TÜM KATEGORİLER
Deri Kanserine Karşı Benlere Dikkat
Uzmanlar, vücuttaki benlerde yaşanan değişimlerin deri kanserinin habercisi olabileceğine dikkat çekerek, uyarılarda bulundu.
Vücuttaki benlerin normal seyrinde ani bir büyüme, sınırlarda düzensizleşme, mavi, gri, siyah, açık kahve, koyu kahve gibi renk değişikliği, kanama ve benler üzerinde yaralar oluştuğunda tehlike çanlarının çaldığının altını çizen uzmanlar, vücuttaki benlerin tahriş edilmesi, kesilmesi veya koparılmasının ise çok tehlikeli olduğunu vurguladı.
Kırıkkale Üniversitesi (KÜ) Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mukadder Koçak, vücutta aniden büyüyen ve renk değiştiren benlerin takip edilmesi gerektiğini söyledi. Koçak, "Kişinin açık renkli, açık tenli, sarı saçlı, açık ya da mavi gözlü olması, ailesinde deri kanserlerinin olması, bireyin kendisinde daha önceden geçirilmiş bir deri kanserinin olması, doğuştan benlerinin çok sayıda olması ve çaplarının 15-20 santimetreden büyük olması, kanser tedavisi alıyor olması, hastada risk grubudur. Bir de benler için risk grubu vardır. Eğer hastanın bir beninde normal seyrinde aniden bir büyüme oluyorsa, sınırları düzensizleşiyorsa, özellikle bizim için önemli olan renk değişikliği oluyorsa, ikiden fazla renk değişikliği görebiliyorsak, bu renkler; mavi, gri, siyah, açık kahve, koyu kahve gibi renk değişikliği oluyor ise, benler üzerinde kanama oluyorsa, benler üzerinde yaralar oluşuyorsa, artık bizim için tehlike çanları çalıyor demektir ve bu hastanın benlerini yakın takip etmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Benlerin takibinde yüzeysel mikroskop olarak adlandırılan cihazı kullandıklarını dile getiren Prof. Dr. Koçak, şunları belirtti:
"Biz, benlerin hepsine bu dermatoskop ile bakıyoruz. Kendimize göre matematiksel bir skorumuz var, benleri skorluyoruz. Bu skorun üstündeki benleri takip ediyoruz. Kesin bir kanser düşünüyorsak da mutlaka bu benleri aldırıyoruz. Hastalarımız dermatoloji polikliniklerimize müracaat ettiklerinde biz kendilerini değerlendirip, gerekirse bu cihazımızla tüm benlerini kopyalayabiliriz. Bu cihazımızın önemli bir özelliği var. Benlerini kaydediyoruz, eğer iyi huyluysa hastaları uzun süreli kontrole çağırıyoruz. Eğer skorları orta dereceliyse daha yakın tarihlerde 3 ay, 6 ay, 1 yıl gibi tarihlerde kontrole çağırıyoruz. Eğer kötü görünüyorsa skoru çok yüksekse bu benleri çıkarttırıyoruz. Bu cihazımızın bize yararı nedir? Tüm kontrollerde aldığımız görüntüleri yan yana koyup benin gelişimini bize gösteren bir cihaz."
Benler üzerinde en çok, güneş ışığının etkisi olduğunu kaydeden Koçak, "Biz hastalarımıza sıklıkla söylüyoruz. Hastamız açık tenli, sarı saçlı, yeşil-mavi gözlü bir birey ise, bu hastalarımızın mutlaka güneşten korunmasını öneriyoruz. Ultraviyole radyasyonu normal benlerde mutlak değişimi gösteren tek çevresel faktördür. Özellikle hastalarımızda intermitant dediğimiz aralıklı olarak güneş yanıkları oluyorsa, içi sıvı dolu kabarcıklarla karakterize güneş yanıkları oluyorsa ve bu bölgelerde normal seyreden bir benleri oluyorsa, bu hasta için tehlike arz ediyordur diyebiliriz. Bu nedenle hastalarımızın mutlaka yaz-kış güneşten koruyucularını düzenli olarak kullanmalarını öneriyoruz. Benler, kansere dönüştükleri zaman erkeklerde ve kadınlarda yerleşkeleri farklı olabiliyor. Erkeklerde genellikle baş boyun bölgesinde, kadınlarda ise sırtta ve bacaklarda daha sık görülebiliyor" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Koçak, erkeklerde ve kadınlarda kemer altında, avuç içi, ayak tabanı, cinsel bölgeler ve saçlı derideki benlerin sürekli tahrişe maruz kaldıkları için, özenle takip edilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
