Haberler

Dünya Göçmenler Günü etkinliği

Güncelleme:

Ankara Valisi Vasip Şahin, "Bize misafir olmuş başta Suriyeli ve Iraklılar olmak üzere tüm göçmenleri kardeşimiz bildik ve bir kardeş edasıyla onlara yaklaşarak, onların her türlü sıkıntısı ve sorununda yanlarında olmayı kendimize bir görev ve prensip olarak belirledik." dedi.

Başkentte 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü dolayısıyla düzenlenen etkinliğe, Ankara Valisi Şahin, İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) Başkanı Metin Çorabatır, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Türkiye Temsilci Yardımcısı Yuka Hasegawa, Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Temsilcisi Mazen Aboulhosn ve Türkiye'de ikamet eden çok sayıda göçmen ve sığınmacı katıldı.

Vali Şahin, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgede son 30 yılda yaşanan kaosların bu coğrafyayı istikrarsızlaştırdığının altını çizdi.

Şahin, "Bölgede yaşanan bu sıkıntılar, bizim kadim kültürümüzden aldığımız misyonu ve uluslararası hukukun bize yüklediği yükümlülükleri önümüze koymuş ve millet, ülke ve devlet olarak bundan hiçbir surette kaçınmamışızdır." diye konuştu.

Konuşmasında, mülteciler konusunda sorumluluk paylaşımından kaçınan ülkeleri eleştiren Şahin, şunları kaydetti.

"Bizden çok daha gelişmiş ve müreffeh ülkeler ve toplulukların kapısına yığılan yüzlerce ve en fazla binlerle ifade edilebilecek göçmenleri almamak için türlü yollara başvuran ve tedbirler alan, hatta onları zaman zaman denizin ortasında ölüme terk eden, zaman zaman kendileri ölümlerine vesile olan ülkeler karşısında Türkiye hiç duraksamadan, tereddüt etmeden sınırlarını sonuna kadar açmış ve bugün dünyanın en fazla mülteci kabul eden ve destek veren ülkesi sıfatını kazandırmıştır."

Türk halkının tarih boyunca daima zor durumda kalan insanların yardımına koştuğunu dile getiren Şahin, "Bize gelmiş, misafir olmuş başta Suriyeli ve Iraklılar olmak üzere tüm göçmenleri kardeşimiz bildik ve bir kardeş edasıyla onlara yaklaşarak onların her türlü sıkıntısı ve sorununda yanında olmayı kendimize bir görev ve prensip olarak belirledik." ifadelerini kullandı.

"Türkiye'nin çabalarını takdirle karşılamak gerekiyor"

İGAM Başkanı Çorabatır da Türkiye'nin, farklı milletlerden çok sayıda mülteci ve sığınmacıya ev sahipliği yaptığını belirterek, devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının (STK) birlikte çalışmalar yürüterek, bu kişilerin uyum sürecini kolaylaştırmaya çalıştığını dile getirdi.

Çorabatır, Türkiye'nin göçmenler konusunda yaptığı çalışmaların önemine işaret ederek, "Türkiye milyonlarca insana koruma sağlama ve uyum programlarıyla çaba sarfetmenin yanı sıra Cumhurbaşkanının (Recep Tayyip Erdoğan) da açıkladığı şekliyle 110 bin Suriyeliye de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı tanıdı. Bunu da takdirle karşılamak gerekiyor." diye konuştu.

İGAM'ın göçmenlere verilen eğitim çabalarına katkı verdiğini, STK'lar arasındaki uyumu sağlamak için ağlar oluşturduğunu ve koruma ile destek programları organize ettiğini belirten Çorabatır, şunları kaydetti:

"Mülteciler için düşünülen 3 ana kalıcı çözüm var. Birincisi, ülkelerine gönüllü olarak geri dönmeleri, ikincisi sığındıkları ülkede uyum ve entegrasyon içerisinde yaşayarak o toplumda yeni hayata başlamaları. Bu ikisinin etkisinin sınırlı olduğu durumlarda da uluslararası dayanışma çerçevesinde bir başka bir ülkeye yerleşmeleri."

"Mülteciler ve göçmenlerin ülkelere pozitif katkılarına odaklanmalıyız"

IOM Türkiye Acil Durum Program Koordinatörü Mazen Aboulhosn, dünya genelinde 272 milyon civarında göçmenin olduğuna işaret ederek, bu göçmenlere ev sahipliği yapan çok sayıda ülkeye teşekkür edilmesi gerektiğini dile getirdi.

Göçmenler meselesinin ülkelerin kaçınılmaz konularından biri olduğuna işaret eden Aboulhosn, Türkiye gibi birçok ülkenin bu konuda ciddi katkılar sağladığını söyledi.

Aboulhosn, "Göçmenler konusu, uluslararası politikaları da ilgilendiren bir konu olmasına rağmen bu meseleye siyaset üzerinden gitmeden, mülteciler ve göçmenlerin ülkelere pozitif katkılarına odaklanmalıyız." dedi.

BMMYK Türkiye Temsilci Yardımcısı Yuka Hasegawa da mülteciler konusuna ilişkin bugüne kadar 10 ülkede görev yaptığına dikkati çekerek, Türkiye'yi mülteciler konusunda örnek ülke olarak göstermek istediğini dile getirdi.

Hasegawa, "Ekim ayında Türkiye'de görev yapmaya başladım ve bu süre zarfında mülteciler ve göçmenlerin kaynaşması konusunda Türkiye'yi örnek gösterebilirim. Türkiye'nin ne kadar misafirperver bir ülke olduğunun farkına vardım." diye konuştu.

Konuşmaların ardından, mülteci ve sığınmacı çocuklardan oluşan koro müzik dinletisi sundu.

Kaynak: AA / Güncel

Türkiye Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title