hukukun evrensel kuralı olarak ceza hükmü içeren yasalar yayınlandıkları andan itibaren yürürlüğe girerler. Geriye doğru işlemezler. Ancak suçu işleyen kişinin lehine olması halinde geriye işler. Değilse, biz cezaların arttırılmasından bahsettiğimize göre elbette TBMM de uygun görüyorsa çıkartacağımız bu yasanın yayınlanması tarihinden itibaren ya da yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir anlam ifade edecektir. Geriye dönük bir soruşturma bu manada olmaz. Geriye dönük işlenmiş bir suç varsa halen yürürlükteki madde çerçevesinde yargılanması yapılacak ve cezalandırılacaktır. Birinci olarak bunu ifade etmek istiyorum.

İkincisi, doğal olarak son günlerde tartışılan konuyu iyi anlamak lazım. Dinlemeyi talep eden yargı mensubu, yargı yetkisini kullanan kişi ya da kişiler. Kararı veren yargı mercii. Dinlenen kişiler de yargı mensupları. Bu üçü arasında olup biten şeydir. Eğer bu konuyu bunun dışına çıkarttığımız taktirde çok doğru bir değerlendirme olmaz. Bunu tekrar ifade ediyorum. Son günlerdeki tartışma konusu olarak, kim dinleniyorsa, talep eden yargı mensubudur. Yargı mensubunu kullanıyor. Bu ister müfettiş, ister savcı. Kararı veren yargının kendisi, hakim. Üçüncüsü dinlenen, izlenen kişi de yargının mensubudur. Olaya bu açıdan bakıp, kim ne değerlendirme yapacaksa bu çerçevede değerlendirmelidir. Aksi taktirde bu kafa karışıklığına sebebiyet verir. Hiç alakası almayan kişi ya da kurumları ya da erkleri zan altında bırakmış olursunuz. Bu da çok doğru olmaz. Bu konu nedir, ne değildir, kanunlar yetiyor, yetmiyor, bunların hepsi tartışma konusu olabilir, ama olayı net ortaya koymak lazım. Kim neyi tartışıyor şu anda ben onu anlayabilmiş de değilim."(ANKA/SÜRECEK)

Kaynak: ANKA / Politika

Haberler

Bakmadan Geçme

ALES 1 ne zaman açıklanacak 2024? Bade İşcil kimdir? Bade İşcil kaç yaşında, nereli? Özgür Özel yabancı dil biliyor mu, Almana biliyor mu, hangi dilleri biliyor? Motorine indirim mi geldi? SON DAKİKA! Güncel motorin fiyatları! Dahiliye neye bakar, hangi hastalıklara bakar? 25 Nisan 2024 Konya elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Konya'da elektrik ne zaman gelecek? 25 Nisan İstanbul elektrik kesintisi! ELEKTRİKLER NE ZAMAN GELECEK? İstanbul'da elektrik kesintisi! 25 Nisan 2024 Antalya elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Antalya'da elektrikler ne zaman gelecek? 25 Nisan Gaziantep elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Gaziantep'te elektrikler ne zaman gelecek? Gaziantep'te elektrik kesintisi! 25 Nisan 2024 Resmi Gazete ATAMA KARARLARI! Bugünün kararları neler? 25 Nisan Resmi Gazete yayımlandı! 32266 sayılı Resmi Gazete atamalar listesi! 25 Nisan Manisa elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Manisa'da elektrik ne zaman gelecek? Manisa'da elektrik kesintisi! 25 Nisan İzmir GEDİZ elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! İzmir'de elektrik ne zaman gelecek? İzmir'de elektrik kesintisi! Süper Loto sonuçları açıklandı mı? 25 Nisan Süper Loto kazanan numaralar neler? Süper Loto sonuçlarına ne zaman, nereden bakılır? 25 Nisan Ankara elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Ankara'da elektrikler ne zaman gelecek? Ankara'da elektrik kesintisi! Son Depremler! Bugün İstanbul'da deprem mi oldu? 25 Nisan AFAD ve Kandilli deprem listesi! 25 Nisan Ankara'da, İzmir'de deprem mi oldu?
500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title