Haberler

CÜNEYT ARKIN İÇİN AKM'DE TÖREN

Güncelleme:
TÜRK sinemasının usta ismi Cüneyt Arkın için Atatürk Kültür Merkezi'nde tören düzenlendi.

Türk doktor, oyuncu, senarist, yapımcı ve yönetmen, Türk sinemasının usta ismi Cüneyt Arkın, gerçek adıyla Fahrettin Cüreklibatır, kalbinin durması sebebiyle ambulansla getirildiği hastanede 28 Haziran'da hayatını kaybetti. Yeşilçam'ın efsanevi ismi için bugün Atatürk Kültür Merkezi'nde tören düzenlendi. Törene Arkın'ın eşi Betül Cüreklibatır, oğulları Kaan ve Murat Cüreklibatır başta olmak üzere torunları ve yakınları, sanatçı Ediz Hun, Nuri Alço'nun da aralarında bulunduğu çok sayıda oyuncu ve sanat dünyasından isimler, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen gibi siyasetçiler ve sevenleri katıldı.

Törende Cüneyt Arkın için hazırlanan kısa video gösterimi yapıldı. Usta oyuncu için törende konuşmalar da yapıldı. Yapılan konuşmaların ardından Cüneyt Arkın'ın naaşı cenaze namazı için Teşvikiye Camii'ne götürüldü.

BAKAN ERSOY: ATLAS SİNEMASI'NDA BİR KÖŞEYİ CÜNEYT ARKIN'A AYIRACAĞIZ

Törende konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Türk sinema tarihinin maalesef bir devri yavaş yavaş, içimizi acıta acıta kapanıyor. Sinema perdesinden gerçek anlamda gönlümüze erişen, orada kalıcı olan, evin bireyi gibi sevilen, kimliğinde, karakterinde sanatçı sıfatını taşıyan, insan hazinelerimizi birer birer ebediyete uğurluyoruz. Cüneyt Arkın'a Allah'tan rahmet diliyorum. Yüreğimize bir burukluk, ağırlık çöktü. Zira Cüneyt Arkın ismi bir sanatçı adı olmasının ötesinde bir duruş ve kararlılık ifadesiydi. Dram, romantik, komedi, sinemanın hangi türde olursa olsun canlandırdığı karakterin hakkını sonuna kadar verdi. Hepsinden öte Türk tarihine sinema perdesi üzerinden eşsiz bir kapı açtı. Cüneyt Arkın daima hatırlanacak. Ne kadar zaman geçerse geçsin, mihenk taşı gibi değer ölçüsü olmaya, yol ve yön göstermeye, hafızamızı tazelemeye devam edecektir. Cüneyt Arkın ismini yaşatmak en önemli sorumluluk Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak bize düşüyor. Bu bağlamda biz, Atlas Sineması'nı ve Türk Sinema Müzesini hayata geçirdik. Kendisi Kovid sebebiyle istemesine rağmen açılışa katılamamıştı. Kovid geçer geçmez gezeriz inşallah demişti. Biz ailesinin ön gördüğü şekilde Atlas Sineması'nda bir köşeyi Cüneyt Arkın'a ayıracağız. Onların ön gördüğü şekilde anısını, mirasını gelecek nesillere aktaracak şekilde yaşatacağız. En kısa zamanda ailesiyle birlikte bunu gerçekleştireceğiz" diye konuştu.

VALİ YERLİKAYA: 3 KUŞAĞIN KAHRAMANI OLDU

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, "Cüneyt Arkın, pek çoğumuzun olduğu gibi benim de ilk gençlik yıllarımın kahramanıydı. O güçsüzlerin yanındaki güçtü. O kötünün karşısındaki iyiydi. Malkoçoğlu'ydu, Kara Murat'tı, Battal Gazi'ydi, Öğretmen Kemal'di. Yüreğimizdeki vatan ve millet sevgisinin, iyilik ve dürüstlüğün beyaz perdedeki temsilcisiydi. Kaleme aldığı kitabında benim kahramanım Türk halkıdır diyordu. Şimdi Cüneyt ağabeyin kahramanı milyonlar onu dualarıyla, gözyaşlarıyla uğurluyor. Babamın kahramanı, benim kahramanım, evlatlarımın da kahramanı. Öyle dolu hayat yaşadı ki 3 kuşağın sevgilisi, kahramanı oldu, kolay değil. Gönülden hep birlikte dua ediyoruz." dedi.

İBB BAŞKANI İMAMOĞLU: CÜNEYT ARKIN'I HİÇ UNUTMAYACAĞIZ

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise, "Benim de sinemayla tanışmama vesile olan Cüneyt Arkın uğurluyoruz. Cüneyt Arkın ve onun gibi isimler hep evimizde, hiç çıkmadılar bizimle oldular, ama bizi büyüttüler ama bizimle büyüdüler. Mütevazılığı, vatan sevgisi, nezaketi, abiliği, bunu hissettiren bir insan oluşu… Cüneyt Arkın'ı hiç unutmayacağız, unutmamız mümkün değil. Bir de yaşatmak önemli. Yaşatmak konusunda da sorumluluk sahibiyiz" dedi.

YILMAZ BÜYÜKERŞEN: AYNI ZAMANDA ÇOK YETENEKLİ BİR EDEBİYATÇIYDI

Arkın'ın Eskişehir'den sınıf arkadaşı, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, "Hepimiz büyük acı içerisindeyiz. Bu acıyı çekenlerden birisi de benim. Gençlik yıllarımızı bir arada geçirdiğimiz günler hep gözümün önünde sinema şeridi gibi akıp geliyor. Fahrettin sinema dünyasına doktorluk tam vazgeçerek girmiş değerli arkadaşımdı. Çalışkan bir öğrenciydi, buna rağmen fırsat buldukça Eskişehir'e gelir, ailesini ziyaret eder, bizlerle hoşça vakit geçirirdi. Çok büyük sanatçı olduğunu biliyorum. Fahrettin yalnızca iyi bir oyuncu değil aynı zamanda çok yetenekli bir edebiyatçıydı. Dönemin sanat dergilerinde hikayeleri çıkardı. İkimizde aynı sırayı lisede paylaşma şansına eriştik. Eğer sinema dünyasına katılmasaydı belki de Türkiye'nin en büyük çocuk hastanelerinden birini yapmak gibi bir ideali vardı. Katıksız bir Atatürkçüydü. Cumhuriyetçiydi, halkçıydı, bir halk kahramanıydı. 1950'li yıllarda Eskişehir'de kurulan kan bankasına kanlarımızı satarak amatör tiyatro kurma girişiminde de bulunan bir gruptuk" dedi.

OĞLU MURAT ARKIN: BAKTIĞIM HER YERDE O VAR

Cüneyt Arkın'ın oğlu Murat Arkın, "Bizim ailemiz sandığımızdan çok daha büyük çok daha güzelmiş. O hayatında hep milletim dedi, halkım dedi, vatanım dedi. O şimdi cennete gitti biliyorum ama işte böyle adamlar cenneti bile vatan yapacak adamlar. Benim için konuşmak çok güç. Baktığım her yerde o var, biz her şeyi ondan öğrendik. Satrançta yaptığım her hamlede o var, attığım her adımda o var, muhabbet ettiğim her insanın gözünde o var, başım belaya girdiğinde yine o var. Gelen mesajlardan şunu gördüm ve gurur duydum. Dini, dili, ırkı, mezhebi, rengi, politik görüşü ne olursa olsun tüm insanlarımızın üzerinde anlaştığı, uzlaştığı birleştirici bir unsur olmuş Cüneyt Arkın, ne mutlu böyle değerimiz olduğu için. Ağlamayın be, böyle insanlara ağıt değil destan yaraşır" dedi.

OĞLU KAAN: ONUNKİ ÖLÜMLE GELEN BİR ÖLÜMSÜZLÜK

Arkın'ın oğlu Kaan Polat Cüreklibatır ise, "Onunki ölüm değil, ölümle gelen bir ölümsüzlük. Hayatı çok zor yaşamış ama dolu dolu... Hafızalara kazınan filmleriyle büyüdük. En önemlisi de vatanı ve milletine olan sevgisini birleştirerek yapmasıyla oldu. Anneme hep şöyle derdi. 'Betül, sen dünyaya yetecek kocaman merhametsin.' Muratla satranç oynardı, 'beni yine yendin oğlum' derdi. Bana gelince 'ne güzel gözlerin var dünyaya mavi mavi gülümsüyorsun' derdi. En önemlisi iyi insanların hep kazandığını, kötülerin bir şekilde kaybettiğini öğrendim. Son kitabını, yazılarını bana yazdırmıştı. Bütün ruhunun bana geçtiğini hissediyorum. Orda da şöyle diyordu. 'Hayatı yaşamak cesaret ister' aslında kitabın özetiydi. Orada yaşama cesaretinin ta kendisiydi o. Bizim yapmamız gereken bundan sonra onun anısını yaşatmak, gençlere de eserlerini tanıtmak boynumuzun borcu olsun" ifadelerini kullandı.

EDİZ HUN: HER ROLÜN ÜSTESİNDEN GELEBİLECEK KABİLİYETE SAHİPTİ

Konuşmasına acısının çok büyük olduğunu belirterek başlayan Ediz Hun, "Her rolün üstesinden gelebilecek kabiliyete haizdi, emsalsizdi. Çok çalışkandı, çok azimliydi. Her türlü rolün üstesinden başarıyla gelebilmiş, çok büyük bir sanatçıdır. Dünya çerçevesi içerisinde değerlendirme yapmak istiyorum. Amerikan sinemasında kovboy filmleri vardı… Çok iyi at binerlerdi, çok iyi silah kullanırlardı. Ama Cüneyt gibi melekelere sahip değillerdi. Ben adeta bedenimden bir parça kopmuş gibi hissediyorum. Olağanüstü bir insandı, emsalsizdi." diye konuştu.

Ediz Hun, Cüneyt  Arkın ile anılarını anlatarak, "Biraz deli dolu tarafları vardı Cüneyt'in ama onu toparladı. Cüneyt'in en büyük şansı Betül hanım gibi bir eşe sahip olmasıdır. Bizim de can kardeşimiz. 1963 yılının sonbaharında beraber sinemaya girdik. O günden bugüne 59 yıl geçti. Bu 59 yılda hep beraber olduk. Çok cana yakındı, karizmatik bir kardeşimizdi" dedi.

"KENDİNİ MESLEĞİNİ BIRAKIP SANATA ADAMIŞ BİR İNSAN"

Usta oyuncu Nuri Alço "Dostlar sağ olsun. Türk sinemasının en büyük duayenini kaybettik. Dünya çapında bir aktör kendisi. Kendini mesleğini bırakıp sanata adamış bir insan. Kendi çalıştırdığı emektarlarını bile unutmayan çok güzel bir insandı. Güzel bir hemşerim, iyi bir insandı" dedi.

- İstanbul
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Cüneyt Arkın Eskişehir Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title