YASİN SURESİ OKUNUŞU: Yasin Suresi (6 SAYFA) Arapça yazılışı, anlamı ve tefsiri nedir? Kur'an-ı Kerim'in Kalbi Yasin Suresi okunuşu ve yazılışı!

Yasin Suresi 6 sayfadır. Okunuşu ise oldukça kolaydır. Arapça biliyorsanız hızlı şekilde okuma yapabilirsiniz. Arapça bilmiyorsanız sesli şekilde dinleyebilir ve sureye eşlik edebilirsiniz. Peki Yasin Suresi Arapça yazılışı nedir, Arapça Kur'an sayfalarını sizlere paylaşalım. Kur'an-ı Kerim'in kalbi Yasin Suresi, en çok okunan surelerden birisidir. Perşembe geceleri, cuma vakti, kandil geceleri, dini günlerde en çok Yasin Suresi okunmaktadır. Yasin Suresi Arapça yazılışı, anlamı ve tefsiri nedir? Kur'an-ı Kerim'in Kalbi Yasin Suresi okunuşu ve yazılışı nasıldır?

YASİN SURESİ KAÇINCI SAYFADA BULUNUYOR?

Yasin Suresi Kur'an-ı Kerim'de 439. sayfada bulunmaktadır. 36. sure olan Yasin Suresi toplamda 83 ayettir. 22. cüzün son sayfalarında yer alır. Yasin Suresi'nin 3. sayfası 23. cüzün ilk sayfasına denk gelmektedir. Mekke döneminde indirildiği için Mekki bir suredir. Kelime sayısı 733 iken Yasin Suresi'nin toplam harf sayısı 2988'dir.

YASİN SURESİ ARAPÇA OKUNUŞU

Yasin Suresi 1

Yasin Suresi 2

Yasin Suresi 3

Yasin Suresi 4

Yasin Suresi 5

Yasin Suresi 6

YASİN SURESİ TÜRKÇE OKUNUŞU

1. ayet - Yasin
2. ayet - Velgurânilhakim
3. ayet - İnnekeleminer murselin
4. ayet - Alesıratimmüstegım
5. ayet - Tenzilelazizirrahim
6. ayet - Litünziragavmemme ünzira âbêühüm fehümğafilün
7. ayet - Legadhaggal gavlüâle ekserihim fehümle yü'minun
8. ayet - İnne cealne fi ağnegıhim eğlelen fehiye ilelezgani fehüm mugmehun
9. ayet - Vecealne mimbeyni eydîhim seddevvemin halfehüm sedden feeğşeyna hüm fehümle yubsirun
10. ayet - Veseveün aleyhim eenzertehüm emlem tunzirhüm le yü'minun
11. ayet - İnneme tunziru menittebeazzikra vehaşiyerrahmane bilğayb, febeşşirhü bimeğfirativveecrin kerim
12. ayet - İnne nahnunujyilmevte venektübü megaddemü veêsêrahüm, vekülle şeyin ehsaynahü fî imamimmübin
13. ayet - Vadrib lehum meselen eshabel karyeti iz caehel murselun
14. ayet - İz erselna ileyhimusneyni fe kezzebuhuma fe azzezna bi salisin fe kalu inna ileykum murselun
15. ayet - Kalu ma entum illa beşerum misluna ve ma enzeler rahmanu min şey'in in entum illa tekzibun
16. ayet - Kalu rabbuna ya'lemu inna ileykum le murselun
17. ayet - Ve ma aleyna illel belağul mubin
18. ayet - Kalu inna tetayyarna bikum leil lem tentehu le nercumennekum ve le yemessennekum minna azabun elim
19. ayet - Kalu tairukum meakum ein zukkirtum bel entum kavmum musrifun
20. ayet - Ve cae min aksal medineti raculun yes'a kale ya kavmittebiul murselin
21. ayet - İttebiu mel la yes'elukum ecrav vehum muhtedun
22. ayet - Ve ma liye la a'budullezı fetaranı ve ileyhi turceun
23. ayet - E ettehızu min dunihi aliheten iy yuridnir rahmanu bi durril la tuğni anni şefaatuhum şey'ev ve la yunkizun
24. ayet - İnni izel le fi dalalim mubin
25. ayet - İnni amentu bi rabbikum fesmeun
26. ayet - Gîledhulil cenneh gale ya leyte kavmi ya'lemun
27. ayet - Bima ğafera li rabbi ve cealeni minel mukramin
28. ayet - Ve ma enzelna ala kavmihi mim ba'dihi min cundim mines semai ve ma kunna munzilin
29. ayet - İn kanet illa sayhatev vahıdeten fe iza hum hamidun
30. ayet - Ya hasraten alel ibadi ma ye'tihim mir rasulin illa kanu bihi yestehziun
31. ayet - Elem yerav kem ehlekna kablehum minel kuruni ennehum ileyhim la yarciun
32. ayet - Ve in kullul lemma cemi'ul ledeyna muhdarun
33. ayet - Ve ayetul lehumul erdul meytetu ahyeynaha ve ahracna minha habben feminhu ye'kulun
34. ayet - Ve cealna fiha cennatim min nahiliv ve a'nabiv ve feccerna fiha minel uyun
35. ayet - Li ye'kulu min semerihi ve ma amilethu eydihim efela yeşkurun
36. ayet - Subhanellezi halekal ezvace kulleha mimma tumbitul erdu ve min enfusihim ve mimma la ya'lemun
37. ayet - Ve ayetul lehumul leylu neslehu minhun nehara fe iza hum muzlimun
38. ayet - Veş şemsu tecri li mustekarril leha zalike takdirul azizil alim
39. ayet - Vel kamera kaddernahu menazile hatta ade kel urcunil kadim
40. ayet - Leşşemsu yembeği leha en tudrikel kamera velel leylu sabikun nehari ve kullun fi feleki yesbehun
41. ayet - Ve ayetul lehum enna hamelna zurriyyetehum fil fulkil meşhun
42. ayet - Ve halakna lehum mim mislihi ma yarkebun
43. ayet - Ve in neşe' nuğrikhum fela sariha lehum velahum yunkazun
44. ayet - İlla rahmetem minna ve metaan ila hin
45. ayet - Ve iza gıle lehumutteku ma beyne eydikum ve ma halfekum leallekum turhamun
46. ayet - Ve ma te'tihim min ayetim min ayati rabbihim illa kanu anha mu'ridin
47. ayet - Ve iza kile lehum enfiku mimma razekakumullahu kalellezine keferu lillezine amenu enut'imu mel lev yeşaullahu at'amehu in entum illa fi dalalim mubin
48. ayet - Ve yekulune meta hazel va'du in kuntum sadikin
49. ayet - Ma yenzurune illa sayhatev vahıdeten te'huzuhum vehum yehissimun
50. ayet - Fela yesteti'une tevsiyetev ve la ila ehlihim yarciun
51. ayet - Ve nufiha fis suri fe iza hum minel ecdasi ila rabbihim yensilun
52. ayet - Kalu ya veylena mem beasena mim merkadina haza ma veader rahmanu ve sadekal murselun
53. ayet - İn kanet illa sayhatev vahıdeten feiza hum cemi'ul ledeyna muhdarun
54. ayet - Fel yevme la tuzlemu nefsun şey'ev vela tuczevne illa ma kuntum ta'melun
55. ayet - İnne ashabel cennetil yevme fi şuğulin fakihun
56. ayet - Hum ve ezvacuhum fi zilalin alel eraiki muttekiun
57. ayet - Lehum fiha fakihetuv ve lehum ma yeddeun
58. ayet - Selamun gavlemmir rabbir rahim
59. ayet - Vemtazul yevme eyyuhel mucrimun
60. ayet - Elem a'hed ileykum ya beni ademe el la ta'buduş şeytane innehu lekum aduvvum mubin
61. ayet - Ve eni'buduni haza sıratum mustekim
62. ayet - Ve legad edalle minkum cibillen kesiran efelem tekunu ta'gilun
63. ayet - Hezihi cehennemulleti kuntum tu'adun
64. ayet - İslevhel yevme bima kuntum tekfurun
65. ayet - El yevme nahtimu ala efvahihim ve tukellimuna eydihim ve teşhedu erculuhum bimakanu yeksibun
66. ayet - Velev neşau letamesna ala a'yunihim festebekus sırata fe enna yubsirun
67. ayet - Velev neşau le mesahnahum ala mekanetihim femestetau mudiyyev ve la yârciun
68. ayet - Ve men nuammirhu nunekkishu fil halki efela ya'kilun
69. ayet - Ve ma allemnahuş şi'ra ve ma yembeği lehu in huve illa zikruv ve kur'anum mubin
70. ayet - Li yunzira men kane hayyave ve yehikkal kavlu alel kafirin
71. ayet - Evelem yerav enna halagnâ lehum mimma amilet eydina en'amen fehum leha malikun
72. ayet - Ve zellelnaha lehum fe minha rakubuhum ve minha ye'kulun
73. ayet - Ve lehum fiha menafiu ve meşarib efela yeşkurun
74. ayet - Vettehazu min dunillahi alihetel leallehum yunsarun
75. ayet - La yesteti'une nasrahum vehum lehum cundum muhdarun
76. ayet - Fela yahzunke kavluhum inna na'lemu ma yusirrune ve ma yu'linun
77. ayet - Evelem yeral insanu enna halaknahu min nutfetin fe iza huve hasimun mubin
78. ayet - Vedarabelena meselevve nesiye halgah, gale meyyuhyil izame ve hiye ramim
79. ayet - Gul yuhyihellezi enşeeha evvele merrati ve huve bi kulli halkin alim
80. ayet - Ellezi ceale lekum mineş şeceril ahdari naran fe iza entum minhu tugidun
81. ayet - Eveleysellezi halegas semavati vel erda bi kadirin ala en yahluka mislehum bela ve huvel hallakul alim
82. ayet - İnnemê enrühû izê erade şeyen eyyegüle lehükünfeyekün
83. ayet - Fesubhanellezi biyedihi melekütü külli şeyivveileyhi turceun

NOT = Yasin Suresi'ni tecvidli ve kurallı şekilde okumak için lütfen Arapçasından okumaya çalışın. Çünkü Arapçadan okuduğunuzda tecvid kurallarına uymuş olursunuz. Ama Türkçe olarak okursanız uzatma hataları yapabilirsiniz. Dilerseniz diyanetten sesli şekilde dinleyebilirsiniz.

YASİN SURESİ TÜRKÇE DİYANET MEALİ / TÜRKÇE ANLAMI

1. ayet anlamı : Yâ Sîn
2. 3. ve 4. ayet anlamı : (Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur'an'a andolsun ki sen elbette dosdoğru bir yol üzere (peygamber) gönderilenlerdensin.
5. ve 6. ayet anlamı : Kur'an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir.
7. ayet anlamı : Andolsun, onların çoğu üzerine o söz (azap) hak olmuştur. Artık onlar iman etmezler.
8. ayet anlamı : Onların boyunlarına demir halkalar geçirdik, o halkalar çenelerine dayanmıştır. Bu sebeple kafaları yukarıya kalkık durumdadır.
9. ayet anlamı : Biz onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler.
10. ayet anlamı : Onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar.
11. ayet anlamı : Sen ancak Zikr'e (Kur'an'a) uyanı ve görmediği halde Rahmân'dan korkan kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükafatla müjdele.
12. ayet anlamı : Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) bir bir kaydetmişizdir.
13. ayet anlamı : (Ey Muhammed!) Onlara, o memleket halkını örnek ver. Hani oraya elçiler gelmişti.
14. ayet anlamı : Hani biz onlara iki elçi göndermiştik de onları yalancı saymışlardı. Biz de onlara üçüncü bir elçi ile destek vermiştik. Onlar, "Şüphesiz biz size gönderilmiş elçileriz" dediler.
15. ayet anlamı : Onlar şöyle dediler: "Siz de ancak bizim gibi insansınız. Rahmân hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz."
16. ayet anlamı : (Elçiler ise) şöyle dediler: "Bizim gerçekten size gönderilmiş elçiler olduğumuzu Rabbimiz biliyor."
17. ayet anlamı : "Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir."
18. ayet anlamı : Dediler ki: "Şüphesiz biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer vazgeçmezseniz sizi mutlaka taşlarız ve bizim tarafımızdan size elem dolu bir azap dokunur."
19. ayet anlamı : Elçiler de, "Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi (uğursuzluğa uğruyorsunuz?). Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz" dediler.
20. ayet anlamı : Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: "Ey kavmim! Bu elçilere uyun."
21. Ayet meali :"Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir."
22. Ayet meali :"Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa siz de yalnızca ona döndürüleceksiniz."
23. ayet anlamı : "Onu bırakıp da başka ilahlar mı edineyim? Eğer Rahmân bana bir zarar vermek istese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar."
24. Ayet meali :"O takdirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum."
25. Ayet meali :"Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım. Gelin, beni dinleyin!"
26. ve 27. ayet anlamı : (Kavmi onu öldürdüğünde kendisine): "Cennete gir!" denildi. O da, "Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!" dedi.
28. ayet anlamı : Kendisinden sonra kavmi üzerine (onları cezalandırmak için) gökten hiçbir ordu indirmedik. İndirecek de değildik.
29. ayet anlamı : Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler.
30. ayet anlamı : Yazık o kullara! Kendilerine bir peygamber gelmezdi ki, onunla alay ediyor olmasınlar.
31. ayet anlamı : Kendilerinden önce nice nesilleri helak ettiğimizi; onların artık kendilerine dönmeyeceklerini görmediler mi?
32. ayet anlamı : Onların hepsi de mutlaka toplanıp (hesap için) huzurumuza çıkarılacaklardır.
33. ayet anlamı : Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz onu diriltir ve ondan taneler çıkarırız da onlardan yerler
34. ve 35. ayet anlamı : Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi?
36. ayet anlamı : Yerin bitirdiği şeylerden, insanların kendilerinden ve (daha) bilemedikleri (nice) şeylerden, bütün çiftleri yaratanın şanı yücedir.
37. ayet anlamı : Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir de bakarsın karanlık içinde kalmışlardır.
38. ayet anlamı : Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah'ın takdiri(düzenlemesi)dir.
39. ayet anlamı : Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur.
40. ayet anlamı : Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.
41. ayet anlamı : Onların soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir.
42. ayet anlamı : Biz onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık.
43. ayet anlamı : Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar.
44. ayet anlamı : Ancak tarafımızdan bir rahmet olarak ve bir süreye kadar daha yaşasınlar diye kurtarılırlar.
45. ayet anlamı : Onlara, "Önünüzde ve arkanızda olan şeylerden (dünya ve ahirette göreceğiniz azaplardan) sakının ki size merhamet edilsin" denildiğinde yüz çevirirler.
46. ayet anlamı : Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmez ki ondan yüz çeviriyor olmasınlar.
47. ayet anlamı : Onlara, "Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden Allah yolunda harcayın" denildiği zaman, inkar edenler iman edenlere, "Allah'ın, dilemiş olsa kendilerini doyurabileceği kimselere mi yedireceğiz? Siz ancak apaçık bir sapıklık içindesiniz" derler.
48. ayet anlamı : "Eğer doğru söyleyenlerseniz bu tehdit ne zaman gelecek?" diyorlar.
49. ayet anlamı : Onlar ancak, çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak korkunç bir ses bekliyorlar.
50. ayet anlamı : Artık ne birbirlerine tavsiyede bulunabilirler ne de ailelerine dönebilirler.
51. ayet anlamı : Sûra üfürülür. Bir de bakarsın kabirlerden çıkmış Rablerine doğru akın akın gitmektedirler
52. ayet anlamı : Şöyle derler: "Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman'ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler."
53. ayet anlamı : Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın hepsi birden toplanıp huzurumuza çıkarılmışlardır.
54. ayet anlamı : O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir.
55. ayet anlamı : Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler.
56. ayet anlamı : Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar.
57. ayet anlamı : Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her şey vardır.
58. ayet anlamı : Çok merhametli olan Rab'den bir söz olarak (kendilerine) "Selam" (vardır).
59. ayet anlamı : (Allah şöyle der:) "Ey suçlular! Ayrılın bu gün!"
60. ve 61. Ayet meali :"Ey ademoğulları! Ben size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?"
62. Ayet meali :"Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?"
63. Ayet meali :"İşte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir."
64. Ayet meali :"İnkar ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!"
65. ayet anlamı : O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazandıklarına şahitlik eder.
66. ayet anlamı : Eğer dileseydik onların gözlerini büsbütün kör ederdik de (bu halde) yola koyulmak için didişirlerdi. Fakat nasıl görecekler ki?!
67. ayet anlamı : Yine eğer dileseydik oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi.
68. ayet anlamı : Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz (gücünü azaltırız). Hâlâ düşünmeyecekler mi?
69. ayet anlamı : Biz o Peygamber'e şiir öğretmedik. Bu ona yaraşmaz da. O(na verdiğimiz) ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır.
70. ayet anlamı : (Aklen ve fikren) diri olanları uyarması ve kafirler hakkındaki o sözün (azabın) gerçekleşmesi için Kur'an'ı indirdik.
71. ayet anlamı : Görmediler mi ki biz onlar için, ellerimizin (kudretimizin) eseri olan hayvanlar yarattık da onlar bu hayvanlara sahip oluyorlar.
72. ayet anlamı : Biz o hayvanları kendilerine boyun eğdirdik. Onlardan bir kısmı binekleridir, bir kısmını da yerler.
73. ayet anlamı : Onlar için bu hayvanlarda (daha pek çok) yararlar ve içecekler vardır. Hâlâ şükretmeyecekler mi?
74. ayet anlamı : Belki kendilerine yardım edilir diye Allah'ı bırakıp da ilahlar edindiler.
75. ayet anlamı : Onlar ilahlar için (hizmete) hazır asker oldukları halde, ilahlar onlara yardım edemezler.
76. ayet anlamı : (Ey Muhammed!) Artık onların sözü seni üzmesin. Çünkü biz onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz.
77. ayet anlamı : İnsan, bizim kendisini az bir sudan (meniden) yarattığımızı görmedi mi ki, kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir.
78. ayet anlamı : Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki: "Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?"
79. ayet anlamı : De ki: "Onları ilk defa var eden diriltecektir. O her yaratılmışı hakkıyla bilendir."
80. ayet anlamı : O, sizin için yeşil ağaçtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondan yakıp duruyorsunuz.
81. ayet anlamı : Gökleri ve yeri yaratan Allah'ın, onların benzerini yaratmaya gücü yetmez mi? Evet yeter. O, hakkıyla yaratandır, hakkıyla bilendir.
82. ayet anlamı : Bir şeyi dilediği zaman onun emri o şeye ancak "Ol!" demektir. O da hemen oluverir.
83. ayet anlamı : Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah'ın şanı yücedir! Siz yalnız O'na döndürüleceksiniz.