Gökçek'in Basın Toplantısı

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ankara'ya yaşanan susuzluktan dolayı suçlu aramaya gerek olmadığını, küresel ısınmanın öngörülemediğini söyledi.

Su kesintilerinin 4 güne çıkmasının söz konusu olmadığını belirten Gökçek, Aralık ayı sonuna kadar Kızılırmak suyunun Ankara'ya getirileceğini bildirdi. Gökçek, ayrıca Japonlar'ın önerdikleri Gerede projesinin maliyetinin çok yüksek olduğu için reddedildiğini kaydetti.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ankara'da yaşanan susuzluk sorunu ve bununla ilgili basın yayın organlarında çıkan haberlerle ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Büyükşehir Belediyesi Basın Merkezi'nde gerçekleşen toplantıda Gökçek, Türkiye'de su temini yetkisinin Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nde olduğunu hatırlatarak, belediyelerin ancak DSİ'nin müsaadesi doğrultusunda ihtiyaçlarını karşılamak için proje gerçekleştirebileceklerini ifade etti. Bu nedenle suçlamaların muhatabının

ASKİ ya da belediye olamayacağının altını çizen Gökçek, ASKİ'nin uzun bir süredir Hazine ve DSİ ile yazışmalarının sürdüğünü, DSİ'nin önceden uyarmasının söz konusu olmadığını kaydetti. Bu tür açıklamaların 'Saçma sapan ve aslı astarı' olmayan haberler olduğunu belirten Gökçek, Japonların önerdikleri Gerede Projesinin ise suyu dağın üstünden geçirmeyi planladığını ve maliyetinin de 500 milyon dolar olduğunu bunun yerine dağın içinden 32 kilometrelik tünel aşarak bu maliyetin yarısına suyun taşınabileceğini

kaydetti. Belediye olarak DSİ'nin izni ile bu projeye başladıklarını ifade eden Gökçek, "Japonların teklif ettiği projenin hiçbir mantığı yok" dedi. Kavşakkaya Barajının DSİ'nin talebi ile Belediye tarafından yapıldığını ancak yağışların yetersizliği nedeniyle su tutmadığını Gerede Projesinin ise 3 yıl sonra sona ereceğinin altını için Gökçek, DSİ tarafından 2030 yılında tamamlanması önerilen Kızılırmak-Kesikköprü Projesini su sıkıntısı nedeniyle 2008 yılının sonunda tamamlanacağını kaydetti.

Gökçek, bazı basın yayın organlarında su kesintisinin 4 gün yapılacağı şeklindeki haberlerin de gerçeği yansıtmadığını belirterek, "Halkı paniğe sürüklemeyin. Su kesintisinin 4 güne çıkarılması söz konusu değildir" dedi. Su kesintisinin 2 gün yapılmasının sebebinin de yüksek kodlardaki dairelere günlük kesintilerde suyun çıkmamasından kaynaklandığını belirten Gökçek, tüm vatandaşların sudan yararlanması için 2 gün kesinti uygulaması yaptıklarını kaydetti.

Ankara'da başlayan su kesintileri dolayısıyla bazı ideolojik grupların da eylem yaptıklarını hatırlatan Gökçek, 'Su yoksa barış da yok' gibi slogan atılan 'Mantıksız' eylemleri kınadığını bildirdi. Gökçek, evinde su kesintisinin yaşanmadığına ilişkin iddialara ise, "Benim evimde su sıkıntısı olmadan çok önce 2 gün yetecek depo var. Bunun için yeni bir önlem almadım" dedi.

Gökçek, Kızılırmak Projesinin 10 yılda bitecek bir proje olmasına rağmen 8 ayda bitirmek için büyük bir çalışma başlattıklarını 370 kilometreden oluşan 3 ayrı hattın yapımın devam ettiğini belirterek, "Allah kısmet ederse Aralık ayının sonuna Ankara'ya su getireceğiz" dedi. Gökçek, ancak bu tür projelerde aksaklık çıkma riskinin de olduğunu hatırlatarak, risk çıkmaması durumunda Ekim sonunda da su kesintilerinin sona erebileceğini ifade etti. "Cenabı Allah dilerse biranda tüm susuzluğumuz gider" diyen

Gökçek, son 1 yıl içinde Ankara'ya 22 milyon metreküp su geldiğini Ankara'nın su ihtiyacının ise 400 milyon metreküpe eşit olduğunu kaydetti. Gelecek sene aynı sıkıntının yaşanıp yaşanmayacağını bilemeyeceğini söyleyen Gökçek, "Allah bilir. Yağmur yağarsa su sorunumuz da olmaz" diye konutu. Gökçek, Kesikköprü Hirfanlı Barajının suyunun hiç yağmur yağmasa bile Ankara'nın 10 yıllık ihtiyacını karşılayacak durumda olduğunu belirterek, Gerede Sisteminin de önümüzdeki 2-3 yıl içinde bitirileceğini

kaydetti.

"Kızılırmak bizim için sibop" diyen Gökçek, gazetecileri yarın Kızılırmak Projesinin yapımının devam ettiği araziyi gezmeye davet etti.

Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Gökçek, 'Okulların geç açılmasına Vali yanaşmıyor' şeklindeki haberlerin hatırlatılması üzerine, "Sayın Vali bey ile bugün görüştüm. Açıklamalarının yanlış intikal ettirildiğini söyledi. Okulların geç açılması fikrini birlikte görüşmüştük. Okulların geç açılmasından önce deposu olmayan okullara depo alımı ve mevcut depoların temizlenmesi için çalışma başlattık. Biz belediye olarak Ankara'da deposu olmayan 350 okulun deposunu yapmaya talibiz"

şeklinde konuştu.

Bir gazetecinin, "Su kesintisi nedeniyle 50 yıldır yaşadığım Ankara'da hayati tehlike riskim var. Tifo gibi herhangi bir salgın hastalığa yakalanırsam bu işin sorumlusu olan ve şuan milletvekili seçilmiş olan DSİ eski Genel Müdürü Veysel Eroğlu'nu benim adıma mahkemeye verir misiniz?' şeklindeki sorusu üzerine Gökçek şunları kaydetti:

"Genel Müdür Veysel Eroğlu başarılı bir bürokrattır. Başbakan Recep Tayyib Erdoğan'ın İstanbul Belediye Bakanlığı döneminde İSKİ Genel Müdürlüğü yapmış ve İstanbul'un su sıkıntısını sona erdirmiştir. Kimsenin hastalanmasını temenni etmeyiz. Sonuçta biz yol yaparken de kaza oluyor insanlar ölebiliyor. İnsanlar da kendi sağlıklarına dikkat etmeleri gerekiyor. Ankara susuz değil sadece idareli su kullanıyor. Hastanelerimiz hiçbirinde su kesintisi uygulanmıyor. DSİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu'nun bundan dolayı

sorumluluğu yok."

Gazetecilerin, bürokratlarının istifasını istemesinin sebebinin su sıkıntısından kaynaklanıp kaynaklanmadığını sorması üzerine ise Gökçek, bu konunun su sıkıntısından kaynaklanmadığını, uzun süredir görev yapan bürokratların rehavete katılmalarından dolayı istifalarını istediğini söyledi. Gökçek açıklamalarının ardından kastettiği bürokratları yerine işinde başarılı olan bürokratlarınyfdğını bildirdi. Gökçek, evinde su kesintisinin yaın istifasını sunduğunu, istifasını sunanların kabul edilmesinin söz

konusu olmadığını ifade etti.

"KÜRESEL ISINMA ÖNGÖRÜLEMEZDİ"

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, bir gazetecinin Ankara'da yaşanan su sıkıntısının 5 yıl önceden neden öngörülemediğini sorması üzerine, "DSİ'nin su takvimi var. Kavşakkaya Barajı bitti ancak su tutmadı. Öngörülemezdi. Küresel Isınma Türkiye'yi bu hale getirdi. Ankara'da bundan böyle etkilendi. Bizim bugün barajlarımızda 1 milyar 400 milyon metreküp su hacmimiz var. Bu yıl su yok yağış olmadı. Bunu öngörmek zor. Bu bir afet hali, kimsenin suçu yok" dedi.

Gazetecilerin, su kesintileri için seçimlerden sonrasının beklendiği için yeterli su tasarrufunun yaşanmadığı yönündeki iddiaları hatırlatması üzerine Gökçek, Kızılırmak suyunun Ankara'ya getirilmesi için hedeflerinin Aralık ayı olduğunu bunun içinde Ağustos ayı itibariyle kesintilere gidilmesinin yeterli olduğunu söyledi. Bu tarihten önce yapılacak su kesintilerinin vatandaşı fazladan sıkıntıya sokmak anlamına geleceğini belirten Gökçek, "Biz istiyorduk ki sadece bir ay kesinti olsun. Hatta kendimize

güvensek hiç kesinti yapmadan Ekim sonuna yetiştirebilirdik ancak bu tür projelerde beklenmeyen sorunlar çıkması durumunda büyük sorunlar ortaya çıkabilir" dedi.

"KIZILIRMAK BİRİNCİ DERECEDE İÇME SUYU"

Gökçek, bazı sivil toplum örgütlerinin Kızılırmak'ın suyunun ağır metaller içerdiği ve halkın sağlığını tehdit edeceği yönündeki iddialarını hatırlatmaları üzerine şöyle konuştu:

"İçme suyu olarak kullanılamaz diyor Kimya Mühendisleri odası. Laf onların ki. Belgeleri yok. Kızılırmak suyu temiz. İşte bu DSİ'nin 2006 Aralık ayında Kızılırmak ve Hirfanlı Barajlarının suyu ile ilgili raporu. Raporda suyun birinci derecede içme suyu olduğu belirtiliyor. Bazı yerlerde sülfat oranını çok olduğu belirtiliyor. Bunun içinde mevcut su ile taşıyacağımız suyu karıştıracağız. Sülfatın da halk sağlığına herhangi olumsuz etkisi yok, suyun tadının daha güzel olması için sülfat oranı azaltılacak.

Ayrıca Kırıkkale ili 20 yıldır Kızılırmak'dan gelen suyu kullanıyor. Kırıkkale il Sağlık Müdürünü, Hastane Başhekimlerini aradım hiçbiri vatandaşlarda sudan kaynaklı sorun olduğunu söylemedi. Bu tür açıklamalar ideolojiktir. Bu örgütleri çok da fazla dinlemeyin."

Gökçek, bir soru üzerine Japonların teklif ettiği Gerede Projesinin 500 milyon dolar maliyeti varken şuan yapılan projesinin 250 milyon dolara maliyeti olduğunu söyledi. Kızılırmak'tan Ankara'ya su taşıyacak olan Kesikköprü Projesinin ise 360 milyon dolarlık bir maliyetinin olduğunu ifade eden Gökçek, Japonlar ile DSİ ve ASKİ arasında imzalanan protokolün prensipte imzalandığını proje maliyetinin ortaya çıkmasının ardından vazgeçildiğini kaydetti.

Gazetecilerin, su sıkıntısının sorumlularını ısrarla sormaları üzerine Gökçek, "Cenabı Allah'ın bu kadar susuzluğu getireceğini kim önceden düşünebilirdi. Bizim zekamız buna yetmedi. Bunu düşünen üstün zekalılar varsa gelsin söylesin" dedi.

Gökçek, yaşanan bu su kesintileri ile Ankaralıların ve tüm Türkiye'nin de suyun kıymetini daha iyi anlayacağını belirterek, "Suyun kıymetini herkes öğrenecek" diye konuştu.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, yaşanan su kesintileri dolayısıyla görevli olan personelin dışında Büyükşehir Belediyesinde çalışan 16 bin 500 personelden izin kullanmak isteyen en az 8 bin personelin aileleri ile birlikte şehir dışında izin kullanmalarının su tasarrufu sağlayacağını söyledi. Bunun için isteyen personele izin vereceklerini belirten Gökçek, su sıkıntısının yaşanacağı önümüzdeki birkaç ay içinde Ankaralıların şehir dışına çıkmalarının tasarruf sağlayacağını söyledi. Aynı

tasarrufun kamu kurum ve kuruluşların da yapmasını tavsiye eden Gökçek, bunun için bir talep de bulunmadıklarının da altını çizdi.

Gökçek ayrıca, su kesintilerinden dolayı suyun çıkmadığı yüksek bölgelere belediye ekiplerinin su tankerleri ile su taşıma hizmeti yapacağını da sözlerine ekledi.

(SC-ÖK-ÖK-Y)

Haberler