Güler'den AB'ye "Doğalgaz Fiyatı" Eleştirisi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Türkiye'nin doğalgaz konusunda sadece transit ülke olarak algılanmaması gerektiğini belirterek, doğalgazın fiyatının Atina'da, Ankara'da, Türkiye-İran sınırında ve Azerbaycan sınırında aynı olmaması gerektiğini söyledi.

Güler, "net back calculation" yöntemi ile masraflar ve transit ücretinin, miktarla doğru orantılı olarak geriye doğru hesaplanması gerektiğini belirterek, "Madem Türkiye ile AB arasında enerji alanında bir işbirliği var, AB ile Türkiye'nin enerji ihtiyacı birlikte ele alınmalı" dedi.

Güler, "Türkiye ve AB: Avrupa Enerji Politikası İçin Hep Beraber Birlikte" başlıklı konferans kapsamında düzenlenen basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladılar.

"AB, ENERJİ YATIRIMLARIMIZA ANLAYIŞLA YAKLAŞMALI"

Güler, Türkiye'nin Güneydoğu Avrupa Enerji Topluluğu Antlaşması'nı imzalamak konusunda neden tereddüt ettiğine ilişkin soruya karşılık, Türkiye'nin önümüzdeki süreçte enerji alanında önemli yatırımlara ihtiyaç duyduğunu vurguladı.

Türkiye'nin elektrik tüketiminin her yıl yüzde 7-8 oranında büyüdüğünü, buna karşılık AB ülkelerinde bu oranın yüzde1-1.5 seviyelerinde kaldığına işaret eden Güler, "Türkiye'yi böyle ülkelerle karşılaştırmamamız lazım. Bu geçiş döneminde, en azından belli bir süre için bu yatırımları yapmamız gerektiğine AB'nin anlayışla yaklaşması lazım" diye konuştu.

Türkiye'nin henüz AB üyesi bir ülke olmadığını, dolayısıyla Türkiye'ye ilişkin taleplerin bu gerçekler çerçevesinde ortaya konması gerektiğine vurgu yapan Güler, AB'nin Türkiye'ye yaşadığı geçiş döneminde bazı kolaylıklar göstermesini istedi.

"GEÇİŞ NOKTASI OLMANIN SORUMLULUĞUNU HİSSEDİYORUZ"

Hazar Denizi geçişli boru hattı projelerinin hangi aşamada olduğuna yönelik bir soruya ise, çalışmaların sürdüğü yanıtını veren Güler, Türkiye olarak enerji arzı konusunda geçiş noktası olmanın sorumluluğu ile hareket ettiklerinin altını çizdi. Güler, AB'ye enerji taşıyan Norveç, Cezayir ve Rusya'nın ardından Türkiye'nin dördüncü ayak olacağını hatırlatarak, bugüne kadar hayata geçirilen projelerde olduğu gibi, mevcut projelerin de yakın zamanda tamamlanacağını kaydetti.

Doğalgaz alanında OPEC gibi bir çatı örgütün kurulmasının tartışıldığı bir dönemde, doğalgaz konusunun enerji diplomasisinin ötesinde bir bakış açısıyla ele alınması gerektiğini dile getiren Güler, doğalgaz için ilave yatırımlar yapılmaması halinde bir arz darboğazı yaşanabileceği uyarısında bulundu. Güler, Hazar geçişli boru hattı projeleri için önümüzdeki hafta bölgeye bir gezi yapacağını da sözlerine ekledi.

"NÜKLEER ENERJİ TERCİH DEĞİL, MECBURİYET"

Güler, "Gelişmiş ülkeler nükleer enerjiden vazgeçerken, Türkiye neden bu alana kayıyor?" sorusuna ise, "Sorunuzun düzeltilmeye ihtiyacı var. İngiltere, ABD, İskandinav ülkeleri ve Japonya gibi ülkeler, nükleer rönesans dönemini başlatıyor" dedi. Nükleer enerjinin Türkiye için bir tercih değil mecburiyet olduğuna dikkat çeken Güler, Türkiye'nin ucuz enerji kaynaklarına büyük ihtiyaç duyduğunu hatırlattı. Nükleer enerjinin küresel ısınma konusunda da önemli faydaları olduğuna dikkat çeken Güler, "Şu an aktif durumdaki 441 nükleer santral kapatılıp kömüre dönülse, durum şimdikinden daha da kötü olurdu" dedi.

"KENDİ DOĞALGAZIMIZI ÜRETMEYE BAŞLADIK"

Öte yandan, Türkiye'nin kendi doğalgazını mütevazı ölçülerde de olsa üretmeye başladığını ifade eden Güler, bu gazı Yunanistan'a aktaracaklarını dile getirdi. Güler, Azerbaycan'dan Yunanistan'a Temmuz ayından itibaren doğalgaz geçişi sağlanmasının planlandığını, ancak Yunanistan'dan kaynaklı bir aylık gecikme yaşanacağını kaydetti.

Güler, bir soru üzerine, Mısır'dan Avrupa'ya taşınacak boru hattı projesine ilişkin çalışmaların sürdüğünü söyledi. Güler, boru hattının Suriye'nin Hons kentine ulaştığını belirtti. Boru hattının Türkiye içindeki kısmının 230 kilometre olduğunu dile getiren Güler, bu boru hattının 1.5 yıl içinde faaliyete hazır hale geleceğini bildirdi. (ANKA)

Haberler