TÜM KATEGORİLER
Haluk Koç: Abdüllatif Şener'e Kapılarımız Sonuna Kadar Açık
CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Abdüllatif Şener'in CHP'de siyaset yapmak istemesi durumunda kapılarının sonuna kadar açık olduğunu vurguladı.
Elazığ'a gelen CHP heyeti adına açıklamalarda bulunan Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, AK Parti'nin kurucu isimlerinden Abdüllatif Şener'e CHP'nin kapılarının açık olduğunu söyledi.
CHP HEYETİ ELAZIĞ'A GELDİ
Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, İstanbul Milletvekili Ali Özcan ve Kadın Kolları Genel Başkanı Hilal Dokuzcan'ın aralarında bulunduğu CHP heyeti, bir dizi inceleme ve görüşmelerde bulunmak üzere Elazığ'a geldi.
MİLLETVEKİLİ ADAYININ KÖYÜNE GİTTİ
Havalimanında parti yönetimi ve partililer tarafından karşılanan heyet, kent merkezinde bulunan esnafları ziyaret ettikten sonra, CHP Elazığ 1'inci sıra milletvekili adayı Fatih Gürsel'in baba ocağı olan Baskil ilçesinin Deliktaş köyüne gitti.
ADAYLAR İÇİN KÖYLÜLERDEN DESTEK İSTEDİ
Deliktaş köyünde, milletvekili adayları için destek isteyen Koç, açıklamalarda da bulundu. AK Parti'nin kurucu isimlerinden Abdüllatif Şener'in CHP'den milletvekili olacağı iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
"ŞENER'İN BAŞIMIZIN ÜZERİNDE YERİ VAR"
Koç, "CHP'nin ilkeleri ortada, programı ortada, mücadelesi ortadadır. Sayın Abdullatif Şener de dürüstlüğüyle tanınmış, AK Parti içinde yaşananları en erken fark ederek isyan etmiş, yolsuzluklara karşı çıkmış namuslu bir devlet adamı ve siyasetçi. Tabi CHP siyaset yapmak isterse başımızın üstünde yeri var." dedi.
"CHP MİLLETİN HER RENGİNİ KUCAKLAMAYA HAZIR"
Partisinin 1980'den beri Elazığ'da milletvekili çıkarmayı başaramadığına dikkat çeken Koç, "Bu seçimde bu kaderin değişeceğine inanıyorum. Bugün Elazığ'ı gördük, Baskil'i gördük. Şimdi de Baskil'in Deliktaş köyündeyiz. Bu seçimde CHP'nin bugün Türkiye'de her siyasi partiyle konuşabilecek, ilişki kurabilecek, müzakere yapabilecek, tek parti olduğunu görüyorsunuz. Biri biriyle küs, biri diyor ki, 'O varsa ben yokum', diğeri diyor ki, 'Onun olduğu yerde ben olmam' vesaire. Bir tek CHP bu milletin her rengini kucaklamak için hazırdır." diye konuştu.
"ALLAH DOĞRUNUN YANINDA OLSUN"
CHP'nin Elazığ'dan değil bütün bölgeden farklı bir mesaj verdiğini ifade eden Haluk Koç, şunları kaydetti:
"Biz kardeşiz hiç kimse pazarlıklarla bizim aramızı bozamayacak. Bunu aşacağız. Çok canımız yandı, çok can verdik. Çok şehidimiz var. Bugün 'Gaziler Günü' onlara milletçe minnet duyuyoruz. Bu kirli savaşlarda her biri bir parçasını bıraktı. Onun için artık bütün enerjimizi demokrasimizi, özgürlüklerimizi geliştirmek, ekonomimizi büyütmek kardeşçe yaşamak üzerine kurmak zorundayız. Allah doğrunun yanında olsun.
"TERÖRÜ KİM YAPIYORSA LANET OLSUN"
Hep beraber bu güzel ülkede kardeşçe dün nasıl yaşıyorsak aynı şekilde yaşamanın formülünü bulmak zorundayız. Bu kanla, silahla terörle olmaz. Terörü kim yapıyorsa lanet olsun. PKK terör örgütü bu ülkede eli kanlı bir örgüttür. Hiç kimse terörle amacına ulaşamaz. Öldürerek ulaşamaz. Pusu kurarak mayın döşeyerek ulaşamaz. Bugün demokrasi bize ne getiriyor ise onun araçlarını kullanmak zorundayız. Nedir o sandık, nedir o milli irade, nedir o meşru oy, nedir o meşru iktidar. Mecliste kardeşçe milletin önünde pazarlık yapmadan çözüm bulmaktır."
"1980 SONRASI EN BÜYÜK DARBEYİ CHP ALDI"
1977 seçimlerinde Elazığ'da 2 CHP milletvekilinin olduğunu anımsatan Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"1980 bütün dengeleri bozdu. Türkiye'de siyasetin bütün alanlarını tahrip etti. Ondan sonra yapay bir takım siyasi süreçler yaşandı. Tabanlar dağıldı. Ondan sonra bilhassa 84'den sonra başlayan Elazığ'da değil ama yakın bölgedeki terör hareketleri bu bölgedeki yeni barajların inşası, nüfus değişimi, göçler birçok doku değişikliği oldu. 1980 sonrası Türkiye'de darbe oldu ama en büyük darbeyi de CHP aldı.
"SİYASET KİMLİKLER ÜZERİNDEN YAPILMAMALI"
O yüzden bir boşluk yaratıldı. Birçok Anadolu ilinde bunu görüyoruz, yaşıyoruz. Siyaset kimlikler üzerinden yapılmaya başlandı. Halbuki, siyaset insan için yapılır. İnsan kutsaldır, insanın etnik kimliği, inancı, mezhebi, meşrebi, rengi, dili sorgulanmaz. İnsanı mutlu etmek için yapılır. Ama siyaset başka bir kulvara geçti. Bu da değişecek yavaş yavaş. İşte onun için huzur kardeşlik diyoruz."
