Haberler

Dha Yurt Bülteni-3

1)ATA DEMİRER'DEN GÖKÇEADA YORUMU: BİRAZ YALNIZ BİR ADA

ÇANAKKALE'nin Gökçeada ilçesinde, 'Hedefim Sensin' filminin çekimlerini tamamlayan oyuncu ve komedyen Ata Demirer, aşığı olduğu Bozcaada'ya koştu. Serin havaya aldırmadan, kendini Bozcaada'nın serin sularına bıraktı. Bozcaada'nın turizmi yanı sıra, 'Kargalar yimeden sen yi' sloganıyla çavuş üzümünün de tanıtımına yaptığı katkı nedeniyle verilen ödülü alan Ata Demirer, 'Hedefim Sensin' filmini çektiği Gökçeada için "Biraz yalnız bir ada. Bizden bir şeyler bulaşır inşallah oraya da" dedi. Gişe rekoru kıran 'Eyvah Eyvah' film serisini Çanakkale'nin Ezine ilçesine bağlı Geyikli beldesi ile Bozcaada ilçesinde çekerek, bölgenin tanıtımına büyük katkı sağlayan oyuncu ve komedyen Ata Demirer, çekimlerini kısa süre önce tamamladıkları 'Hedefim Sensin' filmiyle de Gökçeada'ya aynı katkıyı sundu. Yeni film için bu yaz Türkiye'de köyü bulunmayan tek ilçe olan Bozcaada'dan yine Türkiye'nin en büyük adası olan Gökçeada'ya transfer olan Ata Demirer, sette ve set aralarında çektiği Gökçeada'nın güzelliklerini anlatan fotoğraf ve videoları sosyal medya hesabından takipçileri için paylaştı. Bu fotoğraf ve videolar binlerce beğeni alırken, Gökçeada için iyi bir tanıtım oldu. 'Eyvah Eyvah' serisiyle Bozcaada'nın yıldızını parlatan Ata Demirer, 'Hedefim Sensin' filmiyle de Gökçeada'nın tanıtımına katkı sunacağını umduğunu belirtti.

'BİZDEN BİR ŞEYLER BULAŞIR İNŞALLAH'

Gökçeada'da 'Hedefim Sensin' filminin çekimlerini tamamlar tamamlamaz çok uzun yıllardır aşığı olduğu Bozcaada'ya koşan Ata Demirer, arkadaşlarıyla birlikte serin havaya rağmen kendisini serin sulara bıraktı ve bu fotoğrafı da siyah beyaz olarak sosyal medya hesabından paylaştı. Bozcaada ve Gökçeada ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Ata Demirer, "Filmi bitirir bitirmez geldiğime göre özledim değil mi? Çok özlemişim gerçekten, seviyorum adayı. Gökçeada'da çok güzel. Ora büyük kardeş, bura küçük kardeş. İnşallah orası da hak ettiği noktalara gelir. Biraz yalnız bir ada. Bizden bir şeyler bulaşır inşallah oraya da. Herkes çok yardımcı oldu. Gökçeada halkına, Zeytinli köydeki Rum dostlarımıza, hepsine buradan selam olsun" diye konuştu.

Oyuncu ve komedyen Ata Demirer, 'Hedefim Sensin' filminin 30 Kasım'da vizyona gireceğini açıklarken, "Bizim orada kurduğumuz dünyayı inşallah herkesle paylaşacağız" dedi.

KARGALAR TUTTU MU?

Demirer Bozcaada'da düzenlenen bağ bozumu tanıtım günlerine katılmak için bağa gitti. Çavuş üzümünün tanıtımına büyük katkı sağlayan, 'Kargalar yimeden sen yi' sloganını üreten  Ata Demirer Bozcaada Kaymakamlığı'nca kendisine verilen ödülü de aldı. "Kargalar tuttu mu?" diye soran Ata Demirer, bağbozumu tanıtım günleri sayesinde çavuş üzümü satışlarının yüzde 30 oranında arttığını öğrenince sevindi.

Görüntü Dökümü

-----------------

-Ata Demirer ile röp

-Ata Demirer' iün üzüm bağında görüntüleri (ARŞİV)

-Üzüm keserken ve röp(ARŞİV

Serkan İLİK/BOZCAADA (Çanakkale), -

======================================================

2)POLİSİN DÖVÜP, TERS KELEPÇE TAKTIĞI OLAYDA 3 POLİS DE YARALANMIŞ

AFYONKARAHİSAR Valiliği'nce Mustafa Uçmak'ın (33) otomobille drift yapan yeğenlerinin gözaltına alındığını duyup, gittiği olay yerinde polis ekiplerince dövüldüğüne ilişkin yapılan açıklamada, olayda 3 polisin yaralandığı belirtildi.

Afyonkarahisar'da, 14 Ekim'de sanayi esnafı, evli ve 3 çocuk sahibi Mustafa Uçmak'ın otomobille drift yapan yeğenleri M.T. ve A.İ.U.'nun gözaltına alındığını duyup, gittiği olay yerinde polis ekiplerince dövüldüğü, ters kelepçe takılarak, hastane önüne bırakıldığına ilişkin valilikten yazılı açıklama yapıldı. M.T. ve A.İ.U.'nun yakınlarının, gözaltı işlemi sırasında polis ekiplerine zorluk çıkardığı belirtilen açıklamada, bu kişilerle birlikte 3 polisin de yaralandığı kaydedildi. Drift yapan otomobildeki A.İ.U.'nun alkollü olduğu, diğer kişilerin de 12 suçtan sabıka kayıtlarının bulunduğu belirtilen açıklamada, şöyle denildi:

"14.10.2018 günü ilimiz eski sanayi içerisinde bulunan cami önünde drift yaparak çevreye rahatsızlık veren araç ile ilgili olarak olay yerine intikal eden polis ekiplerini görerek kaçan araç sürücüsü M.T. ve yanında yolcu olarak bulunan A.İ.U. kovalamaca sonucu yakalanmıştır. Gözaltı işlemleri sırasında yakalanan şahısların akrabaları K.U. ve Ş.U. isimli şahıslar, görevini yapmaya çalışan polis memurlarına engel olmaya çalışmış ve yaşanan arbede sırasında 3 polisle, şahıslar yaralanmıştır. Gözaltı işlemlerinde araçta yolcu olarak bulunan A.İ.U.'nun 1.36 promil alkollü, diğer şahısların ise kasten yaralama, hırsızlık vb. gibi diğer suçlardan 12 adet sabıka kayıtlarının olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca basında çıkan orantısız güç kullanıldığı iddialarına yönelik olarak olaya müdahale eden görevliler hakkında adli ve idari soruşturma açılmıştır."

Görüntü Dökümü

-------------

Mustafa Uçmak ve çocuklarından detay

Uçmak ve eşinden detay

Genel detay

Eşi Uçmak'a su getirirken detay

Olay anının güvenlik görüntülerini izlerlerken

Uçmak'ın yara yerlerinden detay

Mustafa Uçmak röp

Eşi Şerife Uçmak röp

Uçmak ailesi eşinin desteği ile yürürken detay

Güvenlik kamerasında polis ekiplerinin Uçmak ve yeğenlerine müdahale ederken detay (farklı açılardan 3 güvenlik kamerası görüntüsü)

Haber- Kamera: Satılmış AKKAŞ/AFYOKARAHİSAR,

=================================================

(ÖZEL)

4) BİR GÖZÜ MAVİ, DİĞERİ KAHVERENGİ KARDEŞLER ŞAŞIRTIYOR

GAZİANTEP'te bir gözü mavi, diğeri kahverengi olan Furkan (20) ve Bedir Mandollu (11) kardeşler görenleri şaşırtıyor. Gaziantep Üniversitesi'nde Türk Dili Edebiyatı 2'nci sınıf öğrencisi Furkan ve Vali Erdal Ata İlkokulu 2'nci sınıf öğrencisi Mandollu kardeşlerin, bir gözünün kahverengi, diğer gözünün ise mavi olması, gittikleri her yerde dikkatleri üzerine çekiyor.

2'si erkek 4 çocukları olan Ayşe- Hüseyin Mondollu çiftinin kızlarının gözleri normal renklere sahipken, erkek çocuklarının gözleri farklı renklerde. Vali Erdal Ata İlkokulu'nda ikinci sınıfa giden gözlerinin biri kahverengi diğeri mavi olan kardeşlerden Bedir okulda arkadaşları tarafından çok sevilirken, Gaziantep Üniversitesi'nde Türk Dili Edebiyatı 2'nci sınıf öğrencisi olan ağabeyi Furkan ise yolda yürürken gözlerini fark eden insanların fotoğraf çektirme taleplerini kabul ediyor.

Arkadaşlarının kendisine 'Van Kedisi' dediklerini ve gözlerini çok sevdiğini ifade eden Furkan Mandollu, "Gözlerimizin biri mavi, diğeri kahverengi. Gözlerimizin böyle olması gezerken çok dikkat çekiyor. İnsanların ilgisini çektiği için bizi durdurarak fotoğraf çektirmek istiyorlar. Bazen 'Gözünün teki lens mi? Diğer lensini takmayı unuttun mu?' diye soranlar bile oluyor. Şimdiye kadar gözü bu şekilde olan kimseyle karşılaşmadım akrabam da hiç yok. 4 kardeşiz. Kız kardeşlerim de bu şekilde bir şey yok. Erkek kardeşimle böyleyiz. Okuldaki arkadaşlarım bu duruma alışkın, hatta bana lakap olarak 'Van Kedisi' diyorlar. Karşılaştığım insanların çoğunun ilk tepkileri de 'Van Kedisi' oluyor" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------

Gözleri renkli olan kardeşler

Sınıfta ders yapılması

Okuldan çıkışları

Furkan Mandollu ile Röp.

Fotoğraf çektirilmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 292 MB

=====================================================

5)DÜNYA ŞAMPİYONUNDAN, OKÇULUK TÜRKİYE KUPASI'NDA NİKAH SÜRPRİZİ

Okçuluk Dünya Şampiyonu Demir Elmaağaçlı'nın nikahı, Türkiye Okçuluk Şampiyonası'nın yapıldığı Kayseri'de şampiyona sahasında kıyıldı.Kayserili Milli okçu Demir Elmaağaçlı'nın nikahı Türkiye Okçuluk finalinde kıyıldı. Kayseri'de devam eden Türkiye Kupası sonrası Demir Elmaağaçlı ve Burcu Buket Şener çifti, final maçının izlemek için müsabaka alanına damatlık ve gelinlikleri ile geldi. İzleyicilerin şaşkın bakışları arasında protokol girişine geçen genç çift, bir süre Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik ve Okçuluk Federasyonu Başkanı ile sohbet etti. Türkiye Kupası final maçlarının ardından ise, genç çift sahneye çağırılarak, nkah töreni gerçekleştirildi. Demir ve Burcu çiftinin nikahını Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik kıyarken, şahitliklerini ise Okçuluk Federasyonu Başkanı ile Gençlik Spor İl Müdürü Murat Eskici yaptı. Şener ve Elmaağaçlı ailesini tanıdığını belirten Başkan Çelik genç çifte mutluluklar dileyerek, "Cumhurbaşkanımızın tavsiyesini hatırlatıyor. Çocuk sayısı isteğimizi yineliyoruz. Demir bizim bağ komşumuz olur, ayrıca çok başarılı bir sporcu bir ömür boyu mutluluklar diliyorum. Evlilik cüzdanını da Burcu ya geri vermesi için Demir'e takdim ediyorum. Aslında bu nikah akşam yapılacaktı ama davetlileri süpriz yaparak burada yapılmasını istedim. Çiftimiz olumlu karşıladı" diye konuştu. Demir Elmaağaçlı nikah töreni anısına ok attı. daha sonra da hatıra fotoğrafı çektirildi.

Görüntü Dökümü:

----------------------------

Milli Okçu Demir Elmaağaçlı ve eşi Burcu'nun nikah kıyılacak alana gelişinden görüntü

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik'in konuşmaları ve nikah kıyması

Dünya Şampiyonu Demir Elmaağaçlı'dan nikah sonrası ok atışından görüntü

Haber- Kamera: Samed Aydın SUN/KAYSERİ, DHA

7 dakika  00 saniye  /  906  MB

==================================================

6)SURİYELİ ANNE- OĞUL 7 YILDIR KAYIP

SURİYE'deki iç savaştan kaçarak, ailesiyle birlikte geldiği Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde bakkal alışverişine giden Samra Ahmed (27) ile oğlu Murat Ahmed'den (12) 7 yıldan bu yana haber alınamıyor.

Suriyeli Fatma Ahmed, 10 kişilik ailesiyle 2011 yılında iç savaş başlayınca Halep'e bağlı Afrin'den Hatay'ın Reyhanlı ilçesine geldi. Reyhanlı'da o dönem tarım işçiliği yaparak, geçimini sağlayan aileden Samra Ahmed, oğlu Murat Ahmed ile alışveriş yapmak için bakkala gitti. Eve dönmeyen kızı ve torununun yolunu 7 yıldan bu yana gözleyen annesi Fatma Ahmed, onları çok özlediğini söyledi. Ülkedeki iç savaş nedeniyle kaçarak, Reyhanlı'ya geldiklerini ve kendi imkanlarıyla kurdukları çadırda yaşamaya başladıklarını anlatan Fatma Ahmed, "Her türlü yokluk ve sıkıntıya rağmen ailece Reyhanlı'da yaşıyorduk. Kızım Samra oğlu Murat'la alışveriş yapmak için bakkala gitti. Aradan saatler geçti gelmedi, aramaya başladık. O günden buyana 7 yıl geçti, hala ortada yok. Öldü mü, yaşıyor mu, yoksa evlendi mi; bilmiyoruz. Tek arzumuz, yanımıza gelsin veya arasın. Kendisinden başkaca bir isteğimiz yoktur. Hem kızımı ve hem de torunumu çok özledim. Ben bir anne olarak özlediğim gibi kardeşleri de çok özlediler" dedi.

İmed Ahmed (18) ise ablasına kavuşmak istediğini belirterek, "7 yıl önce savaştan kaçarak Türkiye'ye geldik. 3 ay sonra bakkala gitti ve geri dönmedi. Yaşıyor mu, ölü mü; bilmiyoruz. Bize bir haber versin, yaşıyorsa bize yaşadığını bildirsin. Hepimiz kendilerini çok özledik, annem de zaten hasta çok merak ediyor" diye konuştu.

Ahmed ailesinin fertleri, anne- oğul ilk kaybolduğunda gerekli başvuruları yaptıklarını, Türkiye'nin birçok kentinde aradıklarını; ancak izlerine rastlayamadıklarını dile getirdi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Ailenin görüntüsü

Ellerinde kız ve torunun fotoğrafı

Anne konuşması

Oğlunun konuşması

Daha önceden çekilmiş kızı ve torunun sağlık fotoları

genel ve Detayları

SÜRE: 2'04"      BOYUT: 232 MB

Haber-Kamera: Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI (Hatay),

======================================================

7)EMRE UMUT YÜRÜMEK İSTİYOR

ANTALYA'da miyopati kas hastası Seniha Çiftçi (38), Duchenne Musküler Distrofi (DMD) hastası oğlu Emre Umut Gönültaş (14) ve onun durumundaki 5 bin çocuk için gen tedavi merkezi kurulması çağrısında bulundu. DMD tanısı konulmadan önce oğlunun iyi bir yüzücü ve tenisçi olduğunu söyleyen Çiftçi, "Emre ve onun gibi binlerce çocuk gen tedavisini umut ve sabırla bekliyor. Biz güveniyoruz ki, devletimiz bizi yüzüstü bırakmayacak" dedi.

Seniha Çiftçi, oğlu Emre Umut Gönültaş'ta, kas erimesi hastalık grubundan DMD hastalığının ilk belirtilerinin 3 yaşında ortaya çıktığını belirtti. Emre 3 yaşında yürümeye başladığı dönemde baldırlarında ağrı ve sertlikler başladığını aktaran Çiftçi, "İlk belirtiler bunlardı, doktorlar uzun süre tanıyı koyamadı" dedi. Oğlu 5 yaşına geldiğinde şikayetlerinin arttığını söyleyen Çiftçi, "Çalmadığım kapı, gitmediğim yer kalmadı. Tanı konulduğu gün, dünyamın yıkılma günüydü" diye konuştu. Emre'nin 8 yaşında yürümekte zorlandığını ve sık sık düşmeye başladığını belirten anne, 11 yaşında ise tekerlekli sandalyeye mahkum olduğunu kaydetti.

DOKTORLAR 'KALAN ZAMANINIZI KALİTELİ DEĞERLENDİRİN' DEDİ

Tanının konulmasının ardından üniversite hastanelerine yönlendirildiklerini anlatan Çiftçi, doktorların bu hastalığın çok zor olduğunu söylediklerini belirterek, "Hatta bazı doktorlar 'Kalan zamanınızı oğlunuzla birlikte kaliteli geçirmeye çalışın' dedi. Ben bir anneyim. Durur muyum? Neredeyse hiç uyumadan günlerce kime, nereye ulaşmam gerektiğini araştırdım ve kas hastalığı konusunda Türkiye'nin en önemli birkaç doktorundan birine ulaştım. Zor da olsa randevu aldım ve çocuğumu götürdüm" ifadelerini kullandı.

DMD'nin henüz bir tedavisinin olmadığını, sadece ağrılarını dindirmek için kortizon kullandıklarını kaydeden Çiftçi, Emre ve onun gibi 5 bin çocuğun gen tedavisini umut ve sabırla beklediğini söyledi. Çiftçi, "İsteğimiz yurtdışında yapılan gen tedavilerinin ülkemizde de yapılması. Bu hastalıkla ilgili bir hastane ve gen tedavi merkezi açılmasını istiyoruz. En azından şansımızı denemek istiyoruz. Biz güveniyoruz ki bizim devletimiz bizi yüzüstü bırakmayacak. Bize elini uzatacak" dedi.

'EMRE'NİN HAYALLERİNİ GERÇEKLEŞTİRMESİ İÇİN İNŞALLAH ÖMRÜ YETER'

Hastalığı hayatını etkilemeden önce Emre'nin çok başarılı bir çocuk olduğunu anlatan Seniha Çiftçi, "Oğlum tenis oynuyordu, yüzüyordu, at biniyordu. Herşeyi o kadar başarılıydı ki. Tanı konulduktan sonra dünyam ve umudum yerle bir oldu" dedi. Oğlunun hayallerinin çok büyük olduğunu sözlerine ekleyen Çiftçi, "Bu hayalleri gerçekleştirmesi ve ömrünün yetmesi için dua ediyorum. Allahtan umut kesilmez. Emre yazılım mühendisi olmak istiyor. Türkiye'nin gelecek vaat eden çocuklarından biri. Dersleri çok iyi ama bu hastalıkla savaşıyor. Artık bir umut bekliyoruz" diye konuştu. Emre'ye hastalığını detaylı olarak anlattığını da belirten anne, oğlunun artık bu hastalıkla yaşamayı öğrendiğini sözlerine ekledi.

Kendisinin de hasta olduğunu ve 8 ay önce kaslarda güçsüzlüğe yol açan bir kas hastalığı olan miyopati tanısı aldığını anlatan Seniha Çiftçi, "Belli zamanlarda ellerim ve ayaklarımda tutulum oluyor. Benim hastalığımın tanısı yeni konuldu. Şimdi hem kendi hastalığımla hem çocuğumun hastalığıyla mücadele ediyorum" dedi.

TÜRKİYE'DE 5 BİN HASTA VAR

DMD ile Mücadele Derneği Antalya İl Temsilcisi Dilek Günel ise Türkiye'de 5 bin çocuğun, kasların giderek güçsüzleşmesine ve çoğunlukla 20'li yaşlarda ölüme neden olan kas erimesi hastalığı DMD ile mücadele ettiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Antalya'da Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 98 kayıtlı hasta var. Üniversite hastanesine giden hastalar da var. Ayrıca köylerde yaşayan ve tanı konulmamış, daha doğrusu hastalığını bilmeyen pek çok hasta olduğunu biliyoruz. Biz dernek olarak herkese ulaşmaya çalışıyoruz, aynı çatı altında toplamaya çalışıyoruz. Hastaların yaşları 3 ile 22 arasında değişiyor."

DERNEK TEMLİSCİSİNİN OĞLU DA DMD HASTASI

Dernekte tüm üyelerin ve yöneticilerin kas hastası bir evladı olduğunu vurgulayan Günel, "Benim de 15 yaşında DMD hastası oğlum var. 10 yaşında yürümesi durmuştu. 5 yıldır da tekerlekli sandalyede" dedi. Yetkililerden gen tedavisi için destek beklediklerini belirten Günel, "Ülkemizde çok özel doktorlarımız var. Bir hastane kurulmasını istiyoruz. Çünkü çok kayıp veriyoruz. 14 yaşında vefat eden çocuğumuz da var, 20 yaşında vefat eden çocuğumuz da. Geçen hafta çok kaybımız oldu. Bazen sözün bittiği yerdeyiz ama mücadelemizi de asla bırakmıyoruz. Herkes evladını yaşatma çabasında" diye konuştu.

'ARTIK YÜRÜMEK İSTİYORUM'

Derslerinde çok başarılı olan Emre Umut Gönültaş, hastalığıyla ilgili bilgi sahibi olduğunu belirterek, "Hastalık doğuştan geliyor ama beni etkilemeden önce tenis oynuyor, yüzüyordum. Artık yürüyemiyorum. Çok yazı yazınca da zorlanıyorum. Çok kolay yoruluyorum" dedi. Türkiye'de DMD ile ilgili araştırma merkezlerinin kurulmasını isteyen Emre, "İyi olmak istiyorum. Yürümek istiyorum. En büyük hayalim yazılım mühendisi olmak ve yazılımla ilgili kendi şirketimi kurmak. Bunu gerçekleştirmek istiyorum" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü

-------------

Emre Umut denizde yüzerken görüntüsü

Emre Umut yetkililere seslenmesi

Emre Umut'u televizyon seyrederken görüntüsü

Emre Umut arkadaşıyla ders çalışırken görüntüsü

RÖP 1: Seniha Çiftçi

RÖP 2: Dilek Günel

RÖP 3: Emre Umut Gönültaş

Detaylar

666 MB /// 06.01ö (HD)

HABER: Selma KUNAR- KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

=================================================

(ÖZEL)

8)NOEL BABA VE MYRA'YA ZİYARETÇİ AKINI

ANTALYA'nın Demre ilçesindeki Aziz Nikolaos (Noel Baba) Anıt Müzesi ve Myra Antik Kenti'ni, yılın 9 aylık bölümünde 500 binin üzerinde turist ziyaret etti. Bu ziyaretlerde toplam 7 milyon 270 bin liradan fazla gelir sağlandı.

Demre'de bulunan ve Antalya bölgesinin en çok ziyaretçi çeken ören yerlerinin başında gelen MS 4. yüzyıldan kalma Aziz Nikolaos Anıt Müzesi'ni bu yıl eylül ayında 52 bin 402 kişi ziyaret etti, 802 bin 260 liralık gelir sağlandı. Geçen yılın aynı döneminde 51 bin 529 kişiyi ağırlayan müzede 802 bin 496 lira gelir sağlandı. Yılın 9 ayında ise müzeyi 301 bin 626 kişi ziyaret etti, karşılığında 4 milyon 204 bin 762 lira gelir elde edildi. Geçen yılın aynı döneminde 245 bin 572 kişi müzeyi ziyaret etmiş ve 3 milyon 373 bin 203 lira gelir sağlanmıştı.

RUSLAR DAHA FAZLA GELİYOR

Aziz Nikolaos Anıt Müzesi'ni ziyaret edenlerin başında, Ruslar ve eski Rus cumhuriyetleri vatandaşları yer aldı. İçinde orijinal freskolar bulunan bölgedeki tek yapı olan müzeye gelen turistler, Aziz Nikolaos'ın mezarında dua edip, dilek tutuyor. Gruplar halinde gelen turistler müze içinde bolca fotoğraf ve görüntü çekiyor. İki katlı olan yapının kenar bölgelerinde ise kazı çalışmaları sürüyor.

MYRA'YA 204 BİN ZİYARETÇİ

Likya Birliği'nin 6 önemli kentinden Myra Antik Kenti'ni ise bu yıl eylül ayında 41 bin 689 kişi ziyaret etti. Karşılığında 624 bin 40 lira gelir sağlandı. Myra Antik Kenti'ni geçen yıl eylülde 30 bin 608 kişi ziyaret etti, karşılığında 519 bin 864 lira gelir sağlandı. Myra'yı bu yılın 9 aylık döneminde ise 204 bin 944 kişi ziyaret ederken, karşılığında 3 milyon 67 bin 881 lira gelir bıraktı. Geçen yılın aynı döneminde 158 bin 835 kişinin ziyaret ettiği antik kentte bu ziyaretlerden 2 milyon 399 bin 846 lira gelir elde edilmişti.

LİKYA'NIN BAŞKENTİYDİ

Myra Antik Kenti, bir dönem Likya Birliği'ne başkentlik yaptı. Özellikle antik kentte bulunan kaya mezarları döneminin şaheseri olurken, Roma döneminden kalan antik tiyatro ise restore edilmeden ayakta kalan ender antik tiyatrolardan biri olarak biliniyor. Antik kentteki tiyatro maskları da turistlerin çok ilgisini çeken kalıntılar arasında yer alıyor.

'AZİZ NİKOLAOS'UN KEMİKLERİ NİÇİN BARİ'DE'

İki ören yerini de gezen Ukraynalı Igor Kirilchuk, "İki ören yeri de muhteşem. Aziz Nikolaos Anıt Müzesi çok etkileyici. Çok güzel korunmuş. Ancak Aziz Nikolaos'un kemikleri niçin Bari'de? Burada olmalı. Biz onun kemiklerini görmek için bir de Bari'ye mi gidelim?" dedi.

Rus Olga Aristova, "Böyle bir enerji, böyle bir atmosfer hiçbir yerde görmedim. Müzenin içindeki freskolar çok etkileyici. Çok güzel korunmuş. Kazıların devam etmesi çok iyi. Yeni kalıntılar ortaya çıkıyor" diye konuştu.

'MİMARİ BENİ ÇOK ETKİLEDİ'

Rus Svetlena Tutivnikova da şöyle dedi:

"İki yerde de gördüğüm mimari beni çok etkiledi. Kaya mezarları ve müzedeki freskolar çok etkileyici. Böyle bir yerin çok güzel korunmasından dolayı Türk yetkililere teşekkür ediyorum. Buraya herkesin gelmesini ve ziyaret etmesini tavsiye ediyorum. Ben Aziz Nikolaos'un mucizelerine inanıyorum."

Görüntü Dökümü

-------------

Aziz Nikolaos Müzesi levhası

Girişten bölümler

Turnikeden geçen turistler

İçeride gezen gruplar

Duvar resimleri

Genel kesitler

Noel Baba'nın mezarı başında dua edenler

Myra Antik Kenti'nden kaya mezarları

Tiyatro maskları detay

Antik tiyatro detay

Röportajlar

265 MB /// 08.19"

Haber- Kamera: Ahmet ACAR/DEMRE (Antalya),

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Ata Demirer Gökçeada Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title