TÜM KATEGORİLER
Seyit Torun: "İktidar Zafiyet İçerisindedir. Bu İçişleri Bakanı Görevini Yapamamaktadır. Tek Derdi Bizim Belediyelerimizdir"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, “Mersin’de maalesef devlet eliyle bir hukuk katliamı yaşanmıştır. Terör örgütü faaliyetini engelleyemeyenler akılları sıra çarçabuk Mersin Büyükşehir Belediyemizi de bu işin içine karıştırarak bir suçlu yaratma, bir suçunu hafifletme çabası içine girmiştir ama bu çökmüştür. Bu iktidar zafiyet içerisindedir. Bu İçişleri Bakanı görevini yapamamaktadır. Tek derdi bizim belediyelerimizdir” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, " Mersin'de maalesef devlet eliyle bir hukuk katliamı yaşanmıştır. Terör örgütü faaliyetini engelleyemeyenler akılları sıra çarçabuk Mersin Büyükşehir Belediyemizi de bu işin içine karıştırarak bir suçlu yaratma, bir suçunu hafifletme çabası içine girmiştir ama bu çökmüştür. Bu iktidar zafiyet içerisindedir. Bu İçişleri Bakanı görevini yapamamaktadır. Tek derdi bizim belediyelerimizdir" dedi.
CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Torun, şunları söyledi:
"Bir kumpasla karşı karşıyayız. Yani, üstelik bu kumpası kuranlar ülkeyi yönetenler. Bu daha da acı. Seçim öncesi çok kirli propaganda yaptılar. İşte su okumalarını terör örgütlerine yaptıracaklar, terörle bizi ilişkilendirmek için her türlü iftiraları ortaya koydular. Ama bu iftiraları gerçekleşmeyince kendi sorumluluğunda olan, kendinin görev alanında olan olayı açıklayamayınca da o geçmişin yarattığı herhalde algıyla birlikte belediyelerimize yüklenmeye çalışıyorlar.
"BİZİM BELEDİYELERİMİZ GERÇEKTEN ŞU ANDA GÖREVE GELDİKLERİNDEN BU YANA VATANDAŞLARIMIZIN SORUNLARININ ÇÖZÜMÜNE ODAKLANDI"
Bu kumpaslarınız bize işlemez. Bunu bilin. Geçmişte de yaptınız bugün de yapıyorsunuz, yarın da yapabilirsiniz. Hiç mesele değil. Bizim belediyelerimiz gerçekten şu anda göreve geldiklerinden bu yana vatandaşlarımızın sorunlarının çözümüne odaklandı. Her türlü baskıya, engellemelere, tehdide, kamu kaynaklarının kapatılmasına rağmen vatandaşlarımızın sorunlarını çözme gayreti içerisindeler. Siz ne yaparsanız yapın onları engelleyemezsiniz. Asla ve asla attığınız hiçbir çamur da onlar ulaşmaz. Bakın Mersin'de sayın Genel Başkan Yardımcımın da ifade ettiği gibi bir garabetle karşı karşıyayız. Soruşturma raporu, temiz 14 kişinin. Adli sicili temiz, burada belgeleri. Bütün bunlara rağmen diyorsunuz ki 'Terör ile ilişkilendirerek hadi gelin sizi gözaltına aldık.' Böyle bir şey olabilir mi? Üstelik de gözaltına alınanlardan biri, şehit çocuğu. O terör saldırısında o şehit çocuğu da oradaymış. Babası şehit olurken o da oradaymış. Siz ona bu yaşadığı travmadan sonra başka bir travma yaşatıyorsunuz. Yani terör örgütünün yaşattığı travmadan daha dramatik bir travma yaşatıyorsunuz. ve bakın daire başkanı, gözaltına aldıkları daire başkanı kayyum döneminde başkan yardımcılığı yapmış. ve devlet memuru. Apar topar sabaha karşı çocuklarının eşinin evde bulunduğu o sabahta o travmayı o aileye yaşatıyorsunuz. Bu, Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışmıyor. Gerçekten kendi beceriksizliğinizi, kendi basiretsizliğinizi aklınız sıra belediyelerimizle ilişkilendirerek kendinizi aklamaya çalışıyorsunuz. Hani ayakkabı numarasına kadar biliyordunuz? Hani kuş uçsa haberiniz vardı? Paramotorla geldi diyorsunuz. Şu kadar saat uçtu diyorsunuz. Teknik olarak mümkün değil de o kadar uçması. Daha sınırdan geçenden haberiniz yok. Hani kuş uçmazdı.
"BİZİM BELEDİYELERİMİZLE UĞRAŞMA. GİT UYUŞTURUCU TACİRLERİYLE UĞRAŞ. GİT TERÖRLE UĞRAŞ"
Burada gerçekten görüyoruz ki bu İçişleri Bakanı suçlunun peşinde değil. Tek derdi acaba ben bu CHP'li belediyelere nasıl suç bulaştırırım? Bunları nasıl görevden aldırırım, bunların üzerine nasıl giderim, bunların gayreti içerisinde. Fotoroman Süleyman tekrar söylüyorum. Bak bizim belediyelerimizle uğraşma. Git uyuşturucu tacirleriyle uğraş. Git terörle uğraş. Zamanını onlara harca. Bizde bir şey bulamazsın. Biliyoruz İçişleri Bakanlığı'nda bir birim kurdun. Sürekli belediyelerimize baskı kuruyorsun, sürekli müfettiş gönderiyorsun. Suç bulamayınca diğerini gönderiyorsun. Biz bunları biliyoruz ama bunların sana faydası olmaz. Yaranamazsın. Eğer bakansan, bakanlığına yakışır işler yap. Yakışmadığın da ortada, onurlu bir davranış göster ve istifa et. Düş bu milletin yakasından. Mersin'de maalesef devlet eliyle bir hukuk katliamı yaşanmıştır. Terör örgütü faaliyetini engelleyemeyenler akılları sıra çarçabuk Mersin Büyükşehir Belediyemizi de bu işin içine karıştırarak bir suçlu yaratma, bir suçunu hafifletme çabası içine girmiştir ama bu çökmüştür. Bütün milletimizin gözünün önünde de görülmüştür ki bu iktidar zafiyet içerisindedir. Bu İçişleri Bakanı görevini yapamamaktadır. ve tek derdi bizim belediyelerimizdir. Tekrar uyarıyoruz, buradan ekmek çıkmaz. Bizim belediyelerimiz tamamen sorunların çözümüne odaklandı. Siz bizim belediyelerimize teşekkür edin.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanıma çok teşekkür ediyorum. Bu süreci çok güzel yönetti. Mersin Büyükşehir inanılmaz işler de başarıyor. Mersin'in sorunlarını çözmek için yoğun bir gayret içinde. Ama anlaşıldı ki bu belli çevreleri rahatsız, huzursuz ediyor. O yüzden önünü nasıl kesebiliriz, acaba motivasyonunu nasıl bozabiliriz bunun gayreti içindeler. Ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar, inşallah yerelden genele iktidarı kuracağız. ve bu ülkede barışı huzuru refahı hep beraber ortaya koyacağız."
