Haberler

Gazeteci-yazar Duygu Asena'nın Vefatı... - Tgc Başkanı Erinç: - ''duygu Asena, Özellikle Kadın Sorunları Konusunda Simgeleşmiş Ve Akla İlk Gelen Gazetecilerden Biriydi. Basın Dünyasında Doldurulması Zor Bir Boşluk Daha Oluştu''

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, bugün vefat eden Gazeteci-Yazar Duygu Asena'nın özellikle kadın sorunları konusunda simgeleşmiş ve akla ilk gelen gazetecilerden biri olduğunu, ölümüyle basın dünyasında doldurulması zor bir boşluğun daha oluştuğunu söyledi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, bugün vefat eden Gazeteci-Yazar Duygu Asena'nın özellikle kadın sorunları konusunda simgeleşmiş ve akla ilk gelen gazetecilerden biri olduğunu, ölümüyle basın dünyasında doldurulması zor bir boşluğun daha oluştuğunu söyledi.

Erinç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Halit Çapan'ı kaybetmenin ardından Duygu Asena'nın ölümünün, acılarına tuz biber ektiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

''Duygu Asena, özellikle kadın sorunları konusunda simgeleşmiş ve ilk akla gelen gazetecilerden biriydi. Kendisine ve kadına bakış açısına yönelik haksız eleştiriler, onu inandıklarından geri döndürmedi. Sağlık sorunları bile onun dik duruşunu engelleyemedi. Duygu Asena'nın kaybıyla, basın dünyasında doldurulması zor bir boşluk daha oluştu ama yaptıklarıyla, kitaplarıyla aramızda olmayı sürdüreceğine inanıyorum.''

Yazar Pınar Kür de çok değerli bir yazarı kaybettiklerini belirterek, ''Ama çektiği hastalık da çok üzücü bir hastalıktı. Bir anlamda kurtulduğunu da düşünüyorum. Türkiye'de feminist hareketin öncülerindendi. Türk feminist hareketine çok katkısı oldu. Hepimiz çok üzgünüz. Kadın haklarının savunulması konusunda çok mücadele etti. Onun boşluğu doldurulamaz'' diye konuştu.

-''TEK BAŞINA ORTAYA ÇIKTI''-

Vatan Gazetesi yazarlarından Ruhat Mengi de Duygu Asena'nın hastalığını ilk duyanlardan biri olduğunu, ameliyata girdiğinde yanında olan birkaç kişi arasında yer aldığını anlatarak, ölüm haberiyle şok olduğunu söyledi.

Asena ile çok yakın arkadaş olmadığını ama kendisi için çok değerli bir kişi olduğunu ifade eden Mengi, Türkiye'de kadın haklarının hiç önemsenmediği yıllarda Duygu Asena'nın tek başına ortaya çıktığını kaydetti.

Mengi, kadın hakları açısından Duygu Asena'nın ölümünün büyük bir kayıp olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:

''Asena, kadının birey olarak neredeyse kabul edilmediği, sadece figür olarak varolduğu yıllarda kadın haklarını savunmuştur. Kadınların baskıdan kurtarılması ve kendi kimliklerine kavuşması için mücadele etmiştir. Bugün kadınların haklarına kavuşmalarında çok önemli rolü vardır. Artık kanunlar değişiyor, kadınlar çağdaş ülkelerin yasalarına kavuşuyor. Türkiye'de kadın haklarından söz edilmesi neredeyse ciddi olarak Duygu ile başlamıştır. Türkiye'de bunların hoş karşılanmadığı yıllarda Avrupa tarzı dergiler çıkararak, kadın hakları konusunda çok cesur yazılar yazmıştır. Bunları eleştirenler de oldu. Çünkü Türkiye'de cinsellik konusunda kadınların özgürlüğünden söz edildiğinde, o hep eleştirilmiştir. Onun için biraz da tabi alışılmamış, sıra dışı kitaplar yazdı. Başının derde girdiği, kitaplarının problem yarattığı yıllar oldu ama bunları hiç dinlemedi. Kadın haklarının savunulması açısından Duygu Asena'nın ölümü çok büyük bir kayıp. Çok üzgünüz.''

-GERÇEKTE NARİN VE KADINSIYDI''-

Gazeteci Nihal Bengisu Karaca da 1980'li yıllarda büyümüş bütün kadınların Duygu Asena'dan az ya da çok etkilediğini, yazarın kitabı olan ''Kadının Adı Yok''u okumamış çok az bayanın bulunduğunu söyledi.

''Gerçekte duygulu narin ve 'kadınsı' bir insandı ama cevval ve haklarını söke söke alacak bir amazon gibi sunuldu; bir yazar değil adeta projeydi'' diyen Karaca, Asena'nın, kadın ve erkek arasındaki eşitsizlikler, ''Türk kadınını aptallaştıran örfler'' konusunda zaman zaman çok doğru tespitlerde bulunduğunu kaydetti.

Karaca, Duygu Asena'nın, kadının ontolojik olarak sahip olduğu meziyetleri, kadının toplumsal konumunu kötüleştiren faktörler olarak ele aldığını da dile getirerek, şöyle konuştu:

''Kadınların bekaret nedeniyle öldürülebildiği bir ülkede, 'kadının cinselliğini keşfetmesi ve cinsel özgürlüğü' gibi konulara aşırı vurgu yaptı. Asena sayesindedir ki kadınlar 'özgürlük' dediğinde, erkekler onların 'cinsel özgürlük' filan dediğini sandılar ve özgürlük yollarını daha çetin engellerle donattılar. Asena, kadın sorunlarına kitlesel ilgi uyandırmada son derece başarılı oldu; ancak çözüm ya da çıkış için önerdiği paketler gerçekçi değildi. Allah taksiratını affetsin.''

Kaynak: AA / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title