Haberler

Gazeteci Hasan Dayan Medya Konulu Seminer Verdi

Güncelleme:

Adana'da birçok yerel basında çalışan gazeteci Hasan Dayan, mezun olduğu Adana Meslek Yüksek Okulu'nda Medya konulu seminer verdi.

Adana'da gazeteciliğe 2002 yılının Ekim ayında stajer olarak başlayan gazeteci Hasan Dayan, 2006 yılında mezun olduğu Adana Meslek Yüksek Okulu'nda medya konulu seminer verdi. Okulun konferans salonunda düzenlenen seminere, halen görevli olan ve gazeteci Dayan'ın da hocası Öğretim Görevlisi Erdoğan Gürdal, Öğretim Görevlisi Doktor Vilda Y. Tekkollu ile çok sayıda öğrenci katıldı.

YEREL MEDYA YEREL KONULARA DAHA ÇOK YER AYIRMALI

Eskiden yerel gazetelere 'taşra gazeteleri' ya da Anadolu gazeteleri', daha eskiden de, 'vilayet gazeteleri' denildiğini belirten gazeteci Hasan Dayan, "Bu deyimler zamanla anlamlarını yitirdiler. Yerel gazete diye İstanbul ve Ankara dışında çıkan gazetelere diyoruz. Bunların yerel konulara daha çok yer ayırmaları gerekiyor. Günümüze kadar yayınını sürdüren yerel gazetelerin en eskisi Yeni Asır ve yeni Adana'dır. Yeni Adana'nın ilk deneme sayısı 9 Eylül 1918'de, Fransız işgalinin başladığı günlerde Pozantı'da bir vagonun içinde basılmış, daha sonra 25 Aralık 1918' yayıma başlamıştır. Gazetenin kurucuları Ahmet Remzi Yüreğir ve arkadaşı Avni Doğan'dır." dedi

YEREL MEDYANIN GELİR KAYNAKLARI VE PRESTİJ SORUNU

Hasan Dayan seminerde, gazetecilik deneyimlerinin yanı sıra, konuyla ilgili sunum da yaptı. Gazeteci Hasan Dayan yerel medya ile ilgili yaptığı sunumda şu ifadeler yer aldı:

"Yasa, tüzük ile yönetmelik gereği yayınlanması zorunlu olan ve reklam niteliği taşımayan ilanlar, özel idarelerin, belediyelerin, köylerin, İktisadi Devlet Teşekkülleri'nin ilanları ve Devlet İhale kanunu'na göre verilmesi gereken ihale ilanlarına 'resmi ilanlar' denir. Bunların dağıtımını Basın İlan Kurumu örgütler ve bu ilanlar genelde yerel gazetelere verilir. Yerel basınsın en büyük gelir kaynağı bu ilanlar oluşturur. Gazeteler ölüm, doğum, evlenme ve toplantı ilanlarından da gelir sağlar. Yerel gazeteleri çıkaranlar bu yayınlardan genelde büyük bir prestij sağlar. Bunların birçoğunun siyasal partilerle yakın ilişkileri vardır, onlardan da destek görürler. Yerel gazeteler genelde küçük matbaacılık işletmeleri biçiminde çalışırlar, muhabir kadroları çok zayıftır, haber malzemesi bakımından da zorluk içindedirler."

YEREL GAZETELER CAN ÇEKİŞİYOR

Gazeteci Hasan Dayan sunum yaparken, konu ile ilgili yapılan önemli araştırmalara da yer verdi. Yerel basın üzerinde değişik bir araştırma yapan Profesör Doktor Atilla Girgin, yerel gazetelerin görünümünü şöyle anlatıyor:

"Yerel gazetelerin büyük bir bölümünün sahiplerinin asıl işleri matbaacılıktır. Yarıya yakın bir bölümü aile şirketidir. Önemli bir bölümü can çekişerek yayınını sürdürmektedir. Teknoloji ve donanın çok eskidir. Bazıları sadece resmi ilan almak için kurulmuştur. Bazıları gazeteyle siyasi baskı kurar ve prestij sağlarlar. Gazete sahipleri arsında yerel politikacılar, iş adamları, kırtasiyeciler, fırıncılar, taksi şoförleri, turşucu ve ciğerciler de vardır. Gazeteler genelde bayilerde görülmezler. Yerel radyo ve TV'ler bunların gelirlerine darbe vurmuştur. Gazeteler yazı ve dizgi yanlışlarıyla doludur. Haberler çok sınırlıdır. Yerel kültürel, ekonomik, sanatsal ve toplumsal olayları sergilemekten uzaktırlar. Haberler altın makas diye adlandırılan yöntemle ulusal gazetelerden makaslanır. Gazete sahipleri arasında işbirliği ve dayanışma da yoktur."

TEKELLEŞMENİN MEDYAYA ETKİLERİ

Medyada tekelleşme konusuna da değinen Hasan Dayan, tekelleşme ile ilgili yaptığı sunumda şu ifadelere yer verildi: "Bir kişinin ya da bir grubun, bir ülkede birkaç gazeteyi, dergiyi, televizyon ve radyo istasyonlarını ele geçirmesine tekelleşme denilmektedir. Somut anlamında tekelleşme, Bazı firmaların büyüyüp gelişmesi, daha az büyük, ya da güçlü olanların ortadan kaybolmaları' biçiminde görülmektedir.

A)Belirli bir kitle iletişim alanında yatay ve dikey tekelleşme: Bir gazete sahibinin bütün gazeteleri ele geçirmesi ya da gazete, dergi, basımevi, dağıtım şirketi ve kitapevlerine el atması.

B)Bu alanla ilgili iş kollarına el atması: Haber ajanslarının, kâğıt fabrikalarının, kültür kurumlarının satın alınması.

C)Araçlar arası tekeleşmelere gidilmesi: Bir basın tekelinin radyo-televizyon istasyonlarına, uydu ve kablo sistemlerine ve sinema şirketlerine el atması.' Tekelleşme düşünce çoğulluğuna karşıdır. Örneğin 10 gazetede 300 kişi kendi değişik görüşlerini açıklayabiliyorlarsa, gazete sayısı 5'e indiği zaman, gazetelerde düşüncelerini açıklayan kişi sayısı 150'ye düşer."

GAZETECİ İFTİRADAN UZAK DURUR

'Gazeteci bilgi alma, haber ve yorum yapma, eleştirme özgürlüklerini ne pahasına olursa olsun savunur' diyen gazeteci Hasan Dayan şöyle konuştu:

"Gazeteci başta barış, demokrasi ve insan hakları olmak üzere, insanlığın evrensel değerlerini, çok sesliliği, farklılıklara saygı duyar. Gazeteci, çalıntı, iftira, hakaret, lekeleme, saptırma, manipülasyon, söylenti, dedikodu ve dayanıksız suçlamalardan kesinlikle uzak durur. İnsanın özü özgürlüktür. İnsan tüm kararlarını özgürce verir; özgürce vermelidir. İşte filozofik ve sosyolojik açıdan kamuoyu bu bağlamda ortaya çıkmaktadır. Sosyal belirlemeler diye adlandırılan, çevrenin getirdiği bilinci etkileyen sosyal faktörler insanı belli yargı ve seçişlere yöneltmektedir. Örneğin klasik batı felsefesine dayalı bir eğitim biçimi kişide klasik değerlerin doğumuna yol açacak; o şahıs klasik klasik müzikten hoşlanacak, rasyonalist eğitimler ağır basacak; mantık yapısı gelişmiş bir kişilik kazanacaktır. Oysa başka bir eğitim tarzı ve onun uzantısı değerler yargıları kişiyi minibüs müziğinden hoşlanan bir karakter yapısına götürecek; ızdırap edebiyatı baş tercihi olacak; 'Ah, ve of, aman psikozu içinde kendinden geçecektir. Keza cinsel konularda sağlıklı eğitimden geçmeyen toplumlarda, bu konuyu istismar edici kamuoyu oluşturmaları toplumlarda suç olgusunun yoğunlaşmasına yol açabilir."

İNTERNET 50 MİLYON KİŞİYE 4 YILDA ULAŞTI

İnternet gazeteciliği kısaca, 'gazeteciliğin çeşitli yöntemlerinin kullanılarak, insanlarının internet aracılığıyla bilgilendirilmesi' şeklinde tanımlanabildiğini söyleyen gazeteci Hasan Dayan, "Bugün internet bilginin dünyanın her yerinden elde edilebilir tek ve en büyük kaynağı olarak durmaktadır. İlgili kaynaktaki verilere göre, Televizyonun benimsemesinin 26 yıl, kişisel bilgisayarların benimsemesinin 15yıl, internetin benimsemesinin ise, sadece 7 yıl aldığını düşündüğümüzde, internet kullanımının nedenli hızlı yaygınlaştığını anlamış oluruz. Yine önemli bir örnek olarak, radyonun 50 milyon kişiye ulaşmasının 38 yılı, televizyonun 13 yılı ve internetin sadece 4 yılı aldığını da belirtmek gerekir. İnternetin bu denli kabullenip yaygılaşması, kısa sürede medya sektörünün de gözünü bu alana kaymasına neden olmuştur" şeklinde konuştu.

MEDYA OKURYAZARLIĞI

Gazeteci Hasan Dayan, Medya oku yazarlığının, çeşitli formlardaki mesajlara ulaşma, bunları çözümleme, değerlendirme; yine medya aracılığıyla mesaj yaratma, iletme süreci olarak tanımlanmakta olduğunu dile getirerek, "Okullarda gazeteler incelenirken şu noktalar üzerinde de durulması önerilmektedir. Bir cümlenin ne anlamda kullanıldığını araştırın; çünkü aynı cümleyle sizin anladığınız şeyin tam karşıtı da anlatıl olabilir" diye konuştu. Hasan Dayan, Oku adam ol baban gibi; cahil olma. Oku adam ol; baban gibi cahil olma. Örneğiyle de konuya açıklık getirdi. Geleceğin gazeteci adayı öğrencilerine 'Büyük başlıklardan çekinin; gerçekleri gizleyebilir' uyarısında bulanan gazeteci Hasan Dayan;

"KEMAL TAN'A YÜZDE YÜZ DESTEK

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı seçimlerinde aday olacağını açıklayan Kemal Tan'a yakın arkadaşından tam destek aldı. Ünlü iş adamı ve Hür ses gazetesinin sahibi Aykut Bulut, kadim dostu gazeteci Kemal Tan'a adaylık süresince maddi manevi yüzde yüz destek vereceğini açıkladı." Örneğinde 1 kişinin yüzde yüz desteğinin sandıktan zaferle ayrılacakmış gibi yanlış anlamlarla yöneltebildiğinden, yanıltıcı başlıkların atılmaması gerektiğini savundu. Öğrencilerden alkış alan Gazeteci Hasan Dayan, sunumun ardından soru cevap şeklinde seminere devam etti. Gazeteci Dayan ayrıca nazik daveti için Öğretim Görevlisi Erdoğan Gürdal, Öğretim Görevlisi Doktor Vilda Y. Tekkollu'ya, kendisini dinleyen öğrencilere, okul yöneticileri ve seminer için emeği geçen herkese teşekkür etti.

Kaynak: Bültenler / Güncel

Gazeteler İstanbul Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title