Haberler

Son dakika haber: Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği'ne Açılan Davanın Duruşması 11 Ocak'a Ertelendi

Güncelleme:

Gelen son dakika haberine göre Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne açılan kapatma davasının ikinci duruşması yapıldı. Davaya müdahillik talebinde bulunan öldürülen kadınların ailelerinin talebini reddeden mahkeme, duruşmayı 11 Ocak 2023 tarihine erteledi. Duruşmayı izleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, “Kadın cinayetlerini aydınlatmak ve kadın cinayetlerini önlemek, kadının yaşam hakkını savunmak suç değildir. Biz de bu mücadelede derneğimizin yanında olacağız” dedi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği'ne açılan kapatma davasının ikinci duruşması yapıldı. Öldürülen kadınların ailelerinin müdahillik taleplerini reddeden mahkeme, duruşmayı 11 Ocak 2023 tarihine erteledi. Duruşmayı izleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, "Kadın cinayetlerini aydınlatmak ve kadın cinayetlerini önlemek, kadının yaşam hakkını savunmak suç değildir. Biz de bu mücadelede derneğimizin yanında olacağız" dedi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği'ne açılan kapatma davasının üçüncü duruşması bugün yapıldı. İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava, duruşma salonunun küçük olması nedeniyle İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nin duruşma salonunda yapıldı. Duruşmada, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği'nin yöneticileri ve dernek avukatlarıyla çok sayıda gönüllü avukat hazır bulundu. Duruşmaya, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanvekili CHP milletvekili Jale Nur Süllü, CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca izleyici olarak katıldı.

DERNEK AVUKATLARI: DAVA HUKUKA AYKIRI, DÜŞÜRÜLMESİ GEREKİYOR

Dernek avukatları duruşmada, kapatma davasının hukuka aykırı olduğunu ve davanın düşürülmesi gerektiğini savundu. Avukatlar, davanın açılmasına neden olan ve dosyada delil sayılan polis fezlekelerinde yer alan suçlamaların, ifade özgürlüğü kapsamında kaldığını söylediler. Avukatlar, mahkemeye sundukları tanık listesindeki herkesin dinlenilmesini talep ettiler.

ÖLDÜRÜLEN KADINLARIN AİLELERİ, DAVAYA MÜDAHİL OLMA TALEBİNDE BULUNDU

Bu arada öldürülen kadınların aileleri de davaya müdahil olmayı talep etti. Muğla'da yakılarak öldürülen Pınar Gültekin'in babası Sıddık Gültekin, şöyle konuştu:

"Pınar kaybolduğu zaman Bitlis'ten Muğla'ya gittim. Yanımda kimse yokken bu platform vardı. Tüm duruşmalara gittim. Her duruşmada, kar, kış, sıcak altında saatlerce benimle birlikte beklediler, bana destek oldular, teselli ettiler. O gün bugündür her zaman yanımdalar. Kimse çıkar olarak düşünmesin, manevi destek verdiler. Sıra bu platforma gelene kadar Türkiye'de kapatılması gereken çok dernek var. Bunların kapatılacağı yerde, insanlığa faydalı, halka hizmet eden bu derneğin kapatılmak istenmesini anlamıyorum. Davaya müdahil olmak istiyorum."

"BABAM, ANNEMİN ALDIĞI TAKIM ELBİSELERLE İNDİRİM ALDI"

Boşanmak istediği eşi tarafından öldürülen Muhterem Göçmen'in kızı Deren Melis Göçmen de mahkemede şöyle konuştu:

"Annemi 2013'te kaybettim. O günden bugüne kadar platform yanımızdan ayrılmadı. Annemi kaybettikten sonra ölmeyi istedim, internette 'Kendimi nasıl öldürebilirim' diye aratırken bir gün 'Kadınları nasıl yaşatırız' diye aratmaya başladım. Biz, biz diyorum çünkü yıllardır bu platformun üyesiyim. Biz, bir şey yapmazsak, kadınlar sesini çıkarmazsa kadınlar öldürülmeye devam edilecek. Benim babam, annemin aldığı takım elbiselerle indirim aldı. O günden sonra, yaşadığım şeylerin hiçbir şey olmadığını anladım. O kadar ağır şeyler yaşayan kadın tanıdım ki, annem şanslıymış dedim. Annem yaşındaki kadınlar, bana ulaşıp, benden yardım istiyor. Benim, dernek aracılığıyla kendilerine yardımcı olabileceğimi görüyorlar. Ben yolda yürüdüğümde 155'i aratacak şekilde hazır tutuyorum telefonu. Bu ülkede güvende değiliz. Ama yalnız yürümeyeceğiz. Bu davaya ben de müdahil olmak istiyorum."

Dernek avukatlarından Sevda Nur Bayram da tüm müdahillik taleplerinin kabul edilmesini ve tüm tanıkların dinlenilmesini talep ederek, bir sonraki duruşmada tüm dosya kapsamında savunma yapmaları için süre istedi.

MÜDAHİLLİK TALEPLERİ REDDEDİLDİ

Mahkeme, yakınlarını kaybeden ailelerin müdahillik taleplerinin reddine karar verdi. Hakim, tanıkların dinlenilmesine ve tüm dosya geldikten sonra avukatların beyanda bulunulması için süre vererek duruşmayı 11 Ocak 2023 tarihine erteledi.

"BUGÜNE GELENE KADAR HEMEN HER GÜN TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZE SALDIRILARLA KARŞILAŞTIK"

Duruşma öncesinde adliye önünde toplanan kadınlar, burada basın açıklaması yaptı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Bugün aslında hiç açılmaması gerek bir davanın duruşması için ikinci kez buradayız. Daha önce öldürülen kadın kardeşlerimiz için, yaralı kadınlar için, hayatta kalma mücadelesi verenler için defalarca geldiğimiz adliyeye bu şekilde bizi getirmelerinden dolayı kimse utanç duymuyor ama biz utanç duyuyoruz. Bu dava, derhal düşürülmesi gereken davalardan biridir. Çünkü biz birinci duruşmayla ikinci duruşma arasında da bunu kanıtlayan çok sayıda gelişme gördük. Bugüne gelene kadar hemen her gün temel hak ve özgürlüklerimize saldırılarla karşılaştık. Sahne sanatçıların cezaevi gördüğü ve en son bürokratların cinayetler işlediği günler görüyoruz. Dolayısıyla bizim derneğe açılan davanın arkasında kimler apaçık ortaya çıkıyor. Derneğimize el uzatmanın, Türkiye'de temel hak ve özgürlüklere ve bunun için mücadele eden herkese ilişkin bir müdahale olduğunu ve mücadele edecekleri susturmaya yönelik olduğunu, bu öngörümüzün doğrulandığı günlerdeyiz. Kadın cinayetlerini durdurana, tüm kadınlar, LGBTİQ artılar eşit, özgür ve bütün renkleriyle bütün bayraklar dalgalana kadar, o gökkuşağı bayrakları da özgürlüğüne kavuşana kadar mücadeleye devam edeceğiz."

"BİR GÜN OLSUN YANIMIZDA DURMAYAN İKTİDAR, BU SAATTEN SONRA DA BİR ZAHMET KARŞIMIZDA DURMASIN"

Koruma kararı olduğu halde boşanmak istediği eşi tarafından öldürülen Muhterem Göçmen'in kızı Deren Melis Göçmen, şöyle konuştu:

"Ben annemi kaybettiğimde 13 yaşındaydım. Annemin mezarında yanımızda sadece Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'ndan kadınlar vardı. Bizi ne bir siyasi ne bir savcı hiç kimse destek olmadı. Şimdi kalkıp kadın cinayetlerini durdurmak için bir çaba, bir savaş veren bu kadınları ahlaksızlıkla suçluyorlar. Bir kere siyasi bir düşünceden yana bırakırsak bu sözleri bir insan olarak vicdani şekilde nasıl söylemeye yürekleri kaldırıyor ben anlamıyorum. Bu 'ahlaksız' diye söylediğiniz kadınlar, sırf kadınlar kendileri zorla birileriyle evlenmek istemedikleri veya evlendikleri erkekler tarafından boşanmak istedikleri için öldürülüyor. 'Ahlaksızlık, ahlaksızlık' diye bahsettiğiniz insanlar 13 yaşındaki çocukları kendilerine eş olarak görebiliyor. Ben çok merak ediyorum gerçekten bu noktada ahlaksızlık kimde? Çok utanıyorum. Gerçekten siyasilerin adına çok utanıyorum. Yazık. Biz, Türkiye'de ve dünyanın hiçbir yerinde kadınlar olarak güvende değiliz. Ha güvene de sokacağız. Ama bu zamana kadar bir gün olsun bizim yanımızda durmayan bu iktidar, bu siyasiler yanımızda durmadınız bu saatten sonra da bir zahmet karşımızda durmasınlar. Yani siz bir şey yapamıyorsunuz bari yapan kadınlara engel olmayın diyorum. Yazık diyorum yani gerçekten. Platformun kapatılacağına inanmıyorum. Ama velev ki kapandı. Sanmasınlar ki 'tamam yapacak bir şey yok' deyip biz kulağımızın üstüne yatacağız. Hiç kusura bakmasınlar. Biz yine bir platform açmasını biliriz. Bu bizim kendi hakkımız. Biz ölsek de kadınları yalnız bırakmayacağız. Öleceksek de eğer bu yolda öleceğiz."

"BU DERNEK KAPATILAMAZ, KAPATILSA BİLE BU KADINLAR BU MÜCADELEDEN ASLA VAZGEÇMEZLER"

CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, basın açıklamasına katılarak Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği'ne destek verdi. Karaca şunları söyledi:

"Kızları, anaları katledilenleri, yakınlarını kaybedenleri dinledik. Gerçekten onları dinledikten sonra burada cümle kurabilmek oldukça zor. Bugün burada kadın cinayetlerini önlemekle sorumlu olan iktidarın talimatıyla, etkin soruşturup, etkin yargılaması failleri yargılaması gereken yargı maalesef bu yükü üstlenmiş bulunan bir sivil toplum örgütünü, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Derneği'nin kapatılmasına ilişkin davaya bakacak. ve gerekçe o kadar can acıtıcı, iç yakıcı ki hakikaten inanmakta bir hukukçu olarak da zorlanıyoruz. Ahlaki değerlere karşı işlenmiş bir suç gibi gösteriyorlar. Şimdi ben buradan soruyorum. 'İntihar etti' süsü verilen bir kadın arkadaşımızın, yoldaşımızın, bu intihar olmayıp kadın cinayetini ortaya çıkarmak ahlaksızlık mı oluyor. ya da şüpheli kadın ölümlerini aydınlatarak, faillerini ortaya çıkaran ve etkin yargılanması ve hak ettikleri cezayı alması için mücadele etmek ahlaksızlık mı yoksa bu mücadeleyi önlemek için, bu mücadeleyi kadın cinayetlerini ve kadınların sesini kısmak için bu davaları açmak mı ahlaksızlıktır? Bun bütün kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Kadın cinayetlerini aydınlatmak ve kadın cinayetlerini önlemek, kadının yaşam hakkını savunmak suç değildir. Biz de bu mücadelede derneğimizin yanında olacağız ve onlarla birlikte kapatılmaması için her türlü baskıyı, her türlü mücadeleyi göstereceğiz. Bu dernek kapatılamaz, kapatılsa bile bu kadınlar bu mücadeleden asla vazgeçmezler. İstanbul Sözleşmesi geri gelecek, İstanbul Sözleşmesi yürürlüğe girecek ve kadının yaşam hakkı ve kadın yaşam hakkının güvencesiyle yeniden bu sokaklarda özgürce yürüyecek."

Kaynak: ANKA / Güncel

Cumhuriyet Halk Partisi Haberler Son Dakika

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title