Haberler

Ankara: Başbakan Erdoğan'a 'Üstün İnsani Hizmet Nişanı' Verildi

Türk Kızılay'ı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı Bu Yıl İlk Kez Verilen, 'Üstün İnsani Hizmet Nişanı'na Layık Gördü. Ödülünü Kızılay Başkanı Tekin Küçükali'den Alan Başbakan Erdoğan, "Bu Ödülün Asıl Sahibi Bize Topluma Hizmet Etme İmkanı Veren Milletimizdir" Dedi.

Türk Kızılay'ı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı bu yıl ilk kez verilen, 'Üstün İnsani Hizmet Nişanı'na layık gördü. Ödülünü Kızılay Başkanı Tekin Küçükali'den alan Başbakan Erdoğan, "Bu ödülün asıl sahibi bize topluma hizmet etme imkanı veren milletimizdir" dedi.

Kuzey Irak'ta yardım dağıtırken şehit edilen Kızılay görevlisi Mustafa Pekcan'ın 1.5 yaşındaki oğlu minik Can'a Üstün İnsani Hizmet Nişanı verilmesi sırasında ise duygusal anlar yaşandı.

Türk Kızılayı'nın ilkini düzenlediği "Kızılaycıların Onur Gecesi ve Türk Kızılayı Üstün İnsani Hizmet Nişanı" töreni Büyük Anadolu Otel'de yapıldı. Törene, Üstün İnsani Hizmet Nişanı'na layık görülen Başbakan Erdoğan da katıldı. Törende konuşan Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali, Kızılay'a kanları ve canları ile hayat verenleri unutmadıklarını göstermek amacıyla her yıl 1 Kasım tarihini "Kızılaycıların Onur Günü" olarak anma kararı aldıklarını söyledi. Kızılay'a verilen her bağışı namusları gözüyle baktıklarını ve en iyi şekilde yerine ulaştırdıklarını anlatan Küçükali, Başbakan Erdoğan'ın Pakistan'a yapılan yardımlarda her zaman kendilerine büyük destek verdiğini, tüm projelerinde yanlarında olduğunu, bu nedenle Erdoğan'a Üstün İnsani Hizmet Nişanı vermeyi kararlaştırdıklarını kaydetti. Tekinali, Başbakan Erdoğan'a büyük alkışlar eşliğinde Üstün İnsani Hizmet Nişanı ve madalyasını takdim etti. Manevi değeri çok büyük olan ödülü alan Erdoğan, nişan ve madalyasıyla gazetecilere poz verdi.

Törende konuşan Başbakan Erdoğan, Kızılay'ın üzerinden bir çok şaibe ve spekülasyonların oluşturulduğunu ancak Kızılay'ın tüm bunları aşarak ulusal boyuttan uluslararası boyuta ulaşmayı başardığını söyledi. Kızılay'ın milletin vicdanı olmak gibi büyük bir amaca hizmet ettiğini vurgulayan Erdoğan, kurumun her türlü afet ve savaş durumunda yardıma muhtaç insanlara koşarak Türkiye'yi çok iyi temsil ettiğini vurguladı. Kendisinin de deprem sonrası Pakistan'a yaptığı ziyarette Kızılay'ın bölgede yaptığı çalışmaları gördüğünü ve Türkiye adına bundan gurur duyduğunu anlatan Erdoğan, Kızılay ekipleri ile bu heyecanı birlikte yaşamaktan keyif aldığını ifade etti.

Kızılay'ın herkesin kaçtığı dönemde muhtaçların yardımı koşarak, 'şefkat eli burada, ilaçsa ilaç, çadırsa çadır, yiyecekse yiyecek burada' dedirtircesine tüm dünyaya örnek olduğunu belirten Erdoğan, Suudi Arabistan'a yaptığı ziyarette gittiği Darfır'da diğer insani örgütlerin başarısız çalışmalarını gördüğünü ve Kızılay'ın önemini daha iyi anladığını dile getirdi. Ziyaret dönüşü Kızılay Başkanı Küçükali ve TİKA yetkilileri ile görüşerek konu ile ilgilenmelerini istediğini söyleyen Erdoğan, bu iki kurum yöneticilerine, "Bu iş Türk'e yakışır. Türkiye olarak bu meseleyi biz ele alalım" dediğini aktardı.

"BİZE BÜYÜKLERİMİZ PAYLAŞMAYI ÖĞRETTİLER"

"Yardıma muhtaç olanlara yardıma koşmayı ibadet telakki ederiz" diyen Erdoğan, büyüklerinden ve atalarından bunu öğrendiklerini söyledi. Erdoğan şöyle devam etti:

"Filistin'de, Irak'ta, Pakistan, Lübnan'da Kızılay vardı. Bunun için sizi alkışlıyorum. Bize büyüklerimiz paylaşmayı öğrettiler, bu mantıkla buraya geldik. Artık Türkiye veren el değil alan eldir. Dönemimizde yaptığımız yardımlar 1 milyar doları buldu. Bu millet birbirine kenetlenmiş taşların oluşturduğu sur gibidir. Bu güç bizde olmasaydı Arjantin, Brezilya gibi olurduk. 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir' diyen ve komşusu üşürken sıcakta yatmayı içine sindiremeyen bir neslin torunlarıyız. Üstün hizmet üretebildiysek ne mutlu bize. Ama bu ödülün asıl sahibi, bize topluma hizmet etme imkanı veren milletimizdir."

Erdoğan, daha sonra İstanbul'da bir hastaneye yaptığı ziyarette, babası ölüm döşeğinde olduğu halde kan bulamayan bir gencin kendisinden yardım istediği anı anlattı ve kan temininde Kızılay'ın daha aktif yer alacağı müjdesini verdi. Erdoğan, "Her dara düşenin karşısına bir başbakan, bir bakan veya hatırı sayılır biri mi çıkacak?" diye sordu.

Erdoğan, konuşmasının ardından Kızılay'a fahri üye formunu doldurarak, diğer ödül alanlarla toplu hatıra fotoğrafı çektirdi.

Öte yandan, geçtiğimiz yıl Telafer'de yoksul Iraklılar'a yardım dağıtan Kızılay konvoyuna düzenlenen hain saldırıda şehit edilen Kızılay görevlisi Mustafa Pekcan da 'Üstün İnsani Hizmet Nişanı'na layık görüldü. Pekcan'ın ödülünü 1.5 yaşındaki oğlu minik Can'a Başkan Küçükali verirken, salonda duygulu anlar yaşandı. Başbakan Erdoğan, minik Can'ı kucağına alarak sevdi.

Törende ayrıca Kızılay'a bağışta bulunan 20'ye yakın firmanın temsilcisi ile Pakistan halkına yardım eden 3 çocuğa altın madalya verildi. Başbakan Erdoğan, bağış yapan çocukları yanına çağırarak teşekkür etti.

Edinilen bilgiye göre, Türkiye Kızılay Derneği tarafından verilen ve işadamı Süleyman Sırrı Beşinci'nin sponsor olduğu 'Üstün İnsanı Hizmet Nişanı'nın gerçek değeri 51 bin YTL olduğu halde, nişanı yapan firmaya 21 bin YTL ödendi. Bağış yaptıktan sonra isminin açıklanmasını istemeyen işadamı Beşinci, ortaya atılan spekülasyonlardan sonra kimliğinin açıklanmasını izin verdi. Törende ismi açıklanan Beşinci, ayağa kalkarak salonda bulunan konukları selamladı. Erdoğan'a verilen Üstün İnsani Hizmet Nişanı'nında yer alan sembollerin anlamı ise şöyle:

"Üstün İnsani Hizmet Nişanı'nın ortasındaki dünya kabartması, Türk Kızılayı'nın tüm dünya ülkelerine yardım eden bir kurum olduğunu sembolize ediyor. Dünya kabartmasının dışındaki Kızılay'ın logosu olan hilal, bu fikri destekleyen bir simge. Hilalin altındaki 1868 tarihi, Hilal-i Ahmer'den günümüze kadar gelen Kızılay'ın ne kadar köklü ve sağlam bir kurum olduğunu ifade ediyor. Yedi Köşeli Yıldız, günümüz modern Kızılay'ının 7 ana ilkesini temsil ediyor. Bu ilkeler insaniyetçilik, ayrım gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık, hayır kurumu niteliği, birlik ve evrensellik olarak ifade ediliyor. Yedi Köşeli Yıldız'ın uçlarına simetrik olarak yerleştirilen defne yaprakları ise, Kızılay'ın 7 ana ilkesini kapsayan barışı çağrıştırıyor. Çember halindeki gümüş ve altın kabartmalar, Kızılay'ın ışığında toplanmış muhtaç insanları simgeliyor. Boncuk kabartmalarının renklerinin farklı olması da Türk Kızılay'ının renk ayrımı gözetmeksizin tüm insanlığa yardım ettiğinin göstergesi olarak tarif ediliyor. Dıştaki yedi köşeli gümüş yıldız, dünyanın 7 kıtasını temsil ediyor. Uçlarındaki altın kabartma ay-yıldız ise, Türk milletinin dünyanın her yerine yardım edebilecek mizaçta bir ulus olduğunu gösteriyor. En dıştaki altın plaka da, iç kısımdaki işlemeleri sabitlemekle toplamak amacıyla kullanıldı. Plaka üzerindeki gümüş çizgiler ise, iç-dış dengeyi sağlamak ve tasarımı bütünlemek adına kullanıldı. En dıştaki altın ve gümüş simetrik olarak dizilmiş yapraklar ise, Sultan Abdülaziz zamanında yapılan nişandan esinlenerek tasarlandı."

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

title