Haberler

Erzurum'da öğrenciler plastik kullanımına dikkat çekti

Güncelleme:

Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Eren ve öğrencileri, plastik kirliliğine dikkat çekmek için Erzurum'daki marketlerin önlerinde plastik poşet almayan vatandaşlara bez poşet ve cam şişe dağıttı. Eren, plastik kullanımının bırakılması gerektiğini vurgulayarak, doğada çözülmeyen plastiğin kırılıp parçalanarak mikroplastik haline dönüştüğünü söyledi.

ERZURUM'da öğrencileriyle birlikte plastik poşet ve şişe tüketimine dur demek için bez poşet ve cam şişe dağıtan Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Eren, plastik kullanımının bırakılması gerektiğini söyledi. Doğada çözülmeyen plastiğin kırılıp parçalanarak mikroplastik haline dönüştüğünü ifade eden Eren, 'Besinlerimizde, içtiğimiz suda, toprakta mikroplastik var. İnanın artık anne karnındaki bebek plasentasında mikroplastik bulunuyor. İnsan kanında bulundu. Akciğerlerimizde, böbreklerde mikroplastik vardedi. Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Eren ve öğrencileri, 'plastik kirliliğine dur de' temasıyla gerçekleştirilen Dünya Çevre Günü sebebiyle Erzurum'daki marketlerin önlerinde plastik poşet almayan vatandaşlara bez poşet ve cam şişe dağıttı. Merkez Yakutiye ilçesindeki Lalapaşa Camiinin önündeki çeşmenin suyunun boşa akmaması için musluğu kapatan vatandaşlara bakır kase hediye eden Eren ve öğrencileri, su israfına da dikkat çekti. POŞETLERİN PARAYLA SATILMASI ÖNEMLİ

Plastik poşet kullanımının azaltılmasının önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Zeynep Eren, 'Tüm dünyada bir dakikada yaklaşık 100 milyon plastik pet şişe kullanılıyor. Bunların yaklaşık yüzde 80'i çöplere gidiyor Dolayısıyla biz insanların tek kullanımlık plastikler bez poşet ve cam şişe hediye ederek sularını ya da meşrubatlarını içeceklerini bunlarla içmesini istedik. Ülkemizde plastik poşetlerin parayla satılması da önemli bir adım. Çünkü bu plastik poşetler denizlerde, okyanuslarda kirliliği oluşturan birinci madde. Tabii ki bunun paralı olarak satılması tüketimi gerçekten önemli ölçüde azalttı. Parasını verirseniz yine de alır, yine kullanırsınız. Bizim bu kirliliğin önüne geçmemiz gerekiyor. Çünkü okyanuslar denizlerde can çekişen canlılar var. Plastik poşetlere boğulmuş canlıları görüyorsunuz. Bu kullanımı ne kadar azaltabilirsek dünyamız için o kadar iyi. Çünkü okyanus ve kıyı kirliliği sadece kıyılarda okyanuslarda yaşayan ya da kıyı kesimlerinde yaşayan insanların sorunu değil. Aslında karalarda, iç kesimlerde yaşayan insanların da problemi. Çünkü okyanuslar bizim soluduğumuz havanın yarısını neredeyse üretiyorlar. Oksijenimizi sağlıyor, havayı temizliyorlar. Dolayısıyla okyanus kirliliği, kıyı kirliliği hepimizin sorunu. Buradan yere rastgele attığınız bir izmarit bir plastik poşet su kanalları ile nehirlerle kolaylıkla deniz kıyılarına ulaşabiliyor ve okyanuslarda birikiyor. Gelecek 20 yılda okyanustaki plastik miktarının 4 kat artacağı tahmin ediliyor. Dünya olarak hala ne yazık ki çok gerisindeyiz. Bilinçlendirmeyi bireylere indirip herkesi bu anlamda gerçekten çevreye duyarlı hale getirmemiz gerekiyor diye konuştu. PLESANTADA MİKROPLASTİK

Dünyada tüketilen plastiğin 3'te birinin tek kullanımlık poşetten oluştuğunu ifade eden Eren, şunları söyledi

'Bildiğiniz gibi plastikler petrolden üretiliyor. Bir fosil kaynak üretim süresinde sera gazı oluşturuyor, iklim değişikliğine katkı sağlıyor. Bir plastik poşet, plastik atık deyip geçmememiz gerekiyor. Bununla mücadele ederek çevre kirliliğini engelliyor, canlıların hayatını koruyoruz. İklim değişikliği ile mücadele ediyoruz. Su kaynaklarımızı koruyoruz. Çok önemli bir sorun. Çünkü su kaynaklarında şu anda yeni bir kirletici meydana getiriyor, mikroplastikler. Bildiğiniz gibi plastikler doğada çözünmeye karşı dayanıklı. Kırılabiliyor parçalanabiliyor. Bunlar küçük mikroplastikleri oluşturuyor. 5 milimden küçük tüm parçalara mikroplastik diyoruz. Bunlar artık bugün her yerde var. Besinlerimizde, içtiğimiz suda, toprakta, inanın artık anne karnındaki bebek plasentasında mikroplastik bulunuyor. Akciğerlerimizde, böbreklerde mikroplastik var. Gerçekten çok ciddi sağlık etkilerini ortaya koyan çalışmalar var. Plastiğin doğadaki son aşaması mikroplastik. İçme suyuna karışıyor. Bakınız suyu içiyorsunuz ama görmüyorsunuz. Şu an onu analiz edebilecek bir sistem de yok içme suyu tesislerimizde. Dolayısıyla insan kanına karışabilecek seviyeye geldi. Plastik kirliliği deyip gerçekten geçmemeniz gerekiyor. Mümkün mertebe azaltacağız, kullanmayacağız, hayatımızdan çıkaracağız. Ne kadar farkında olursak, kullanımımızı ne kadar azaltırsak bizim için yakın gelecek için o kadar iyi aslında.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Atatürk Üniversitesi Plastik Erzurum Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title