Gönüllüler bahçeye daldı, dalda kiraz kalmadı

Pandemi özgürlükleri kısıtlayıp insanları evlerine kapattı evet; ama uzun süredir göz ardı edilen temiz hava ve sağlıklı gıdaya erişimle dayanışma gibi önemli konuları da yeniden gündeme getirdi. İzmir'de 'Üreticinin ürünü dalında kalmasın' sloganıyla bir araya gelen gönüllü gençler bu yıl ürününü toplatacak işçi bulamayan üreticilerin mahsullerini toplamaya başladı. 252 gönüllünün ilk durağı ise Kemalpaşa'nın kiraz bahçeleriydi. İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde başlayan hasat 18 mahallede 46 kiraz bahçesinde hala devam ediyor.

'Kayıtsız kalamadım'

Gönüllülerden Gülce İpekoğlu (33) günlerdir hasatta... "İşin romantik kısmı ilk günden sonra geride kaldı" sözleriyle yaşadığı tecrübeyi özetliyor. Ailesinin Muğla'nın Milas ilçesinde zeytincilikle uğraştığını belirten İpekoğlu acemi olmadığı çiftçiliğin zorluğunu ve önemini özetliyor: "Bu yaşadığımız kriz bize sağlıklı gıdaya erişimin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Ben de bu çağrıyı görünce kayıtsız kalamadım. Böyle durumlarda yardımlaşmanın ne kadar önemli olduğunu zeytincilik işinden biliyorum. 35 derecenin üzerindeki sıcaklıkta çalışıyoruz. Biz bunu üç-beş gündür yapıyoruz ama bu çiftçiler bu ürün için sürekli böyle çalışıyor. Yiyeceğin ne zorluklarla ve ne zahmetle üretildiğini anlıyoruz. Aslında burada sadece kiraz toplamıyoruz, hayatın gerçekleriyle yüzleşiyoruz!"

'Mutlulukla uyanıyorum'

Fatma Erkal (31) da gönüllü olarak kiraz toplayanlardan biri... Koronavirüs yüzünden tarım işçilerinin İzmir'e gelemediğini, bu nedenle çiftçilerin bir çağrı yaptığını görmüş sosyal medyadan. Hemen ekibe katılmış. Biraz çalıştıktan sonra şehirdeki hayatının ne kadar hareketsiz olduğunu anlamış: "Her sabah beş buçukta kalkıyorum ve o kadar keyifli ki! Çünkü çok şey öğrendim. İmeceyi en son ilkokulda duymuştum. Şimdiyse bizzat  yaşıyorum. Herkes birbirine yardım ediyor. Ne kadar güzel bir duyguymuş meğer. Benim üreticilere verdiğim katkıdan çok onların ve burada yaşadıklarımın bana katkısı oldu. Bundan sonra da hasatta tanıştığımız üreticilerle görüşmeye devam edeceğim."

Mustafa Han (25) üniversiteden yeni mezun olmuş. Çiftçilerin çağrısını komşusu vesilesiyle öğrenip hemen gönüllü olarak desteğe koşmuş. Memleketi Sivas, Divriği'den çiftçiliğe aşina olduğunu söylüyor. İlk başta topladığı kirazları yemek istememiş. "İkinci gittiğim bahçedeyse yemekten kovaya kiraz atmadığımı fark ettim. Bahçe sahipleri çok tatlı insanlar ve onlardan çok şey öğreniyorum" diye anlatıyor tecrübesini.

Çiftçi Kübra Yörük: 'Hızır gibi yetiştiler'

İzmir, Bağyurdu'ndaki kiraz bahçesinin sahibi Kübra Yörük (75) gönüllü gençler için "Hızır gibi yetiştiler" diyor: "Eşim yıllar önce vefat etti. Kızımın eşi de bir yıl önce... Bu bahçeye şimdi ikimiz bakıyoruz. Gönüllüler gelmeseydi ürünümüzü hasat edemeyecektik. İşçi bulamıyoruz. Bulsak da ücretini ödemekte zorlanıyoruz. Gençler bizi çok mutlu etti. Onlar da bu işi çok sevdi. Tekrar gelmek istediklerini söylüyorlar. Diğer kirazlar da olgunlaşsın, öyle gelin dedik."

İzmir Haberler