TÜM KATEGORİLER
Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, teşkilat buluşmasında konuştu
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Çalışma hayatında çalışma barışını sağlayabildiğimiz gibi aynı zamanda açlık ve yoksulluk sınırı arasında kimsenin kalmaması ve refah sınırında ücret almasını sağlayabilmemiz gerekiyor.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Çalışma hayatında çalışma barışını sağlayabildiğimiz gibi aynı zamanda açlık ve yoksulluk sınırı arasında kimsenin kalmaması ve refah sınırında ücret almasını sağlayabilmemiz gerekiyor." dedi.
Yalçın, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Lavanta Tepesi Otel'de düzenlenen teşkilat buluşmasında, Eğitim-Bir-Sen'in kuruluşunun 30'uncu yılı vesilesiyle vefa buluşmaları tertip ettiklerini söyledi.
Memur-Sen'in 30 yıllık mücadele tarihinin hiçbir zamanında milleti karşılarına almadıklarını, milletin değerleriyle ters düşmediklerini vurgulayan Yalçın, önlerinde daha almaları gereken mesafeler olduğunu anlattı.
Yalçın, 28 Şubat'a karşı koyduklarını ancak o zamanki örgütlü güçlerinin bunu engellemeye yetmediğini belirterek, millete tuzak kuranların, arsızlık ve hayasızlık yapanların, güçlü olduklarından değil örgütlü olduklarından dolayı istediklerini yaptıklarını ifade etti.
28 Şubat sürecinde yapılanların hepsinin mühendislik olduğunu belirten Yalçın, "Bin yıl süreceğini söyleyerek tehdit savurdukları o sürecin üzerinden millet öyle bir geçti ki 10 yılda tarihin çöp sepetine girdi. Paşalar mahkemenin karşısına çıktı ama maşalar hala çıkmadı. Hala bazıları ekranlardan millete vaaz kesiyor, kenarda köşede fırsat kolluyor." diye konuştu.
Yalçın, Memur-Sen ailesinin ülkenin entelektüel kapasitesi olduğunu ifade ederek, 30 yıllık mücadele tarihleri içinde Anayasa'da memura sendika hakkı vermeyen durumu inanarak, kararlılıkla yürüyerek değiştirdiklerini kaydetti.
"Bu örgütlü gücü büyütmeye devam edeceğiz"
Çalışmalarının, emeklerinin, örgütlenmelerinin karşılığını aldıklarını dile getiren Yalçın, şöyle konuştu:
"Bu örgütlü gücü büyütmeye, heybetini, bilincini artırmaya devam edeceğiz. Çalışma hayatında çalışma barışını sağlayabildiğimiz gibi aynı zamanda açlık ve yoksulluk sınırı arasında kimsenin kalmaması ve refah sınırında ücret almasını sağlayabilmemiz gerekiyor. Bu bizim örgütlülüğümüzden geçer. Kadrolu, süresiz, ve süreli sözleşmelilerin arasında fark var. Özlük açısından da fark var ama aynı işi yapıyorlar. Masada bir karar aldık, sözleşmelerle ilgili kısmı komisyon marifetiyle tartışacağız, konuşacağız bu alanı toparlayacağız."
