Haberler

Sahipkıran ne demek? İslam'da Sâhipkıran ne demek? TDK'ya göre Sahipkıran nedir? Sahipkıran nasıl yazılır?

Güncelleme:

İnternette merak edilen ve araştırılan Sahipkıran ne demek? İslam'da Sâhipkıran ne demek? TDK'ya göre Sahipkıran nedir? Sahipkıran nasıl yazılır? sorularının cevaplarını yazımızdan bulabilirsiniz.

İslam'da da geçen Sahipkıran, Sâhipkıran veya Sâhibkıran kelimesinin merak edilen cevapları yazımızda:

SAHİPKIRAN NEDİR TDK?

Türk Dil Kurumu'na göre Sahipkıran kelimesi"güçlü ve üstün hükümdar" anlamına gelmektedir.

SAHİPKIRAN NASIL YAZILIR?

Sahipkıran kelimesinin doğru yazılışı: sahipkıran

İSLAMDA SÂHİPKIRAN NE DEMEK?

Sâhipkıran ya da Sâhibkıran kelimesi:

Arapça sâhib ve "yakınlık, yaklaşma" anlamındaki kırân kelimelerinden oluşan terkip (sâhib-i kırân) Farsça kurala göre sâhib-kırâna dönüşmüştür. Bu terkip müneccimler tarafından son derece seçkin sayılan yaklaşma vaktinde, "Müşteri ile (Jüpiter) Zühre'nin (Venüs / Çoban yıldızı) bir burçta toplandığı esnada doğmuş olan" anlamına gelir. Bu sıfat uğurlu, kutlu, bahtiyar, tâlihi yaver, daima muzaffer, galip ve cihangir hükümdarları ifade etmek üzere kullanılmıştır. Muizzî, Sûzenî, Hâkanî-yi Şirvânî, Sa'dî-yi Şîrâzî, Nizâmî-i Gencevî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî ve başka ediplerin gazellerinde bu sıfat söz konusu mânada sıkça geçer. Türkçe sözlüklerde kelimeye "güçlü ve üstün, muzaffer (hükümdar)" anlamı verilir.

İslâm literatüründe adı, büyük hükümdarları tasvir için unvan olarak sıkça geçen Büyük İskender'in de böyle kutlu bir vakitte doğduğu rivayet edilir. Ancak sâhipkıran ifadesi özellikle Timur'u niteleyen bir sıfat olmuştur. Timurlular döneminde kaleme alınan tarihlerde Timur her zaman "hazret-i sâhib-kıran" olarak anılmışken oğlu Şâhruh zaman zaman "hâkan-ı saîd", Sultan Ebû Saîd Mirza Han ise "sultân-ı saîd" diye zikredilir. Hüseyin Baykara "hâkan-ı mansûr", nâdiren de sâhipkıran olarak anılmıştır. Timur'un sâhipkıran sıfatıyla zikredilmesinin Cengizî gelenekle İslâm kültürünün birleştiği bir zeminde herkesçe tanınan meşrû bir hükümdar olma başarısını yansıtmaya yönelik bir yanı olduğu söylenebilir. Timur, Çin hariç Cengiz Han ve oğullarının hâkim olduğu yerleri ele geçirmiş, bu başarıyı kazanmış tek müslüman hükümdar olarak cihangirliği bu sıfatla gösterilmiştir. Timur'dan sonra sâhipkıran sıfatı Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan için bir unvan gibi kullanılmıştır. Bunun dışında sâhipkıran, Kaçar hânedanında Nâsırüddin Şah örneğinde olduğu gibi tanınmış veya Güney Hindistan'da Nizamşâhîler'den II. Burhan Şah gibi daha az bilinen hükümdarların unvanları arasında da yer almıştır. Bâbürlü Hükümdarı Şah Cihan "Ebü'l-Muzaffer Şehâbeddin Muhammed Sâhipkıran" unvanıyla tahta çıkmış ve sâhipkıran sıfatını bir unvan olarak benimsemiştir. Şah Cihan'ın kendini "sâhib-kırân-ı sânî" diye nitelendirmesinde Bâbürlüler'in kurucusu Bâbür'ün Emîr Timur Küregen'in soyundan gelmiş olması rol oynamıştır. Zaman zaman şairler ve edipler eser sundukları hükümdarları veya yerel hâkimleri yüceltmek için bu sıfatı kullanmışlarsa da sâhipkıran denince ilk akla gelen hemen daima Emîr Timur olmuştur. Bununla beraber Osmanlı padişahlarının bazıları bu unvanı cihangirlik çerçevesinde benimsemiş görünür. Kaynaklarda II. Mehmed, Yavuz Sultan Selim ve Kanûnî Sultan Süleyman için fütuhatçı karakterlerini ve cihanşümul anlayışlarını güçlendirmek amacıyla sâhipkıran sıfatının yakıştırıldığı tesbit edilmektedir. Cihanşümul hâkimiyet kurmanın bir ifadesi olan sâhipkıranlık ile savaşta mağlûp olmamış hükümdar için kullanılan "müeyyed min indillâh" sıfatları XVI. yüzyıl Osmanlı kaynaklarında hem Yavuz Sultan Selim hem de özellikle Kanûnî Sultan Süleyman için alelâde bir sıfat olmanın ötesinde anlamlı bir şekilde geçer. XVI. yüzyıl tarihçilerinden Mehmed Zaîm, Yavuz Sultan Selim'i sâhipkıran olarak vurgularken tarihçilerin sâhipkıranlık unvanını üç durum için açıkladıklarını belirtir. İlki on batına varıncaya kadar veraset hakkıyla padişah olanlar, ikincisi kendi gücüyle cihanı fetheden cihangirler (İskender, Rüstem gibi), üçüncüsü de her zaman savaşlarda galip gelenler. Gelibolulu Mustafa Âlî ise sâhipkıranlığın cihan hâkimi / cihangirleri ifade ettiğini, gerçek anlamda o zamana kadar dünyanın sadece üç cihangir (İskender, Cengiz Han ve Timur) gördüğünü belirtir. Sâhipkıran sıfatı daha sonraki Osmanlı literatüründe padişahlar, hatta bazı paşalar için gerçek anlamı dışında alışılmış bir unvan silsilesi içerisinde kullanılmaya devam etmiştir.

Kaynak: Haberler.com / Gündem

Yavuz Sultan Selim Jüpiter Gündem Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title