Haberler

Gül: NATO'da Uzlaşma Kültürü ile Karar Alınır

da Uzlaşma Kültürü ve Mutabakatın Öncelikli Olduğunu Söyledi.

da uzlaşma kültürü ve mutabakatın öncelikli olduğunu söyledi.

NATO zirvesi sonunda bir basın toplantısı düzenleyen Gül, ''NATO'nun uzlaşma kültürüne bağlı mutabakat çerçevesinde kararlar aldığını belirtti. Uzlaşma sürecinin bazen uzun ve sancılı olduğunu dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül şöyle konuştu:

''Bir savunma işbirliği teşkilatında en önemli unsur mutabakattır. Bu uzlaşma süreci bazen uzun ve sancılı olmaktadır. Ancak neticede alınan kararlar uzlaşma ve mutabakat sonucu ortaya çıkmaktadır. İşte bu kritik dönemde, yeni sorunların çözümü için yeni işlevlere ihtiyaç olduğu bir dönemde, yeni genel sekreter de şüphesiz ki çok önemliydi. İşte böyle bir ortamda Sayın Başbakanımız ve ben muhataplarımızla bazen basının önünde, bazen basının olmadığı yerlerde görüşlerimizi gayet açık ve net bir şekilde tartıştık.''

Türkiye'nin endişe ve kaygılarına anlayış gösterilmesinden büyük memnuniyet duyduğunu söyleyen Gül, sözlerine şöyle devam etti:

''Bizim en öncelikli temelimiz NATO'nun misyon, ilke ve itibarının korunması ve geliştirilmesi oldu. Hep buradan hareket ettik. Dün gece yarısına kadar bu çerçevede, gerçekten de çetin görüşmelerimiz oldu. Herkes görüşlerini söyledi. Ben de görüşlerimizi gayet açık bir şekilde muhataplarımıza anlattım. Bizim endişe ve kaygılarımıza anlayış gösterilmesinden de büyük bir memnuniyet duydum. Türkiye'nin ileri sürdüğü argümanları hep kabul etmişlerdir, bunları değerli bulmuşlardır. Ancak dün akşam bir anlaşmaya varamadık. Bu sabah çalışmalara yeniden başladık. Özellikle ABD Başkanı Obama'yla aramızda uzunca bir görüşme yaptık. Bu görüşmenin çok faydalı olduğunu ve bir anlayış birliğine vardığımızı ifade etmek isterim. Daha sonra da Danimarka Başbakanı Rasmussen katıldı üçlü olarak görüşlerimizi yeniden tekrarladık ve paylaştık. Neticede bizim kaygılarımızın giderildiğini ve isteklerimizin kabul edildiğini görünce NATO'nun gelenekleri ve kültürü gereği anlaşmaya ulaştık. ABD başkanı Obama'ya bu konuda katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Yeni Genel Sekreter Rasmussen'e de başarılar dilerim. Hep birlikte yakın işbirliği içinde olacağız ve NATO'nun misyonları, ilkeleri başarısı için hep beraber çaba harcayacağız ve NATO'nun istikrar ve barış getirmesi için de hep birlikte çaba harcayacağız.''

Abdullah Gül, Türkiye'ye verilen güvencelere ilişkin bir soruyu yanıtlarken şunları söyledi:

''Bu konuda emin olmasaydık, ikna olmasaydık en tabi hakkımız neyse onu kullanmaktan çekinmezdik. Nitekim dün programların hepsi değişti ve dün gece yarısına kadar da açıkça ikna olmamıştık. Bu sabah yaptığımız, Obama ve Rasmussen'in katıldığı toplantıda ikna olduk. Obama'ya teşekkür ediyorum. Büyük katkıları olmuştur. Şüphesiz ki bu önemli bir karara ulaşmaktır. Başarılı olduk. Bu konuda çok açık konuştuk çünkü.''

Cumhurbaşkanı Gül, Rasmussen'e ilişkin tartışmalar sırasında endişelerinin tamamen giderilip giderilmediğinin sorulması üzerine şunları kaydetti:

''Biz kaygılarımızı kendisiyle çok açıkça paylaştık. Ancak Rasmussen bunları her zaman dikkate alacağını ve İslam dünyasıyla sıkı bir diyalog içinde olacağını, bu konuda çok yapıcı olacağını söyledi. Zaten kendisi de bu konuda ayrıntılı açıklamalar yapacaktır. NATO'nun başarılı olabilmesi için böyle davranmak gerekir. Zaten NATO'yu başarılı kılmak için büyük çaba içinde olacaktır, sorumluluk da kendi üzerinde olduğu için. Bununla ilgili çok güzel düşünceler de vardır. Bunların hepsini hayata geçireceğine inanıyorum.''

Gül, geçmişe değil geleceğe bakmak gereği üzerinde de durdu ve ''Gelecekte başarılı olmak için yola çıkmak lazım. Onun için tüm bu kaygılarımızı giderici bir süreç içine giriyoruz, bundan ümitliyim. Çünkü Rasmussen de tüm bu konulara önem vereceğini açıkça söylemiştir. Bir bakıma herkes ikna olmuştur. Muhakkak ki bir çok dostumuz, burada bir aile gibiyiz herkesin elinden geldiği çabası olmuştur. Sayın Berlusconi'ye gösterdiği çabalardan dolayı teşekkür ediyoruz'' şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'in bugün yaptığı açıklamayı da eleştirdi, bunu ''talihsiz bir açıklama'' olarak nitelendirdi ve ''Açık söyleyeyim, eğer biz sabah anlaşmaya varmamış olsaydık, bu açıklama olacak şeyi olmaz ederdi''diye konuştu.

Orta Doğu sorununun, dünyanın en büyük sorunlarından biri olduğunu belirten Gül, şu değerlendirmeyi yaptı:

''Orta Doğu'da çözüm olmadan sürekli bir barış sağlanamaz. Bu sorun çözülmeli. Gazze'de, geçmişte yaşananlar vicdanları sızlattı. Filistinliler arasında uzlaşma sağlanmak üzeredir. İsrail de bundan önce anlaşmaya varılan ilkeleri kabullenmeli. İki devletin kurulması için zamana ihtiyaç vardır. Türkiye'nin de her iki ülkeyle iyi ilişkileri vardır ve bu bağlamda çaba harcamaktadır.''

Lübnan ve Suriye'nin de Orta Doğu'nun diğer bir ayağını oluşturduğunu ve bu ülkelerin Türkiye'den arabuluculuk yapmasını istediklerini belirten Gül, sözlerini şöyle tamamladı:

''Türkiye'nin arabuluculuk çabaları önemli bir noktaya ulaşmıştı. Ancak Gazze'de yaşanan olaylardan sonra görüşmeler askıya alınmış durumda. Türkiye bu konudaki çabalarını sürdürecektir'' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, daha sonra Türkiye?ye dönmek üzere Fransa?dan ayrıldı.

Kaynak: AA / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title