Giresun: Gzo Başkanı Akbaşlı, 'Fındık Zirvesi'ni Değerlendirdi

Giresun Ziraat Odası (GZO) Başkanı Özer Akbaşlı, yüzbinlerce fındık üreticisinin son bir haftadır Başbakan'ın ağzından çıkacak sözlere kilitlendiğini, ancak dün yapılan açıklamayla bu beklentinin hayal kırıklığına dönüştüğünü söyledi.

Oda binasında basın toplantısı düzenleyen GZO Başkanı Özer Akbaşlı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Fındık Zirvesi'nde alınan kararları değerlendirdi. Yüzbinlerce fındık üreticisinin son bir haftadır Başbakan Erdoğan'ın ağzından çıkacak sözlere kilitlendiğini, ancak Başbakan'ın 2006 yılı fındık mahsulünün Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından FİSKOBİRLİK'in depoları ve elemanlarından istifade edilerek alınacağını açıklamasıyla üreticilerin beklentilerinin hayal kırıklığına dönüştüğünü, bu açıklamanın kendilerini de memnun etmediğini ifade etti. Zirvede alınan kararları, hiçbir detayı açıklanmayan, üreticinin beklentilerine cevap vermeyen ve onları hayal kırıklığına uğratan kararlar olarak tanımlayan Akbaşlı, "TMO tarafından hangi tarihte alımlara başlanacağı, kaç ton alım yapılacağı, alımların kaç ay süreceğini, ödenecek paranın miktarı ve kaynağı, alım fiyatının ne olacağı, alınacak fındıkların ne yapılacağı maalesef açıklanmadı. Oysa önemli olan bu açıklama içerisindeki bu detaylardır" dedi.

2006 ürünü fındık fiyatlarının 15 Eylül'den sonra piyasalarda oluşacak fiyatlar baz alınarak, ilgili komisyon tarafından kararlaştırılacağı şeklinde alınan kararı hatırlatan GZO Başkanı Akbaşlı, bunun da ne anlama geldiğinin açık olmadığını savundu. "Piyasalarda oluşacak fiyat derken neyin kastedildiğini açıkçası anlamış değiliz" diyen Akbaşlı, "Eylül ayının 15'inden sonra oluşacak fiyatlar demek, Eylül ayının 15'ine kadar piyasa şartlarında, çiftçinin fındığını tüccara götürüp satması demektir. Türk fındığının satışı, miktar bakımından incelendiğinde, özellikle Ağustos'un 2. yarısı ve Eylül başlarında hayli fazla olduğu görülür. Kısaca geçmiş yıllara bakıldığında, Eylül'ün ilk haftalarında ortalama 10 bin ton iç fındık satmaktayız. Eğer Eylül'ün sonuna bu işleri bırakırsanız, o tarihe kadar Türkiye 80 bin ton iç fındık satmış olur. Bu rakam ülke rekoltesinin yüzde 13'ü demektir. Yazıktır, günahtır. Bu kadar çiftçiyi tüccarın önüne atmak, onlara yem etmek Allah'a reva değildir" şeklinde konuştu.

Akbaşlı, 2006 ürünü yeni alım politikasının içerisinde FİSKOBİRLİK'in bulunmadığına da dikkat çekerek, FİSKOBİRLİK'in devreden çıkarılarak fındığa çözüm bulunamayacağını ileri sürdü. FİSKOBİRLİK olmadan fındığın olamayacağının altını çizen Akbaşlı, böyle bir düşünce ve çaba içerisinde olunması durumunda ise bundan fındık üreticisi ve ülkenin büyük ölçüde maddi ve manevi zarar göreceğini savundu. Akbaşlı, FİSKOBİRLİK'in devre dışı bırakılarak fındıkta aranacak çözümün, fındık piyasasında at oynatmak isteyenlerin, dikensiz gül bahçesi isteyenlerin ve sayısı 3'ü 5'i geçmeyecek bir gurubun ekmeğine yağ sürmek olacağını ileri sürdü.

FİSKOBİRLİK'in fındık piyasalarında son 80 yıldır olduğunu ve 56 hükümetle çalıştığını, çok güçlü ve büyük bir camia olduğunu belirten Akbaşlı, yönetimsel hatalarının cezasının fındık üreticisine çektirilmemesi gerektiğini ve bu konuda gerekli hassasiyetin en üst safhada gösterilmesi ve uygulanmasının şart olduğunu sözlerine ekledi.

Haberler