Gazetecilere Yapılan Saldırılar

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, 1 Mayıs'ta yaşanan olayların lafta demokrasi dönemi yaşandığını gösterdiğini söyledi.

Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim Vakfı'nın davetlisi olarak Denizli'ye gelen TGC Başkanı Orhan Erinç, Denizli Gazeteciler Cemiyeti'ni (DGC) ziyaret etti. DGC Başkanı Bülent Öztürk ve basın mensuplarıyla görüşen Erinç, daha sonra bir konuşma yaptı. Denizli'nin sanayisi, turizmi ve basınıyla ülkenin önemli şehirlerinden biri olduğunu ifade eden Orhan Erinç, tanıtıma daha fazla ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi. Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Orhan Erinç, 1 Mayıs olaylarının uygulaması ile Türkiye'de demokrasinin sadece lafta kalan bir şey olduğunun ortaya çıktığını belirterek, "Onu özümsemek gibi bir çaba ne yazık ki ne siyasetçilerde ne de yöneticilerde var. Lafsal demokrasi gibi bir tanıma sığdırabileceğimiz bir dönem yaşadığımızı sanıyorum. Tabii bu dönemin en çok zarar görenleri de gazeteciler. En azından yıpranma hakkının kaldırılmış olmasının gerekçeleri okunduğu zaman bu tasarıyı hazırlayan bürokratlar ya da savunan siyasetçilerin gazetecilik hakkında en ufak bir bilgileri olmadığını söylemek zorunda kalıyoruz" dedi.

Bazı gazetecilerin saldırıya uğramasıyla ilgili bir soruya da Erinç, şöyle karşılık verdi: "Gazetecileri kaba kuvvet kullanarak, döverek hatta arkadaşlarını öldürerek susturmayı düşünen kişiler ne yazık ki ülkemizde var. Ama bunun doğru birşey olmadığını her zaman ifade ediyoruz. Kural dışı, demokrasi dışı, kaba kuvvete başvurmalarını da kınıyoruz." TGC olarak 1 Mayıs'taki olaylarla ilgili İstanbul İnsan Hakları Komisyonu'na başvurduklarını belirten Orhan Erinç, sözlerine şöyle devam etti: "O konuda arkadaşlarımız davacı oluyor. Biz de onu destekliyoruz. Ama bu tür saldırıların hiçbir işe yaramadığını kişilerin haber kaynaklarının ya da grupların bilmesinde yarar var. Çünkü, arkadaşlarımıza yapılan ne arkadaşlarımızın gazetecilik anlayışına ne de o arkadaşların içesirindeki gazetecilere bir engel yaratmayacağını, kamuoyunun ve o işleri yapmaktan vazgeçmeyenlerin bilmesi gerekiyor. Umuyorum ki, bu konuda İstanbul Emniyet Müdürlüğü daha sonra da yargı gerekli işlemleri yapacaktır." (AV-SÇ-HO-Y)

Haberler