Haberler

Göçer, Yargı Kararlarını Eleştirdi:

17 Ağustos 1999 Marmara Depreminde Çınarcık'ta Yaptığı Binaların Çökmesi Sonrasında 195 Kişinin Ölümüne Sebebiyet Vermekten Yargı Önüne Çıkartılan ve 18 Yıl 9 Ay Hapis Cezasına Çarptırılan Müteahhit Veli Göçer, Gazetecilere Yazdığı Mektupla, Türk Yargı Sistemini Eleştirdi.

17 Ağustos 1999 Marmara depreminde Çınarcık'ta yaptığı binaların çökmesi sonrasında 195 kişinin ölümüne sebebiyet vermekten yargı önüne çıkartılan ve 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan müteahhit Veli Göçer, gazetecilere yazdığı mektupla, Türk yargı sistemini eleştirdi.

Halen Konya E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Göçer, "Yargı bağımsızlığı, mahkemeye aynı suçlamadan istediğine serbestlik, istediğine en yüksek hüküm hakkını vermez" dedi.

Marmara depremi sonrasında Yalova'nın Çınarcık ilçesinde yaptığı binaların yıkılması sonrasında kayıpların sorumlusu olarak gösterilen müteahhitlerin simgesine dönüşen Veli Göçer, 2004 yılında Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava sonrasında önce 25 yıl ardından da 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılarak, Konya E Tipi Cezaevi'ne konmuştu. Yaklaşık 3 yıldır hapiste bulunan Göçer, demir parmaklıklar ardından yazdığı bir mektupla Türk yargı sistemini eleştirdi. Yargının hatalı kararlar verdiğini öne süren Göçer, "Bir bilen bana adaleti anlatsın" sözleriyle başladığı mektubunun devamında ise "Hakkımda düzenlenen dava dosyasında MTA Genel Müdürlüğü tarafından verilen bir raporun olduğu yazıyor. Raporda davanın seyrini etkileyecek bir konunun olduğu belirtilmiyor. Raporda yıkılan binaların arsasında inşaat yapılamayacağı vurgulanıyor. Madem ki böyle bir durum söz konusu, neden devlet bu araziyi imara açtı? Depremden önce inşaatı yaptıran kişi ya da firmanın zemin etüdü yaptırma şartı imar mevzuatında yoktu. Eğer olsaydı, zemin etüdü ibraz edilmeden ruhsat verilmezdi. Neden proje onaylandı, neden ruhsat verildi? Bununla ilgili gerekçede tek bir kelime bile yok. Bu tamamen kamufle edilmiş. Yargı bağımsızlığı, mahkemeye aynı suçlamadan istediğine serbestlik, istediğine en yüksek hüküm hakkını vermez" dedi.

"HER ŞEYE RAĞMEN ADALETE GÜVENİMİ YİTİRMEDİM"

Göçer, 3 sayfalık mektubunda, hakkında düzenlenen dosya ile ilgili detaylara yer veriyor. Kendisinin bu binaları yapan şirketin ortağı olduğunu belirten Göçer, "Ben yıkılan binaları yapan şirkete ruhsatları alınıp binaları yapıldıktan 40 ay sonra ortak oldum. Oysa şirkete kurulduktan 7 ay sonra ortak olan İsmet Kösebalaban hakkında yargı beraat verirken, aynı yargı bu şirkete kuruluşundan 40 ay sonra ortak olan Veli Göçer hakkında 18 yıl 9 ay hapis cezası veriyor. Yargı bağımsızlığı, mahkemeye aynı suçlamadan istediğine serbestlik, istediğine en yüksek hüküm hakkını vermez. Nerede adil adalet? Nerede yargı önünde vatandaş eşitliği, nerede anayasa, nerede insan hakları? Veli Göçer, hırs ve ihtirasla, 2 bin 435 emsal dosya kararına rağmen, bunlar dikkate alınmayarak, ceza üretmek için formül aramak sureti ile hakkındaki beraat kararı 18 yıl 9 ay hapse dönüştürülmüştür. Göçer, yargıda manevi işkenceye maruz kalmıştır. Ben gene de adalete olan güvenimi yitirmedim. Hakkımı aramaya devam edeceğim" satırlarına yer verdi.

(SÇ-EŞ-SN-SN-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title