Gümüşhane'de "Zararlı, Bölücü ve Yıkıcı Akımlar" Konferansı

Gümüşhane'de "Zararlı, Bölücü ve Yıkıcı Akımlar" konulu konferans düzenlendi.

İl Müftülüğünce Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen konferansa, Gümüşhane Vali Yardımcısı Hasan Erkan, Belediye Başkanı Mustafa Canlı, İl Müftüsü Mehmet Cüneyt Kavşut, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.

Konferansın açılışında konuşan müftü Kavşut, konferansın gençlere yönelik olarak düzenlendiğini belirterek, "İl müftülükleri olarak yılda 20 ile 30 arası çeşitli yerlerde konferans ve panel düzenliyoruz. Gümüşhane'de göreve başladığımdan beri her mart ayında mutlaka gençlere yönelik bir konferans düzenliyoruz. Çünkü mart ayında hem İstiklal Marşı'mız kabul edildi hem de 18 Martta Çanakkale Zaferi kazanıldı. Gençler bizim için çok önemli. İslamiyet'in yayılmasında da gençlerimize çok önemli görevler düşmüştü" dedi.

Daha sonra konferansa başlayan Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil İbrahim Acar, insanın gençlik döneminin hayatın en hareketli, en heyecanlı, en verimli ve en dinamik, bir o kadar da en önemli dönemi olduğunu vurguladı.

Gençlik döneminin, insanın bir daha asla elde edemeyeceği bir dönem olduğunu anlatan Acar, şöyle devam etti:

"Bu dönem, kişinin iyi ve kötü alışkanlıklar kazandığı, çevresini ve arkadaş grubunu oluşturduğu, kişilik ve karakterinin yerleşmeye başladığı bir zaman dilimidir. Gençlik insanın bir daha asla elde edemeyeceği bir nevi belirsizlik, arayış ve şekillenme dönemidir. Bu dönem hiç tükenmeyecek gibi gelse de gerçekte hızla tükendiğinden kıymeti bilinmesi gereken bir dönemdir. Hesap günü insanlara sorulacak sorulardan biri de gençliğini nerede geçirdin sorusu olacağından, bu dönem yaşlılık dönemi için olduğu kadar, sonsuz hayat için de hazırlığın yapıldığı bir dönem olmalıdır. İyi yetişmiş bir gencin anne ve babası için ölümlerinden sonra bile kapanmayacak bir amel defteri olduğunu bildiren dinimiz, gençliği her türlü kötülükten uzak tutmayı hedeflemektedir."

Prof. Dr. Acar, Türkiye'nin genç nüfus oranı çok yüksek bir toplum olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Gençlerin bilgi, ahlak, ruh güzelliği ve merhamet duygusuyla yetişmeleri, toplumun huzur ve bekası, insani haslet ve erdemlerin devamlılığı için kaçınılmazdır. Büyük kentlerimiz gençlerle dolu. Bununla ülke olarak övünüyoruz. Ancak sayısal olarak büyüklüğü ile övündüğümüz genç kitlelerin nitelikleri ile de övünebilmekte miyiz? Toplum olarak gençliğe, ihtiyacı olan eğitimi, kültürü, insani ve ahlaki erdemi verebiliyor muyuz? Şunu bilmemiz gerekiyor ki, güçlü toplumlar kültürel değerlerin ve kimliğin bilincinde olan ve bunlara sahip çıkan insanlardan oluşan toplumlardır."

- GÜMÜŞHANE

Yerel Haberler