Haberler

Ankara: Chp Grup Toplantısı...(1)

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve Hazine'den Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan tarafından açıklanan, finansal yatırım araçlarında yabancılara uygulanan stopaj oranını sıfırlayan yasa teklifine sert tepki göstererek, bunun yasalaştırılmamasını istedi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve Hazine'den Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan tarafından açıklanan, finansal yatırım araçlarında yabancılara uygulanan stopaj oranını sıfırlayan yasa teklifine sert tepki göstererek, bunun yasalaştırılmamasını istedi.

Baykal, "Bu, Anayasa'ya aykırıdır. Hukuka aykırıdır. Bizim vatandaşlık bilincimize aykırıdır. Bunu kabul etmiyoruz. Bunu Türkiye'ye dayatmaları mümkün değildir. Böyle bir düzenleme yaparlarsa, bununla sonuna kadar uğraşacağız. Anayasa Mahkemesi'ne gideceğiz. Eğer Anayasa Mahkemesi'ni by-pass edecek bir Bakanlar Kurulu kararı alırlarsa Danıştay'a gideceğiz. Meydan meydan bunun hesabını soracağız" dedi.

CHP Grubu bugün TBMM'de toplandı. Genel Başkan Baykal, parti grubunda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin siyasetten ekonomiye önemli sorunları bulunduğunu ifade etti. "Meclis'i kapatarak, Meclis'i tatile sokarak rahatlamak imkanının bulunmadığı anlaşılıyor" diyen CHP Lideri, "Siyasetin, etkinliğini sergilemesi gereken çok önemli sorunların hatta krizlerin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Böyle kriz dönemlerinde siyaset özel bir sorumluluk üstlenmek zorundadır. Sorunların çözümü siyasetten geçer. Doğru siyaset, en karmaşık sorunları çözer. En karanlık en umutsuz ortamda doğru bir siyasetle milli mücadele vardır. Milli mücadelenin arkasında siyasi hedefler yatar. Siyasi yöntemler yatar. İşin esası siyasettir. Demokratik siyasetle güçlükleri çözeceğiz. Türkiye sorunlarını demokrasiyle çözecek" ifadelerine yer verdi. Halkın ve milletin iradesi dışında bir çözüm aranmaması gerekliliğinin altını çizen Baykal, halkın "bu işi çok iyi biliyor" diye bazı beklentilere yönlendirilebileceğini belirterek, "Yaşayan halka, topluma, onun onayına daima ihtiyaç hissederek sorunları çözeceksiniz. Siz yanlış umutlar verebilirsiniz. Yanlış beklentiler yaratabilirsiniz. Bütün bunlar olabilir. Biz de bugün geçtiğimiz kriz dönemlerini siyasetle aşacağız, doğru siyasetle aşacağız" şeklinde konuştu.

KRİZİN GERÇEK NEDENİ

Ekonomide büyük çalkantılar yaşandığını kaydeden CHP Lideri, "Çok köklü bir çalkantı yaşandı, çok önemli değişiklikler gerçekleşti. Dövizin fiyatı birden bire artmaya başladı, kur yükselmeye başladı, faizler yükselmeye başladı, borsa ciddi bir çöküş yaşadı. Bu niçin böyle oldu? Kimisi diyor ki 'Dünyada yaşanan büyük çalkantı Türkiye'ye yansıdı. Bu bizimle ilgili değildir, ithal edilmiş, dışarıdan Türkiye'ye yansıyan bir krizdir.' Konu böyle değil. Türkiye'deki krizi tetikleyen global etkiler vardır ama, daima bir takım olayların ortaya çıkması için bazı gerekçeler ortaya çıkar. 'Ölüm gelmiş cihane, baş ağrısı bahane.' Niye öldü, başı ağrıdı ödü. Olur, başı ağrır, sen onun gereğini yapacaksın. Niye birden bire Türkiye hareketlendi? Dışarıdan kaynaklanıyor. Doğrudur. Dışarı ne? Türkiye 2001 krizine girdikten sonra bir istikrar programı uyguladı. Ağır bir program. 2 milyon insan işini kaybetti. Türkiye'de borçlar olağanüstü yükseldi. Faizler arttı. 2001 yılında hastalık tespit edildi, ilaçlar verildi. Sandılar ki bu kendi eserleridir. Ona göre politika uyguladılar. Çok önemli bir uluslararası uygulama ortaya çıktı. Dünyada bir likidite bolluğu birden bire olağanüstü artarak gelişmekte olan ülkelerin piyasalarına akmaya başladı. Türkiye'ye bol para girmeye başladı. Mısır'a da girmeye başladı, başka ülkelere de girmeye başladı. Bu döviz bolluğu ortamında bizimkiler ortaya çıkan mali rahatlığı ebedi zannederek ona bel bağlayarak, bu hep böyle gidecek gibi bir anlayışın içine girerek iddialı angajmanlarla iddialı sözler söylemeye başladılar. Kriz tehlikesinin aşıldığı, ekonomimizin güçlendiğini inanarak söylemeye başladılar. Biz el parasıyla kendi sorunumuzu çözüyoruz zannettiler. O para geldiği gibi gider, gittiği zaman başka sorunlar ortaya çıkar. Şimdi geldiğimiz ortam da bu. Kriz dış kaynaklıdır. O ekonomik uygulama da dış kaynaklıdır. 'Biz istediğimiz kişiyi Merkez Bankası Başkanı olarak atarız.' Herkes 'yapmayın oynamayın, orada bu işi bilen, deneyim sahibi başarılı bir yönetim duruyor. Onu değiştirmenin gereği yok' dediler. Hayır. Biz kendi damgamızı taşıyan, bizim kendimize ait sayacağımız. Bunlar da sana ait. Niye sen kendini ayırıyorsun. Niye toplumu ayırıyorsun, 'bu tehlikelidir' denildi yine de getirdiler. Bu sınavın başarılı olduğunu söyleyemeyiz. Olayları teşhis edememiş, yönlendirememiştir. Merkez bankasının aldığı kararlar tam bir tutarsızlık, tam bir çelişki" değerlendirmesinde bulundu.

"TÜRKİYE EKONOMİSİ DÖVİZ SORUNUNU ÇÖZEMEMİŞTİR"

Baykal, Başbakan'ın Antalya'da yaptığı konuşmayı hatırlatarak, "Keşke lafla bu işler olsa. Ne güzel. Maalesef baktığımızda görüyoruz ki gemi yeterince sağlam değil, kendimizi aldatmayalım. Ciddi sorunlar var. Gemide delikler var. Sen görmüyorsun. Sen kaptan köşkündesin. Aşağıya bir in, aşağı su alıyor. Kaptan habersiz olaylardan. Ne söylenirse onu söylüyor. Mürettebat deneyimli değil, rota devamlı değişiyor. Bu acılı bir manzaradır. Bugün geldiğimiz noktada gerçekçi ciddi tespitler yapmak zorundayız. Türkiye ekonomisi döviz sorununu çözememiştir" ifadelerine yer verdi. 2005 yılında ekonomiyle ilgili özellikle "kırmızı alarm" diye hükümeti uyardıklarını hatırlatan CHP Lideri, bugün de aynı "bilinçsiz tavrın" sürdüğünü kaydetti. "Bu krize gidiş sürecinde IMF neredeydi?" diye soran Baykal, Türkiye'nin bir ekonomik krize doğru sürüklendiğini IMF görmüyor mu, görüyorsa söylemiyor mu? Biz görüyoruz da bunca uzmanıyla, bunca iktisatçısıyla dünya çapındaki iktisatçı uzmanıyla IMF bunun farkında değil mi?" ifadelerine yer verdi.

IMF'e de haksızlık yapmamak gerektiğini belirten Baykal, 2005 yılı sonunda IMF'in bunları raporunda yazıp ABD'deki merkezine gönderdiğini, iktidarın bu raporun kamuoyuna duyurulmamasını istemesi üzerine raporun yayınlanmadığını kaydetti. CHP Lideri, "Bizimkiler bunun duyurulmasını engellediler ve gereğini de yapmadılar. Bu yaşanan kriz, AK Parti Hükümeti için sürpriz olmamıştır. Bu kriz göz göre göre gelen bir kriz. Bu pek çok açıdan vahim bir tablo. Bu rapor hala kamuoyunun bilgisine sunulmuş değildir" ifadelerini kullandı.

IMF'in raporunu da kürsüden gösteren Baykal, raporun herkesten saklandığını kaydederek, "Rapor saklanmıştır ama gerçekler ortaya çıkmıştır. Türkiye çok ağır bir bedeli ödemekle karşı karşıya kalmıştır" açıklamasında bulundu.

"Bizim hükümetin neye yönelik çalıştığını ben anlamış değilim" diyen Baykal, son yapılan düzenlemeyle Türk insanının cezalandırıldığını ve böylece krizden çıkılmaya çalışıldığını, bunun da "kendi kimliğine saygısızlık" olduğunu öne sürdü. "Çok acı bir tablo" diyen Baykal, hükümetin son yaptığı ve yabancılarda stopaj oranlarını sıfırlayan değişikliğe sert tepki gösterdi. Baykal, şöyle konuştu:

"Bu, Anayasa'ya aykırıdır. Hukuka aykırıdır. Bizim vatandaşlık bilincimize aykırıdır. Bunu kabul etmiyoruz. Bunu Türkiye'ye dayatmaları mümkün değildir. Böyle bir düzenleme yaparlarsa bununla sonuna kadar uğraşacağız. Anayasa Mahkemesine gideceğiz. Eğer Anayasa Mahkemesini by-pass edecek bir Bakanlar Kurulu kararı alırlarsa Danıştay'a gideceğiz. Meydan meydan bunun hesabını soracağız."

Hükümetin krizlerden ders çıkarması gerektiğini belirten Baykal, "Kazan da harca kardeşim, elin döviziyle kalkınma olmaz" dedi. CHP Lideri, yabancı yatırımcının gelip tesis kurması, istihdam sağlaması gerekliliğini, ancak portföy yatırımcılığıyla bunların olmayacağını kaydetti. "Bu kriz Türkiye'nin ekonomi politikasını değiştirmesi için bir fırsattır" şeklinde konuşan Baykal, bunun yatırım, üretim ve istihdamla sağlanabileceğini de sözlerine ekledi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title