Haberler

SETA'dan Yargı Reformu Strateji Belgesi'yle ilgili iki yeni yayın

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin incelendiği "Türk Yargı Adaletinde Reform Perspektifi ve Politikalar" ve "Yargılamaya Egemen Olan İlkeler Işığında Yargı Reformu Strateji Belgesi" yayımlandı.

SETA'dan yapılan açıklamaya göre, Muharrem Kılıç tarafından kaleme alınan "Türk Yargı Adaletinde Reform Perspektifi ve Politikalar" başlıklı raporda, Türkiye'nin yargı adaleti alanında üçüncü reform stratejilerini içeren Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde yer verilen temel amaçlar, somut hedefler ve faaliyetlerin kapsamı ve içeriği masaya yatırıldı.

Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin reform perspektifinin tahlil edildiği raporda "Tek partili siyasal sistemden demokratik siyasal düzene geçiş serüvenimiz oldukça sancılı olmuş ve sarsıcı politik süreçlerin yaşanmasına yol açmıştır. Yaklaşık yetmiş yıllık bir zamansal kesite tekabül eden bu süreç, demokratik siyasetin hem düşünsel ve hem de kurumsal anlamda tahkim edilme mücadelesinin arenasına dönüşmüştür. Sözü edilen gerilimli mücadelede baskın gücü uhdesinde bulunduran ve ideolojik merkezi temsil eden taraf vesayet odakları olmuştur. Bunun karşısında demokratik siyasetin imkan ve aygıtları ile siyasal merkeze katılım iradesini ortaya koyan taraf ise halk olmuştur. Siyasi tarihimiz bu iki odak arasındaki asimetrik güç ilişkisinin varlığına tanıklık etmiştir." ifadelerine yer verildi.

Raporda, siyasal alanı bütün unsurları ve aktörleri ile değersizleştirerek işlevsizleştirme iradesinin domine ettiği apolitik ideolojik merkezin en güçlü iktidar aygıtının yargı sistemi olduğuna işaret edilerek, söz konusu merkezin ideolojik emellerinin muhafızlığının yürütülmesi ve sosyal mühendisliğin yaşama geçirilmesi noktasında yargının araçsal işlevselliğinin hayli yüksek olduğu savunuldu.

Siyasal sistemin, yargısal adaletin araçsal akıldan azade biçimde bağımsızlık ve tarafsızlık ilkelerine sadakatle bağlılığının kurumsal güvencesi olduğu aktarılan raporda, söz konusu güvenceyi tahkim edecek bir siyasal kültürün ve politik pratiğin geliştirilmesinin önemine işaret edildi.

Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin reform perspektifinin dayandırıldığı hukukun üstünlüğü, adil yargılanma hakkı, adalete güven, yargı bağımsızlığı, tarafsızlık, adalete erişim hakkı, hesap verilebilirlik, şeffaflık, memnuniyet ve verimlilik gibi ilke ve değerler üzerinden belgenin çözümlemesinin yapıldığı raporda şunlar kaydedildi:

"Türkiye'nin içinde bulunduğu mevcut verili dış politik durumun ortaya çıkardığı bölgesel ve küresel ölçekli güvenlik tehditlerine ve beka meselesine rağmen hak ve özgürlükler alanında ideal düzeyde hedeflerin belirlenmiş olması, insan hakları perspektifi açısından önemlidir. Demokratik siyasallığı derinleştirecek olan bu perspektifin, hak ve özgürlüklere ilişkin reel güvence mekanizmalarımızı ve bunlar üzerinden üretilen güvenlik pratiklerimizi daha da iyileştirme imkanı taşıdığını kaydetmeliyiz."

Raporda, ayrıca Türk hukuk sisteminin diğer hukuk sistemleriyle olan kurumsal ve doktriner etkileşiminin yargı düzeni açısından bir yansıması olduğu fikrinin belgeyi karakterize eden temel özelliklerden birisi olduğu ve belgenin, yargısal adalet düzenimizde yeni birtakım kurumsal yapıları sisteme dahil etme anlayışını benimsediğinin görüldüğü ifade edildi.

Belgenin yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı ve şeffaflığı noktasında politikaların geliştirilmesi ve somut adımların atılmasını öngördüğü ifade edilen raporda, "Özellikle kalite, memnuniyet, şeffaflık, performans, hesap verebilirlik gibi ilkeler üzerinden yargısal düzenin kamusal denetime açılması düşüncesinin belge metnine hakim olduğu görülmektedir. Bu düşünce, yargısal adaletin gecikmeksizin makul sürede tecelli etmesi veya adalet tevzisinde adil yargılanma hakkının bütün kavramsal boyutları gözetilmesi adına önem arz etmektedir. Yargısal adaletin tecelligahı olan adliyelerin bütün hizmet süreçlerindeki memnuniyet, toplamda yargıya olan güveni pekiştiren etkenler olarak kaydedilebilir." değerlendirmesine yer verildi.

2023 vizyonu ile uyumlu biçimde belirli bir erimde yargı adaletinin güven temelinde tahkimine dönük stratejik öngörüler içerdiği vurgulanan belgenin dinamik bir düşünsel vizyonu ve devingenliği gerekli kıldığı dile getirildi.

Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin bir sonraki reform süreci için bir kılavuz metin olacağına dikkati çekilen raporda, şunlar kaydedildi:

"Sonuç olarak belge, demokratik siyasal sistemin ve sürdürülebilir ekonomik gelişmenin temel güvencesi olan bağımsız ve tarafsız yargının gerekliliği fikrinden hareketle, adil yargılanma hakkının tüm unsurları ve süreçleri ile tahkimini gerçekleştirebilecek bir yargı adaleti öngörüsüne sahiptir. Bu öngörü doğrultusunda belge, reform perspektifini sürdürme iradesini somut ölçülebilir hedefler ve faaliyetler üzerinden ortaya koymuştur. Bu belge, 2017 yılında yeni bir anayasal hükümet sistemini (Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi) benimseyen Türkiye'nin demokratik sistemsel dönüşümü açısından kurucu ve denetleyici bir unsur olarak yargının güçlendirilmesini hedeflemektedir. Belge, insan kaynaklarından adalete erişim ve yargılamaların etkinliğine kadar bir bütün olarak yargı adaletini bir reform stratejisi üzerinden yapılandırarak sunmuştur."

"Temel sorun uygulamada"

"Yargılamaya Egemen Olan İlkeler Işığında Yargı Reformu Strateji Belgesi" başlığını taşıyan ve Nesibe Kurt Konca tarafından kaleme alınan analizde ise yargı reformundaki amaç ve hedeflere yönelik faaliyetlerin yargılamaya egemen olan ilkelerle ilişkisi ve ilkelerin yargı sisteminde daha fazla vücut bulması için yapılması gereken hususlar incelendi.

Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin tüm dünyada yargılama sistemlerinde egemen olan, evrensel değer taşıyan yargılama ilkelerini esas alarak hazırlandığı değerlendirmesi yapılan analizde "Belgede yargı reformunun temel başlıklarının hepsinin karşılığı olan yargılama hukuku ilkeleri bulunmaktadır. Bunlardan en ön planda olanı adil yargılanma hakkıdır. Adil yargılanma yargı organlarının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, adalete erişim hakkı, hakkaniyete uygun yargılanma, hukuki dinlenilme hakkı, makul sürede yargılanma hakkı, aleniyet ilkesi, usül ekonomisi ilkesi gibi pek çok hak ve ilkeden oluşmaktadır. Yargısal hak ve ilkelerin temel hak ve özgürlüklerle bağlantısı sebebiyle reform belgesinin birçok bölümünde yargısal hak ve ilkeler referans gösterilmiştir. Belgede yer alan hedeflere yönelik uygulamalar gerçekleştirilirken yargısal hak ve ilkelerden yorum yönetmeleriyle faydalanılmasına işaret edilmiştir." ifadelerine yer verildi.

Raporda, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının Anayasa ile güvence altına alınmış temel yargılama ilkesi olmasına rağmen geçen süreçte "vesayet yargısı", "siyaset yargısı" ve "FETÖ yargısı" gibi kavramların ortaya çıktığına, bu kavramların yargıya duyulan güvenin azalmasına sebep olduğuna, bu nedenle yargıyla ilgili eleştirilerin ve tartışmaların odağında yargıya duyulan güven sorununun bulunduğuna dikkati çekildi.

Yargı Reformu Strateji Belgesi çerçevesinde 2023'e kadar yapılacak çalışmaların esas olarak yargıya güven duyulması amacına hizmet edecek niteliği taşıdığına, bu çalışmalarla pekiştirilecek yargının görevini yerine getirdiğine ilişkin inancın toplumun tüm kesimlerinde yargıya duyulan güveni artıracağına ve yargıya duyulan güvenin kişilerin kendi hakkına razı olmalarını, başkalarının haklarına da saygılı davranmalarını sağlayacağına işaret edildi.

Yargı Reformu Strateji Belgesi'ndeki hedeflere ulaşılmasının Türkiye'deki mevcut demokratik yapıyı daha da güçlendirecek, hak ve özgürlüklere ilişkin yargısal güvenceleri geliştirecek nitelikte olduğuna işaret edilen analizde şunlara yer verildi:

"Türkiye'nin yargıya ilişkin sorunlarının büyük bir kısmı mevzuattan değil mevzuatın uygulanmasından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla hukuk sistemimizin temel sorunu yanlış, eksik veya çelişkili uygulama veya hiç uygulamamadır. Uygulamadan kaynaklı sorunların giderilmesi strateji belgesindeki amaçları gerçekleştirmeye yönelik hedeflerde de kendisini göstermiştir. Nitekim uygulama sorunlarının temelinde yer alan insan kaynaklarının nitelik ve niceliğini, performans ve verimliliği artırmaya; adalete erişimin kolaylaştırılmasına ve hizmetlerden memnuniyete yönelik hedefler bu belgede yarıdan fazla bir ağırlığa sahiptir."

Analizde strateji belgesinin anlamını, uygulandığı zaman bulacağı vurgulanırken uygulamanın gerçekleşmesi için açık ve izlenebilir eylem planı hazırlanmasının öngörüldüğü, Yargı Reformu Stratejisi Eylem Planı için tahsis edilen bütçenin belirlenen amaç ve hedefler çerçevesinde sorumlu, ilgili kurumları ve bağlı kalınacak takvimi içerecek şekilde hazırlanacağı ifade edildi.

Bu bağlamda belgenin hazırlanması sürecinde olduğu gibi yargının tüm paydaşlarının temsilcileriyle oluşturulacak kapsayıcı ve katılımlı bir kurul marifetiyle uygulamanın izlenmesinin önemli olduğu belirtildi.

Strateji belgesinde yer alan amaç ve hedefler çerçevesinde belirlenen faaliyetlerin icrasını denetlemek ve ortaya çıkabilecek sorunları çözümlemek üzere Yargı Reformu Stratejisi İzleme ve Değerlendirme Kurulunun oluşturulmasının öngörüldüğü analizde şu değerlendirme yapıldı:

"Daha önceki yargı reformlarında yer almayan bu kurul yargı reformuyla ulaşılmak istenen amaçlara yönelik faaliyetleri izleyecek, süreçte meydana gelebilecek aksaklıklara çözüm üretecek niteliktedir. Bu kurul yargı reformunun bilim ve tecrübe ışığında, sistemli ve süreklilik arz edecek şekilde gerçekleştirilmesi için yasama, yürütme ve yargı erkleri arasında iş birliği köprüsü kurulmasına imkan verecektir. Keza belgenin uygulanma durumunun izlenmesi için Adalet Bakanlığı tarafından yıllık izleme raporları hazırlanacaktır. Bu raporların Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanması ve kamuoyuyla paylaşılması planlanmaktadır. Yıllık izleme raporları hem ulusal hem de uluslararası kamuoyunda Türkiye'de yargı sistemine bakış açısının değişmesi açısından özellikle önem taşımaktadır."

Kaynak: AA / Güncel

Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title