İstanbul'da polisi şehit eden suç örgütü üyelerinin ifadeleri ortaya çıktı
Kağıthane'de bir polis memurunun şehit edildiği, bir polis memurunun da yaralandığı olaya ilişkin 37 şüphelinin tutuklandığı soruşturmada, suç örgütünün elebaşı olduğu iddia edilen Ozan Anucur ve örgüt üyelerinin ifadesine ulaşıldı.
Kağıthane'de bir polis memurunun şehit edildiği, bir polis memurunun da yaralandığı olaya ilişkin 37 şüphelinin tutuklandığı soruşturmada, suç örgütünün elebaşı olduğu iddia edilen Ozan Anucur ve örgüt üyelerinin ifadesine ulaşıldı.
Kağıthane'de polis memuru Hakan Telli'nin şehit edildiği, polis memuru Ahmet Yasin Çevik'in de yaralanmasının ardından başlatılan ve 37 şüphelinin tutuklandığı olayla ilgili soruşturma sürüyor.
İstanbul Nöbetçi 1. Sulh Ceza Hakimliği'nde sorgusu yapılan şüphelilerin ifadesine ulaşıldı.
Örgütün elebaşı olduğu iddia edilen şüpheli Ozan Anucur, olayda hiçbir suçunun olmadığını savundu.
Vatani görevini yapmış biri olduğunu belirten Anucur, "Hiçbir Türk vatandaşı Türk polisini kasten öldürmek istemez. Silahlardan haberim yoktur. Diyar (Olayda ölü ele geçirilen şüpheli Diyar Anucur) satmak için köyden getirmiş. Kızdım kendisine. Diyar benim kuzenim olur. Uyuşturucu madde satmıyorum, kimseyi öldürmedim. Her ne kadar dijital materyallerde silahla resmin olsa da hayatımda 1-2 kez resim çektirdim. Bu da onlardan biridir. Suçsuzum serbest bırakılmak istiyorum." ifadelerini kullandı.
Anucur'un avukatı ise olay yerine giden kişilerin polis olduklarını söylemedikleri gibi polis olduklarını gösterir bir hallerinin de olmadığını öne sürdü.
Olayda silah kullanan kişinin ölen Diyar Anucur olduğunu anlatan şüpheli avukatı, Diyar Anucur tarafından açılan ateş nedeniyle müvekkilinin de yaralandığını söyledi.
Şüphelilerden Cüneyt Sarıova da ifadesinde, "Bu eşkiyaları tanımıyorum. Uyuşturucu bağımlısı olduğum için böyle oldu." diye konuştu.
Şüphelilerin "hassas terazi" savunması
Şüpheli Göksel Doğan evde ele geçen hassas teraziyi annesinin mutfakta kullandığını öne sürdü.
Şüpheli İbrahim Tacar ise evinde bulunan hassas teraziyi, çiğ köfte dükkanında kullandıklarını, ele geçen uyuşturucu maddenin ise yeğenine ait olduğunu iddia etti.
Şüpheli Yusuf Süsli, evinde ele geçirilen 1 gram uyuşturucu maddeyi geceden içtiği maddeden kaldığını ifade etti.
Yaralanan polis memurunun aile dostu olduğunu öne süren Süsli, "Ben yuva kurmuş, böyle işler yapmayan biriyim. Suçlamaları kabul etmiyorum." dedi.
Şüphelilerden Eyüp Şafak Altın ise kuaför olduğu için evinde amonyak bulunduğunu savundu. Ek iş olarak kuryelik yaptığını, bazen uyuşturucu madde kullandığını anlatan Altın, olayla bir ilgisinin olmadığını öne sürdü.
Şüphelilerden Kadir Taşdemir ise kurye olarak bir şirkette çalıştığını belirterek, "Arkadaşım aradı bir hediye paketi var dedi. Tam aşağı indim karşıma 3 kişi çıktı, polis olduklarını söylediler. Beni bir yere kilitlediler. Olaylar oldu sonra gelip beni oradan çıkardılar. Başıma ilk kez böyle bir şey geliyor." dedi.
Olay
Kağıthane'de uyuşturucu madde ticareti yapan şüphelilere yönelik çalışma kapsamında, 25 Ağustos'ta gece saatlerinde bir adrese baskın yapılmış, şüphelilerin polise silahla karşılık vermesinin ardından çatışma çıkmıştı.
Çatışmada yaralanan polis memurları Hakan Telli ve Ahmet Yasin Çevik hastaneye kaldırılmış, Hakan Telli burada yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştu.
Operasyonda, olay yerindeki 5 şüpheliden Diyar Anucur (18) ölü ele geçirilmiş, 4 şüpheli ise gözaltına alınmıştı.
Soruşturma kapsamında olay günü uyuşturucu madde ticareti yaptığı değerlendirilen kişilerin bulunduğu adrese düzenlenen baskında polis memurlarına uzun namlulu silahlarla ateş açan şüphelilerin "Anucurlar" olarak bilinen organize suç örgütüne mensup olduğu tespit edilmişti.
Suç örgütüne yönelik 97 adrese baskın düzenleyen polis, 35 şüpheliyi daha gözaltına almıştı.
Adreslerde yapılan aramalarda, uzun namlulu silah, otomatik tabanca, ruhsatsız 13 tabanca, 585 fişek, av tüfeği, 2 pompalı tüfek, çelik yelek ile uyuşturucu madde ele geçirilmişti.
Emniyetteki işlemleri tamamlanan 39 şüpheliden 37'si "suç örgütü kurmak ve yönetmek", "suç örgütüne üye olmak", "nitelikli kasten öldürme", "uyuşturucu madde ticareti" ve "6136 sayılı Yasa'ya muhalefet" suçlarından tutuklanmış, 2 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
