Haberler

Dha Yurt Bülteni-8

CUMHURBAŞKANINA SUİKAST TİMİ DAVASI1)SAT'ÇI ÜSTTEĞMEN SARIBEY: ÖLÜM MAKİNASI OLARAK YETİŞTİRİLDİMCUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 1'i firari 37 darbeci askerin aralarında bulunduğu 47 kişinin yargılanmasına...

CUMHURBAŞKANINA SUİKAST TİMİ DAVASI

1)SAT'ÇI ÜSTTEĞMEN SARIBEY: ÖLÜM MAKİNASI OLARAK YETİŞTİRİLDİM

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 1'i firari 37 darbeci askerin aralarında bulunduğu 47 kişinin yargılanmasına Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmada ifade veren SAT'çı Üstteğmen Ali Sarıbey, By Lock kullandığına yönelik savcılık bilgisini kabul etmediğini söyleyip ifadesinde, "Ben ölüm makinası olarak yetiştirildim. Çiğli'de darbe olduğu öğrendim VIP birisinin alınacağını düşündüm. Cumhurbaşkanı olduğunu bilmiyordum. Helikopter alçaldığı sırada diskoların ışıklarından da Marmaris'e geldiğimizi anladım" dedi.

Geçen 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele saldırı düzenleyen Özel Kuvvetler ve Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timlerininin de aralarında bulunduğu 44 tutuklu sanığın yargılanmasına Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Yoklamayla başlayan duruşmada ilk olarak MAK timine bağlı Ömer Faruk Göçmen, Abdullah Güler ve Erhan Çıtak'ı ifade vermesi için çağıran mahkeme başkanı, bu kişilerin avukatlarıyla görüşmediğini söylemesi üzerine, SAT komandolarının ifadelerinin alınmasına karar verdi. Mahkeme Başkanı Melihşah Baştoğ, ayrıca istifa eden avukatların yerine de Baro'dan yeni isimler isteyeceklerini de ifade etti.

BY LOCK KULLANDIĞI BİLGİSİNİ KABUL ETMEDİ

Duruşmada tutuklu sanıklardan SAT komandosu olan Üsteğmen Ali Sarıbey ifade verdi. Dün cumhuriyet savcısının ByLock kullandığına dair gerekli belgeyi mahkemeye sunması üzerine savunmasına bu gelişmeyle başlayan Ali Sarıbey, "Son dakika gölü gibi olan bu iddiayı kabul etmiyorum. ByLock uygulamasını ağustos ayında cezaevinde gazete haberlerinden öğrendim. Benimli kalan arkadaşlara da sordum onlar da bilmediklerini ifade ettiler. Bugüne kadar kimlik numarasından bakılan bu uygulamaya neden şimdi telefon numaralarından bakılıyor. Ayrıca ben kimlerle ne görüşmüşüm öğrenmek istiyorum" dedi. Sarıbey, Ergenekon Davası'nda tutuklanan Teğmen Mehmet Ali Çelebi'yi de örnek gösterip, bu davaları da yakından takip ettiğini, orada nasıl şehven numaralar telefona kaydedildiyse kendisi içinde aynısının olabileceğini ileri sürdü.

"ÖLÜM MAKİNASI OLARAK YETİŞTİRİLDİM, SEVE SEVE OPERASYONA GİTTİM"

İstanbul'da Harp Akademileri Komutanlığı'nda kurmaylık eğitimi aldığı sırada 14 Temmuz günü SAT Grup Komutanlığı'nda görevli Yüzbaşı Özay Çöder ve Yüzbaşı Haldun Gülmez ile askeri lojmanların kafeteryasında ayrı ayrı görüştüğünü anlatan Ali Sarıbey, "SAT görevimin düşmemesi için eğitimlerimi aksatmamam lazımdı. Bu sırada görüştüğüm Özal Çöder ile Haldun Gülmez'e, her zaman göreve hazır olduğumu söyledim. Sonra yanlarından ayrılıp eve gittim" dedi. 15 Temmuz günü yaşananları da ifadesinde anlatan Ali Sarıbey, "Sabah saatlerinde Haldun Gülmez beri aradı ve tesadüf olmuş gibi gizli bir görev çıktığını ve komutanın benim de katılmamı istediğini söyledi. Ben harbe hazırlık için ölüm makinası olarak yetiştirildim. Ben bir ölüm makinasıyım. Vatan milletim için terör operasyonuna katılmaktan mutluluk duyarım. Seve seve görevi kabul ettim" dedi. Ali Sarıbey, kendisine söylendiği gibi evine gidip eşyalarını aldığını, ailesiyle vedalaştığını ardından da Hava Harp Okulu'na koşa koşa, sevine sevine gittiğini anlattı. Mahkeme Başkanı'nın böyle bir görevi üstlerine bildirip bildirmediğine yönelik soruya ise gizli görev olduğu için bildirmediğini, Kardak Operasyonu'na katıldığı sırada da yine emir gelmediğini ve haberi duyanın birliğe gittiği yanıtını verdi. Bunun üzerine araya giren Mahkeme Başkanı, "Askeriyede sıkı kurallar vardır. Biz böyle biliyoruz. Duyan geldi şeklindeki sözlerinle yaşanan kuralsızlığı askerlikle bağdaştıramıyorum" dedi.

SAT GRUP KOMUTANLIĞI'NDAN TİM GELEMEMİŞ

Hava Harp Okulu'nda ilk kez Binbaşı Şükrü Seymen ile karşılaştığını ve SAT görevlisi arkadaşlarını beklediğini ileri süren Ali Sarıbey, bu kişilerin gelmemesi üzerine özel kuvvetlere bağlı birlikle helikoptere binip Çiğli'ye ulaştıklarını söyledi. Kendilerini almak için askeri helikopterin gelmesi üzerine de Ali Sarıbey, "Helikopterler öyle kafasına göre kalkamaz. Bir emir olması lazım. Bizim de gideceğimiz şey bir hırsızlık operasyonu değil. Terör operasyonu. Biz böyle anlarız. Bunun için sorgulamadım. Çiğli'den de gerekli malzemeleri almak için depoda toplandık" dedi. Gökhan Şahin Sönmezateş'in burada kendilerine TSK'nın darbe bilgisini verdiğini, 'VIP' bir kişinin alınacağını, emir komutanın da Şükrü Seymen'de olacağını kendilerine söylediğini, ancak hedef kişinin ölü olarak ele geçirileceğine yönelik emir vermediğini öne sürdü.

MARMARİS'E ULAŞTIKLARINI DİSKO IŞIKLARINDAN ANLAMIŞ

Çiğli'de helikoptere binmeden önce darbenin emir komuta içerisinde olduğunun, destek vermeyen Hava Kuvvetleri Komutanı'nın bacağından vurulduğu bilgisinin de kendilerine verildiğini ileri süren Ali Sarıbey, "Sönmezateş General, bizlere gelmek istemeyen olup olmadığını sordu. Bende tanımadığım bir grup içerisinde olduğum içini ses çıkarmadım. Ama sonuçta askerim ve görevi kabul ettim. Helikopterde de nereye gittiğimiz söylenmedi. Ben uzun yıllar Aksaz Üssü'nde çalıştığım için Marmaris'e geldiğimizi iniş sırasında disko ışıklarından anladım" dedi. Ali Sarıbey'in ifadesi sırasında tutuklu sanıkların kendi aralarında konuşmasına sinirlenen Mahkeme Başkanı, "Burası köy kahvesi değil, aranızda muhabbet etmeyin" çıkışını yaptı.

"BEN VALİ YA DA KAYMAKAMIN ALINACAĞINI DÜŞÜNDÜM"

Operasyona hazırlık sürecini derme çatma ve plansız olarak nitelendiren Ali Sarıbey, Cumhurbaşkanı'nın aklına hiç gelmediğini, vali ya da kaymakamı almayı gittiklerini düşündüğünü de iddia etti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı da, "25 bin silahla kaymakam vali almaya mı gidilir?" karşılığını verdi. MAK timleriyle özel kuvvetlere bağlı birlik arasında bulunduğunu söyleyen Ali Sarıbey, "Şükrü Binbaşı birilerine 'yerini gösterin' diye seslendi. On anda otelin yazısı dikkatimi çekti. İçeriden sis kutusunun atılmış olduğunu gördüm ama onlar mı attı kim attı bilmiyorum. Üzerimize doğru duman geldi. Ateş sesi duydum. Siper alıp ilerlemeye devam ettik. Villanın içerisindekilere 'teslim olun sizinle işimiz yok' diye bağırıldı sırada içeriden de 'yaralı var' sesleri geliyordu. Bomba atıldı içeridekiler sürüne sürene çıktı. Üst aramaları yaptım. Darp etmedim. Silah ve telsizlerini aldım. Ancak yaralı da görmedim. Şükrü Binbaşı, telefon görüşmeleri yaptıktan sonra da 'buradan çıkıyoruz' dedi. Ben keskin nişancıyım. Birçok ödülüm var. Eğer kastım olsaydı çok sayıda ölü olurdu" şeklinde ifadesini sürdürdü. Hakaret iddialarını ise duymadığını poliste öğrendiğini ileri süren Ali Sarıbey, üzerlerine kurşun yağdığı için teslim olamadığını, araziye çıkınca gruptan ayrıldığını ve sonra da yakalandığını anlattı.

MAHKEME BAŞKANI: VATAN MİLLET DİYENLERİN NE YAPTIĞINI GÖRDÜK

Ali Sarıbey, yakalandıktan sonra poliste işkence gördüğünü ileri sürdüğü sırada Mahkeme Başkanı Melihşah Baştoğ, araya girip, "Bu bizim konumuz değil, savcılığa suç duyurusunda bulunun" dedi. Ali Sarıbey'in bunun üzerine savunma hakkının elinden alınmamasını isteyip, vatan, millet için hizmet yaptıklarını anlattığı sırada sözünü kesen Mahkeme Başkanı, "Vatan millet diyenlerin ne yaptığını hep birlikte gördük" dedi.

Görüntü Dökümü:

-------------------

-Önlemlerden görüntü.

-Duruşma salonundan görüntü.

Haber: Taylan YILDIRIM - Cavit AKGÜN, kamera: Yasin TİNBEK / MUĞLA

======================================================

2)CİNAYET İŞLEYİP, GASEP ETTİĞİ ARAÇLA RESTORANA DALDI, 'ALKOLLÜYDÜM' DEDİ

BURSA'da, cinayet işlediği gün aldığı alkolün de etkisiyle gasp ettiği hafif ticari araçla restorana dalarak 10 kişinin yaralanmasına neden olan 30 yaşındaki Okan Aksu, tedavisinin ardından gözaltına alındı. İfadesinde, öldürdüğü Gürbüz Kömür'ün alkol alırken çıkan tartışma sırasında belindeki tabancayı almak isterken vurulduğunu ileri süren Okan Aksu, alkolün etkisiyle araç gasp ettiğini de, restorana nasıl daldığını da hatırlamadığını söyledi. Merkez Osmangazi İlçesi'nde, 18 Şubat'ta, arazide kalbinden vurularak öldürülmüş bulunan Gürbüz Kömür'ün katil zanlısı olarak aranan Okan Aksu, aynı gün akşam bir yakınının düğününden çıkıp eve giden 45 yaşındaki Yusuf Ay'ın kullandığı aracının önünü kesti. Silahıyla tanımadığı Ay'a ateş edip 3 kurşunla yaralayan Aksu, 16 P 5828 plakalı aracı gasp edip kaçtı.

Yaralı araç sahibi hastaneye kaldırılırken, gasp ettiği hafif ticari araçla İstanbul Caddesi'nde hızla ilerleyen Okan Aksu, direksiyon kontrolünü yitirince kentteki tanınmış bir köfte restoranına daldı. Kazada alkollü sürücü Okan Aksu ile restoranda yemek yiyen 10 müşteri yaralandı. Yaralılar ambulanslar ile yakında bulunan hastanelere kaldırıldı.

Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan araç sürücüsü Okan Aksu kolundan iki kez ameliyat edildikten sonra taburcu edildi ve polis tarafından gözaltına alındı.

Polisteki ifadesinde cinayeti anlatan Okan Aksu, "Gürbüz Kömür ile alkol alıyorduk. Çok içmiştik. Aramızda çıkan tartışma kavgaya dönüşünce belimdeki silahı almaya çalıştı. Ben de engel olurken tabanca ateş aldı. Vurulunca korkup kaçtım" dedi.

Aracını gasp ettiği Yusuf Ay'ın vurulması olayını da anlatan Aksu, "Çok alkollüydüm. Yaya olarak yürüdüğümü hatırlıyorum. Ondan sonraki olayların hiç birini hatırlamıyorum" diye konuştu.

Okan Aksu, polisteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Zanlının emniyetten çıkışı

-Adliye götürülmesi

19 ŞUBAT 2017 TARİHİNDE OLAYLA İLGİLİ İŞYERİNİN GÜVENLİK KAMERASI GÖRÜNTÜLERİ VE AKTÜEL GÖRÜNTÜLER SERVİS EDİLMİŞTİ

===============================================

3)CİPİ ATEŞE VERDİ, SÖNDÜRMEYE GELEN MÜTEAHHİDİ ÖLDÜRDÜ, EŞİNİ YARALADI

İZMİR'in Çiğli İlçesi'nde sitedeki evlerinin önüne park halindeki cipin yandığını görünce söndürmeye çalışan müteahhit Murat Osmanoğlu ve eşi Özlem'e ateş açıldı. Murat Osmanoğlu ölürken Özlem Osmanoğlu ağır yaralandı. Jandarma, müteahhit Murat Osmanoğlu'nun aralarında para anlaşmazlığı olan kayınpederi Ali Aksoy'u, cipte kasıtlı olarak yangın çıkarıp söndürmeye gelen damadına ve kızına ateş ettiği iddiasıyla arıyor. Olay, Sasalı Mahallesi 118 Sokak'taki Suevleri'ndeki lüks bir villanın önünde geçen 8 Şubat günü saat 22.00 sıralarında meydana geldi. Bölgede devriye görevi yapan jandarma ekibi, araç yangını ihbarı alınca olay yerine gitti. 35 KOZ 05 plakalı cipin yandığını ve aracın yanında Özlem ve Murat Osmanoğlu çiftini kanlar içinde gören jandarma, itfaiye ile sağlık ekiplerine bilgi verdi. Gelen sağlık ekibi müteahhit 54 yaşındaki Murat Osmanoğlu'nün öldüğünü, 2 çocuğunun annesi olan eşi 46 yaşındaki Özlem Osmanoğlu'nu da ambulansla Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi'ne kaldırıldı.

ŞÜPHELİ KAYINPEDER ÇIKTI

Çiğli İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede yaptığı güvenlik kamerası incelemelerinde, villanın bulunduğu adresten olay saatinde kiralık bir otomobilin 2 kez geçtiğini saptadı. Plakayı belirleyen jandarma, aracın Aliağa'dan Murat Osmanoğlu'nun parasal nedenlerde aralarında husumet bulunan kayınpederi Ali Aksoy tarafından kiralandığını saptadı.

ÖNCE BENZİN ALMIŞ

Olayın şüphelisi olarak her yerde aranan Ali Aksoy'un otomobili kiraladıktan sonra bir akaryakıt istasyonundan 10 liralık benzin aldığı, daha sonra siteye gelip cipi ateşe verdiği, yangına müdahale etmek için evden çıkan damadı Murat Osmanoğlu ile kızı Özlem Osmanoğlu'na ateş açtığı öne sürüldü.

Jandarma şüphelinin yakalanması için çalışmalarını sürdürürken, Özlem Osmanoğlu'nun tedavisinin devam ettiği bildirildi.

Tufan HAMARAT/İZMİR,

=======================================================

POLİSİN ELİNDEN KAÇAN CEZAEVİ FİRARİSİ ADLİYEYİ BİRBİRİNE KATTI

4)SİLAH SESLERİ KORKULU ANLAR YAŞATTI

İZMİR'in Ödemiş İlçesi'ndeki cezaevinden firar edip Bornova İlçesi'nde polis tarafından yakalandıktan sonra cezaevine gönderilmek üzere İzmir Adliyesi'ne getirilen 35 yaşındaki Ç.A. (Çağlar Altıner), elleri kelepçeli olmasına rağmen polislerden kurtulup kaçmaya başladı. Polisin havaya ateş açması üzerine, geçen ay terör saldırısının düzenlendiği adliye binasında kısa süreli panik yaşandı. Cezaevi firarisi, emekli bir polisle cenaze hizmetleri firmasının sahibi tarafından yakalandı. Ç.A., "Çocuğum aklıma geldi, ondan kaçtım" dedi.

Ödemiş Açık Cezaevi'nden geçen 18 Ocak'ta firar eden, hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından hakkında 14 yıl 8 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan Ç.A., Bornova İlçesi Çamdibi Semti'nde polis tarafından yakalandı. Gözaltına alınan Ç.A., cezaevine gönderilmek üzere işlemlerinin yapılması için Bayraklı İlçesi'ndeki İzmir Adliyesi'ne getirildi. Elleri kelepçeli olan Ç.A., iddiaya göre personel C giriş kapısında eşyalarını bırakmak için polisten izin istedi, bu sırada kalabalıktan da faydalanan Ç.A., hızla bina dışına çıkıp, kaçmaya başladı. Adliye Karakolu'nda görevli polislerle Ç.A.'yı adliyeye getiren polisler, kaçan cezaevi firarisinin peşine düştü.

SİLAH SESLERİ KORKU YARATTI

Geçen 5 Ocak'ta PKK'lı teröristlerin bombalı araçla düzenlediği saldırı nedeniyle güvenlik önlemleri arttırılan adliye çevresinde, silah seslerinin duyulmasıyla kısa süreli panik yaşandı. Kaçan Ç.A.'yı durdurmak için havaya ateş açan polisi gören Şentaş Cenaze Hizmetleri adlı firmanın sahibi Taşkın Koç (44) ile emekli polis memuru Cabbar İmran (64), Ç.A.'nın üzerine atlayıp etkisiz hale getirdi. Arkadan gelen polisler de bir elindeki kelepçeyi çıkartmayı başaran Ç.A.'yı tekrar kelepçeledi. Polisin, "Neden kaçıyorsun, bizi yakacaksın" diye tepki gösterdiği Ç.A., "Ağabey çocuğum aklıma geldi, o yüzden yaptım" diye cevap verdi. Polis, Ç.A.'nın yakalanmasında yardımı dokunan Koç ile İmran'a teşekkür edip, Ç.A.'yı adliyeye götürdü.

Görüntü Dökümü

------------------------

-Ç.A.'dan görüntü

-Yakalandığı andan görüntü

-Genel ve detay görüntü

(Haber: Tufan HAMARAT, Bahri KARATAŞ, Kamera: Bahri KARATAŞ / İZMİR,

=======================================================

5)'SELFİE' ÇEKERKEN AKIMA KAPILAN BERKAY TOPRAĞA VERİLDİ

ADANA'da arkadaşları ile gittiği sinemadan dönerken üzerine çıktığı vagonunun üzerinde selfie yaparken akıma kapılarak ölen 16 yaşındaki Berkay Er, son yolculuğuna uğurlandı. Merkez Seyhan İlçesi'ndeki Denizli Mahallesi'nde oturan Berkay Er, dün akşam saatlerinde ailesinden izin alıp, arkadaşları ile sinemaya gitti. Film bittikten sonra evlerine dönen gençler, yolu kısaltmak için tren garından geçmek istedi. Tehlikeye rağmen karanlıkta rayların arasından, geçen gençlerden Berkay Er, cep telefonu ile selfie yapmak için park halindeki vagonun üzerine çıktı. Cep telefonunu açıp fotoğraf çekmeye çalışan Er, bu sırada elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirdi. Özel bir teknik meslek lisesi 2'nci sınıf öğrencisi olan Berkay Er'in cenazesi otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Yaşamını yitiren liseli Berkay'ın arkadaşları poliste verdikleri ifadelerinde, 'Vagonun üzerine çıktı. Selfie çekerken aniden akıma kapıldı. Uyardık ama bizi dinlemedi" dedi. Er'in cenazesi yakınları tarafından bugün otopsi sonrası teslim alınarak Kabasakal Mezarlığı'nda toprağa verildi. Polis olay ile ilgili soruşturmasını sürdürüyor.

Görüntü Dökümü

--------------------------

Adana Garı'nın dış görüntüsü

Tren rayından görüntü

Gencin akıma kapılarak düştüğü yerin görüntüsü

Yerdeki kan izi

Elektrikli trenin hareketini sağlayan yüksek gerilim hattının görüntüleri

Gencin çıktığı vagon ve tren raylarının görüntüsü

Vagonlardan genel görüntüler

Vagonun üzerindeki yüksek gerilim hattı ve görevlilerden görüntü

Ölen gencin sağlık fotoğrafı

***(DÜN GEÇİLEN OLAY SONRASI GÖRÜNTÜLER)***

Adana Tren Garı'nın dış görüntüsü

Gar önünde bekleyen polis ve cenaze aracı

Olay yerindeki polislerden görüntü

Hayatını kaybeden Berkay Er'in raylar arasında görünen ayakkabısı

Yüksek akımın geçtiği tellerden görüntü

Raylar arasındaki cesedin tabuta konulması

Rayların arasında tabutu taşıyan polis ve gar görevlileri

Tabutun cenaze aracına konulması

Cenaze aracının gidişi

Genel ve detay görüntüler

SÜRE: 01'33" BOYUT: 174 MB

SÜRE: 02'41" BOYUT: 194 MB

Haber: Fatih KARAÇALI - Kamera: Fatih KARAÇALI- Gökhan KESKİNCİ/ADANA,

====================================================

6)SİVAS'TA ÇÖP KONTEYNERİNDE BEBEK CESEDİ BULUNDU

SİVAS'ta çöp konteynerinde yeni doğmuş bir kız bebek cesedi bulundu.

Olay, öğlen saatlerinde Eğriköprü Mahallesi'ndeki Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) bloklarında meydana geldi. Mahallede çöpten atık malzemeler toplayan Muhammet G., villa yakınlarındaki konteynerlerden birinde bebek cesedi buldu. Çöpteki poşetleri kaldırdığında bebeğin eline rastlayan Muhammet G. durumu polise haber verdi. Olay yerinde inceleme yapan polis ekipleri, kanlı bir bezle poşete sarılarak çöpe atılan bebeğin yeni doğmuş olabileceğini belirledi. Sağlık ekipleri tarafından yapılan muayenede ise kız bebeğe ait cesedin göbek bağının kesildiği tespit edildi. Bebeğin cesedi, otopsi yapılmak üzere Cumuhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili çalışma başlatan polis ekipleri, cesedi konteynere bırakan kişi ya da kişilerin yakalanması için çalışma başlattı. Cesedi bulan Muhammet G. cesedin poşete sarılı olduğunu ve çöpü karıştırırken cesedin başka bir poşetin üzerine düştüğünü söyledi.

Görüntü Dökümü:

---------------------

-Olay yerinden görüntüler

-Polis ekiplerinin incelemesi

-Sağlık ekiplerinin görüntüleri

-Bebek cesedinin götürülüşü

-Cesedi bulan kişinin konuşmaları

Haber-Kamera: Gökhan CEYLAN/SİVAS,

=================================================

7)DOLANDIRICIYI DA DOLANDIRMIŞLAR

ADANA Polisi'nin 2 ay süren teknik takip sonrasında 15 ilde, 100 adrese gerçekleştirdiği eş zamanlı operasyonda gözaltına alınan tele dolandırıcıların, avukatları ve birbirlerini bile dolandırdıkları ortaya çıktı.

Kurbanlarına güncel konuları kullanarak yaklaşan şebeke üyelerinin son aylarda, dolandırdıkları kişilere, 'FETÖ/PDY' üzerinden ulaştıkları belirlendi. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün vatandaşlara gönderdiği uyarı mesajlarının benzerini yapan dolandırıcılar, birbirlerine SMS gönderip 'sizi arayıp, polis veya savcı olarak tanıtanlara inanın, para altın ve birikimlerimizi teslim edin' yazdıkları belirlendi.

Anayasa Profesörleri, sanatçı ve politikacıların da aralarında bulunduğu binlerce insanın milyonlarca lirasını telefonla konuşarak alan şebekeleri çökertmek için harekete geçen Adana Emniyet Müdürlüğü, Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan teknik ve fiziki takip izni alarak harekete geçti. Yaklaşık 2 ay boyunca dolandırıcıların her adımını takip eden polis, farklı illerde 29 kişinin yakalanmasını sağladı. Banka hesapları bloke ettirilerek yaklaşık 2 milyon liranın da dolandırıcılara ulaşması önlendi.

GÜNCEL KONULAR VE VATANDAŞLARIN KORKULARINI KULLANDILAR

Teknik takibi tamamlayan Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, 21 Şubat sabahı Adana merkezli 15 ilde 100 ayrı adrese eş zamanlı baskın düzenledi. Baskınlarda, dolandırıcılık şebekesinin 46 elemanı gözaltına alınarak Adana'ya getirildi. Emniyet Müdürlüğü'nde sorgularına başlayan polis, geçmiş yıllarda kurbanlarını 'PKK terör örgütü soruşturmasında adınız geçiyor' diye korkutan dolandırıcıların, 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra ise 'FETÖ/PDY' adını kullandıklarını tespit etti.

AVUKAT VE BİRBİRLERİNİ DE DOLANDIRDILAR

Telefonla dolandırıcılık yapan şebekeyi çökertmek için oluşturulan özel ekip, günler süren çalışmasında ilginç ayrıntılara ulaştı. Her görüşmeden sonra kullandıkları sim kartları ve cep telefonlarını değiştiren dolandırıcılardan Şanlıurfalı C.Y., yine polisin takibinde olan Adana'daki başka bir şebeke elemanını telefonla aradı. Kendisini polis olarak tanıtan C.Y. Adana'daki kurbanını dolandırmak istedi. Hedefindeki dolandırıcıyı suç üstü yakalamak isteyen polis, PTT şubesine para yatırmaya gelen kurbana son anda engel oldu. Manisa Barosu'na kayıtlı olan ve Salihli ilçesinde hukuk bürosu bulunan bir avukat da dolandırıcıların kurbanı olmaktan kurtulamadı.

İLGİNÇ KONUŞMALAR DİNLEMEYE TAKILDI

Dolandırıcıların, vatandaşlara şaka yaptıkları, yakalanmamak için birbirlerine 'Aşkım' diye hitap ettikleri belirlendi. Dolandırıcıların, kandırmaya çalıştıkları mağdur vatandaşlar ve kendi aralarında yaptıkları telefon konuşmalarına yansıyan birbirinden ilginç diyaloglardan bazıları şöyle:

'BU İŞLERE HALA İNANAN VAR MI YA?'

Dolandırıcı-Sahte polis: Aloo

Vatandaş: Aloo, buyrun

Dolandırıcı-Sahte polis: Asayiş Büro Amirliğinden Başkomiser Mehmet Yazıcıoğlu, nasılsınız.

Vatandaş: Teşekkür ederim.

Dolandırıcı-Sahte polis: Bu hattı kaç yıldır kullanıyorsunuz

Vatandaş: Siz bırakın bu işleri de dürüst olun, dolandırıcı mısınız? Beni kandıramazsınız.

Dolandırıcı-Sahte polis: Evet dolandırıcıyım

Vatandaş: Bu işe hala inanan var mı?

Dolandırıcı-Sahte polis: Var tabi, olmaz mı. O kadar çok avanak var ki bu ülkede

Vatandaş: Tamam o zaman sana kolay gelsin, beni dolandıramazsınız

Dolandırıcı-Sahte polis: Sağol, sana da kolay gelsin

'BANKA YANMIŞ, GİDİN PARANIZI KURTARIN'

Dolandırıcı-Sahte polis: İyi günler

Vatandaş: İyi günler

Dolandırıcı-Sahte polis: Orası ev mi iş yeri mi hanımefendi?

Vatandaş: Hayır

Dolandırıcı-Sahte polis: Seyhan İlçe Emniyet Müdürlüğünden arıyorum

Vatandaş: Buyrun

Dolandırıcı-Sahte polis: Bankada paranız var mı?

Vatandaş: Yok, size ne, niye sordunuz? Dolandırıcılar sizi...

Dolandırıcı-Sahte polis: Banka yanmış, gidin paranızı kurtarın diye aradım

Vatandaş: Kapat kardeşim.

'YA BIRAKIN BU İŞLERİ'

Dolandırıcı-Sahte polis: TC kimlik numaranızı okuyacağım, kimliğiniz yanınızda mı, yanlışlık olmasın.

Vatandaş: Yanımda değil, ne için arıyorsunuz

Dolandırıcı-Sahte polis: TC'nizi ezbere bilmeniz gerekir. Ehliyetiniz yanınızda mı?

Vatandaş: Siz bana söyleyin, ne için arıyorsunuz?

Dolandırıcı-Sahte polis: Geçen hafta Türk Telekom Genel Müdürü, Fethullah Gülen'den gözaltına alındı ve bunun ev aramasında size ait kimlik bilgileri çıktı.

Vatandaş: ya bırakın bu işleri, offf tamam hadi iyi günler.

'BANA AŞKIM DEDİ'

Dolandırıcı 1: Bizim öbür turşu o tarafta

Dolandırıcı 2: Öbür turşu da şu anda, yani ben onu da onu

Dolandırıcı 1: He turşu

Dolandırıcı 2: He

Dolandırıcı 1: Sen gördün mü, şey ediyo mu hallediyo mu

Dolandırıcı 2: He he ben karşısındayım aha yav

Dolandırıcı 1: Hallediyo la bana mal mal konuşuyo aşkım maşkım diyor

Dolandırıcı 2: Ha ha ha

Dolandırıcı 1: Olum ne diyon dedim lan sen saçmalıyon dedim lan

Dolandırıcı 2: Tamam aldı aldı çıktı hadi görüşürüz

Görüntü Dökümü

---------------------------

(ARŞİV-GÖRÜNTÜ DÜN VERİLMİŞTİ)

Polis araçlarının emniyet müdürlüğünden çıkışı

Özel Harekat Polislerinin evlere girmesi

Sokak içerisenden bekleyen polisler

Polislerin ellerindeki uzun namlulu silahlar

Gözaltına alınanların sağlık kontrölüne getirilmesi

Gözaltına alınanan bir şahsın konuşması

SÜRE: 04'53" BOYUT: 353 MB

Haber: Fatih KARAÇALI-Kamera: Gökhan KESKİNCİ/(ADANA),

===================================================

8)ROMANLARIN HASIR ÖRME ÜRETİM ATÖLYESİ ÖRNEK ÇALIŞMA

MERSİN'de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Türkiye Belediyeler Birliği öncülüğünde 12 belediyenin yürütmeye hak kazandığı İstihdam İçin Koordinasyon ve Eğitim Projesi (İSKEP) kapsamında Toroslar Belediyesi'nin Roman vatandaşlar için açtığı 'Hasır Örme Üretim Atölyesi' Türkiye'ye rol model oldu.

Toroslar Teknik ve Mesleki Eğitim Kursları (TORTEK) bünyesinde kurulan Alsancak Romanlar Eğitim Merkezi, Türkiye'nin çeşitli illerinden Roman Çalıştayı için Mersin'e gelenleri ağırladı. Konukları ağırlayan Toroslar Belediye Başkanı MHP'li Hamit Tuna ve Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Ali Daylam, 20 kadın ile 10 erkek Roman vatandaşın çalışarak, aile ekonomilerine katkıda bulunduğu atölyeyi gezdirerek bilgi verdi. Federasyon Başkanı Daylam, kargı, kamış ekipman ve makinelerinin bulunduğu atölyede Roman vatandaşların hem meslek öğrendiğini, hem de yurt içi ve yurt dışına üretim yaptığı bir konuma geldiğini söyledi.

TÜRKİYE KAZANIYOR

Kendilerine verilen destek için teşekkür eden Daylam şöyle konuştu: "Roman kadınlarımız çalışıyor, Türkiye kazanıyor. Dezavantajlı kişiler için yapılan bu atölye Türkiye'de bir örnek modeldir. Bu çalışmayla Brüksel'de Türkiye'deki en iyi sürdürülebilir eğitim çalışması alanında Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füller'in elinden ödül aldık. Bu ödülümüzü bize bu imkanları sunan değerli başkanımıza ilettik. Toroslar'da yetişen kargılar, kadınlarımızın el becerileri ve makine yardımıyla üretilerek artık yurt dışına da ihraç edilmektedir. Ayrıca atölyede 25 roman gencimiz de kaynak eğitimi almaktadır."

BALIK TUTMAYI ÖĞRETTİK

Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonu ile birçok ortak proje gerçekleştirdiklerini belirten Başkan Tuna şöyle dedi:

"Romanlarımıza, 'balık vermeyi değil, balık tutmayı öğreteceğiz' demiştik. Oluşturduğumuz hasır örme üretim atölyesi ile hem meslek öğreniyorlar hem de ürettiklerini ihraç ediyorlar. İnsanlara balık tutmayı öğrettiğimiz zaman hangi noktaya geldiklerini görebiliyorsunuz. Bu atölyede çalışan romanlarımız hem üretiyor hem de ürettiklerin ihraç edebiliyorlar. Biz de böyle üretime dayalı bir sistemi kurmanın mutluluğunu yaşıyoruz."

Katılımcılar da, Başkan Tuna'yı kutlayarak, atölyenin Türkiye'deki en iyi örneklerden biri olduğunu gördüğünü vurgulayarak, projeyi örnek aldıklarını sözlerine ekledi.

Görüntü Dökümü

------------------------------

Belediye Başkanı Hamit Tuna gelen konuklar ve Romanlarla selamlaşırken

Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Ali Daylam, bilgi verirken

Belediye Başkanı Hamit Tuna gelen konuklara bilgi verirken

Konuklar atölyeyi gezerken

Romanların yaptıklarını incelerken

Çalışan Romanların görüntüsü

Ortaya çıkan ürünlerin görüntüsü

Konuklar proje ile ilgili konuşurken

Genel ve detay

(BOYUT: 567,05 mb) (SÜRE: 05,04 DK)

Haber-Kamera: Mustafa ERCAN/MERSİN,

===================================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Marmaris Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title