Haberler

DHA YURT BÜLTENİ - 16

Mersin'de Cumhuriyet tarihinin en büyük 'akaryakıt kaçakçılığı' operasyonu

MERSİN'de, polis ekiplerince düzenlenen operasyonda 5 milyon 240 bin litre kaçak akaryakıt ele geçirildi. Operasyonun, Cumhuriyet tarihinin en büyük akaryakıt kaçakçılığı olduğu açıklandı.

Mersin Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri, ihbar üzerine Akdeniz ilçesinde bulunan bir akaryakıt depolama ve dolum tesisine baskın yaptı. KOM ekipleri tesiste yaptığı aramada 5 milyon 240 bin litre markersiz olduğu değerlendirilen gümrük kaçağı akaryakıt ele geçirdi. Ekipler dolum tesisinin satış yaptığı bayilere de denetim yaptı. Denetimlerde Şanlıurfa'da 7 bin litre, Gaziantep'te ise 12 bin litre markersiz akaryakıta el koyuldu.

Mersin emniyetinden yapılan açıklamada Cumhuriyet tarihinin tek seferde en büyük kaçak akaryakıt operasyonu olduğu açıklanırken, ele geçirilen kaçak akaryakıtların TÜBİTAK'ta yapılan analiz sonucunda da marker seviyesinin geçersiz çıktığı belirtildi.

Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü belirtildi.

GÖRÜNTÜLER GEÇİLİYOR

Haber: MERSİN,

==========================

Göçmenler alışveriş için marketlere koştu

TÜRKİYE'nin çeşitli illerinden Yunanistan'a geçmek için Edirne'ye gelen göçmenler, marketlerin önlerinde uzun kuyruklar oluşturdu.

Yunanistan'a geçmek için Pazarkule Sınır Kapısı ve çevresinde göçmenlerin bekleyişi devam ediyor. Geceleri bölgede kurdukları çadırlarda geçiren göçmenler, gıda ihtiyaçlarını ise yakınlardaki marketlerden alışveriş yaparak karşılıyor. Karaağaç Mahallesi'ndeki marketlerin önünde uzun kuyruklar oluşturan göçmenler, alışveriş yapıp ardından kaldıkları çadırlara döndü.

Bazı göçmenler ise telefonlarını şarj etmek için kafeteryalara gitti. Zaman zaman kalabalıklaşan kahvelere uzatma kablolar kurulmasıyla kalabalık önlendi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

-Market önünde bekleyenler

-Alış veriş yapanlar

-Marketten çıkanlar

-Kahvede oturanlar

-Kahvede telefonlarını şarj edenler

-Genel ve detaylar

Haber- Kamera: Mehmet YİRUN-Resul ORUÇOĞLU/EDİRNE

===================================

Evlilik teklifini reddeden sevgilisini yaralayıp, intihar etti

KAYSERİ'de Kazım Şimşek (54) evlilik teklifini reddeden sevgilisi Suna Ç'yi (47) tabanca ile ateş ederek yaralayıp, aynı silahla yaşamına son verdi. Kızı Gülay Şimşek (27) 8 ay önce ayrılmak istediği sevgilisi tarafından öldürülen Kazım Şimşek, o dönem, "Kadınlar öldürülüyor. Artık buna 'dur' demek lazım" demişti.

Olay, saat 16.30 sıralarında Suna Ç.'nin merkez Melikgazi ilçesi TOKİ 8'inci Etap Asilevler'de oturduğu evde meydana geldi. Kazım Şimşek, iddiaya göre sevgilisi Suna Ç. ile konuşmak için evine gitti. Şimşek, Suna Ç'ye evlenme teklifinde bulundu. Şimşek, olumsuz cevap alınca Suna Ç.'ye tepki gösterdi. Çıkan tartışmada Şimşek, tabancısını çıkarıp Suna Ç'ye ateş etti. Şimşek, ardından da aynı silahı başına dayayıp ateşledi.

Silah seslerini duyan komşuları, durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. Gelen sağlık ekipleri, bacağından vurularak yaralanan Suna Ç.'yi ambulansla Kayseri Şehir Hastanesi'ne kaldırdı. Kazım Şimşek'in ise hayatını kaybettiği belirlendi. Şimşek'in cesedi de evde yapılan incelemeden sonra hastane morguna kaldırıldı.

KIZINI DA SEVGİLİSİ ÖLDÜRMÜŞ

Kazım Şimşek'in, geçen yıl 31 Temmuz'da Kocasinan ilçesi Sahabiye Mahallesi'nde iş çıkışı eve giderken, ayrılmak istediği sevgilisi Özkan Onay tarafından öldürülen Gülay Şimşek'in babası olduğu ortaya çıktı. Kazım Şimşek, o dönem DHA'ya yaptığı açıklamada, "Ülkemizin farklı illerinde ve değişik ortamlarda kadınlara yönelik şiddet hadisesi oluyor. Kadınlar öldürülüyor. Artık buna 'dur' demek lazım. Bu cinayetlerde mahkeme tarafından sonuca gidilerek, dava uzatılmadan idam kararı verilmesi gerekiyor. Ben kadına şiddet olaylarında idam kararlarının verilmesini özellikle talep ediyorum. En azından bir caydırıcılık olur" demişti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Olay yeri genel görüntü

-Olayın işlendiği binadan görüntü

-Arkadaşını yaralayan kendini öldüren Kazım Şimşek ile daha önce kadın cinayetleri üzerine yapılan röportaj

-Diğer genel detaylar

Haber-Kamera: Yasin DALKILIÇ-Muhammed KISIR/KAYSERİ,

====================================

Engelli numarası yapan dilencinin tornavida ve baltayla zabıtaya saldırdığı anlar kamerada

ZONGULDAK'ın Çaycuma ilçesinde, koltuk değnekleriyle engelli numarası yaparak dilencilik yapan Nevzat Ç. (40), zabıta ekiplerini görünce kendini yere attı. Ardından koltuk değneklerini bırakıp koşarak iş yerine giren Nevzat Ç., tornavida ve baltayla zabıta ekiplerine saldırdı. O anlar ise bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.

Olay, akşam saatlerinde ilçe merkezindeki Cumhuriyet Meydanı'nda meydana geldi. Koltuk değnekleriyle engelli olduğunu söyleyerek halktan para talep eden Nevzat Ç.'ye, zabıta ekipleri müdahalede bulundu. Karşısında zabıtayı görünce kendini yere atarak bayılma numarası yapan Nevzat Ç., ardından koşarak bir iş yerinden aldığı tornavida ve balta ile zabıtaya saldırdı. Nevzat Ç.'ye olay sırasında yoldan geçen polis, biber gazıyla müdahalede bulundu. Ambulansla Çaycuma Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Nevzat Ç., tedavisinin ardından polis merkezine götürüldü.

O anlar ise bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Zabıta memurları, 'kasten yaralamaya teşebbüs' ve 'görevli memura mukavemet' suçundan Nevzat Ç.'den şikayetçi oldu. Nevzat Ç., ifadesinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.

Görüntü Dökümü

-Olay anı güvenlik kamerası

Haber-Kamera: ZONGULDAK,

===============================

Unutulan valiz polisi harekete geçirdi

ZONGULDAK'ta köprünün üzerinde unutulan valiz, polisi harekete geçirdi. Fünye ile patlatılmak üzereyken gelen esnaf Korhan Taşçı'nın müşterisine ait olduğunu söylemesi üzerine valiz, kendisine teslim edildi.

Olay, saat 18.00 sıralarında Terakki Mahallesi Soğuksu Semti'nde meydana geldi. Fevkani Köprüsü'nde valiz görenler, durumu polise bildirdi. Kısa sürede gelen polis, trafiği kesip, yolu kapattı. Çevre güvenliğinin alınmasının ardından bomba imha ekibine haber verildi. Bomba imha uzmanı, valizi fünye ile patlatmak üzereyken gelen esnaf Korhan Taşçı, valizin müşterisine ait olduğunu söyledi.

Polis, valizi unutan kişiyle görüşüp, valizi Taşçı'ya teslim etti. Taşçı, "Müşterim il dışına giderken valizi unutmuş. Bende buradaki hareketliliği görerek müdahale ettim" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

-Polisin aldığı önlem

-Valiz

-Polisin incelemesi

-Korhan Taşçı'nın gelip valizi alması

-Korhan Taşçı'nın açıklaması

Haber-Kamera: Aytaç ÖZTÜRK/ZONGULDAK,

==============================

Belediye meclis üyeleri, huzur haklarını TSK'ya bağışladı

KARAMAN Belediyesi meclis üyeleri mart ayı huzur haklarını Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'na bağışladı.

Karaman Belediyesi Mart Ayı Olağan Meclis toplantısının ilk oturumunu bugün gerçekleştirdi. CHP'li meclis üyeleri, Suriye'nin İdlib kentinde şehit düşen askerleri hatırlatıp, Meclis Başkanlığı'na meclis üyelerinin mart ayı huzur haklarının Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı'na bağışlanması önerisini sundu. Yapılan oylama sonucu AK Parti'li ve MHP'li meclis üyelerinin de öneriyi kabul etmesi üzerine, meclis üyelerinin mart ayı huzur haklarının Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'na bağışlanmasına karar verildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

-CHP'li meclis üyelerinin tekkifinin okunması

-Teklifin oylamaya sunularak kabul edilmesi

-CHP'li üyelerden detay

Haber- Kamera: Muammer ŞEN KARAMAN

========================================

Prof. Dr. Ersoy: Marmara'da deprem deniz altı heyelanlarını tetiklerse tsunami yaratır

YILDIZ Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Marmara Bölgesi'nde deprem olacağını söylemenin bir kehanet olmadığını ifade ederek, "Bir tsunami olması için denizin tabanında düşey bir hareket olması lazım. Yanal olursa olmaz. Fakat Kuzey Anadolu fayı yanal hareket ediyor. O zaman ben niye tsunami olur diyorum? Düşey bir hareket yok. Marmara'da deprem deniz altı heyelanlarını tetiklerse onlar tsunami yaratır. Depremin kendisi değil deniz altı heyelanları tsunami yaratabilir" dedi.

Yıldız Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde, 'Marmara Depremi ve Tsunami Potansiyeli' konulu panele katıldı. Yabancı bilim insanı aramaya gerek olmadığını, Türk yer bilimcilerinin dünya çapında donanıma sahip olduklarını söyleyen Ersoy, "Türk yer bilimciler, dünya çapında biz, dünyadaki tüm yer bilimleri problemlerini çözebilecek kapasitedeyiz. Bilim insanlarımız buna yeterli hiçbir eksiğimiz yok, başkalarının problemlerini de çözebilecek kapasitedeyiz. Bir yabancı aramaya gerek yok, elbette uluslararası çalışmalar yapacağız, insanlar ile beraber olacağız ama muhtaç değiliz. Onu anlatmaya çalışıyorum. Çünkü Türkiye bir laboratuvar, yabancılar öğrenmek için Türkiye'ye gelirler. Dolayısıyla biz yabancıların içinde olduğumuz için daha tecrübeliyiz" dedi.

'BİRİNİN ÇIKIP, MARMARA'DA DEPREM OLMAYACAK DEMESİ HAYAL'

Türkiye'de 1939'dan 1999'a kadar batıya doğru kayan bir deprem aktivitesi olduğunu ifade eden Ersoy, konuşmasını öyle sürdürdü:

"Şimdi burada neresi eksik, kırılmayan yer neresi? Marmara. Bize deprem bilgilerimiz şunu söyler; kırılan yerde stres boşaldığı için uzun süre deprem olmaz ama komşu alanlara transfer eder stresi. Dolayısıyla stresin transfer olduğu yer neresi? Marmara Denizi. Bu yüzden Marmara'da deprem olacağını söylemek bir kehanet değil, çok basit bir bilgi. Eninde sonunda burada büyük bir deprem olacak. Marmara Denizi'nin içinde 3 tane büyük çukur var. Hepsi 1000 metreden daha derin, 1200 metreye dayanıyor. Burada ne biliyoruz? 1912'de Şarköy Mürefte depreminde kırmızı çizgi, ta orta Marmara çukuruna kadar gelen bir deprem oldu. Peki ondan sonra doğuda da Yalova'ya kadar gelen 1999 kırıkları var. Şimdi buralar kendi içinde rahatlamıştı. Bu kırıkların uçları gerilim yerleri. Dolayısıyla Marmara'da böyle bir gerilim var. Nitekim tam Silivri açıklarında 5.8 oldu arkadan 4.6 oldu. Bakın Türkiye'de bu kadar deprem oluyor 5.8 olduğunda çok büyük kaygı duyduk. Uzmanların hepsi endişelendi. Çünkü beklediğimiz depremin ucu buradaydı. O yüzden Silivri depremi bizim için önemliydi. Acaba dedik, 'bu öncüsü mü ardından büyük deprem mi geliyor?' diye en büyük endişeyi burada taşıdık. Ama hemen akabinde gelmedi eninde sonunda gelecek. Yani birisinin çıkıp Marmara'da deprem olmayacak demesi hayal."

'TSUNAMİ OKYANUSLARA ÖZGÜ DEĞİL'

Endonezya'da meydana gelen 9.3 büyüklüğündeki depremde 32 metre dalga boyunun olduğu yerleri bizzat bölgeye giderek incelediğini söyleyen Prof. Dr. Şükrü Ersoy, "İki hafta boyunca Endonezya'da kaldık. Bazı yerlerde 7 kilometre içeriye girmişti dalgalar. Benim girdiğim yerlerde de 20 metreydi. Bunların hepsine baktık ve inceledik. Yani tsunaminin ne olduğunu iyi biliyoruz. Marmara kıyıları için de son 2000 yılda 30'dan fazla tsunami var. Hepsinin izlerini biliyoruz. Bazıları eposon kayıtlarında bile var. Bu bakımdan Türkiye kıyıları böyle bir tehlike içerinde. Tsunami okyanuslara özgü bir şey değil. İç denizde elbette Pasifik'teki kadar yüksek bir dalga olmaz. Ama biliyor musunuz, dalga yüksekliğinin öldürücülüğü 1 metredir. 1 metre, Marmara'daki dalga gelip geri çekildiğinde ne olacağını biliyor musunuz? Servis yollarındaki bütün araçlar dalga ile birlikte denizin içine çekilecek. Yani çok büyük olmasına gerek yok. Dolayısıyla bu tehlikenin var olduğunu kabul etmek gerekiyor" dedi.

'MARMARA'DA TSUNAMİ OLABİLİR'

1999'dan sonra bütün toplanma alanlarının hep kıyıda olduğunu belirten Ersoy, şunları söyledi:

"Daha büyük bir deprem olsaydı hepsini alacaktı. Kötünün iyisi, yani bir şey olmadı. Dolayısıyla Marmara'da böyle bir tehlike var. Bir tsunami olması için denizin tabanında düşey bir hareket olması lazım. Yanal olursa olmaz. Fakat Kuzey Anadolu fayı yanal hareket ediyor. O zaman ben niye tsunami olur diyorum? Düşey bir hareket yok. Marmara'da bu deprem deniz altı heyelanlarını tetiklerse onlar tsunami yaratır. Depremin kendisi değil deniz altı heyelanları tsunami yaratabilir. Böyle örnekleri de var. Dolaysıyla açıkta tsunami hiç etkili değil. Marmara'nın ortasında olsanız, en büyük 7.7 şiddetinde deprem meydana gelse ve ardından da tsunami meydana gelse Marmara'nın ortasında hiç zarar görmezsiniz. Bir, deprem dalgaları sudan geçmez. Sudan geçen sadece P dalgaları onlar da zararlı değil. Diğer dalgalar sudan geçmez. İki, tsunami kıyılarda etkilidir, açık denizde etkili değildir. Orada 20 santimetre falandır. Dolayısıyla açıkta etkili değildir. Depremde ve tsunamide en güvenli yer denizlerin içidir, okyanusların ortasıdır. Kıyılarda olmayacaksınız. Tsunamiden sonra genellikle iki dalga olur. İlk dalga centilmen dalgadır zarar vermez, ama ikinci, üçüncü dalgalar yıkıcı dalgalardır. Peş peşe gelirler. Marmara gibi bir yerde dalga bir kere gelmez. Karşı kıyıya gider, geri döner ve geri gelir. Yani bu konuda uyarıları dikkate almak gerekiyor. Ne zaman güvenilir olduğu söylenirse ondan sonra kıyıya gitmek gerekiyor. Aksi takdirde gitmeyeceksiniz. Kıyıdaysanız uzaklaşıp kara içine ve yükseğe çıkacaksınız. Denizdeyseniz kıyıya gelmeyip açığa gideceksiniz. Tsunamide kurtulma yöntemleri bunlar."

'MARMARA TÜRKİYE'YE BAKAR, AMA TÜRKİYE MARMARA'YA BAKAMAZ'

Olası bir Marmara depreminde hazırlıklar ivedilikle ele alınması gerektiğini ifade eden Prof. Dr, Şükrü Ersoy, "Tsunami, önce sular kıyıdan çekilerek bir öbekleme oluşturuyor. Ondan sonra su çöktüğü zaman o yıkıcı dalgalar meydana geliyor. Sonuç olarak depremler önlenemez tehlikedir. Ama zararlarını azaltabiliriz. Marmara'da yaşadığımız için her il her yerleşim alanı bundan etkilenebilir. Dikkat etmek gerekiyor. Marmara Türkiye'ye bakar ama Marmara yıkılır ise, Türkiye Marmara'ya bakamaz. Özellikle Marmara'da zemin olarak kıyılarda fena bir zemin yok ama yine de yapıları yaparken bunlara uygun olarak yapmak gerekiyor. Gençler ve müdahale ekiplerimiz güçlü, ama müdahale ekipleri gelene kadar yardımcı olabilecek gönüllüler var. Türk insanında dayanışma gücü yüksek ama afet kültürümüz yok bizim. Çok güzel dayanışma kültürümüz var. Afet kültürünü de öğrenmeliyiz" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Salondan detaylar

-Panele katılan konuşmacılar

Prof. Dr, Şükrü Ersoy'un konuşması

-Detaylar

Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,

===============================


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Marmara Haberler

title