DHA YURT BÜLTENİ - 6

Öldürülen Kübra öğretmenin ailesi adalet istiyor

Mersin'de gemi mühendisi eski eşi Davut Demir (43) tarafından 14 Şubat Sevgililer Günü'nde tabancayla vurularak öldürülen lise müdür yardımcısı Kübra Aşkın'ın (37) ailesi, katil zanlısının en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Mahkemenin sanığa indirim uygulamaması gerektiğini söyleyen Kübra Aşkın'ın annesi Sebirhan Aşkın, "Ben kızlarımı tek başıma büyük bir zorlukla yetiştirdim. Adamın biri gelip, kızımı elimden aldı. Bu kişiye ceza indirimi uygulanmasın" dedi.

Mersin Çamlıbel Kız Meslek Lisesi'nde müdür yardımcısı olarak görev yapan Kübra Aşkın, 14 Şubat Sevgililer Günü'nde otomobiliyle evine dönerken 10 yıl evli kaldığı ve 2 yıl önce boşandığı eski eşi gemi mühendisi Davut Demir tarafından yolu kesildikten sonra, tabancayla 7 el ateş edilerek öldürüldü. Kaçan Demir, daha sonra polis merkezine giderek teslim oldu. Davut Demir tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Davut Demir hakkında, 'Kasten öldürme' suçundan 'Müebbet hapis cezası istemiyle Mersin 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Demir'in yargılaması sürerken, hayatının baharından toprağa verilen Kübra Aşkın'ın ailesi adalet arıyor. Önümüzdeki günlerde üçüncü kez hakim karşısına çıkacak olan sanık Davut Demir hakkında en ağır cezanın verilmesini isteyen Kübra'nın ablası Zehra Özsel, kardeşinin ölümünün ardından hayatlarının bir daha eskisi gibi olmadığını söyledi. Katil zanlısı eski kocanın, ağır tahrik indiriminden faydalanmaya çalıştığını belirten Zehra Özsel, olay olduğunda kendisine kız kardeşinin kaza yaptığını, ancak durumunun iyi olduğunu söylediklerini anlattı. Özsel, "Hastaneye gittiğimde kardeşimin öldüğünü öğrendim. Daha sonra hayatımız hiç eskisi gibi olmadı. Davut Demir, ceza indiriminden faydalanmak için çabalıyor. Kardeşime bir sürü iftira attı. Sayın Cumhurbaşkanımızdan, Sayın İçişleri Bakanımızdan adalet istiyoruz. Lütfen adalet sağlansın. Kadınları hayattan koparanlar, en ağır cezaları alsın" dedi.

'İNDİRİM UYGULANIRSA KARDEŞİM BİR KEZ DAHA ÖLÜR'

Ülkede çok fazla kadın cinayetinin yaşandığını söyleyen Özsel, "O kadar çok kadın cinayeti yaşanıyor ki. Bu tür olaylar acımızın katlanmasına neden oluyor. Öldürülen kadınların aileleri ile birbirimize destek olmaya çalışıyoruz. Ama bu süreçleri ağırlaştıran gelişmeler oluyor. Kadın cinayetlerinde ilginç gerekçelerle indirimlerin uygulandığını görüyoruz. Eğer kardeşimin davasında da bu tarz indirimler uygulanırsa, az ceza alırsa acımız katlanacak. Kardeşimi bir kez daha kaybedeceğiz. O nedenle zanlının en ağır cezası almasını istiyoruz. Kanun uygulayıcılarından bunu istiyoruz. Bize öyle şeyler söyleniyor, öyle sorular yönlendiriliyor ki, aileler olarak kendimizi bazen yalnız hissediyoruz. Biz acılı aileler, bu tür süreçlerde birbirimize destek oluyoruz ama keşke kanun uygulayıcılar, bize daha çok destek olsa" diye konuştu.

'KIZIMDAN SONRA BİRÇOK KADIN ÖLDÜRÜLDÜ'

Eşini genç yaşta kaybeden ve 3 kızını yalnız başına büyütmek zorunda kalan Sebirhan Aşkın da, "Ben kızlarımı tek başıma büyük bir zorlukla yetiştirdim. Adamın biri gelip, kızımı elimden aldı. Bu kişiye ceza indirimi uygulanmasın" dedi. Aşkın, "Bazen bu tür davalarda takım elbise giyen veya iyi eğitim alanların cezalarının bu özelliklerden dolayı hafifletildiğini duyuyoruz. Biz, hiçbir şekilde indirim uygulanmasını istemiyoruz" ifadelerini kullandı

Kızı Kübra Aşkın'ı anlatırken gözyaşlarına hakim olamayan Sebirhan Aşkın, "Kızım öldürüldükten sonra çok acılar yaşadım. O benim gülümdü. Ben ona bakmaya kıyamıyordum. Öyle güzeldi ki. Eski kocası, 'Sen yanımda olduğunda herkes sana bakıyor' diyormuş. Kızımı kıskanıyordu sürekli. Onda kibir, nefret vardı. Kızım çok iyi bir insandı" diye konuştu. Teyzelerinin, Kübra Aşkın'ın cenazesini gördükten sonra, 'Yüzünde beni varmış' dediklerini anlatan acılı anne Sebirhan Aşkın, "Kızımın yüzündekini ben sanmışlar. Ama ne beni, o kurşun, kurşun. Yavruma 7 tane kurşun sıkmış. Yeter artık, ana kuzuları ölmesin. Daha benimkinden sonra kaç kadın öldürüldü" diyerek, gözyaşı döktü.

Görüntü Dökümü

------------

Sebirhan Aşkın ve kızı Zehra Zehra Özsel'den görüntü

Annesinin kızını anlatırken ağlaması

Annesinin Kübra Aşkın'ın fotoğrafına bakıp ağlaması

Sebirhan Aşkın ve kızı Zehra Zehra Özsel ile röp.

Genel ve detay görüntü

Haber : Umut KARAKOYUN-Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,

=========================

Konya'da PKK operasyonu: 3 gözaltı

Konya'da, polis ekiplerince düzenlenen operasyonda, terör örgütü PKK'nın sosyal medyadan propagandasını yaptığı öne sürülen 3 kişi, gözaltına alındı.

Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, terör örgütü PKK'nın sosyal medyada propagandasını yaptığı ileri sürülen 4 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Bunun üzerine Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince bugün, daha önce belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonlarda şüphelilerden 3'ü, gözaltına alınırken, diğer şüphelinin yakalanması için çalışma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

------------

-Şüphelilerin sağlık kontrolüne getirilmesi

-Sağlık kontrolünden çıkartılması

Haber- kamera: Mehmet IŞIK KONYA-DHA

=========================

Tekirdağ'da kazada anne öldü, oğlu ağır yaralı

TEKİRDAĞ'ın Malkara İlçesinde, TIR ile otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen kazada, otomobilde bulunan anne Nefize Çekiç, (58) hayatını kaybederken oğlu Ersin Çekiç(48) ağır yaralı olarak hastaneye sevk edildi.

Kaza, Hacıevhat Mahallesi Erenler semti mevkiinde Hayrabolu yolu üzerinde meydana geldi. Malkara'dan sürücü Ersin Çekiç, annesi Nefize Çekiç ile birlikte 59 SL 840 plakalı otomobiliyle Hayrabolu istikametine seyir halindeyken, Erenler semti mevkiine geldiği sırada karşı yönden gelen Mehmet Demir (57)'in kullandığı ön plakası 59 LJ 153 çekici plakası 59 LJ 957 plakalı kömür yüklü TIR ile çarpışması sonucu kaza meydana geldi. Kazada hurdaya dönen otomobilde sıkışan anne Nefize Çekiç ve oğlu Ersin Çekiç ağır yaralandı. Haber verilmesiyle olay yerine sağlık, ve kaza kırım ekibi sevk edildi. Kaza kırım aracıyla hurdaya dönen araçtan çıkarılan yaralılar sağlık ekiplerinin ilk müdahalenin ardından Malkara Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Anne Nefize Çekiç, burtada yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Kazada ağır yaralanan Ersin Çekiç ise Tekirdağ Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.

'ANİDEN ÖNÜME KIRDI'

TIR sürücüsü Mehmet Demir, otomobilin aniden önüne kırdığını belirterek, "Ben yolumda geliyordum. Hayrabolu istikametinden Malkara istikametine gidiyordum. Malkara istikametinden yani karşı yönden gelen otomobil aniden önüme kırdı ve benim şoför kısmına yandan vurdu. Ben kaçabildiğim kadar kaçtım ama maalesef kaza oldu.ö dedi.

Görüntü dökümü:

Kaza alanından görüntü

Kaza kırım aracı müdehalesi

Yaralılara müdehale

Sıkışan otomobilden yaralıların çıkarılma çalışması

Yaralıların çıkarılması

Yaralıların ambulansa konulması

Ambulansın gidişi

Kaza alnından detay

Haber-Kamera: Murat YAYIN/MALKARA,(Tekirdağ)

=============================

Dededen kalma dükkanı kütüphaneye çevirdi -

Çanakkale'nin Çan ilçesine bağlı Terzialan beldesi Süle Mahalle Muhtarı Aziz Keskin, dedesi Osman Keskin'den kalma bakkal dükkanının bir bölümünü kütüphaneye çevirdi, diğer bölüm ise muhtarlık olarak hizmet veriyor. Birçok öğrenci ve yetişkin kütüphaneye kitap okumak için gelirken, Muhtar Aziz Keskin, "Muhtarlık seçimleri öncesinde kütüphane için vaatte bulunmuştum. Babam da kitap okumayı çok severdi. Hatta 40 yıl önce kahvemizde kütüphane köşesi vardı. Ben de dedemin ve babamın bu kitap sevgisi için dükkanı kütüphaneye çevirdimö dedi.

Çan ilçesi Terzialan beldesi 130 haneli 400 nüfuslu Süle Mahalle Muhtarı Aziz Keskin, dedesi, babası ve kendisinin kitap sevgisi için bakkal dükkanının bir bölümünü kütüphaneye dönüştürdü, diğer bölüm ise muhtarlık olarak kullanılıyor. Kitap okumayı çok sevdiğini belirten Muhtar Aziz Keskin, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nde mahalle muhtarlığına adaylığını koydu. Seçim öncesi verdiği kütüphane vaadini muhtar seçilmesiyle gerçekleştirdi. Muhtar Aziz Keskin, dedesinden kalma bakkal dükkanının bir bölümünü muhtarlık hizmet binasına çevirirken, 40 metrekarelik bir odasını da kütüphaneye çevirdi. Geçen 16 Haziran'da açılışı gerçekleştirilen Süle Mahallesi Kütüphanesi'nde bin 500 kitap bulunuyor. İnternet ve yazıcının da mevcut olduğu kütüphaneden öğrenciler ve vatandaş okumak istedikleri kitabı 15 gün boyunca alabiliyor. Öğrenciler aynı zamanda kütüphanede internetten de yararlanarak ödevlerini yapabiliyor.

'KİTAP OKUMAK VE ARAŞTIRMA YAPMAK İÇİN GÜZEL BİR ORTAM'

Kütüphaneye gelen Şehit Engin Eker Ortaokulu 7'nci sınıf öğrencisi Kürşat Yılmaz, interneti bulunan kütüphanenin kitap okumak ve araştırma yapmak için güzel bir ortam olduğunu söylerken Biga Anadolu İmam Hatip Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu öğrencisi Sıla Çengel ise, "Genelde kütüphaneye kitap almaya geliyorum. Geldiğimde de oturup satranç oynuyorum. Kitap okumak çok güzel, çünkü kitap okumak bilgi veriyor. Kitap okumayı arkadaşlarıma da tavsiye ederimö diye konuştu.

'KÖYÜMÜZDEKİ KADINLAR DA KİTAP ALIYOR'

Çan İbrahim Bodur Lisesi 11'nci sınıf öğrencisi Büşra Demirci ise, "Sınav haftasında arkadaşlarımla birlikte ders çalışmaya da geliyoruz. Aynı zamanda kütüphanede internet de olduğu için rahatlıkla araştırma yapabiliyoruz. Köyümüzdeki kadınlar da okumalarını geliştirmek için gelip, kitap alıyorlar. İnsanların kendisini geliştirmesi açısından kitap okumalılar. Kelime haznesini büyütmek adına önemli bir şeyö dedi.

'KİTAP PAYLAŞTIKÇA GÜZELDİR'

Postacı Mehmet lakaplı rahmetli babasının kitap okumayı çok sevdiğini belirten Mahalle Muhtarı Aziz Keskin, "Babam bize de kitap okuma sevgisini aşıladı. Ben de kitap okumayı severim. Evimizde de kendi çapımızda bir kütüphanemiz vardı. Kitap paylaştıkça güzeldir. Evde tozlu raflarda durmasının çok anlamı olmuyor. Muhtarlık seçimleri öncesinde kütüphane için bir proje düşündük. Dedemin 20 yıl önce kullandığı bu yer bakkal dükkanıydı. Atıl durumdaydı. Muhtarlığı kazanırsak, burayı kütüphaneye çevirecektik. Gençlerimizin kitap okumalarını, ders çalışmalarını, araştırma yapmaları için bu kütüphane ortamını hazırladık. Seçimleri kazandık. İlk projemiz olan bu kütüphaneyi hayata geçirdik. Kütüphanemiz 40 metrekarelik bir alanda. Kütüphanemizde her alana yönelik toplamda 1500'e yakın kitap var. Kitap eksikliğimiz var. Duyarlı vatandaşlardan kütüphanemize güncel kitaplar konusunda destek bekliyoruzö dedi.

'FAYDALI OLABİLDİYSEK NE MUTLU'

Rahmetli babası ve amcalarının anlattığına göre 1970'li yıllarda kahvehanelerinde bir kütüphane köşesi olduğunu da ifade eden Keskin, "O yıllardan da bir kitap sevdası ve kütüphane ilgisi var. Gençlerimizin kendisini geliştirebilmesi için böyle bir ortam sağladık. İnşallah faydalı olur. Faydalı olduğunu da görüyoruz. Çan'dan, Terzialan'dan öğrenciler gelip, kütüphanede kitap okuyup, derslerini çalışabiliyorlar. Her yaştan kesime kütüphanemizden 15 günlük kitap veriyoruz. Okuyan 15 gün sonra geri getiriyor. Faydalı olabiliyorsak ne mutluö diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------------

-Süle Mahalle Muhtarlığı Kütüphanesinden genel görüntü.

-Kütüphane içinden ve kitaplardan genel ve detay görüntü.

-Kitap alan ve okuyan öğrencilerden genel ve detay görüntü.

-Öğrenci Kürşat Yılmaz ile röp.

-Öğrenci Büşra Demirci ile röp.

-Öğrenci Mete Ekin ile röp.

-Öğrenci Sıla Çengel ile röp.

-Muhtar Aziz Keskin ile röp.

Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ÇAN(Çanakkale),

=========================

Manavgat'ta 'Şiddetin arka yüzü' semineri

Antalya'nın Manavgat ilçesinde 'Şiddetin arka yüzü' semineri düzenlendi.

Manavgat Belediyesi Aile Eğitim ve Sosyal Hizmet Merkezi tarafından, psikolog Hayriye Coşar'ın katılımıyla 'Şiddetin arka yüzü' semineri düzenlendi. Semineri, Manavgat Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Ceylan ve çoğunluğu kadınlardan oluşan kalabalık bir grup izledi. Seminerde şiddete meyilli kişilerin sergiledikleri davranışlar ve profilleri tanıma ve önleme konusunda yapılması gerekenler anlatıldı.

'NE ZAMAN ÇOK SEVDİKLERİMİZE DÜŞMAN OLDUK'

Manavgat Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Ceylan, insanların hem de en sevdiklerinin birbirine karşı düşmanca davranışlar içerisine girmelerini anlayamadığını belirterek, "Biz ne zaman çok sevdiklerimize düşman olduk? Ne zaman annelerimize, sevgililerimize, eşlerimize kıyar olduk? Biz ne zaman birbirimizin düşmanı olduk? Bence şiddetin arka yüzü derken, sadece bu düzeydeki bir bakışta şiddetimizin adresini bulma şansımız yok. Biz çok şeyi birlikte kaybettik. O kadar çok kaybettik ki şimdi kaybettiklerimizi arıyoruz" dedi.

'Huma Kuşu' türküsünde sevdiğinin kirpiklerinin ıslanmasına bile razı olmayan bir toplumdan bugünlere gelindiğimizi anlatan Ceylan, "Eşimize ne zaman elimiz kalktı, ne zaman döver, söver olduk, ne zaman bu belalar geldi bizi buldu? Bütün sıkıntılar üzerimize üzerimize gelirken umursamadık. Önce kendi aramızda kavga ettik. Yani kavga ederek, sonra kavganın alanını öyle küçülttük ki şimdi evimizde birbirimizde kavga eder duruma geldik" diye konuştu.

'BAŞKA KAYIPLAR GELİR, EŞİNİZ, ANNENİZ GELMEZ'

Şiddetin kadına yönelmesinin en uç nokta olduğunu anlatan Ceylan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İş, kadına müdahale, kadına baskı, kadına şiddet noktasına gelmişse, bence gelebileceğiniz en son noktaya gelmişsiniz demektir. Artık gideceğiniz hiçbir yer yoktur. Hayat sizi öyle örselemiş, öyle yormuş, öyle yıpratmış ki, canınızdan çok sevdiklerinize gittiniz, sataşmaya başladınız. Şiddetin arka yönünde birbirimizden uzaklaşma var. Şimdi el yordamıyla arıyoruz, benim burada bir oğlum vardı, benim burada bir eşim vardı, benim burada bir karım, kocam vardı diye. Kaybettin kardeşim. Başka kayıplar, mesela maddi, geri gelir; eşiniz gelmez, anneniz gelmez. İnsanlar eşlerini kaybetmeye başlamışlarsa birçok şeyi kaybederler."

ŞİDDET, 4 AYRI KATEGORİDEDİR

'Şiddetin arka yüzü' seminerini veren psikolog Hayriye Koşar da şiddetin, fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik olarak 4 ayrı kategoride olduğunu belirtti. Fiziksel şiddetin bir kaba kuvvet olduğunu anlatan Koşar, cinsel şiddetin ise sarkıntılıktan istismara kadar varan yönünün olduğunu belirtti.

Cinsel şiddetin sadece kadınlara yönelmediğini, çocuklara da yapıldığını ve boyutunun çok genişlediğini belirten Koşar, "Çocuklarda, 18 yaşının altında herhangi bir bireyde irade aranmaz. Bu tartışmaya açık bir konu tabii ki de değil. Fakat onun haricinde bireyin iradesi dışında cinsel içerikli fotoğraf, video ve benzeri herhangi bir şeyin bireye zorla izlettirilmesi de birer cinsel şiddettir aslında" dedi.

Psikolojik ve ekonomik şiddetten de bahseden psikolog Hayriye Koşar, kadınları çalıştırmamanın veya tam tersi kadını isteği dışında çalıştırmaya zorlamanın da ekonomik şiddet olduğunu söyledi.

'KOL KIRILIYOR, YEN İÇİNDE KALIYOR'

Şiddet uygulayan insanların genel özelliklerinin sadist, narsist, pedofil ve zoofil olarak ayrıştırılabildiğini belirten Koşar, bu insanların toplum içerisinde saygın birer birey pozisyonunda olabildiklerini aktardı. Şiddet olayının ortaya çıkamamasının toplumsal yapıyla da ilgili olabileceğini kaydeden Koşar, "Bu tablo nasıl açığa çıkmıyor; gerek evde bu muameleyi gören kişi bu konuda kendisinde güç bulamıyor, gerekse sokağa dökülme diye bir tabir var ya onunla henüz karşılaşılmamış oluyor. Yani, kol kırılıyor yen içinde kalıyor. Kalmamaya başladığında zannediyorum, biz de onları tek tek ortaya çıkaracağız gibime geliyor ama şu an bu mümkün değil" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------------

Salondan genel görüntü

Başkan Yardımcısı Mustafa Ceylan'ın konuşması

Psikolog Hayriye Koşar'ın seminer vermesi

Salondan detay görüntüler

HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT,

=========================

Polis ve asker olabilmek için ter döküyorlar

Tokat Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürlüğü'nde görevli fahri atletizm antrenörü Selahattin Efe Karaca (39), polis okulları ve askeri okulların özel yetenek sınavlarına girecek adayları çalıştırıyor. Kursa gelen adaylar, sınavlarda başarılı olabilmek için çalışıp, ter döküyor.

Tokat Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürlüğü'nce polis okulları ve askeri okulların yetenek sınavlarına girecek adaylar, fiziki yeterlilik sınavına hazırlanıyor. Tenis kortunda özel olarak oluşturulan parkurda gerçekleştirilen çalışmalara özellikle üniversite mezunu adaylar ilgi gösteriyor. Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürlüğü'nde fahri atletizm antrenörlüğü yapan Selahattin Efe Karaca yönetiminde gerçekleştirilen çalışmalarda adaylar, sınavlarda başarılı olmak için yoğun çaba gösteriyor.

Polis okulları ve askeri okulların özel yetenek sınavları için hazırlık çalışmaları yaptıklarını anlatan Karaca "Yapılan spor mülakat sınavlarına katılacak kişilerin yeterliliklerini sağlıyoruz. Burada parkur çalışmaları, koşular ve kondisyon çalışmaları ile devam ediyoruz. Şu anda yoğunlukla arkadaşlarımız polis okulu için hazırlık yapıyorlar. Lisans ve ön lisans mezunu arkadaşlarımız, polis okullarının yapacakları sınavlara hazırlanıyorlar. 16 yılda polis, askeri okulları olsun binden fazla öğrencimiz bu mesleklere adım attı. Türkiye'nin her ilinde mutlaka bizden giden bir öğrencimiz var" dedi.

Sınavlara hazırlanan Talha Gümüşer (25) ise "Burada geleceğimizi kurmak için sınavlara çalışıyoruz. Polislik sınavlarına başvurduk. Burada Efe hocamız bize fiziki olarak yardımcı oluyor. 3 aydır burada hazırlanıyoruz. Ayın 29'unda da Merzifon'da sınavım var. Allah'ın izniyle gireceğiz, kazanacağız. İnşallah emeklerimizin karşılığını alırız. Burada sabah akşam ter döküyoruz. Elimizden geldiği kadar kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz" diye konuştu.

Polislik mesleğinin hayali olduğun belirten Ünzile Arslan da "Burada POMEM parkuruna hazırlanıyorum. 4 Aralık'ta mülakata gideceğim. Çalışmalarımız çok güzel geçiyor. Sabah akşam sürekli çalışma halindeyiz. Güzel bir çalışma ortamı var. Çalışmalarımızın da etkisini görüyoruz. Ailem de destekliyor. Olacağıma inandığım için buradayım. Polislik mesleğini seviyorum. Güzel bir meslek, ailemde polis yok, inşallah ilk ben olacağım. Ayırca Gençlik Spor İl Müdürlüğü'ne katkılarından dolayı da teşekkür ederim" dedi.

Görüntü Dökümü

------------

-Parkurdan görüntüler

-Parkurda çalışan adayların görüntüleri

-Antrenörün konuşmaları

-Adayların konuşmaları

Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TOKAT,

=========================

31 Mart Yerel Seçim Sonuçları İçin Tıklayın

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel