DHA YURT BÜLTENİ - 10

Bebeğin göbeğinde 10 santimlik kateter unutulmuş

Kahramanmaraş'ta, özel hastanede 20 ay önce dünyaya gelen Mustafa Yönder'in göbeğinde, 10 santimetre uzunluğunda kateter unutuldu. Ebru Yönder, oğlunun taburcu edildikten sonra sürekli ağladığını, 57 gün sonra götürdüğü devlet hastanesinde doktorun göbeğinden çıkardığı kateteri görünce şok yaşadığını söyledi. Yönder, oğlunun ölümden döndüğünü ve hastane hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını belirtti.

Yunus- Ebru Yönder çiftinin 3'üncü çocuğu, 2 Nisan 2018'de, özel hastanede dünyaya geldi. 'Mustafa' ismi verilen bebek, anne karnında dışkısını yemesi nedeniyle yoğun bakıma alındı. İddiaya göre, çocuğuna bakan ve şu an hastanede çalışmayan doktor H.D., Mustafa'da şeker hastalığı olduğunu belirtip, bir süre daha yoğun bakımda tuttu. H.D., kongre için şehir dışına çıkınca yerine bakan diğer doktor, bebeğin sağlıklı olduğunu ve 3 gün sonra 19 Nisan'da taburcu edebileceklerini söyledi. Bu sırada hastaneye gelen H.D., izin vermezken, Yönder çiftinin isteğiyle bebek taburcu edildi.

KATETER 57 GÜN GÖBEĞİNDE KALMIŞ

İddiaya göre, Mustafa bebek taburcu edildi; ancak huzursuzluğu, sancıları oldu ve sürekli ağladı. Bu sırada göbeğinden de akıntı gelen bebeği birçok doktora götüren Yönder çifti, sonuç alamadı. Taburcu edilişinin 57'nci günü olan 28 Mayıs 2018'de Necip Fazıl Şehir Hastanesi'ne götürülen Mustafa Yönder'in göbeğinden 10 santimetre uzunluğunda kateter çıkarıldı. Anne Ebru Yönder, bebeğinin göbeğinden çıkan kateteri görünce şok yaşarken, özel hastane hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

'DOKTOR, UNUTULMASININ İMKANSIZ OLDUĞUNU SÖYLEDİ'

Ebru Yönder, doktor H.D.'nin, bebeğini taburcu etmek istemediğini, neredeyse hastaneden zorla çıkardıklarını belirtti. Yönder, taburcu evrakını imzalarken H.D. yerine başka doktorun isminin yazılı olduğunu gördüğünü, nedenini sorduklarında ise böyle olması gerektiğinin kendilerine söylendiğini kaydetti. Hastanenin epikriz raporunda, bebeğin göbeğinden kateterin 12 Nisan'da çıkarıldığının yazdığını belirten Yönder, şunları kaydetti:

"Eve geldiğimizde bebeğin göbeğinden akıntılar gelmeye başladı. Doktorlara götürdüm, Necip Fazıl Şehir Hastanesi'nde çocuk cerrahi doktoruna götürdüm. Bağlama işi yapıldı, 'Göbek düşer' dedi ama 4 gün geçti, düşmedi. Daha sonra Çocuk Hastanesi'ne götürdüm ve orada bir krem verilerek '10 gün sonra gümüş nitrat ile yakalım' dedi. Bebeği alıp eve geldim ama hala akıntı devam ediyor. Bebeği yüzüstü yatırdığım zaman inim inim inliyor, emmek istemiyor, beni itekliyor, uyumuyor. Tam 10 gün dolmak üzereyken yine kremini sürdük ve bebek inlemeye başladı. Açıp göbeğini pansuman yapayım, dedim ve o zaman göbeğin delinmiş olduğunu gördüm, içinde siyah bir şey görülüyor. Ben bağlandığı için ip olduğunu düşünüyorum. Sabaha kadar çocuk inledi sonra doktora götürdüm. 'İp kalmış herhalde siyah bir şey görünüyor' dedim. O da 'İp kalmış olabilir' dedi. Sonra pens ile göbeğinden tuttu ve çektikçe bir şey geliyor. Herkes başımıza toplandı. Sonra 10 santimetre büyüklüğünde bebeğin göbeğinden kateter çıktı. Doktor, 'Bunun orada unutulması imkansız bir şey' dedi. 57 gün boyunca göbeğinde kalmış bebeğin. Enfeksiyon oldu ve sonrasında muayene için götürdüğüm çocuk doktoru 'Bu çocuk da nasıl sepsis gelişmemiş, bu kateter nasıl bir yere ilerlememiş?' dedi. Bağırsağına, akciğerine falan ilerleyebiliyormuş ve ameliyatla çıkarılmış. 'Mucize bebek, Allah korumuş' denildi. Bunu hastanenin doktoru dahi dedi."

'SİZ HİÇ Mİ HATA YAPMIYORSUNUZ?' DEMİŞLER

Kateter çıkarıldıktan sonra doğum yaptığı özel hastaneye gittiğini belirten Ebru Yönder, "'Bebeğin içinde kateter unutulmuş, çocuk ölebilirmiş' dedim. Hastanenin sahibi toplantıdaymış, yardımcı benimle görüşme yaptı ve beni teselli etmeye çalıştı. Daha sonra hastane sahibi geldi 'Sizinle akraba sayılırız. Akrabalığımızın da mı hatırı yok, siz hiç mi hata yapmıyorsunuz' dedi. Sonrasında onlar avukatlarını toplamışlar ve doktor hanım beni aradı 'Bu büyük bir ihmal. Aman mahkemeye vermeyin, sizden rica ediyorum. Bu unutulacak bir şey değildi, böyle bir olayın benim yoğun bakımımda olması gerçekten utanç verici bir durum' dedi. Sonra evrak da adı geçen diğer doktor, evime geldi ve 'Ben bebeğe bakmadığım halde o gün nöbetçi olduğum için bebek benim adıma yatış yapılmış. Ben bebeğinizi hiçbir şekilde muayene etmedim, şahitlik eder misiniz?' dedi. Ben de 'Ederim' dedim. Sonrasında öğreniyorum ki doktor kabul etmediği için başka bir doktorun üzerine kalmış suç. O doktor benim bebeğime hiç bakmadı. Benim bebeğime bakan doktor normalde konsültan hekimmiş ama benim bebeğimi ve diğer bebekleri hep o takip etti. Diğer annelere de sorulabilir, aktif çalışanıydı oranın. Bu olayda o doktora hiç hesap sorulmaması, benim ağırıma gidiyor" diye konuştu.

HEMŞİRELERİ İŞTEN ÇIKARMIŞLAR

Kateteri gördükten sonra Mustafa'nın yaşadığına şükrettiklerini, hastane ile ilgili hem adli hem de idari soruşturma için gerekli suç duyurusunda bulunduklarını kaydeden Ebru Yönder, "Yaşadığım sıkıntılardan dolayı sütüm çekildi benim. Yasal işlem başlattık, avukata vekalet verdik. Evrakımız şu anda adli tıpta. O gelince dava açılacak Ben CİMER'e de başvurdum ve onlar da evrakı araştırmış ama savcılığa intikal etmesinden dolayı sonucun beklenmesi gerektiği söylendi. Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi (SABİM) de araştırma yaptı ve hastanenin oraya dediğine göre kateteri hemşirelerin çıkarması gerekiyormuş. O nedenle de hemşireleri işten çıkarmışlar 'Onlar yaptı' diye" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

Mustafa, babası Yaşar Yönder'in kucağında

Mustafa'nın kameraya bakması

Yaşar-Ebru Yönder çifti

Ebru Yönder'in kateterin çıkarıldığını gösteren raporu tutması

Ebru Yönder ile röp.

Ebru Yönder'in raporu göstermesi

Rapordan detay

Yaşar Yönder'in raporu göstermesi

Mustafa'nın yürümesi

Mustafa'nın kuvözdeki görüntüsü

Kateterin fotoğrafı

Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ

========================

Kocasının 'Bakımsızsın' diyerek darbettiği kadın, hayatını kaybetti (2)

CENAZE ADLİ TIP'TAN ALINDI

İzmir'in Ödemiş ilçesinde, eşi İbrahim Tekin tarafından 'bakımsız' olduğu gerekçesiyle dövüldüğü iddia edilen, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Filiz Tekin'in cenazesi, İzmir Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsinin ardından yakınları tarafından teslim alındı. Tekin'in cenazesi, ikindide toprağa verilmek üzere kırsal Kızılcavlu Mahallesi'ne götürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Filiz Tekin'in yakınları tarafından cenazesinin İzmir Adli Tıp Kurumu'ndan alınması

-Tekin'in tabutunun cenaze aracına konulmasından görüntü

-Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Tolga TAHÇI / İZMİR,

========================

Kazada ölen baba ve 3 çocuğu son yolculuklarına uğurlandı

Kırşehir'de, dün yolcu otobüsünün çarptığı otomobilde hayatını kaybeden Hacı Salih Çiçek (51) ile çocukları Seda (20), Yasin (18) ve Merve Nur Çiçek (14), Akçakent ilçesinde gözyaşları arasında toprağa verildi.

Kaza, dün saat 10.30 sıralarında Kırşehir merkeze bağlı Özbağ beldesi Erevik yolunda meydana geldi. Mustafa Köseoğlu (39) yönetimindeki 38 H 2600 plakalı Kamil Koç firmasına ait yolcu otobüsü, Kırşehir merkezde bir yakınlarının cenazesi için taziyeye giden Hacı Salih Çiçek yönetimindeki 40 AK 547 plakalı otomobille kavşakta çarpıştı. Otobüsün önünde metrelerce sürüklenen otomobil hurda yığınına döndü. Kazada, sürücüsü Hacı Salih Çiçek ile çocukları Yasin ve Seda olay yerinde, Merve Nur ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Çiçek'in eşi Serpil Çiçek'in (47) ise, rahatsız olduğu için büyük kızı Pınar Çiçek (23) ile birlikte Akçakent ilçesindeki evlerinde kaldıkları öğrenildi.

'ALLAH'IM SABIR VER'

Hastanede otopsileri tamamlanan Hacı Salih Çiçek ile 3 çocuğunun cenazesi Akçakent ilçesine getirildi. Belediye sosyal tesislerindeki cenazeye Vali İbrahim Akın, AK Parti Kırşehir Milletvekili Mustafa Kendirli ve çok sayıda vatandaş katıldı. Cenaze namazı öncesi kızı Pınar ile gözyaşı döken anne Serpil Çiçek, "Allah'ım yardım et. Allah'ım sabır ver, kimsenin başına böyle bir şey verme" dedi.

Öğle namazı sonrası kılınan cenaze namazının ardından Hacı Salih Çiçek ile üniversite öğrencisi Seda ile lise öğrencileri Yasin ve Merve Nur ilçe mezarlığında toprağa verildi.

Akçakent Belediye Başkanı Yılmaz Kılıç, "Hacı Salih Çiçek belediyemizin çalışanıydı. Akçakent ilçemizin sevilen bir insanıydı. Allah rahmet eylesin. Kırşehir'de ablalarının eşinin cenazesine gidiyorlarmış. Elim bir trafik kazasına kaybettik" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

-Cenazeden görüntü

-Serpil Çiçek ve Pınar Çiçek'ten görüntü

-Cenaze namazından görüntü

-Akçakent Belediye Başkanı Yılmaz Kılıç ile röportaj

-Genel detay

Haber: Olcay DÜZGÜN-Abdurrahman DULKADİR / KIRŞEHİR

==========================

Yürüme engellinin hırsızlık yaptığı anlar, kamerada

Antalya'nın Manavgat yürüme engelli C.E.'nin bir iş yerinden hırsızlık yaptığı anlar, güvenlik kamerasına yansıdı. Gözaltına alınan C.E., ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

Manavgat Sanayi Sitesi'nde market ve dönerci olarak faaliyet gösteren iş yerinde çalışanlar dün sabah geldiklerinde, servis için kullandıkları üç tekerlekli elektrikli bisikletin şarj kablosunun olmadığını fark etti. Güvenlik kameralarını inceleyen çalışanlar, saat 04.00 sıralarında elinde baston ve market arabasıyla gelen kişinin şarj kablosunun yanı sıra bir de mutfak tüpünü alıp, götürdüğünü gördü. İş yeri sahibi kameralarda gördüğü şüphelinin, yakınlarda bir yerde kullanılmayan bir otomobilde yaşayan yürüme engelli, bir evsiz olduğunu fark edip. polise haber verdi.

İhbar üzerine iş yerine gelen polis, C.E. olduğu belirlenen şüphelinin kaldığı otomobile gitti. C.E.'nin kaldığı otomobilde yapılan aramada, aldığı şarj kablosu bulunurken, tüp ise bulunamadı. Gözaltına alınan C.E. götürüldüğü polis merkezinde işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, hakkında adli işlem başlatıldı.

'ÖNCE KEŞİF YAPMIŞ'

İş yeri çalışanlarından Mustafa Yıldız, dün sabah iş yerini açtığında servis için kullandıkları aracın üzerinde şarj kablosunu göremediğini anlatarak, "Daha sonra arkadaşlar gelince onlara sordum. Onlar da haberleri olmadığını söyleyince güvenlik kamerasını izledim. Saat 03.30- 04.00 sıralarında iş yerimize yürüme değnekleriyle gelen bir kişi önce keşif yapmış. Birkaç dakika sonra market arabasıyla gelip bir mutfak tüpü ve şarj kablosunu aldığını gördüm. Patronumuz Durmuş Yıldız'a haber verdim" dedi.

'KAÇACAK YERİ OLMAYINCA KARAKOLA GİTTİ'

İş yeri sahibi Durmuş Yıldız ise polis ekiplerinin şüpheliyi bir iş yerinin önünde bularak karakola götürmek istediğini, ancak şüphelinin direndiğini belirterek, "Adam, polislere önce kimlik sordu ardından savcılıktan arama kararı olup olmadığını sordu. Kaçacak yeri olmadığını anlayınca da karakola gitmeye mecbur kaldı" diye konuştu.

HIRSIZLIK ANI KAMERADA

Şüpheli C.E.'nin mutfak tüpü ve şarj kablosunu alması iş yerinin güvenlik kamaraları tarafından anbean kaydedildi. Saat 04.00 sıralarında gelen şüphelinin önce kontrol ederek içeri girdiği, bir süre sonra da market arabasıyla gelerek, önce mutfak tüpünü, ardından şarj kablosunu alarak ayrıldığı görüntülerde yer aldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Şüphelinin iş yerine gelip kontrol etmesi

Şüphelinin market arabasıyla gelip tüp ve şarj kablosunu alması

İş yerinden görüntü

RÖP: Mustafa Yıldız

HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya),

===========================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel