Haberler

DHA YURT BÜLTENİ - 17

Güncelleme:

Şehit Astsubay Emre Dokumacı, son yolculuğuna uğurlandıAĞRI'nın Doğubayazıt ilçesi kırsalında, güvenlik güçleri ile teröristler arasında çıkan çatışmada ağır yaralanıp, kaldırıldığı hastanede şehit olan Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Emre Dokumacı (32), memleketi Çorum'da son yolculuğuna uğurlandı.

Şehit Astsubay Emre Dokumacı, son yolculuğuna uğurlandı

AĞRI'nın Doğubayazıt ilçesi kırsalında, güvenlik güçleri ile teröristler arasında çıkan çatışmada ağır yaralanıp, kaldırıldığı hastanede şehit olan Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Emre Dokumacı (32), memleketi Çorum'da son yolculuğuna uğurlandı.

Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesi kırsalında terör örgütü PKK mensupları ile çıkan çatışmada şehit olan Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Emre Dokumacı'nın, Türk bayrağına sarılı tabutu memleketi Çorum'a getirildi. Şehit Dokumacı için İskilip ilçesine bağlı Kaleboğazı Mahallesi'ndeki baba ocağında helallik alındı. Alınan helalliğin ardından şehit Dokumacı'nın cenazesi, törenin düzenlendiği Ulu Cami'ye götürüldü. Buradaki cenaze törenine şehidin babası Hüseyin Dokumacı, annesi Şerife Dede, nişanlısı Hatice Karagöz, ailesi ile yakınlarının yanı sıra İçişleri Bakan Yardımcısı Tayyip Sabri Erdil, Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, askeri erkan ve çok sayıda kişi katıldı.

'HATİCE, NİŞANLINA SON KEZ BAK, NİŞANLIN GİDİYOR'

Şehidin nişanlısı Hatice Karagöz, şehidin Türk bayrağına sarılı tabutuna dakikalarca sarıldı. Şehidin yakınları, "Hatice, nişanlına son kez bak, nişanlın gidiyor" dedi. 1 ay sonra düğün yapacakları öğrenilen ve güçlükle ayakta duran Hatice Karagöz'ü, yakınları sakinleştirdi.

Öte yandan 10 yıldır askerlik görevi yapan şehit Emre Dokumacı'nın, sivil hayatında amatör futbol oynadığı da öğrenildi. İskilip Ulu Camii'nde, kılınan cenaze namazının ardından Şehit Emre Dokumacı, Hacı Karani Mezarlığı'nda toprağa verildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------

Baba evinden detaylar

Tabutun evin önüne getirilmesi

Evin önünde helallik alınması

Tabutun tören alanına getirilmesi

Cenaze namazının kılınması

Nişanlısı Hatice Karagöz'ün tabuta sarılması

Detaylar

Haber-Kamera: Yusuf ÇINAR, Tayfur KARA, Miraç ŞENTÜRK/İSKİLİP(Çorum),

=======================================

Bakan Soylu, darbedilen fındık işçilerinden özür diledi

MARDİN'in Mazıdağı ilçesine gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sakarya'da darbedilen fındık işçilerini köylerinde ziyaret etti. Burada köylülerle bir araya gelen Bakan Soylu, "Yaşanan olaydan dolayı çok üzgünüm. Onlar adına sizden özür diliyorum. Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan'ın selamını getirdim. Bana, gönülleri kırılmışsa gönüllerini al talimatı verdi" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, geçtiğimiz günlerde Sakarya'nın Kocaali ilçesinde hasadını yaptıkları fındık bahçesi sahibinin şiddetine maruz kalan Demir ailesini Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Yücebağ köyünde ziyaret etti. Bakan Soylu'ya Mardin Valisi Mahmut Demirtaş, AK Parti Mardin Milletvekili Cengiz Demirkaya, İl Jandarma Komutanı Halil Şen eşlik etti. Bakan Soylu'yu, ev sahibi Kasım Demir ve köy muhtarı Mehmet Demir kapıda karşıladı. Demir ailesi, Bakan Soylu ve beraberindekilere Mazıdağı'nın meşhur şıra üzümünü ve bu üzümden yapılan pekmezden ikram etti.

'YAŞANAN OLAYDAN DOLAYI ÇOK ÜZGÜNÜM'

Sakarya'da yaşanan olaya değinen ve geçmiş olsun dileklerini ifade eden Bakan Soylu, "Yaşanan olaydan dolayı çok üzgünüm. Onlar adına sizden özür diliyorum. Ayrıca size Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan'ın selamını getirdim. Bana, gönülleri kırılmışsa gönüllerini al talimatı verdi. Eksik olur mu olur, Aksak olur mu olur, Yanlış davranış olur mu olur, Yanlış davranışın iki tane karşılığı var. Bir tanesi toplum ve millet der ki; 'Ayıp etmişsin.' İkincisi de; hukuk var. Üçüncüsü de var, o da; Hepimiz Allah'ın birbirimize emanetiyiz. Diyor ki 'siz kardeş olun.' Bize emir buyuruyor. Hepimiz birbirimize yanlış davranırsak, bir de öteki dünya var. Hukuk herkes için var. Hiç kimse memleketinden dolayı, cinsiyetinden dolayı, erkek midir kadın mıdır? Ondan dolayı, ayrı bir davranış yok. Eğer insanlara haşin davranırsan. Ayıp edersen öbür dünyada hesabını verirsin. Onun için ben o söylenen sözlerden dolayı hem üzüntümü ifade ediyorum hem de onlar adına özür diliyorum. Bunlar doğru davranışlar değil. Kabul etmeyiz. Bunun için hep beraberiz. Başkalarına fırsat vermeden inşallah çoluk çocuğumuzu hayırla yetiştiririz. Memlekette onların çok güzel yaşamalarını temin ederiz" dedi.

'İLK DEFA KÖYÜMÜZE BİR BAKAN GELDİ'

Muhtar Mehmet Demir ise ilk kez köylerine bir bakanın geldiğini belirterek, "Bakanımız köyümüzü onurlandırdı. Köyün eksikleri vardı. Camimiz onarılacak, yolumuz yapılacak ve yas evimiz yapılacak. Ayrıca Diyarbakır-Mardin kara yoluna çıkan köyümüzün yolu yeniden yapılacak. Bakanımıza sonsuz teşekkür ediyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------

-Muhabir Selim Kaya anonsu

-Yücebağ Köy Muhtar Mehmet Demir konuşması

-Genel ve detay

Haber-Kamera: Selim KAYA- Nurettin FİDANCAN/MAZIDAĞI (Mardin),

=================================

Libya'da Hafter güçlerinin elinden kurtarılan işçi ile annesinin buluşması göz yaşarttı

LİBYA'da, Hafter güçleri tarafından alıkonulan Türk işçi Yusuf Gürün (35), ailesine kavuştu. 8 ay alıkonulduktan sonra bugün memleketi Adana'nın Karaisalı ilçesine gelen Gürün'ün, annesi Ayşegül Gürün (70) ile sarılması duygu dolu anlar yaşattı.

Karaisalı ilçesi Selampınar Mahallesi'nde annesi Ayşegül Gürün ile yaşayan Yusuf Gürün, Libya'nın Sirte şehrinde bir Türk lokantasında çalışmak üzere 4 Ekim 2019 tarihinde ülkeden ayrıldı. Lokantada garsonluk yapan ve bekar olan Gürün, 9 Şubat 2020'de Hafter güçleri tarafından alıkonularak Bingazi şehrinde götürüldü. Burada tutsak edilen ve işkencelere maruz bırakılan Gürün, Misrata Başkonsolosluğu ve İHH İnsani Yardım Vakfı ve Misrata Kızılay Şubesi koordinasyonu ile önceki gün kurtarıldı. Dün gece hava yolu ile Türkiye'ye giriş yapan Gürün, bugün memleketi Adana'nın Karaisalı ilçesine geldi.

GÖZYAŞLARINA HAKİM OLAMADI

Evine gelen Gürün'ü, annesi Ayşegül Gürün, kardeşleri ve yeğenleri karşıladı. Bir senedir evlat özlemiyle yanıp tutuşan, hasretle yolunu gözleyen Ayşegül Gürün, oğluna kavuşmanın sevinciyle gözyaşlarına boğuldu. Dualar ettiğini belirten anne Gürün, oğlunu kurtaranlara teşekkür etti.

Çalıştıkları sırada bir anda alıkonulduklarını anlatan Yusuf Gürün, "Ne olduğunu zaten biz de anlamadık. İşkenceler, dayaklar hangisi anlatayım? 'Anlatılmaz yaşanır' derler ya işte orada olup yaşamak lazım. Gözümüzü karartıp çıktık. Yine yakalandık. Hücrelerde yattık. 6 ay, 7 ay bir cehennemdi. Hele o son 5 gün, o daha farklı bir olay" dedi.

"Kurtarılmayı bekliyor muydunuz" sorusuna "Mümkün değil" diyerek cevap veren Gürün, "Misrata Başkonsolosu Gürken beyden, İHH İnsani Yardım Vakfı Koordinatörü Taner beyden ve Misrata Kızılay Şubesi ve bulduğu insanlardan Allah razı olsun" diye konuştu.

ÇARESİZ KALIRSAM YİNE GİDERİM

Yusuf Gürün, imkansızlardan dolayı Libya'ya çalışmaya gittiğini anlattı. Çaresiz kalırsa yine gideceğini dile getiren Gürün, şöyle devam etti:

"Benim ihtiyacım olmasa zaten gitmezdim ki. Temiz bir sayfa açmak için gittim zaten ama o da olmadı, nasip değilmiş. Ben gittim, hazır kazandığımızı da elimizden aldılar. Çalıştığımızı da alamadık. Yoksa ben para göndermiş olsam, bu ev daha farklı olurdu. Alamadım ben, paramı da alamadım. Zaten 4 ay çalıştım, doğru dürüst para alamadım, tutuklandım."

'YUSUM NERELERDESİN DİYE AĞLADIM'

Bir sene oğlunu göremeyen ve hasret çektiğini belirten Ayşegül Gürün, şöyle konuştu:

"Ağladım, ağladım 'Yusufum nerelerdesin' diye. 'Yusufcuk kuşu gelirdi, Yusuf'um mu geliyor, haber mi var?' derdim. Gözümün yaşları Adana'ya yol olurdu yavrum. Allah kimseye göstermesin. Allah kimsenin çoluğuna çocuğuna, soyuna sülalesine göstermesin bu acıları. Şeker hastası oldum, tansiyon hastası oldum. Çok şükür, elhamdülillah."

Ailesiyle hasret gideren Yusuf Gürün, daha sonra iş aramaya başlayacağını, geçim sıkıntısı çektiklerini dile getirdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------

Yusuf Gürün'ün bavuluyla evine girmesi

Gürün'ün yeğenleriyle selamlaşması

Gürün'ün annesinin elini öpmesi, sarılması, ağlaması

Yusuf Gürün ile röportaj

Ayşegül Gürün ile röportaj

Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ/KARAİSALI(Adana),

======================================

Hafter güçlerinin elinden kurtarılan Türk işletmeci Vahit Kiraz, ailesine kavuştu

LİBYA'da Hafter güçleri tarafından 8 ay boyunca rehin tutulan Vahit Kiraz (60) memleketi Adana'nın Kozan ilçesinde ailesiyle buluştu. Torunlarını çok özlediğini belirten Kiraz, "Bize cezaevinde 'siz siyasi suçlusunuz' dediler ama biz çalışmak için ordaydık" dedi.

Libya'nın Sirte şehrinde Hafter güçleri tarafından 9 Şubat'ta alıkonulan Vahit Kiraz, Misrata Başkonsolosluğu ve İHH İnsani Yardım Vakfı ve Misrata Kızılay Şubesi koordinasyonu ile önceki gün kurtarılarak İstanbul'a getirildi. Buradaki işlemlerinin ardından Memleketi Adana'nın Kozan ilçesine gelen Kiraz, ailesiyle hasret giderdi. 40 yıldır Libya'da yaşadığını ve 20 yıldır restoran işlettiğini belirten Kiraz, "Orası bizim ekmeğimizi kazandığımız yer" dedi.

Restoranda çalıştığı sırada Hafter ordusunun sırf Türk oldukları için kendilerini tutukladıklarını belirten Kiraz, öBizleri alıp Bingazi'ye götürüp askeri cezaevinde tuttular. 6 ay gibi bir süre orda kaldık. Bizleri çıkarttılar ama orada 2 Türk vatandaşı daha kaldı. Bize cezaevinde 'Siz siyasi suçlusunuz' dediler ama biz çalışmak için ordaydık. Çalışma izinlerimiz, evraklarımız tamdı. 'Araştıracağız' deyip bizi orda 6 ay tuttuktan sonra bıraktılar. Konsolosluk ve hükümetimiz bizim çıkmamız için çok uğraştı. Hapishaneden çıktıktan sonra bir süre daha bekledikten sonra döndükö diye konuştu.

KORİDORLARDA KUŞLARI İZLEDİM

En çok özgürlüğünü özlediğini söyleyen Kiraz, "Hapishanede koridorlarda kuşları izledim. Yumurtadan çıkan yavru kuşları takip ettim. En çok torunlarımı özledim. Allah kimseye böyle bir durumu yaşatmasın. Allah devletimizin yokluğunu göstermesin. Sahipsiz olmak çok kötü bir şey. Devletimizin arkamızda olmasından dolayı sevinçten duygulanıyorumö diye konuştu.

HER ZAMAN BİR GÜN DÖNER UMUDUYLA BEKLEDİM

6 aydır kocasından haber alamayan Münevver Kiraz (54) ise, "6 aydır yaşadıklarımı bir ben bilirim bir de Allah bilir. Her zaman inşallah bir gün döner umuduyla bekledim. Dua ettim sürekli. Allahım'da dualarımı kabul etti. Kocamı kurtaranlardan Allah razı olsun. Allah devletimize zeval vermesinö dedi.

Babasının canından şüphe eden oğlu İbrahim Kiraz (35) ise çok büyük sıkıntılar yaşadığını belirterek, ö6 aylık süreçte yaşayıp yaşamadığını bilmediğimiz çok büyük sıkıntılar yaşadım. Aylar sonra bir telefon geldi. Babamın cezaevinden çıktığını söylediler bana. Çok sevindik. 6 ay boyunca babam 'Acaba öldü mü? Kaldı mı?' diye çok merak ettik. Allahım'a şükürler olsun sağ salim geldi. Darısı diğer tüm tutuklu vatandaşlara. Başka bir ülkede tutsak kalıp çıkmak kolay değildir. Emeği geçenlerden Allah razı olsunö diye konuştu.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Çorum Ağrı Güncel Haberler

title