DHA YURT BÜLTENİ-14

Öldürülen İlçe Sağlık Müdürü Park'ın eşinden duygulandıran veda: Hoşça kal aşkım

İZMİR'in Torbalı ilçesinde dün evinde katil zanlısı Enver Yıldız (30) tarafından vurulan İlçe Sağlık Müdürü Fuat Mehmet Park için Torbalı Devlet Hastanesi'nde tören düzenlendi. Park'ın eşi Vildan Park, 'Hoşça kal aşkım' diyerek eşine veda etti. İl Emniyet Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, zanlının kurbanları ile herhangi bir husumeti bulunmuyor. Saldırının ardından polisten kaçarak bir eve gizlenen zanlının, burada bulunan iki kişiyi de rehin aldığı, evde bulunan iki kişinin, polis ekiplerince kurtarıldığı öğrenildi.

Torbalı ilçesi Pazar gecesi çifte cinayet ile sarsıldı. 6 yıldır ilçenin sağlık müdürü olan Fuat Mehmet Park, evinde olduğu sırada kapı çaldı. Yüzü maskeli olduğu öğrenilen Enver Yıldız, kapının açılmasıyla birlikte içeri girdi. Elindeki silahı Park'a doğrultarak kasanın yerini soran saldırgan ile Fuat Mehmet Park, boğuşmaya başladı. Yıldız elindeki silahla, Park'ın başına ateş ettikten sonra, Vildan Park'tan 500 TL aldıktan sonra evden kaçtı. Saldırgan, daha sonra yola yürürken kendi arabasına binen doktor Harun Gülcemal'in önünü kesti ve silah zoruyla evine götürdü. Burada da doktorun eşi Hatice Gülcemal'i vurarak öldürdü. Ardından kaçıp bir otele saklandı. Kendi kimliği ile saat 00.55'te otele kayıt yaptıran Yıldız'dan 15 dakika sonra da polisler otele geldi. Polislerle burada çatışmaya giren Yıldız, polis memuru Yaşar Kahırlı'yı (35) kafasından vurarak kaçtı. Jandarma ve polis harekat timlerinin katılımıyla geniş kapsamlı bir operasyon başlatıldı. Şüpheli Yıldız dün öğlen saatlerinde bir evde kıstırıldı. Teslim olmayan şüpheli tekrar polislerle çatıştı. Bu kez göğsünden vurularak yakalandı.

FUAT MEHMET PARK İÇİN TÖREN DÜZENLENDİ

Polis, olayla ilgili soruşturmasını sürdürürken, saldırgan tarafından öldürülen İlçe Sağlık Müdürü Fuat Mehmet Park (54) için bugün Torbalı Devlet Hastanesi'nde tören düzenlendi. Törene Park'ın emekli doktor eşi Vildan Park, üniversite öğrencisi olan kızı Begüm ile oğlu Gökberk Park'ın yanı sıra Sağlık Bakanı Yardımcısı Muhammet Güven, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İl Sağlık Müdürü Mehmet Burak Öztop, Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur, AK Partili bazı milletvekilleri, İl Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın ile çok sayıda vatandaş katıldı. Bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmasının ardından konuşma yapan Sağlık Bakanı Yardımcısı Muhammet Güven, şiddeti lanetleyerek, "Şiddet nereden gelirse ve nasıl gelirse gelsin lanetlendi. Kime karşı olursa olsun lanetlendi. Bu olayla birlikte bir meslektaşımızı ve yine bir meslektaşımızın eşini de kaybettik. Beraberinde birden fazla kişiye uygulanan bir şiddetten bahsediyoruz. Bu olayın takipçisi olacağız. Suçlunun hak ettiği cezayı almasının takipçisi olacağız" dedi.

YATIRIM YAPILMASI İÇİN KAYMAKAMDAN ARSA BULMASINI İSTEMİŞ

Törende konuşan İl Sağlık Müdürü Mehmet Burak Öztop, bir evin insanlar için mahrem alanlar olduğunu belirterek, "Evlerimiz bizim mahremimizdir. Fuat Mehmet Park arkadaşımız, mahreminde, evinde, ailesinin yanınsa saldırıya uğradı ve hayatını kaybetti. Derin bir üzüntü içerisindeyiz. Ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum" dedi.

İlçe Kaymakamı Ercan Öter de, yaptığı konuşmasında Fuat Mehmet Park için son görevlerini yapmak üzere toplandıklarını belirterek, şunları anlattı:

"Her ölüm büyük bir kayıptır ama bazı ölümler daha acıdır ve hüznü misliyle artar. Dün bir arada olduğumuz arkadaşımızı kaybetmenin üzüntüsünü derin bir şekilde hissediyoruz. Fuat Mehmet Park, uzun yıllar ilçeye hizmet vermiş, kendisini mesleğine adamış bir doktor. Torbalı'da beyefendi kişiliği, samimi kişiliği ile bilinen, karıncaya dahi zararı olmayacak örnek yönetici, iyi bir insan olarak tanınıyordu. Geçen Cuma günü odama gelerek, 'Kaymakam bey müjde, ilçemize sağlıklı hayat merkezi yapılıyor. Acilen arsa bulup bu yatırımı yapmamız gerekiyor' dedi. Enerjisi ve hizmet etme heyecanı bizim için de itici bir güçtü. Aynı gün alçakça saldırıyı haber alır almaz hastaneye koştuk."

AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atila Kaya da, "Ağabeyim" diye hitap ettiği Fuat Mehmet Park'ın ölümünden dolayı derin bir üzüntü içerisinde olduğunu belirterek, "Torbalı çok önemli bir evladını alçakça bir saldırıda kaybetti. Allah mekanını cennet eylesin. Mehmet ağabey ile yıllardır ağabey kardeş ilişkimiz vardı. Torbalı'ya pek çok sağlık yatırımının gelmesi noktasında önemli katkılar sundu. Ekonomik olarak durumu çok iyiydi ama devlete hizmet edebilmek için çırpınırdı. Park ailesi, ailece böyle bir aile. İlçeye çok önemli eserler kazandırdı" dedi.

Park'ın eşi Vildan Park, tören boyunca gözyaşlarına hakim olamadı. Kızı Begüm ile oğlu Gökberk Park'ın yardımı ile ayakta duran ve sol yanağında iz bulunan Vildan Park, "Eşim çok iyi bir insandı" dedi. Torbalı İlçe Müftüsü Hakan Türe'nin okuduğu duanın ardından, Fuat Mehmet Park'ın naaşı ilçedeki Hacı Mümin Mesci Camisi'ne getirildi. Burada cenaze namazı kılınarak, helallik istendi. Vildan Park, "Hoşça kal aşkım, hoşça kal kocacığım" diyerek gözyaşı döktü. Fuat Mehmet Park'ın cenazesi, sevenlerinin gözyaşları ile toprağa verildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Torbalı Devlet Hastanesi'nde düzenlenen törenden görüntü

Eşi ve çocuklarından görüntü

Törene katılanlardan görüntü

Yapılan konuşmalar

Tabutun taşınması

Camideki cenaze töreninden görüntü

Eşinin ağlamasından görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,

=========================

Eşini 24 yerinden bıçakla yaralayan şüpheli adliyeye sevk edildi

MANİSA'nın Turgutlu ilçesinde, cezaevinden izinli olarak çıkan ve tartıştığı 7 yıllık eşi Gülten K.'yi (Karazeybek) 24 yerinden bıçakla yaralayan A.K. (Abdürrahim Karazeybek -30) jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Kaldırıldığı hastanede tedavisi süren Gülten K.'nin durumu ise iyiye giderken, yoğun bakım ünitesinden cerrahi servisine alındığı bildirildi. Baba Mustafa Aslan ise, kızını bıçakla yaralayan damadından şikayetçi olurken, teyzesi Medine Karagül de "Eşi yeğenim Gülten'i çalışmasını istemediği için dövüyordu. İçip içip, gelerek eziyet ediyordu. Boşanmaya da yanaşmıyordu: Sonunda yaptığı, yapacağını" dedi.

Turgutlu'nun Avşar Mahallesi'nde yaşayan Gülten K. (24), dün saat 16.00 sıralarında, aynı mahalledeki teyzesinin evine misafirliğe gitti. Teyzesinin evinin avlusuna geldiğinde, uyuşturucu kullanmak ve bulundurmak suçundan hüküm giyen ve nakledildiği İstanbul Maltepe Açık Cezaevi'nden izinli olarak çıktığı belirlenen eşi A.K. ile iddiaya göre, aralarında tartışma çıktı. A.K., cebinden çıkardığı bıçakla Gülten K.,'yi vücudunun 24 yerinden bıçakla yaralayıp kaçtı. Gürültüleri duyan komşularının ihbarı üzerine olay yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan Gülten K., Turgutlu Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı. Hayati tehlikeyi atlattığı durumu iyiye gittiği belirlenen Gülten K., yoğun bakım ünitesinden genel cerrahi servisine alındı. A.K. ise olaydan 2 saat sonra polise teslim oldu. Suçun işlendiği yerin jandarma bölgesi olması nedeniyle polis A.K.'yi jandarmaya teslim etti. A.K., jandarmadaki işlemlerinin ardından bugün adliyeye sevk edildi. A.K. adliyeye getirilişi sırasında basın mensuplarının "Eşinizi neden bıçakla yaraladınız?" sorusuna, "Annesine sorun" diye karşılık verdi.

'KIZIMI BU HALE GETİREN KİŞİDEN ŞİKAYETÇİYİM'

Durumu iyiye giden Gülten K.'nin otobüs şoförü olan babası 55 yaşındaki Mustafa Aslan, "Olay günü işteydim. Ağabeyimin araması ile olaydan haberim oldu. Kızım ve oğlum anneleri ile yaşıyor. Olay günü, kızım teyzesine gidiyormuş. Duyduğuma göre 24 yerinden bıçaklanmış. 7 senedir evliler, 4 yıldan beri ayrı yaşıyorlar, boşanmaya çalışıyorlardı. Ne kızım, ne de 20 yıl önce boşandığım annesi bana hiçbir şey söylemez. Her zaman sorarım ama dertlerini bana anlatmazlar. Kızımın akşam hastanede ziyaret ettiğimde durumu iyiydi. 4 seneden beri kızım, eşi hakkında şikayette bulunuyordu. Jandarma ara sıra kontrole geliyordu. Kızımı bu hale getiren eşinden şikayetçiyim. İnşallah hak ettiği cezayı çekecek" dedi.

'ÇALIŞMASINI İSTEMEDİĞİ İÇİN YEĞENİMİ DÖVÜYORDU'

Gülten K.'nin teyzesi 53 yaşındaki Medine Karagül (53) de, "Olay günü Gülten K. aradı. 'Teyzelerinle oturuyoruz' dedim. 'Ben de geleyim mi. Avlu da mı oturuyor sunuz?' diye sordu. 'İçerdeyiz, buyur, gel' dedim. Bir süre sonra ise avludan bağrışmaları, 'Teyze' diye bağırmasını duyduk. Dışarı çıktığımda avluda yeğenimi kanlar içinde yerde görüp, jandarma ve sağlık ekiplerine durumu bildirdik. Eşi yeğenimin çalışmasını istemediği için dövüyordu. İçip, içip gelerek, eziyet ediyordu. Boşanmaya da yanaşmıyordu. Sonunda da yaptı yapacağını" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Bıçaklı saldırıya uğrayan genç kadının kanlar içinde kalan kıyafetlerinden görüntü

Baba Mustafa Aslan ile röp.

Teyze Medine Karagül ile röp.

Olay yerinden genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Doğan ÇİZMECİ / TURGUTLU (Manisa), (DHA

==============

Ölen ineğin kuduz çıktığı mahalle, karantinaya alındı

GAZİANTEP'in İslahiye ilçesinin Şerikanlı Mahallesi, doğum sırasında ölen ineğin kuduz olduğunun anlaşılması üzerine 6 ay süreyle karantina altına alındı.

İslahiye ilçe merkezine 17 kilometre uzaklıktaki Şerikanlı Mahallesi'nde, geçen salı günü gebe olan ineğin doğumu için veteriner hekim çağırıldı. Veteriner hekim, ineğin kuduz olmasından şüphelendi. İnek doğum sırasında öldü.

Veteriner hekimin bilgi vermesi üzerine İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, mahallede inceleme yaptı. Ölen inekten alınan numuneler tahlil için Adana Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü'ne gönderildi. Yapılan tahlil sonucunda ineğin ölüm nedeninin kuduz olduğu ortaya çıktı. Mahalle, İlçe Hayvan Zabıtası Komisyonu kararıyla 6 ay süreyle karantinaya alındı. Uyarı tabelası asılan mahalleye, hayvan giriş-çıkışları karantina süresince yasaklandı.

Hayvan sahipleri bilgilendirilirken, cami hoparlöründen "Mahallemizde kuduz nedeniyle karantina uygulanmaktadır. Karantina sona erene kadar hayvan giriş ve çıkışları yasaklanmıştır" anonsları yapıldı.

Şerikanlı Mahallesi Muhtarı Hakkı Demirel, mahallede ilk kez kuduz vakasıyla karşılaşıldığını ifade ederek, vatandaşların ve hayvan sahiplerinin uyarıldığını söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Şerikanlı Mahallesi

Karantina levhası

Camide anons

Mahalleli Ökkeş Gençoğlu ile röp

Mahallede büyükbaş hayvanlar

Mahalle Muhtarı Hakkı Demirel ile röp

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Kadir ÇELİK-GAZİANTEP-DHA)

========================

2 metrelik çukura düşen minik Emirhan öldü

Burdur'un Bucak ilçesinde içi suyla dolu yaklaşık 2 metrelik çukura düşen 4 yaşındaki Emirhan Yılmaz, yaşamını yitirdi.

Bucak'a bağlı Kızılkaya beldesinde bir hayvan çiftliğinde ailesiyle oturan Emirhan Yılmaz, saat 12.30 sıralarında yağmur ve kar sularının doldurduğu yaklaşık 2 metrelik çukura düştü. Bir süre sonra durumu fark eden baba Şükrü Yılmaz, kendi imkanlarıyla Emirhan'ı sudan çıkardı. Babanın haber vermesi üzerine olay yerine gelen 112 ekipleri, Emirhan Yılmaz'ı ambulansla hastaneye götürdü.

Bucak Devlet Hastanesi'ne getirilen Emirhan Yılmaz, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Jandarma ekipleri olayla ilgili soruşturma başlattı.

Minik Emirhan'ın kar nedeniyle çukurdaki suyu fark edemeyip, düştüğü tahmin ediliyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Ambulansın hastaneye gelmesi

Çocuğun ambulanstan çıkarılması

Acil servise giriş

Acil servis önünden görüntü

Hastaneden görüntü

HABER- KAMERA: Halim AKCA/BUCAK (Burdur),

========================

Manavgat'ta aynı anda çıkan hortumlar zarara yol açtı (2)

'2 MİLYON LİRA ZARARIMIZ VAR'

Manavgat'ta dün gece etkili olan hortumlar sonucunda Tekandız mevkisinde bulunan bir dış cephe yalıtım firmasının üretim bölümü tamamen çöktü. Firmanın sahibi Mehmet Arslan, hortumdan yan tarafta bulunan zeytinyağı fabrikasındaki bekçinin uyarısıyla haberdar olduklarını söyleyerek, "Bekçi arkadaşın uyarısıyla gece 23.00 sıralarında haberimiz oldu. O saatlerde büyük bir hortum meydana gelmiş. Hemen buraya geldik. Afet çok kısa sürmüş, biz buraya geldiğimizde bitmişti. Çok etkili olmuş, büyük bir tahribat, büyük bir zarar vermiş. Çok şükür, cana zarar gelmedi. Sadece mal kaybımız var ama ciddi bir zararımız var" dedi.

'HEMEN HEMEN HEPSİ ZARAR GÖRMÜŞ'

Üretim atölyesinde söve yani dış cephe yalıtım imalatı ve uygulamasını, boya iç cephe, dış cephe; su bazlı boya gruplarının imalatı ve uygulaması ile yapı kimyasalları imalatı ve uygulaması yaptıklarını anlatan Arslan, şunları söyledi:

"İlk gözlemlerimize göre ortalama 2 milyon lira civarında zararımız var. Hatta daha yeni bir işe atılmıştık. Yapı kimyasalları malzememizi ve üretimimizi daha yeni yapmaya başlamıştık. Makinelerimizi de yeni kurduk, o yeni kurulan makinelerde ciddi anlamda zarar var. İçeride hammaddelerimiz var, bunlar da bayağı külfetli ve pahalı malzemeler. Neredeyse hemen hemen hepsi zarar görmüş ve kullanılamaz hale gelmiş durumda. Ayrıca bazı almış olduğumuz hazır siparişler ve işler vardı. Bunlar için üretmiş olduğumuz stokumuzda malzemelerimiz vardı, uygulamayı bekleyen. Şu anda o malzemelerin de hemen hemen hepsi zarar görmüş. Yani ciddi anlamda bir zararımız var. Toparlanmamız bayağı bir uzun sürecek."

Mehmet Arslan, sabah Kaymakam Mustafa Yiğit'in diğer yetkililerle birlikte kendilerini ziyaret ettiğini anlatarak, "Onlar bir durum tespiti yapacaklarını, AFAD'dan geleceklerini söyledi. Biz üreten, kendi ayaklarımızla durmaya çalışan bir firmayız. Burada çok ciddi bir yatırım ve harcama yaptık. Maddi açıdan epey bir zararımız var. Yetkililerden yardım ve destek bekliyoruz" dedi.

Diğer yandan Manavgat Kaymakamı Mustafa Yiğit, berberindeki heyetle hortumda zarar gören bölgede incelemelerde bulundu, vatandaşlara geçmiş olsun dileğinde bulundu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------------------

Yıkılan fabrika binasından görüntüler

RÖP: Mehmet Arslan

Muz bahçelerinden görüntü

HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya),

========================

'Organlarını bağışladığımızı bilse, bize sevgiyle sarılır teşekkür ederdi'

AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) Hastanesi Yoğun Bakım Servisi'nde beyin ölümü gerçekleşen Aysel Hızlan Çığ'ın (55) tüm organları, bağışlandı. Aysel Hızlan Çığ'ın eşi Rıfat Çığ, "Organlarını bağışladığımızı bilseydi, bize sevgiyle sarılır teşekkür ederdi" dedi.

Antalya Muratpaşa'daki evlerinde 26 Aralık günü beyin kanaması geçiren Aysel Hızlan Çığ, ambulansla AÜ Hastanesi'ne götürüldü. 5'inci günün sonunda beyin ölümü gerçekleşen Çığ'ın tüm organları, yakınları tarafından bağışlandı. Aysel Hızlan Çığ'ın böbrekleri, karaciğeri ve korneaları alındı. Çığ'ın böbreklerinden biri Bursa Uludağ Üniversitesi'ndeki bir hastaya, diğer böbreği, karaciğeri ve korneaları AÜ Hastanesi'ndeki uygun hastalara nakledildi.

Eşinin hayat dolu, neşeli bir insan olduğunu söyleyen Rıfat Çığ, "Ailece verdiğimiz kararın onu da mutlu edeceğine inanıyorum. Bağışlanan organları başkalarını yaşatsın, bu bize yeter" dedi. Kendisinin biyolog, eşinin muhasebeci olduğunu aktaran Rıfat Çığ, "Fakat çektiğimiz belgesellere kameramanlık da yapardı. Hayat dolu bir insandı" diye konuştu.

Bir evladının annesi, 33 yıllık eşini kaybetmenin acısını yaşadığını anlatan Rıfat Çığ, "Çok üzgünüz. Bizler daima organların bağışlanmasının önemli olduğuna inanırdık. Ölenlerin organlarının mutlaka yaşayanlara hayat vermesi gerekliliğine inandık, eşim de yaşadığı dönemlerde aynı şeyleri düşünürdü. Beyin ölümü gerçekleştikten sonra organlarını bağışlayabileceğimizi öğrendik. Bütün organlarını yüzü de dahil olmak üzere bağışladık. Bunların içerisinden kullanılabilenler alındı, umarım bu organlar bundan sonra başka insanlara mutluluk verir. Bizim acımız onların mutluluğu ile sonuçlanır. Biz de en azından kaybettiğimiz sevgili eşimizin parçalarının hala hayatta olan insanların üzerinde olduğunu düşünerek bundan teselli buluruz" diye konuştu.

'BİLSE, BİZE SARILIR TEŞEKKÜR EDERDİ'

Bu konuda fırsatı olanların hiç durmadan organlarını bağışlamasını isteyen Çığ, şöyle konuştu:

"Organ bekleyen çok hasta var. Onlara büyük bir ışık olur, biz bu ışığın küçük bir bölümünü eşim Aysel ile birlikte yakmak istedik. Aysel yaşadığı dönemde çok neşeli biriydi. Küçüklere örnek olmuş, herkese sevgisi olan biriydi. Ölümünden sonra organlarını bağışladığımızı bilseydi, bize sevgiyle sarılır teşekkür ederdi. Organlarını bağışlarken oğlumun ve eşimin ailesinin de onayını aldım, onlar da onay verdi. Başka insanların acılarının sona ermesi, karanlık dünyalarının bir kornea ile aydınlanması söz konusuysa, böyle bir bağışı yapmak tabi ki bizim insanlık görevimiz. Eşimi çok sevdiği Marmaris Armutalan'da yarın ikindi namazı sonrası toprağa vereceğiz."

KKTC Girne Amerikan Üniversitesi'nde psikoloji okuyan oğlu Genco Çığ ise "Annemin aniden rahatsızlandığını 26 Aralık akşamı öğrendim. Ayın 28'inde geldim. Annemi solunum cihazına bağlı gördüm. Benim için zor bir deneyimdi. Annemi öyle görünce çok etkilendim. Babamı bu bağış kararından dolayı çok takdir ediyorum. Her organ bir hayattır. Annemin sağlıklı organları başka insanların mutluluğuna neden olacak, o da beni mutlu edecek. Annemi kaybettim fakat bu sayede başka canlara can katacak" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

-Eşi Rıfat Çığ ile röp

-Oğlu Genco Çığ ile röp

-Cenaze arabasının gelmesi

-Morga yanaşması

-Cenazenin morgdan alınması

-Cenazeye yakınları ve morg dış plan

'436 MB// 3 DK 56 SN'

Haber: Erol AKKIR- Kamera: Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA,

========================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel