Haberler

Güneş Sigorta Fiyat ile Değil Hizmet Kalitesi ile Rekabet Etmeyi Hedefliyor

Rekabeti Fiyatta Yaparak Sektörün Yıprandığını Belirten Güneş Sigorta Genel Müdürü İlker Aycı, "Güneş Sigorta Bu Yanlışa Düşmeden Rekabeti Hizmet Kalitesinde Yapmaya Özen Gösterecek" Dedi.

Rekabeti fiyatta yaparak sektörün yıprandığını belirten Güneş Sigorta Genel Müdürü İlker Aycı, "Güneş Sigorta bu yanlışa düşmeden rekabeti hizmet kalitesinde yapmaya özen gösterecek" dedi.

Sigorta sektöründeki hızlı büyümenin yabancı sermayenin desteğiyle de finanse edilebileceğini kaydeden Aycı, Türkiye'yi bu konuda başarılı ülkelerden biri olarak değerlendirdi. "Bugün yılda 25- 30 milyar dolarları konuşuyoruz" diyen Aycı, bunun bir kısmının sigorta sektörüne geldiğine dikkat çekti.

Türk sigorta sektöründe yabancı sermaye oranının yüzde 22 gibi bir orana sahip olduğunu belirten Aycı, yabancı yatırımcılar sigorta piyasasına girmiş olmasına rağmen henüz ciddi anlamda bir sermaye girişinin sağlanamadığına dikkat çekti.

Aycı, "Dünya ekonomisinde son 10 yılda dikkati çeker bir şekilde milyarlarca dolarlık şirket birleşmeleri oluyor. Böyle bir ortamda Türk sigorta sektöründe yapılması gereken mali açıdan güçlenebildiğimiz kadar güçlendirmek. Yeni oyuncularla sektördeki rekabet artacak. Bu rekabette bence şirketlerin daha da dayanıklı hale dönüşmesi için bir motivasyon unsuru. Buna ayak uyduranlar sektörde kalacak, uyduramayanlar ya birleşecek ya batacak ya da satılacaklar. 2006 böyle geçti, bu süreç 2007'de aynen devam

ediyor ve 2008'de de farklılık yaşamayacağımızı düşünüyorum. Kişi başına düşen sigorta primindeki artış, yabancı sermayeye cesaret veriyor. Yabancıların girişiyle birlikte bazı branşlarda şirketler çok daha dikkatli olacak" diye konuştu.

Sigorta şirketlerinin teknik kar elde edebilmeleri için teknik fiyatlandırmaları ile birlikte hizmet kalitelerini de ön plana çıkarabilecek cazibeler yaratmaları gerektiğinin altını çizen Güneş Sigorta Genel Müdürü İlker Aycı, müşteri ilişkileri ve müşteri memnuniyetinin çok önemli olduğunu söyledi. Aycı, "Rekabeti fiyattan çok hizmet kalitesinde yapmak, müşterilere ayrıcalıklı oldukları hissini vermek, böylece teknikten uzaklaşmadan hizmette farklılık sağlayarak rekabet etmek en doğrusu" dedi.

Sigorta şirketlerinin son yıllarda teknik kar elde edememelerinin en büyük nedeni olarak piyasadaki rekabeti gösteren Güneş Sigorta Genel Müdürü İlker Aycı, "Şirketler piyasadaki rekabete uyum sağlayabilmek pahasına, teknik fiyatlandırma yerine piyasa fiyatlarını tercih ediyorlar. Yine şirketler pazar paylarını kaybetmemek için kontrollü bile olsa bazı durumlarda bu tavizleri verdiler. Aslında durum geçmişte de çok farklı değildi. Ancak enflasyonist ortamda şirketlerin mali kar elde edebilme şansları

vardı. Paradan para kazanılıyordu. Artık bu tip karlar da azaldığı için ortaya ciddi ciddi zararlar çıkıyor" diye konuştu.

Sektörde yaşananlardan artık çok ciddi dersler alındığını kaydeden Aycı, "Örneğin şirketler kasko sigortalarında zarar ede ede sonunda kendilerine bir kırmızı çizgi çektiler. Artık eski durumlar yok. Her şirket bu kırmızı çizgiyi çekmeye gerek görmeye başlarsa durum lehimize döner" değerlendirmesinde bulundu.

HASAR YÖNETİMİ HER ZAMAN ÖNEMLİYDİ

Hasar yönetiminin her dönem sigorta şirketleri tarafından dikkate alınan bir konu olduğunu kaydeden Aycı, burada amacın doğru hasarı en kısa zamanda ödemek olduğuna dikkat çekti. Aycı, "Bu nedenle müşteri memnuniyetine değer veren şirketlerde hasar yönetim birimleri kurulmuştu. Hasarlarda müşterinin poliçe şartlarına uygun gerçek hasarını en kısa sürede ödeme prensibi ile olayların yargıya taşınmasını da engellemiş oluyorsunuz ve bu da müşteri memnuniyeti sağlamak açısından çok önemli. Ayrıca pazarlama

faaliyetlerine de çok büyük katkısı var. Şirketlerin en büyük pazarlama destek stratejisi hasar yönetimi. Bence sektörün tüm şirketleri tarafından profesyonelce uygulansa sektörün imajına da büyük katkı sağlar. Zira şaibeli hasarların çokluğu da hasar yönetimini gerekli kılıyor" dedi.

Hasar yönetiminin Güneş Sigorta'da 1990 yılının başlarında oluşturulduğunu belirten Aycı, şunları söyledi: "Hasar yönetimi hasar servislerinin branşlaşmasına ve bu sayede profesyonel olarak yönetime katkı sağlanmasına olanak tanıyor. Nakliyat hasarı, oto hasarları, büyük risklerin hasarları, mühendislik hasarları branşlaşarak nitelikli personel barındırılmasına neden oluyor. Bu da servisinizin ve hizmetinizin kalitesini gösteriyor."

"2003 yılında sektörde hasar maliyetlerini düşürebilmek amacıyla parça tedariki uygulamasını ilk başlatan şirket biziz" diyen Aycı, yine hasar yönetiminin yaptığı bu çalışmalar ve araştırmalar neticesinde anlaşmalı cam ve anlaşmalı oto teyp uygulamalarını da ilk başlatan firmanın kendileri olduğunu söyledi.

Hasar yönetiminin inceliklerini anlatan Aycı, "Hasar yönetiminin bir diğer inceliği ise eksper seçimi. Müşteri memnuniyetinizde de şirketinize duyulacak güvenin sağlanmasında da bu kriter önemli, hasar maliyet hesaplarınızda da. İyi bir eksperle poliçe yönetimini bile gerçekleştirebilirsiniz. Sektörün çok klişeleşmiş bir lafı var. "Sigortacı hasarda belli olur." İşte sigortacıya güvenin temelinde de bu yatıyor. Tabii ki hasar yönetiminin başarısı koordineli çalışmadan geçer. Acentesi, bölge teşkilatı,

assistans hizmet desteği, literatürü takip etme açısından hukuk biriminin katkılarını bir bütün olarak değerlendirmek, çarkın dişlilerinin eksiksiz dönmesini sağlamak gerekir" diye konuştu.

SERBEST TARİFENİN OTURMASI 1,5 YIL SÜRER

Şu anda trafik sigortalarında serbest tarife uygulamasına geçilmesine rağmen yönetmeliğin öngördüğü hızlı bir geçiş sürecinin yaşandığını kaydeden Aycı, bugünkü uygulama ile tam anlamda bir serbestlikten söz etmenin mümkün olmadığını söyledi:

Aycı, şöyle devam etti: "Kısıtlı bir serbestîden bahsetmek daha doğru olur. Sadece tarifenin yüzde 5 altına inebilme ya da yüzde 10 üstüne çıkabilme serbestliği ile acente komisyonlarının serbestliğinden bahsedebiliriz. Bu hali ile tarife serbest değil. Yıl içerisinde tarifede 2 kez ayarlama yapılıyor. Şirketler de kendi istatistikî verilerini dikkate alarak çalışmalarını gerçekleştiriyor. Henüz bu çalışmaların piyasaya nasıl yansıdığı konusunda bir matematik yok. Eğer bir serbest tarifeden bahsedeceksek

olması gereken tarifenin kendisinin de tamamen serbest olması.

HASAR YÖNETİMâtını da kendisi belirlemeli. Şu anda biz ne yapıyoruz, acente komisyonu serbest, tahsilât peşin. Oysa piyasada farklı uygulamaları da görüyoruz. Bankalar sanal post sayesinde peşin gibi tahsilât yapsa da 3 taksite kadar tahsilâtta esneklik sağlayabiliyor, ama sigorta şirketleri bunu gerçekleştiremiyor. Belki tam anlamında serbestlik sağlandığı gün de bunu eleştiriyor olacağız. Sistemin oturması ancak 1-1.5 yıl sürer."

"Tahkimin en büyük yararını tüketici hakları açısından görmek mümkün" diyen Aycı, tahkim konusundaki görüşlerini ise şöyle açıkladı: "Özellikle küçük hasarlarda mutabakatsızlık halinde işin en kısa sürede çözümlenmesi açısından fayda sağlayacağına inanıyorum. Sektörde sigortalı ile şirketlerin arasında yaşanan küçük ihtilaflar sigortacının hasar ödemez imajının bu sayede düzeleceği gibi, sigorta şirketlerinde mutabakatsızlıklar tahkim ile çözülürse, muallâkta bekleyen hasarlar da azalacak, tüketiciler de

kısa sürede tazminat hakkına kavuşabileceklerdir. İlk uygulamalarda bazı aksaklıklar yaşansa da zaman içerisinde burada da her şey oturacaktır" dedi.

GÜNEŞ SİGORTA "SAĞLIK TARAMASI KAMPANYASI" İLE 7000 KM YOL GİDECEK

Güneş Sigorta 50. Yıl Kutlamaları kapsamında büyük bir sosyal sorumluluk projesine imza atıyor. Kampanya Güneş Sigorta sponsorluğunda Med-Line'ın donanımlı TIR'ı ile gerçekleşecek. 14 ili kapsayan ve bir ay sürecek "Sağlık Taraması Kampanyası" ile 7000 km yol gidilmiş olunacak. Bu süre içerisinde 2000 kişinin Açlık Kan Şekeri, Total Kollestrol, Hemogram, Akciğer Grafisi, EKG ve Doktor Muayenesi yapılmış olacak. Saat 08.00-18.00 saatleri arasında gerçekleşecek kampanyada hastalara 15 dakikada bir randevu

verilecek.

"Sağlık Taraması Kampanyası"nı sosyal sorumluluk projesi olarak niteleyen Güneş Sigorta Sağlık Sigortaları Grup Müdürü Elvan Atalay, "Güneş Sigorta olarak 50 Yıl Kutlamaları kapsamında böyle bir kampanyayı hayata geçirmiş olmaktan çok mutluyuz. Bu kampanya ile sosyal sorumluk anlayışımızın pekişmesinin yanı sıra marka bilinirliliği, kampanyanın gerçekleşeceği illerdeki acentelerimize motivasyon sağlamayı da amaçlıyoruz" dedi.

(ERÖ-ERÖ-BA-E)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Ekonomi

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title