BBP Genel Başkanı Destici, gündemi değerlendirdi

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Hangi mecrada olursa olsun, Alevi vatandaşlarımıza yönelen ayrımcılığı, aşağılamayı ve hakaretleri kabul etmiyor ve reddediyoruz." dedi.

Destici, partisinin İstanbul İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Her türlü şiddete ve ayrımcılığa karşı olduklarını ifade eden Destici, özellikle din, mezhep, ırk, etnik köken ve cinsiyet başta olmak üzere hiçbir farklılığın, şiddetin, kötü muamelenin ve aşağılamanın gerekçesi olamayacağını dile getirdi.

Farklılıklarıyla büyük ve güçlü bir milletin söz konusu olduğunu belirten Destici, şöyle devam etti:

"Farklılıkları zenginlik kabul eden bir siyasi hareketiz. Kürt-Türkmen, Alevi-Sünni ayrımı olmadan, zengin, yoksul ayrıcalığı görülmeyen, 'imtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir Türkiye istiyoruz' diyerek yola çıkmış kadrolarız, aynı istikamette yolumuza devam ediyoruz. Hangi mecrada olursa olsun, Alevi vatandaşlarımıza yönelen ayrımcılığı, aşağılamayı ve hakaretleri kabul etmiyor ve reddediyoruz. Hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelen sosyal medyanın, hastalıklı ruhların, içlerindeki kötülüğü yaymak için fırsat kollayanların, toplumun sinir uçlarıyla oynamayı alışkanlık haline getirmiş provokatörlerin oyuncağı olmasına izin vermemeliyiz. Sosyal medya yasasının bir an önce meclisimize gelmesini arzu ediyoruz."

Destici, Halk TV yöneticilerinden birinin, Türk Mukavemet Teşkilatı'nı "suikast timi" olarak ifade ettiğini aktararak, "Bu ne hainliktir. Bunu ancak kökü olmayan bir soysuz söyleyebilir. Böyle bir Türk, Müslüman düşmanlığı kabul edilebilir mi? Şu ana kadar CHP'den, Halk TV yönetiminden tepki yok. Bunlar bizim kabul edeceğimiz şeyler değil. CHP'nin organize ettiği milliyetçi, muhafazakar, vatansever görünümlü Millet İttifakı partilerinin ve ittifakın gelecekteki ortaklarının tavırlarını da bu vesileyle hepimiz yeniden görüyoruz. Onlardan da ciddi bir tepki görmüyoruz." diye konuştu.

"İğrenç hakaretin yanında aynı ölçüde iğrenç bir iki yüzlülük olarak görüyorum"

Mustafa Destici, "Camide 'Sünni', cemevinde 'Alevi', mağarada 'Mecusi', Avrupa'da 'Kürt', Avrupa'da bir suça karıştığında 'Türk', Meclis'te 'siyasetçi', dağda 'terörist', Kandil'de 'PKK'lı', Suriye'de 'YPG'li', esası 'katil', maskesi 'mağdur', tek tutarlı yanı 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk düşmanlığı' olan HDP'nin 'sözde' milletvekilinin, TBMM Genel Kurulu'nda sarf ettiği, '1500 yıllık geri kalmışlık' cümlesini, ifade ettiği ve inançlarımızı hedef alan iğrenç hakaretin yanında aynı ölçüde iğrenç bir iki yüzlülük olarak görüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

SMA tedavisinde kullanılan ilaca devam edilmesinde çeşitli test sonuçlarının uygun olması zorunluluğunun kaldırılması kararına değinen Destici, hükümete ve Sağlık Bakanlığına hastalar ve aileler adına şükranlarını sundu.

Destici, çiftçilerin Tarım Kredi'ye ve Ziraat Bankası'na olan borçlarının faizlerinin silinmesi ve uzun vadeye yayılmasını önerdiklerini hatırlatarak, Ziraat Bankası'nın tarımsal kredi borçlusu müşterilerinin ödemelerini kolaylaştırmak için attığı adımdan memnuniyet duyduğunu ifade etti.

"Milletimiz haklı olarak elektrik faturalarına isyan ediyor"

Elektrik faturalarının yüksek geldiği yönünde şikayetler olduğunu dile getiren Destici, "Elektrik faturalarının yüksek gelmesini bir sebebi olarak da pek çok vatandaşımızdan 29 veya 30 günde okunması gereken faturanın günü 4, 5 gün geçirilerek okunduğu şikayeti alıyoruz. Niye 30'uncu günde değil de 35'inci günde okuyorsun? Bunların da denetlenmesi lazım. Isparta'da gördük. Eğer sen buradan kar ediyorsan, bunun altyapısını da sağlam yapacaksın, altyapıda hata varsa düzelteceksin. Bunlarla ilgili hiçbir bahaneye sığınılmasını doğru bulmuyoruz." sözlerini sarf etti.

BBP Genel Başkanı Destici, yenilenebilir enerjinin önündeki engellerin kaldırılmasını ve vatandaşların, belediyelerin, şirketlerin bu konuda önünün açılmasını istedi.

Mustafa Destici, şu görüşleri paylaştı:

"Şu anda milletimiz haklı olarak elektrik faturalarına isyan ediyor. Ben medyadaki şovmenlerden bahsetmiyorum. Bir geceliğine 1 milyon alacaksın sonra da elektrik faturasını gündeme getireceksin... Bunlar ikiyüzlülük, bunlar kendi hitap ettikleri alanlara oynuyorlar. Onlardan bahsetmiyorum. Onların çok da umurunda değil, kendileri açısından onu da bir oyun olarak görüyorlar. Kendilerini gündemde tutmak ve takip eden vatandaşlarımızın beğenisini kazanmak için. Yoksa gecede 1 milyon alan, 100 bin lira alan, 1-2 saatlik programda 200 bin lira, 300 bin lira alan adamın elektrik faturası umurunda mı olur? Onların bir yemek parası değil ödedikleri elektrik faturası. Gördük işte İmamoğlu 48 bin lira balık faturası ödedi. Kimler gidiyor o balıkçıya ya da benzerlerine? Onlar gidiyor, o türler gidiyor. Biz gidip de 48 bin lira ödeyebilir miyiz? Ödeyemeyiz. Hala İstanbul Büyükşehir Belediyesinden veya belediye başkanından bir açıklama gelmedi. Belediye mi ödedi, belediye başkanının kendisi mi ödedi?"

Bunun cevabını millete vermeyenlerin, bu işin üzerinden siyaset yapmasını ya da kendisini gündeme taşımasını doğru bulmadıklarını vurgulayan Destici, "Bunlar gerçeğimizi değiştirmiyor. Gerçeğimiz şu; elektrik faturaları milletimizin canını yakıyor. Özellikle emeklilerimiz, geliri düşük olan vatandaşlarımız, bunlar bu işten mağdur ve muzdarip. Elektrik fiyatlarındaki düzenleme tekrar çok acele bir şekilde, beklemeden düzenlenmeli ve Türkiye'de enflasyon kaçsa ona getirilmeli. Kademeli olarak yükseltilebilir. Konutlar için, esnaf için, sanayici için ayrı bir çalışma yapılmalı." dedi.

Akaryakıt üzerindeki Özel Tüketim Vergisi'nin tekrar kaldırılmasını teklif ettiklerini belirten Destici, akaryakıttaki ÖTV kaldırıldığında, elektrik fiyatlarında yeniden bir düzenleme yapıldığında ve benzer düzenlemeler getirildiğinde milletin rahatlayacağını, fiyatların ve enflasyonun düşeceğine inandıklarını söyledi.

Destici, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun zamlar geri çekilinceye kadar gelecek hiçbir elektrik faturasını ödemeyeceği açıklamasına ilişkin soruya, "Aklı başında, sağduyu sahibi hiçbir siyasetçi bu tür sözler, söylemler, eylemler içinde olmamalı. Halkı galeyana getirecek, tabiri caizse isyana teşvik edecek bu tür sözlerden ve davranışlardan uzak kalmalı diye düşünüyorum." yanıtını verdi.