Haberler

DHA YURT BÜLTENİ - 9

Bankada 2 kişiyi rehin aldı, 1 saat sonra teslim oldu - Yeniden Antalya'da, banka şubesine giren Özbekistan uyruklu Jamoliddin Orziev (40), güvenlik görevlisi ile çaycıyı rehin alarak, çalışanları ve personeli dışarı çıkarttı.

Bankada 2 kişiyi rehin aldı, 1 saat sonra teslim oldu - Yeniden

Antalya'da, banka şubesine giren Özbekistan uyruklu Jamoliddin Orziev (40), güvenlik görevlisi ile çaycıyı rehin alarak, çalışanları ve personeli dışarı çıkarttı. 1 saatin sonunda ikna edilen Orziev, teslim oldu. Gözaltına alınıp, Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Orziev'in elindeki tabancanın da kurusıkı olduğu belirlendi.

Bahçelievler Mahallesi Konyaaltı Caddesi üzerinde, özel bir banka şubesine saat 09.45 sıralarında gelen Jamoliddin Orziev, belinden tabanca çıkartarak, banka güvenlik görevlisi Gürkan Yurt'u rehin aldı. Vücuduna koli bandı sarılı olduğu görülen Orziev, "Çantamda 3 kilo bomba var, herkes dışarı çıksın" dedi. Orziev, banka çalışanlarına "Dışarısı soğuk, montunuzu alın, üşürsünüz. Bir saat sonra döneceksiniz zaten. Merak etmeyin" dedi.

Personelin ve müşterilerin çıkmasının ardından banka şubesinde, Orziev, güvenlik görevlisi Gürkan Yurt ile o sırada lavaboda olan çaycı dışında kimse kalmadı. Güvenlik görevlisinin tabancasını da alan Orziev, çalışanların ve müşterilerin çıkmasının ardından şubenin kapısını içeriden kilitledi.

ÖZEL HAREKAT SEVK EDİLDİ

Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Özel Harekat Şube Müdürlüğü ekipleri de bölgede güvenlik önlemi aldı. İtfaiye ve sağlık ekipleri bölgede hazır bekletildi. Bankanın bulunduğu cadde araç ve vatandaşların geçişine kapatıldı.

İl Emniyet Müdürü Mehmet Murat Ulucan da olay yerine gelerek, ekiplerin koordinasyonunu sağladı. Polisin geldiğini gören Orziev, rehin aldığı iki kişiyle birlikte banka şubesinin üst katına çıktı.

BİR SAAT SONRA İKNA EDİLDİ

Bir süre sonra banka şubesinden giren iki polis, Jamoliddin Orziev'le görüştü. Özbekistan vatandaşı olduğu öğrenilen Jamoliddin Orziev, polise, "Benim her şeyimi elimden aldılar, yetkili birisiyle görüşmek istiyorum" dedi.

Orziev, olaydan 1 saat sonra İl Emniyet Müdür Yardımcısı Sinan Demir tarafından ikna edilerek teslim oldu. Banka şubesinden çıkartılarak gözaltına alınan Orziev, ekip aracına alınarak polis merkezine götürüldü. Orziev'in tabancasının ise kurusıkı olduğu belirlendi.

'ŞAKA ZANNETTİK'

Banka şubesi çalışanları, olay anında büyük korku yaşadıklarını belirtti. Sadece cep telefonlarını alarak şubeden çıktıklarını anlatan çalışanlar, başka hiçbir şey alamadıklarını söyledi. Panik halinde dışarı çıktıklarını söyleyen banka çalışanları, önce bunun bir tatbikat ya da şaka olduğunu, sonradan gerçek olduğunu fark ettiklerini belirtti.

VALİLİKTEN AÇIKLAMA: ŞÜPHELİ TESLİM OLDU

Antalya Valiliği'nde yapılan açıklamada, banka şubesinde yaşanan rehin alma olayını gerçekleştiren şüphelinin teslim olduğu bildirildi. Açıklamada şöyle denildi:

"Bugün saat 09.45 sularında Antalya Konyaaltı Caddesinde Özbekistan uyruklu 1979 doğumlu doktor olduğunu söyleyen erkek bir şahıs, elinde kurusıkı bir tabanca ile bir banka şubesine girmiş ve şubede bulunanları dışarı çıkartmıştır. Emniyet birimlerimiz olay yerine ivedi bir şekilde intikal etmiş, kendisinin dolandırıldığını ve dolandırılması ile ilgili dikkat çekmek için böyle bir eyleme giriştiğini ifade eden şahıs, iki emniyet görevlisi ve bir banka güvenlik görevlisi tarafından ikna edilmiş ve eylem sonlandırılmıştır."

Jamoliddin Orziev'in, eşinin üzerine ev kredisi çektiği, en son dün banka şubesine geldiği belirlendi. Oturma izni bulunan Orziev'in, ikamet yerinin ise Ankara olduğu kaydedildi.

Görüntü Dökümü

------------

Özel harekat

Banka pesonelinin konuşmaları

Vatandaşlar

Görüntü çekenler

Bankanın içinde ikna çabası

Zanlının çıkarılması

Araca bindirilmesi

Araç içinde görüntüsü (camdan dış detay)

HABER: Bülent TATOĞULLARI- Alparslan ÇINAR/ ANTALYA,

=============================

CHP'Lİ URLA BELEDİYE BAŞKANI OĞUZ, FETÖ'DEN TUTUKLANDI; İFADESİ ORTAYA ÇIKTI (2)

İzmir'de, FETÖ/PDY'nin üst düzey yöneticileriyle telefonda irtibat kurduğu iddiasıyla tutuklanıp, Buca Kırıklar F Tipi Cezaevi'ne konulan Urla Belediye Başkanı CHP'li İbrahim Burak Oğuz'un, nöbetçi mahkemede verdiği ifadesi ortaya çıktı. Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Oğuz'a, öncelikle yaptığı telefon görüşmeleri soruldu.

'İŞİ NEDENİYLE GÖRÜŞMÜŞ OLABİLECEĞİNİ' İLERİ SÜRDÜ

Örgütün mahrem imamlarıyla telefon bağlantısı kurduğu suçlamasına karşılık Oğuz'un, "Belediye başkanlığı görevinden önce mali müşavir olarak görev yapmaktaydım. Görevim nedeniyle telefonumda yaklaşık 9 bin kişi kayıtlıdır. Mahrem imam olduğu iddia edilen kişilerle mali müşavirlik işim nedeniyle görüşmüş olabilirim ama hatırlamıyorum. Telefonumda bu kadar fazla kişinin kayıtlı olması ise tamamen işim gereğidir. Kiminle hangi tarihte konuştuğumu hatırlamıyorum" dediği öğrenildi.

Oğuz'a, yurt dışı gezileri de soruldu. Özellikle Güney Afrika'ya yapılan gezinin sorulduğu Oğuz, "Güney Afrika gezisine İzmirli başkanlar katıldı. Ben özellikle gitmedim" dedi.

Ayrıca örgütün en çok okulunun bulunduğu Rusya'ya bağlı Başkurdistan Özerk Bölgesi'ne yaptığı gezi de Oğuz'a soruldu. Oğuz, ziyaretin Uluslararası İş Birliği Forumu'na katılmak için gerçekleştirdiğini ve herhangi bir örgüte ait okula ziyarette bulunmadığını söylediği öğrenildi.

BABASININ, 'KILIÇDAROĞLU'NA 'OĞLUM FETÖ'CÜDÜR' DEDİĞİ İDDİALARI SORULDU

Başkan Oğuz'un babasının, 31 Mart Yerel Seçimleri'nden önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu telefonla arayarak, "Benim oğlum FETÖ'cüdür, onu aday gösterirseniz sizin için sıkıntı olur" şeklindeki iddialar üzerine Oğuz'a, 'Babanla görüşüyor musun?' diye soruldu. Oğuz'un, "1991 yılında kardeşimi kaybettim. O dönemde babamla annemin arası açılınca aramıza küslük girdi. Ardından sorunu giderdik ve barıştık. Bunun dışında başka bir sebepten dolayı görüşmeme durumu söz konusu değil" diye konuştu.

'BİZE GÖRE SUÇ UNSURU OLUŞMAMIŞTIR'

Öte yandan, Oğuz'un Avukatı Umut Köroğlu, karara 7 gün içinde itiraz edeceklerini belirterek, "Bize göre 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçunun unsurları oluşmamıştır. Yargıtay'ın verdiği kararlar bellidir. Bu kararlara göre, suç unsurunun oluşması için Pensilvanya ziyareti, örgüte ait bankaya para yatırma, örgütün medya kuruluşlarına üye olmak, ByLock kullanmak, sosyal medyada örgütü övücü paylaşımlar yapmak. Müvekkilimizde bunların hiçbiri yok. 17-25 Aralık öncesi yapılan görüşmeler veya bu görüşmelerin kiminle yapıldığı hatırlanmayabilir. Bu bir suç unsuru değildir. Şu anda bir bilgi kirliliği var. Bize soruşturma açısından bazı sorular soruldu. Bunlar da soruşturma aşamasında sorulması gereken sorular. Bu sorular sorulduğu için müvekkilim suçlu olarak kabul edilemez. 7 gün içinde tutukluluk kararına itiraz edeceğiz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------------------

Urla Belediye Başkanı Enginar Festivali korteji (26.04.2019) ARŞİV

Haber: Mehmet CANDAN - Tolga TAHCI / İZMİR

==================

Kayseri'deki terör saldırısında şehit olan 15 asker anıldı

KAYSERİ'de, 17 Aralık 2016 tarihinde çarşı iznine çıkan askerleri taşıyan halk otobüsüne bombalı araçla düzenlenen saldırıda şehit olan 15 asker, olayın 3'üncü yıl dönümünde törenle anıldı. Şehit askerler anısına yaptırılan Şehitler Anıtı'na karanfil bırakıldı.

3 yıl önce, çarşı iznine çıkan 1'inci Komando Tugayı askerlerini taşıyan halk otobüsüne, Talas Bulvarı üzerinde bulunan otobüs durağında bombalı araçla terör saldırısı gerçekleştirildi. Saldırıda 15 asker şehit oldu, 54 asker de yaralandı. Saldırının 3'üncü yıl dönümünde anma töreni düzenlendi. Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Şubesince, saldırının gerçekleştirildiği alandaki Şehitler Anıtı önünde düzenlenen törene sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, şehit aileleri ve gaziler katıldı.

Dernek Başkanı Yılmaz Üçkan, 3 yıl önce yaşanan terör saldırısı nedeniyle üzüntülü olduklarını belirterek, "Yapılan saldırı sadece Kayseri'ye yapılmamıştır. Kayseri'den bu başlatılırsa Türkiye'de bir şeylerin değişeceğine inanıyorlardı. Kayserimiz 15 şehidini yüreğine bastı. Biz burada birlik ve beraberlik içinde olduğumuzu gösterdik. Vatanı vatan yapan şehit ve gazileridir. Vatanımızın bedeli sadece can ve kan olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti varlığını sürdürecektir. Bizler var olduğumuz sürece hiçbir namahreme ve bayrağımıza dokunamayacak ve vatanımıza zarar veremeyecekler" ifadelerini kullandı.

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çalış da üniversiteye yakın bir bölgede saldırının gerçekleştiğine değinerek "Üniversitemizin yerleşkesindeki bu durağa hain bir saldırı yapılmıştır. Bu tabii ki düşmanlarımızı sevindirmesin. Onların hevesleri kesinlikle kursaklarında kalacaktır. Millet ve devlet düşmanı olduğu gibi onların taşeronları da vardır. Biz onlara asla izin vermeyeceğiz" dedi.

Saldırıda gazi olan Mustafa Uçar ise "17 Aralık'ta bulunduğumuz noktada gerçekleşen hain terör saldırısı sonucu 15 silah arkadaşımızı kaybetmiş olmanın büyük acısı içerisindeyiz. Türk milletinin milli birlik ve beraberliğine gölge düşürmek adına yapılan bu saldırı hiçbir şekilde hedefine ve amacına ulaşamamıştır" diye konuştu.

Şehit Mesut Yaşar'ın babası Erol Yaşar da "Evladımızı ve tüm sevdiklerimizi bu vatan uğruna feda ederiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Biz bu topraklarda doğduysak ölmek için ve vatan için geldik" dedi.

Konuşmaların ardından şehit askerler anısına yapılan Şehitler Anıtı'na karanfil bırakıldı. Kalabalık, daha sonra dağıldı.

Görüntü Dökümü:

-Dernek Başkanı Yılmaz Üçkan'ın konuşması

-Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çalış konuşması

-Saldırıda gazi olan Mustafa Uçar konuşması

-Şehit Mesut Yaşar'ın babası Erol Yaşar konuşması

-Törenden genel görüntü

Süre: 493 MB

Haber: Olcay DÜZGÜN - Kamera: Muhammed KISIR

==============

HDP il binası önündeki eylemde 106'ncı gün

Diyarbakır'da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 59 aile, HDP il binası önündeki oturma eylemini 106'ncı günde de sürdürdü. 2014'te lise öğrencisiyken, PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldığını belirttiği kızı Hayal (17) için 3 yaşındaki kızı Asmin ile oturma eylemini sürdüren Süheyla Demir, kızına teslim olması için çağrıda bulunarak, "Çocuklarımız eğer bizi görüyorsa lütfen gelip güvenlik güçlerine teslim olsunlar. Hatice Ceylan'ın oğlu geldi. Ceza verilmedi. Devlet sizi tutuklamıyor. İşkence yapmıyor. Ailenizle birlikte gidiyorsunuz. Bunu bilin" dedi.

Hacire Akar, 21 Ağustos'ta kaybolan oğlu Mehmet'in HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyip, 1 gün sonra partinin Diyarbakır binası önünde oturma eylemi başlattı. Eylemin 3'üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere de çağrıda bulundu. Hacire Akar'ın HDP il binası önünde başlattığı eylemle çocuğuna kavuşması, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler için umut oldu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül'den itibaren HDP önünde oturma eylemine başladı. Annelerden Hatice Ceylan, terör örgütü PKK'nın elinden kurtarılan oğlu Cafer'e kavuşmasına rağmen diğer ailelere destek için eylemine devam etti. 59 aile, HDP il binası önünde 106'ncı günde de eylemini sürdürüldü. Bir süredir il binasını kullanmayan HDP'li yöneticiler binayı tekrar kullanmaya başlayınca oturma eylemindeki ailelerle HDP'liler arasında zaman zaman gergin anlar yaşandı.

'GELİP TESLİM OLUN'

Ağrı'dan gelip, 2014'te lise öğrencisiyken, PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldığını belirttiği kızı Hayal için kızı Asmin ile 3 Ekim'de oturma eylemine başlayan Süheyla Demir, kızının güvenlik güçlerine teslim olması için çağrıda bulundu. Demir  "Çocuklarımızı bekliyoruz. Bir umutla bekliyoruz. Çocuklarımız eğer bizi görüyorsa lütfen gelip, güvenlik güçlerine teslim olsunlar. Hatice Ceylan'ın oğlu geldi. Evine gitti. Ceza almadı. Devlet sizi tutuklamıyor, işkence yapmıyor. Ailenizle birlikte gidiyorsunuz. Bunu bilin. Eğer dağdaki gençler sesimi duyuyorsa lütfen gelip güvenlik güçlerine teslim olsunlar. Kızım pansiyonda kalırken onu kandırdılar. Ben köyde kalıyordum. Kızım ailesine bağlı bir kızdı. Benim kapım sana her zaman açık ve seni bekliyorum. Lütfen dön gel. Suriye tarafında olduğunu biliyorum. Kaç zamandır HDP'liler il binasını kullanmıyorlardı. Şimdi yine dönüp geldiler ama biz bu binayı onlara dar edeceğiz. Onları burada istemiyoruz. Onları buradan tekrar çıkartıp göndereceğiz. Bunu hiç unutmasınlar. Bize çektirdikleri acıyı onlardan çıkartacağız" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------

-HDP il binası

-Ailelerin bekleyişi

-Süheyla Demir'in röportajı

-Genel ve detay görüntüler

Haber: Emrah KIZIL- Nurettin FİDANCAN/DİYARBAKIR,

=============================

7'nci yılında 7 bin gülümseme

Balıkesir'de ilkokul öğrencilerine, Limak Enerji Grubu bünyesinde faaliyet gösteren UEDAŞ (Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş.) tarafından, sürdürülebilir sosyal sorumluluk projeleri kapsamında kışlık kıyafet dağıtımı yapıldı. Enerji sektörünün öncü şirketlerinden Limak Enerji Grubu bünyesinde faaliyet gösteren UEDAŞ, ihtiyaç sahibi öğrenciler için Milli Eğitim Bakanlığı iş birliği ile hayata geçirdiği 'Kardeşim Üşümesin' projesinin bu yıl 7'ncisini gerçekleştirdi.

Balıkesir'in Gömeç ilçesindeki Ulubeyler İlkokulu'ndaki öğrencilerle buluşan UEDAŞ Genel Müdürü Gökay Fatih Danacı, Limak Enerji Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Yusuf Ziya Yüce, Gömeç İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Aköz, Gömeç İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Kazım İncel ile Edremit İşletme Müdürü Mehmet Faruk Bozan da miniklerin sevincine ortak oldu. Uludağ Üniversitesi İnsan Kaynakları Topluluğu öğrencilerinin de gönüllü olarak yer aldığı projede miniklerin yüzleri boyanırken, çeşitli oyunlar oynandı. UEDAŞ Genel Müdürü Gökay Fatih Danacı yaptığı açıklamada, eğitim ve gençliğe yönelik çalışmaların ön planda olduğunu ifade ederek, "Sosyal sorumluluk faaliyetlerimizden biri olan 'Kardeşim Üşümesin' ile 6 yılda 6 bin gülümsemeye şahit olduk. Bu yıl yine gururla hayata geçirdiğimiz projemizle yalnızca hizmet bölgemizde değil Hatay'dan Kars'a, İzmir'den Van'a kadar birçok okulumuza el uzatıyoruzö dedi.

Gömeç İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Aköz de, projenin bütün herkese örnek nitelikte bir sosyal sorumluluk projesi olduğunu belirterek, firma yetkililerine teşekkür etti.

Görüntü Dökümü

-------------

-Öğrencilere yüz boyama yapılması ve etkinliklerden genel ve detay görüntüler

-Kıyafet dağıtımından görüntüler

-UEDAŞ Genel Müdürü Gökay Fatih Danacı ile röp.

-Gömeç İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Aköz ile röp.

Haber-Kamera: Fatih Emrah ERDOĞAN/GÖMEÇ(Balıkesir),

=============================

Bitlis'te Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Toplantısı düzenlendi

BİTLİS Valisi Oktay Çağatay, kadına yönelik şiddetle etkin bir şekilde mücadelenin ancak başta tüm kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum, özel sektör, akademi ve medya olmak üzere sorumluluk ve vicdan sahibi herkesin tek yürek olmasıyla mümkün olabileceğini söyledi.

Bitlis Valiliği toplantı salonunda gerçekleştirilen 'Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele' toplantısına, Bitlis Valisi Oktay Çağatay, Bitlis Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay, Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdal Necip Yardım, İl Emniyet Müdürü Yaman Ağırlar, Tatvan Kaymakamı Mehmet Ali Özkan, Vali Yardımcıları Tamer Kılıç ve Kemal Karahan,İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Korkmaz ile kurum amirleri katıldı. Toplantıda konuşan Bitlis Valisi Çağatay, kadına yönelik ayrımcılığın ve şiddetin önlenmesinin, toplumsal kalkınmaya da ivme kazandıracağını söyledi. Kadına yönelik şiddetin, milli ve manevi değerler ile asla bağdaşmadığını belirten Çağatay, kadınların her alanda hak, fırsat ve imkanlardan eşit biçimde yararlanmaları ve ülkemize değer katmaları için kapsamlı çalışmalar yürütüldüğünü söyledi. Vali Çağatay, "Milli ve manevi değerlerimiz ile asla bağdaşmayan kadına yönelik şiddeti, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ifadeleriyle bir insanlık suçu olarak görüyor ve bu konuda mücadelemizi 'sıfır tolerans' ilkesiyle en üst seviyede sürdüreceğiz. Ekonomik gelişmişlik ve öğretim düzeyine bakılmaksızın tüm dünyada yaygın olarak görülen kadına yönelik şiddet, ulusal ve uluslararası tüm gelişmelere rağmen bir sorun alanı olarak karşımıza çıkmaya devam etmektedir. Kadınlara yönelik ayrımcılığın ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi, hiç şüphesiz toplumsal kalkınmaya da ivme kazandıracaktır" dedi.

Kadına yönelik şiddetle etkin bir şekilde mücadelenin ancak başta tüm kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum, özel sektör, akademi ve medya olmak üzere sorumluluk ve vicdan sahibi herkesin tek yürek olmasıyla mümkün olabileceğini belirten Vali Çağatay şöyle konuştu:

"Ülkemizde 2006 yılından itibaren düzenli olarak yürüttüğümüz, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planları ile ülkemizin bu alandaki öncelikleri tespit edilmekte, ilgili tüm taraflarla güçlü işbirliği içerisinde uygulanmaktadır. 81 İlde bu konuda bir mücadele başlatılmıştır. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele İl Eylem Planlarını hazırlayıp yürürlüğe koyarak, İl Koordinasyon, İzleme ve Değerlendirme Komisyonları oluşturmuştur. Söz konusu komisyonlar tarafından mevcut durum, sorunlar ile çözüm önerileri değerlendirilmesi ve alınması gereken tedbirler tespit edilecektir. Mücadelede öncelikli rol ve sorumluluğu bulunan kurumların gerçekleştirmesi gereken faaliyetler somutlaştırılarak 'Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Planı' kapsamında derhal gereği yapılacaktır. Kadınlarımıza verdiğimiz her desteğin ailelerimizi ve dolayısıyla toplumumuzu daha güçlü kılacağına inanıyorum. Geliştirdiğimiz tüm sosyal politikaların ve hizmetlerin nihai hedefi, mutlu, çalışkan ve üretken bireylerin, uyumlu aileler içinde daha müreffeh bir toplum hedefine doğru birlik ve beraberlik içinde yürümesidir."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------------------------

-Toplantıdan genel

-Vali Çağatay'ın açıklamaları

-Toplantıya katılanlardan detaylar

Özcan ÇİRİŞ- Ceren KURTYE/BİTLİS, -

=========================


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Özbekistan Antalya Güncel Haberler

title