Haberler

Vorkınk: "Türkiye'ye Kota Artırımı, Elit Hale Geldiğinin Göstergesi"

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink, IMF'nin, Türkiye'nin Kotasını, Diğer Üç Ülke (Çin, Güney Kore ve Meksika) ile Birlikte Artırmasının, Türkiye'nin Elit Bir Ülke Haline Geldiğini Gösterdiğini Söyledi.

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink, IMF'nin, Türkiye'nin kotasını, diğer üç ülke (Çin, Güney Kore ve Meksika) ile birlikte artırmasının, Türkiye'nin elit bir ülke haline geldiğini gösterdiğini söyledi.

Andrew Vorkink, AA muhabirinin sorularına verdiği yanıtta, IMF'nin kota artırımına dikkat çekerek, ''IMF, birçok yükselen piyasa içinde, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu sadece dört ülkenin kotasını artırıyor. IMF, kota payını artırarak Türkiye'nin, 'yükselen bir küresel güç' olduğunu teyit etti'' şeklinde konuştu.

Verilere göre, Türkiye'ye gelen yabancı sermaye içindeki ''sıcak para'' olarak ta adlandırılan kısa vadeli sermaye oranının, geçen yıldan itibaren düşmeye başladığına dikkat çeken Vorkink, bunun aksine doğrudan yabancı sermaye oranında bir artış bulunduğunu ifade etti.

Hükümete, istihdamın artırılması konusunda teknik danışmanlık verdiklerini belirten Vorkink, hemen hemen tamamlanan istihdam artırıcı reform paketinin dört önemli unsurunun bulunduğu söyledi.

Türkiye'nin büyüme ve doğrudan yabancı sermaye girişi sonucu istihdam yarattığına dikkat çeken Vorkink, ancak son yıllarda kırsal kesimden kentlere göçün çok hızlanması nedeniyle, tarımdan ayrılan işgücüne iş bulabilmenin zor olduğunu kaydetti.

Vorkink istihdam artırıcı reform paketinin detayları konusunda ise şunları söyledi:

''Reformun en önemli kısımlarından birincisi makro ekonomik istikrarın devam ettirilmesi. Türkiye'nin birkaç yıldır sürdürdüğü makro ekonomik istikrarı sürdürmesi gerekir. Türkiye'de mali sektör çok güçlendi. Sigortacılık sektörü çok hızlı bir genişleme içinde, yani finansal kuruluşlar iyi bir durumda bulunuyorlar.

İkincisi, iş ortamının geliştirilmesi. İş ortamını geliştiği oranca Türkiye'ye daha çok doğrudan yatırım gelir ve bu da istihdamı artırır. Türkiye, iş ortamı konusunda ilerlemeler kaydetmesine rağmen, uygulamada halen iş kurup kapatma ve bunun gibi konularda bürokrasiyi azaltacak önlemlerin alınması gerekiyor. Mortgage yasasının çıkması da inşaat sektörünün canlanması açısından önem taşıyor. Çünkü Türkiye'de inşaat sektörü önemli bir istihdam sağlıyor ve tarımdan ayrılan işgücünün büyük bir kısmını istihdam ediyor.

Reformun üçüncü kısmı istihdam piyasasında esnekliğin sağlanması. Türkiye, istihdam piyasası esnekliği açısından, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri arasında en esnek olmayan ülkelerden birisi konumunda bulunuyor. Bütün bunların yanı sıra istihdam üzerindeki vergi yükü ve sosyal güvenlik maliyetleri nedeniyle Türkiye'de kayıtdışı istihdam da çok yüksek düzeyde. İşsizlik sigortasından faydalanma imkanı daha da genişletilmelidir. Kayıtdışı çalışanlar, sosyal güvence içinde çalışmanın daha az maliyetli olduğunu görürlerse, kayıt altına girerler.

Reformun dördüncü ve en son kısmı ise Verimlilik. Verimlilik kısmı da iki kısımdan oluşuyor. Bunlar eğitim ve teknolojik yatırımlardır.''

Dünya Bankası Güney Avrupa bölgesinde çalıştığı için Türkiye ile Bulgaristan ve Romanya'yı ekonomik ve yapısal olarak çok iyi tanıdığını hatırlatan Vorkink, Türkiye'nin, gelecek yıl AB üyesi olmaya hazırlanan Romanya ve Bulgaristan'a göre daha güçlü bir ekonomik altyapıya, idari kapasiteye ve daha fonksiyonel adli sisteme sahip olduğunu da vurguladı.

Kaynak: AA / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title