Haberler

Sivil toplum kuruluşlarından sığınmacılarla ilgili dünyaya ortak çağrı

Sığınmacılarla ilgili çalışma yürüten sivil toplum kuruluşları ve aktivistler, "Sığınmacıların yaşama hakkını koruyun, çözüm için harekete geçin" mottosuyla basın toplantısı yaptı.

Sığınmacılarla ilgili çalışma yürüten sivil toplum kuruluşları ve aktivistler, "Sığınmacıların yaşama hakkını koruyun, çözüm için harekete geçin" mottosuyla basın toplantısı yaptı.

Hepimiz Göçmeniz Platformu, Suriye Dernekler Platformu, Sığınmacı Hakları Derneği ve Uluslararası Mülteci Hakları Derneği iş birliğinde Beyoğlu'nda bir otelde gerçekleşen toplantıda "Dünyaya acil çağrı" başlığıyla hazırlanan ortak metni, oyuncu Deniz Türkali okudu.

Türkali, metnin ilk cümlelerinde duygulu anlar yaşayarak, "Metni okumak istemiyorum. Hepinize dağıtıldı zaten. Ben bir şey söylemek istiyorum." dedi.

Dünyanın gözü önünde Suriye'de soykırım yaşandığını savunan Türkali, mülteciliğin çok ağır bir konu olduğunu belirtti. Türkali, "Milyonlarca insan gözümüzün önünde açlığa, küçücük çocuklar da yok olmaya terk ediliyor. Gerçekten artık insanın tahammülü kalmıyor. Çılgın bir dünya halindeyiz ve bu durum kimsenin umurunda değil." ifadesini kullandı.

Bu sırada gözyaşlarını tutamayan Türkali, elindeki metni bırakıp konuşmasını sonlandırarak salondan ayrıldı.

"Yük fazla olduğundan o insanlar burada artık gelecek göremiyorlar"

Türkali'den sonra konuşan Hepimiz Göçmeniz Platformu Sözcüsü Yıldız Önen, Türkiye-Yunanistan sınırına ülkenin dört bir yanından sığınmacı geldiğini söyledi.

Yunanistan güvenlik güçlerinin sığınmacılara orantısız şiddet uyguladığını ve eşyalarını gasbettiğini aktaran Önen, "Yunan polisi ellerine geçirdiklerinin pasaportlarını yırtıp, paralarına, telefonlarına, bir kısmının kıyafetlerine el koymuş. Özellikle ayakkabılarını çıkartmaya çalışıyorlarmış." dedi.

Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkanı Abdullah Resul Demir ise derneğin kurulduğu günden bugüne neredeyse aynı problemlerle yüzleştiğini anlattı.

Avrupa'nın sığınmacılarla ilgili bu zamana kadar üzerine düşen yükü almadığını dile getiren Demir, Türkiye'nin katlandığı yüke Avrupa'nın da katlanması gerektiğine işaret etti.

Sığınmacıların sadece birtakım eşyalarını ya da sırt çantalarını yanlarına alarak yola koyulduğunu aktaran Demir, şöyle konuştu:

"Başka çareleri yoktu. Yılladır Türkiye'de yaşıyorlar, Türkiye her ne kadar şartları olabildiğince iyileştirmeye çalışsa da yük fazla olduğundan o insanlar burada artık gelecek göremiyorlar. En büyük kaygıları gelecekleridir. Çocuklar var orada, kundaktaki bebekten 18 yaşına kadar çocuklar var. Bu çocuklarının geleceklerini düşünüyorlar. Bu gelecekleri için de Avrupa'ya gitmiş olan akrabalarının yaşıyor oldukları durumunu da kıyaslayınca hiç tereddüt etmeden yola koyulabiliyorlar. Çünkü artık kaybedecek bir şey kalmamış. Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler, NATO ve bunlara üye olan tüm ülkeler, ciddi anlamda bir araya gelerek, savaşa sebep olan veya mültecileri doğuran tüm sebeplerin ortadan kaldırılması için çalışmak zorunda."

Suriye Dernekleri Platformu Üyesi Muhammed Akda da herkesin göç hakkına sahip olduğunu ifade etti.

Göçün "kaçmak" olarak değerlendirilmemesi gerektiğine vurgu yapan Akda, "İnsanın göç etmesi, kendi hayatını idame ettirebilmesi, kendisine ve çocuklarına daha onurlu bir hayat sağlaması amacıyla yürüttüğü mücadelelerden bir tanesidir. Siz de görüyorsunuz ki insanlar göç etmek için neleri riske atıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Akda ayrıca, Avrupa'ya gitmek üzere Yunanistan sınırına gelen sığınmacıların tamamının Suriyeli olmadığını; İran, Irak, Pakistan ve benzer birçok ülkeden insanın orada bulunduğunu sözlerine ekledi.

Sığınmacı Hakları Derneği Başkanı Bekir Berat Özipek de "ABD, Rusya ve Avrupa Birliği devletleri genel bir insani sorumluluk almaktan öte, bizzat bu sorunun bugünlere gelmesine sebep failler olarak da bir sorumluluk taşıyorlar. Dolayısıyla göçün maliyetini de hep beraber karşılamak gibi yükümlülükleri var." dedi.

Dünya ve Avrupa medyasının bu konuyu görmemek için adeta sözleşmiş gibi davrandıklarını anlatan Özipek, "Dünya medyasında bu kadar yoğun bir haber akışı, oradaki trajediyi gösteren herhangi bir bilgi akışı gerçekleşmiyor." ifadesini kullandı.

Hepimiz Göçmeniz Platformu üyeleri Şenol Karakaş, Ufuk Uras ve Abdulhakim Yılmaz da birer konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından toplantı sona erdi.

Kaynak: AA / Güncel

Türkiye Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title